Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/63 E. 2022/91 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/63
KARAR NO : 2022/91

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
DAVALI :…
DAVA : Coğrafi İşaret Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti ve Men’i.
DAVA TARİHİ : 02/03/2021
KARAR TARİHİ : 04/04/2022 Yazım Tarihi: 04/05/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Davacı tarafın 17/11/2017 de başvurusu yapılan 22/04/2019 tarihinde tescil edilen 429 nolu ” …” menşe adı olarak Coğrafi İşaretinin TÜRKPATENT nezdinde tescil edildiğini, ilgili coğrafi işaretin kullanma hakkının tescil ettirene bildirim yaparak üretici listesine kayıt olanlarca mümkün olduğunu, ürünün ününden yararlanmak isteyenlerce coğrafi işaret hakkına tecavüz teşkil edecek şekilde bir takım haksız fiillerin varlığı, … olmayan elma fidanlarının “…” etiketiyle pazara sunulduğunu, bu satış sonucu kalitesiz ürünlerle coğrafi işaretin itibarına zarar verildiğini, davalının bursatarimmarket.com alan adlı internet sitesinde “… (içi dışı kırmızı elma) Fidanı” ibareli satış ilanı ile haksız rekabet hükümlerine aykırı olarak ticari faaliyet yürüttüğü, haksız kazanç elde etmekte olduğu, coğrafi işareti kullanma hakkına sahip olanların haklarına tecavüz etmekte olduğu, ihlalin tespiti ve tecavüzün men’i kararının verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı firma yetkilisi cevap dilekçesinde ÖZETLE: Davacının iyiniyetle hareket etmediği ve dava açılmadan önce tebligat yoluyla ya da şifahi görüşmelerle kendilerine durumun izah edilmediğini, internet sitelerindeki kullanımın, coğrafi işaret tesciline konu “elma” ürününden farklı bir ürün olan “elma fidanı” olduğu için herhangi bir haksız kullanımdan bahsedilemeyeceğini, diğer taraftan şirketlerinin sadece 10-15 fidan sattığının, faturalardan da görülebileceğini, süs bitkisi olarak sembolik miktarlarda satışa arz edilen fidanların Tarım ve Orman Bakanlığının ilgili mevzuatına uygun olduğu ve ayrıca coğrafi işaret tesciline ilişkin mevzuata aykırı bir eylemde bulunmadıklarını, kendilerine ait internet sitelerinde bir süre elma fidanı tanıtımı yapıldığını, sertifikalı üretemedikleri için daha sonra internet sitesinden kaldırdıklarını , ticari kazanç sağlamadıklarını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU ( 11/01/2017 yürürlük)
Madde 33 ” (1) Doğal ve beşerî unsurların bir araya gelmesi sonucu gıda, tarım, maden, el sanatları ürünleri ve sanayi ürünlerinden bu Kitapta yer alan şartlara uygun olanlar, tescil edilmesi şartıyla, coğrafi işaret veya geleneksel ürün adı korumasından yararlanır.”
Madde 34 (Menşe adı, mahreç işareti ve geleneksel ürün adı ) ” (1) Coğrafi işaret; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işarettir. Coğrafi işaretler, aşağıda belirtilen özelliklerine göre menşe adı ya da mahreç işareti olarak tescil edilir:
a) Coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, bölge veya istisnai durumlarda ülkeden kaynaklanan, tüm veya esas özelliklerini bu coğrafi alana özgü doğal ve beşerî unsurlardan alan, üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerin tümü bu coğrafi alanın sınırları içinde gerçekleşen ürünleri tanımlayan adlar menşe adıdır.
b) Coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, bölge veya ülkeden kaynaklanan, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından bu coğrafi alan ile özdeşleşen, üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinden en az biri belirlenmiş coğrafi alanın sınırları içinde yapılan ürünleri tanımlayan adlar mahreç işaretidir.
(2) Coğrafi bir yer adı içermese dahi birinci fıkrada yer alan şartları taşıyan bir ürünü belirtmek için geleneksel olarak kullanılan, günlük dilde yerleşmiş ve coğrafi bir yer adı içermeyen adlar da menşe adı veya mahreç işareti olabilir.
(3) Menşe adı veya mahreç işareti kapsamına girmeyen ve ilgili piyasada bir ürünü tarif etmek için geleneksel olarak en az otuz yıl süreyle kullanıldığı kanıtlanan adlar, aşağıdaki şartlardan en az birini sağlaması hâlinde geleneksel ürün adı olarak tanımlanır:
a) Geleneksel üretim veya işleme yöntemi yahut geleneksel bileşimden kaynaklanması.
b) Geleneksel hammadde veya malzemeden üretilmiş olması.”,
Madde 44 ( Coğrafi işaret korumasının elde edilmesi ve tescilden doğan hakların kapsamı ) ” (1) Bir ürüne ilişkin coğrafi işaret koruması bu Kanun çerçevesinde tescil yoluyla elde edilir.
(2) Coğrafi işareti tescil ettiren ile tescil edilmiş coğrafi işaretin kullanım hakkına sahip kişiler, üçüncü kişilerin;
a) Coğrafi işaret tescilinde belirtilen ürün özelliklerini taşımadığı hâlde coğrafi işaretin ününden yarar sağlayacak şekilde ya da tescil kapsamındaki ürünler veya bunlarla ilişkilendirilebilecek nitelikteki ürünlerle ilgili olarak coğrafi işaretin veya 46 ncı madde uyarınca kullanılması öngörülen amblemin ticari amaçlı olarak doğrudan veya dolaylı kullanımının,
b) Ürünün gerçek menşeini veya niteliğini belirten açıklamalar yahut stilinde, tarzında, tipinde, türünde, yöntemiyle, orada üretildiği biçimde gibi terimler içerse veya başka bir dile tercüme edilmiş olsa dahi, tescilli coğrafi işaretin, tescil kapsamındaki özelliklerini taşımayan ya da çağrışım yapacak şekilde benzeri olan ürün üzerindeki yanıltıcı kullanımının veya taklidinin,
c) Tescilli coğrafi işareti üzerinde taşıyan ürünün iç veya dış ambalajında, tanıtım ve reklamında veya ürünle ilgili herhangi bir yazılı belgede, ürünün tescil edilmiş doğal veya esas nitelik ve özellikleri ile menşeine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı herhangi bir açıklama veya belirtiye yer verilmesinin,
ç) Tescilli coğrafi işarete ait amblemin tüketiciyi yanıltıcı biçimde kullanımının,
önlenmesini talep etme hakkına sahiptir.
(3) Coğrafi işaret tescilinin sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı tescilin Bültende yayımlandığı tarih itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak başvuru yapan, başvurunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve coğrafi işaret tescilinin yayımlanmış olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak, tescilin Bültende yayımlanmasından önce karar veremez.
(4) Tescil edilen coğrafi işaretlerin ürünün öz adına dönüşmüş olduğu kabul edilmez.
(5) Coğrafi işaret korumasına konu adın bir kısmı, ürünün öz adından oluşsa bile tescil ile sağlanan koruma bu öz adları kapsamaz.
(6) Ürünün öz adı, o ürünün ilk üretildiği veya pazarlandığı bölge veya yöreyle ilgili olsa bile bir ürünün genel adı hâline gelmiş adıdır. Bir adın ürünün öz adına dönüşüp dönüşmediğinin tespitinde, söz konusu ürünün tüketim alanında halkın bu adı kullanımı ve ilgili diğer kanuni düzenlemeler göz önünde bulundurulur.
(7) Tescil edilen coğrafi işaret tescil ettirene inhisari hak sağlamaz.”,
Madde 46″ (1) Tescilli coğrafi işaretler ve geleneksel ürün adları sicilde belirtilen şartlara uygun olan ürünlerin üretimi veya pazarlamasında faaliyet gösterenler tarafından kullanılır. Bu kişiler, tescil ettirene, coğrafi işaret ve geleneksel ürün adına yönelik üretim ve pazarlama faaliyeti gösterdiklerine dair bildirimde bulunur.
(2) Tescil edilmiş coğrafi işaretin veya geleneksel ürün adının kullanım hakkına sahip olan kişiler, söz konusu coğrafi işaret veya geleneksel ürün adını, amblem ile birlikte ürün veya ambalajı üzerinde kullanır. Coğrafi işaretler bakımından amblemin kullanılması zorunludur.
(3) Ürünün niteliği gereği, amblem ile birlikte coğrafi işaretin veya geleneksel ürün adının ürünün kendisi veya ambalajı üzerinde kullanılamadığı durumlarda, amblem ile tescilli işaret veya ad, kullanım hakkına sahip olanlar tarafından işletmede kolayca görülecek şekilde bulundurulur.
(4) Geleneksel ürün adının amblemsiz kullanımı bu Kanun hükümlerine tabi değildir.
(5) Tescilli coğrafi işaretin ve geleneksel ürün adının kullanımı ile amblem ve amblemin kullanımına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”,
Madde 47 ( İyiniyetli kullanım ) ” (1) Gerçek kişi adının veya tüzel kişi unvanının, söz konusu kişiler veya halefleri tarafından, ticaret sırasında halkı yanıltıcı mahiyette olmayan kullanımları, 44 üncü ve 45 inci maddelerde belirtilen hâllerin ihlali sayılmaz.”,
Madde 53 (Coğrafi işaret hakkına tecavüz sayılan fiiller ) ” (1) Tescilli coğrafi işaretin aşağıda belirtilen biçimdeki kullanımları coğrafi işaret hakkına tecavüz sayılır:
a) Coğrafi işaret tesciline konu ürünün özelliklerini taşımadığı hâlde, coğrafi işaretin ününden yarar sağlayacak şekilde ya da tescil kapsamındaki ürünler veya bunlarla ilişkilendirilebilecek nitelikteki ürünlerle ilgili olarak coğrafi işaretin veya 46 ncı madde uyarınca kullanılması öngörülen amblemin ticari amaçlı olarak doğrudan veya dolaylı kullanımı.
b) Ürünün gerçek menşeini veya coğrafi işaretin tercümesini veya stilinde, tarzında, tipinde, türünde, yöntemiyle, orada üretildiği biçimde gibi açıklamaları içerse bile coğrafi işaretin kötüye kullanımı, taklidi veya coğrafi işareti çağrıştıran şekilde kullanımı.
c) Coğrafi işareti taşıyan ürünün iç veya dış ambalajında, tanıtımında ya da ürünle ilgili herhangi bir yazılı belgede, ürünün tescil kapsamındaki nitelikleri ile menşeine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı herhangi bir açıklama ya da işarete yer verilmesi.
ç) Coğrafi işarete ilişkin amblemin tüketiciyi yanıltıcı biçimde kullanımı.
(2) Coğrafi işareti kullanma hakkına sahip olanlar, coğrafi işaretten doğan haklara tecavüz sayılan fiilleri tescil ettirene noter vasıtasıyla bildirerek dava açılmasını talep edebilir. Tescil ettirenin talebi kabul etmemesi veya bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde dava açmaması hâlinde, kullanma hakkına sahip olanlar, yapılan bildirimi de ekleyerek dava açabilir. Açılan dava tescil ettirene ihbar olunur. Ancak ciddi bir zarar tehlikesi karşısında, kullanma hakkına sahip olanlar, süreyle bağlı kalmaksızın ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. İhtiyati tedbire karar verilmesi durumunda dava açılabilmesi için belirtilen sürenin dolması beklenmez.
(3) Coğrafi işaretin tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, eylemi tecavüz olmaktan çıkarmaz. Ancak tescille ilgili kayıt ve işaretler kusurun değerlendirilmesi sırasında dikkate alınır.
(4) Coğrafi işaret başvurusu yayımlandığı takdirde, başvuruyu yapan, coğrafi işarete yönelik bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmamış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa başvurunun yayımından önce de tecavüzün varlığı kabul edilir.” hükümleri yer almaktadır.

6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU (14.02.2011 tarihli yayınlanan);
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.; “hükmü yer almaktadır.

MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.

DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın 17/11/2017 de başvurusu yapılan 22/04/2019 tarihinde tescil edilen 429 nolu ” …” menşe adı olarak Coğrafi İşaret hakkının davalı firma tarafından ”…” etiketiyle elma fidanı ticareti yaptığı iddiasına bağlı olarak Coğrafi İşaret hakkına tecavüz ve haksız rekabet eyleminde bulunulup bulunulmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK yürürlüğünden sonra TÜRK PATENT TANITIM KLAVUZ rehberinde de geçtiği şekilde ; Coğrafi işaret, temel olarak benzerlerinden farklılaşmış ve bu farkı kaynaklandığı yöreye borçlu olan bir yöresel ürün adını ifade eder. Bu anlamda coğrafi işaret, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işarettir.
Bir yörenin herhangi bir ürünü, meyvesi, taşı, madeni diğer yörelerde üretilenlerden farklı olabilir veya bir yörede üretilen halı, kilim, kumaş, çini vb.herhangi bir nedenle ün kazanmış olabilir. Bu ürünlerin üzerinde o yörenin adının kullanılması , tüketiciler tarafından o ürünün benzerlerinden farklı özelliklere sahip olduğu şeklinde algılanabilir. Tüketiciler söz konusu yöre adıyla satılan ürünleri o yörenin adına duydukları güvenle , aynı türdeki diğer ürünlere göre tercih edebilirler.
Bu anlamda coğrafi işaretler , geleneksel bilginin bir ürün gibi şekillendiği, paketlendiği, alındığı ve satıldığı bir boyuttadır; ürünün kalitesi ,geleneksel üretim metodu ve coğrafi kaynağı arasında kurulan sıkı bağı simgeleyen bir güvencedir.
Coğrafi işaretler menşe adı ve mahreç işareti olarak ikiye ayrılır.
Coğrafi sınırları belirlenmiş yer ile sözkonusu coğrafi yerin insan faktöründen ya da doğasından kaynaklanan bir özelliğe sahip olan ve bu özellikleri itibariyle bölgeyle özdeşleşmiş ürünlerin üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerin tümüyle bu yöre , alan veya bölge sınırları içinde yapılması ürünün MENŞE ADINI belirtir.
Menşe adı, menşe adına konu ürünün üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerin tümüyle coğrafi sınırları belirlenmiş yöre, alan veya bölge sınırları içinde yapılmasını gerektirir.
Bu tür ürünlere örnek olarak Eskişehir lületaşı, Çelikhan tütünü, Ege pamuğu, Finike Portakalı, Malatya Kayısısı örnek gösterilebilir.
Coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, bölge veya ülkeden kaynaklanan, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından bu coğrafi alan ile özdeşleşen, üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinden en az biri belirlenmiş coğrafi alanın sınırları içinde yapılan ürünleri tanımlayan adlar MAHREÇ İŞARETİDİR. Mahreç işaretlerinin, ürünün özelliklerinden en az biri o yöreye ait olmakla birlikte, yöre dışında da üretilebilmesi söz konusudur. Ürünün yöre ile bağı sadece ünü de olabilir.
Mahreç işaretine Antep Baklavası, Hereke İpek Halısı, Damal Bebeği, Isparta Halısı örnek gösterilebilir.
Bu ürünlerin nitelikleri , kalitesi, ünü ve diğer özellikleri belirli bir coğrafi yere ait doğal hammadde ya da beşeri unsurlara dayalı işlemlerden kaynaklanan özellikler taşır. Bu üretimde bulundukları coğrafi bölgeye ait üretim yöntemlerinin aynen kullanılması ve ürünün kalitesinin aynı olması şarttır.
Somut olaya gelince ;
Davacı tarafın ,…; TÜRKPATENT nezdinde Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı Sicilinde 429 tescil numarası(tescil tarihi: 22.04.2019) ile menşe adı olarak kayıtlı olup Ardahan ili Posof ilçesi coğrafi sınırda üretilmek üzere “İşlenmiş ve işlenmemiş meyve ve sebzeler ile mantarlar” ürün grubunda elma ürünü adı için tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafın sunduğu ihlal iddiasına yönelik deliller kapsamında delil tespiti kararı ile birlikte farklı uzmanlardan oluşan 2 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinin sunduğu 06.05.2021 tarihli raporda ÖZETLE ” 1. Davacının dava konusu coğrafi işaret olan “Şekil+… ” ibaresini tescil ettiren olduğu,
2. Dava konusu “…” ibaresinin davalı tarafından internet ortamında kullanıldığı,
3. Dava konusu “…” ibaresinin davalı tarafından Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün Adı sicilinde belirtilen tanıma uygun(elma) ürün olmadığı ve fidan olduğu,
4. Fidan üretiminin kimin tarafından üretildiği, üretimin gerçekleştiği coğrafi sınırın dosyada yer alması gerektiği,
5. Coğrafi sınır(Posof ilçesi) dışında tescilde belirtilen aşılama uygulanarak üretimin yapılıp yapılmadığının dosyada yer alması gerektiği,
6. Tescilde belirtilen şekilde fidan üretiminin yapılmaması halinde adın ün ve bilinirliğinden rekabet ortamında avantaj sağlanmış olacağı,” şeklinde ifade edilmiştir.
Tahkikat aşamasında ise her iki tarafın sunduğu karşılıklı delillere göre heyete 1 uzman daha ilave edilerek alınan bilirkişi heyetinin sunduğu 24.01.2022 tarihli Ek raporda ise ÖZETLE ;” Badele, Posof ilçesinin meyve bahçeleri ile ünlü olan bugünkü adıyla Türkgözü Köyünün eski adı olup tescile konu elma hem “…” hem de “…” olarak bilindiği için coğrafi işaret tescili, “…” şeklinde her iki adı da kapsayacak şekilde gerçekleşmiştir.
Sicil kayıtlarına göre “…”, içi kırmızı uruset elma çeşidinden elde edilmektedir. Tam olgun halde dış kabuk rengi koyu kırmızı (şarap kırmızısı renkte), iç meyve eti ise kırmızıdır. Coğrafi sınır olan Posof ilçesinde yetişen yabani elma ve yabani armut ağaçları anaç tür olup uzmanı tarafından seçilen ağaçlardan alınan aşı kalemleri, Eğridir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsüne ya da uygun görülen bir kuruma gönderilerek ve burada uygun anaç türleri üzerine aşılama yapılarak üretilmektedir.
“…”nın denetimi; … koordinatörlüğünde ve …, Posof Belediyesi, Ardahan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Ardahan Üniversitesinin katılımıyla oluşan denetim mercii tarafından yapılmaktadır. Denetim kriterleri arasında “uzmanı tarafından alınan aşı kalemlerinin, ürünün ayırt edici özelliklerini karşılayacak şekilde yine uzman kişi / kişilerce uygun anaç türler üzerine aşılanıp aşılanmadığı”nın denetimi de yer almaktadır.
Davalıya ait sitedeki ürün açıklamasında; 429 sayılı “…” coğrafi işaret tescil belgesinde yer alan ve doğrudan “elma” ürününe ait olan bazı teknik açıklamaların yanı sıra; satışı yapılan “… (içi dışı kırmızı elma) Fidanı” şeklindeki “açıklamalı ürün adı” için, Posof Kaymakamlığının resmi internet sitesi referansıyla, “Ardahan’ın Posof ilçesinde yaygın yetiştirildiği” ve tescilde olduğu gibi “Posof / …” adının kullanıldığı bilgileri de yer almaktadır. Ancak söz konusu elma fidanlarının, nerede ve nasıl üretildiğine dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Burada her ne kadar “coğrafi işaret” kavramından bahsedilmese de, önceki kısımlarda açıklandığı üzere “Posof”, “Badele” ve türevi adların herhangi bir elma çeşidinin adı olmadığı gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, bu adların kullanılması için coğrafi işaretten başka bir dayanak bulunmamaktadır.
429 sayılı tescil belgesinde yer verilen ürün görsellerinden “…”nın dış yüzeyinin, portakal dilimlerini andıran dalgalı yapıya sahip olduğu; meyve eti renginin, kabuğa yakın yerlerde koyu kırmızı iken çekirdek yuvalarına doğru daha açık renk aldığı görülmektedir. Davalının internet sitesinde yer verilen ürün görselindeki elmanın ise; coğrafi işaret sicilinin aksine, dış yüzeyinin pürüzsüz olduğu ve çekirdek yuvasına doğru olan meyve eti renginin koyu kırmızı olduğu görülmektedir.
SONUÇ;
1. Davacının dava konusu coğrafi işaret olan “…” coğrafi işaretini tescil ettiren olduğu,
2. Davalının satış yaptığı internet sitesindeki kullanımın “… (içi dışı kırmızı elma) Fidanı” şeklinde olduğu; sitede yer verilen açıklamaların “elma fidanı” yerine “elma” ürününe yönelik olduğu; bu açıklamaların, 429 sayı ile tescilli “…” coğrafi işaretinin sicil bilgilerini de içerdiği dolayısıyla doğrudan “…” coğrafi işaretini çağrıştırdığı; ancak internet sitesindeki elma görselinin, sicilde yer alan elma görsellerinden farklı olduğu,
3. “Posof”, “Badele” veya türevi adların, herhangi bir elma çeşidinin adı olmamaları nedeniyle, dayanağını 5553 sayılı Tohumculuk Kanunundan alan Bitki Kayıt Sertifikası, Fidan Üretici Belgesi, Tohumluk Bayi Belgesi ve Süs Bitkisi Üretici Belgesinin davalıya, “…” adlarını kullanmak için yasal bir dayanak veremeyeceği,
4. Sicil bilgilerine göre “…”nın üretimi; “Posof ilçesinde yetişen yabani elma ve yabani armut ağaçları anaç tür olup uzmanı tarafından seçilen ağaçlardan alınan aşı kalemleri, Eğridir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsüne ya da uygun görülen bir kuruma gönderilerek ve burada uygun anaç türleri üzerine aşılanarak” gerçekleştirilmektedir. Bu kapsamda “…”nın, coğrafi işaret olarak tesciline konu özellikleri kazanması için, fidanının özel koşullar altında üretilmesi gerekmektedir. Bu itibarla “…” için “fidan”ın, tescile konu ürün olan “elma” ile, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 44. Maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında ilişkilendirilebilecek nitelikte ürün olduğu,
5. Davalının satış yaptığı internet sitesinde ve dava dosyasındaki diğer belgelerde açıkça “… (içi dışı kırmızı elma) Fidanı”nın nerede ve nasıl elde edildiğine dair açıklama bulunmadığı; eğer tescilde belirtilen şekilde “Posof ilçesinde yetişen yabani elma ve yabani armut ağaçları anaç tür olup uzmanı tarafından seçilen ağaçlardan alınan aşı kalemleri, Eğridir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsüne ya da uygun görülen bir kuruma gönderilerek ve burada uygun anaç türleri üzerine aşılanarak” üretildiği ispatlanamıyorsa, “…” coğrafi işaretinin haksız biçimde kullanıldığı sonucuna varılabileceği, ” şeklinde ifade edilmiştir.
GEREKÇE;
Davacı tarafın 17/11/2017 de başvurusu yapılan 22/04/2019 tarihinde tescil edilen 429 nolu ” … ” menşe adı olarak Coğrafi İşaret hakkının davalı firma tarafından internet üzerinden ”…” etiketiyle elma fidanı ticareti yapılmak suretiyle ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
Coğrafi işaret hakkına tecavüzü açısından;
6769 sayılı SMK. 44.ncü maddede tescilli coğrafi işaret sahibinin 3 kişilere karşı özetle; ” tescilinde belirtilen ürün özelliklerini taşımadığı hâlde coğrafi işaretin ününden yarar sağlayacak şekilde ya da tescil kapsamındaki ürünler veya bunlarla ilişkilendirilebilecek nitelikteki ürünlerle…ticari amaçlı olarak doğrudan veya dolaylı kullanımını,
Ürünün gerçek menşeini veya niteliğini belirten açıklamalar yahut stilinde, tarzında, tipinde, türünde, yöntemiyle, orada üretildiği biçimde gibi terimler içerse veya başka bir dile tercüme edilmiş olsa dahi ,coğrafi işaretin, tescil kapsamındaki özelliklerini taşımayan ya da çağrışım yapacak şekilde benzeri olan ürün üzerindeki yanıltıcı kullanımının veya taklidinin,
…. ürünün iç veya dış ambalajında, tanıtım ve reklamında veya ürünle ilgili herhangi bir yazılı belgede, ürünün tescil edilmiş doğal veya esas nitelik ve özellikleri ile menşeine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı herhangi bir açıklama veya belirtiye yer verilmesinin,” önlenmesi konusunda sahibine hak verilmektedir.
Diğer yönden SMK 53.ncü madde de yukarıda özet olarak sayılan 44.ncü maddedeki ihlali yapanların eylemini Coğrafi işaret hakkına tecavüz olarak nitelendirmiştir.
Davacı tarafın , 17/11/2017 tarihinde başvurusu yapılan 22/04/2019 tarihinde de tescil edilmiş , “şekil+…” ibaresi olarak “Elma/işlenmemiş meyve ve sebzeler ile mantarlar” ürün grubunda tescilli coğrafi işareti (menşe adı) bulunduğu Türk patent kurum kaydı ile tespit edilmiştir.
Davalı tarafın ise www.bursatarimmarket.com adresinde 12.03.2021 tarihinde yapılan bilirkişi incelemesinde (tespit )”…görseli de verilen … Fidanı adıyla fidan satışı yapıldığı tespit edildiği, ilgili alan adın kullanımının http://web.archive.org/web/20210119032621/https://www.bursatarimmarket.com/posof-elmasi–icidisi-kirmizi-elma–fidani adresinde kayıt altına alındığı , İnternet sitesinde yer alan açıklamada “Ardahan’ın Posof ilçesinde yaygın yetiştirildiği bilgisi yer aldığı görüldüğü, Bu bilgi ile satışta olan fidan ürünün Posof ilçesi ile bağı vurgulandığı,davacı tarafça tescil edilen … adının www.bursatarimmarket.com internet sitesinde yer aldığı ve tescil belgesinde ilgili adın tanımı olan elma ürününü belirtmediği, ürünün ağaç fidanı olduğu, satışın Bursa ilinde olduğu, fide üretiminin gerçekleştiği coğrafi sınırın bilinmediği ve ancak tescil belgesinde yer alan aşılamanın kalemlerinin Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsüne ya da uygun görülen bir kuruma gönderilerek ve burada uygun anaç türleri üzerine aşılama yapılacağı belirtildiğinden davalı tarafın tescil de belirtildiği şekilde aşılama yapılmış fide satışı yapıp yapmadığının kanıtlanması gerektiği, tescilde belirtilen şekilde aşılanmış fide üretiminin yapılmaması halinde; adın kullanımıyla … coğrafi işaretin ününden ve bilinirliğinden yarar sağlamış olacağı kanaatine varılmış olmakla ” şeklinde ifade edilmiş olup, Buradan hareketle ;
Davalının www.bursatarimmarket.com adresinde 12.03.2021 tarihinde yapılan delil tespitinde ortalama tüketici nazarında “…görseli de verilen … Fidanı adıyla fidan satışı yapıldığı” şeklindeki ticari tanıtım kullanımları ile davacının yukarıda belirtilen “şekil+…” ibareli tescilli coğrafi işareti (menşe adı) arasında ortalama tüketici nazarında iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu; davalının satışa sunduğu elma fidanlarının adını “…” adı şeklinde tanıtıp bunların Ardahan iline bağlı Posof ilçesi ile bağını kurduğu, oysaki elma fide üretiminin gerçekleştiği yerin belirli olmadığı, tescil edilmiş coğrafi işarete bağlı Posof/Badele elması fidesi için “Coğrafi sınır olan Posof ilçesinde yetişen yabani elma ve yabani armut ağaçları anaç tür olup uzmanı tarafından seçilen ağaçlardan alınan aşı kalemleri, Eğridir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsüne ya da uygun görülen bir kuruma gönderilerek ve burada uygun anaç türleri üzerine aşılama yapılarak üretilmektedir. ” belirtildiğinden davalı tarafın coğrafi işaret tescilinde belirtildiği şekilde alınan ve aşılama yapılmış (üretilmiş) fide satışı yaptığını kanıtlayamadığı , tüm bu açılardan davalı eyleminin SMK 44 ve 53.ncü madde kapsamında davacıya ait 429 sayılı tescilli coğrafi işaretin ününden ve bilinirliğinden yarar sağladığı ve tescilli coğrafi işarete tecavüz eylemi oluştuğu sonucuna varılmıştır.
Haksız rekabet açısından;
TTK 54 ve devamı maddesinde haksız rekabet hükümleri belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti rapor ve ek raporunda geçen ve benimsenen haliyle;
Davalının www.bursatarimmarket.com adresinde 12.03.2021 tarihinde yapılan delil tespitinde ortalama tüketici nazarında “…görseli de verilen … Fidanı adıyla fidan satışı yapıldığı” şeklindeki ticari tanıtım kullanımları ile davacının yukarıda belirtilen “şekil+…” ibareli tescilli coğrafi işareti (menşe adı) arasında ortalama tüketici nazarında iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu;
Davalının satışa sunduğu elma fidanlarının adını “…” adı şeklinde tanıtıp bunların Ardahan iline bağlı Posof ilçesi ile bağını kurduğu, oysaki elma fide üretiminin gerçekleştiği yerin belirli olmadığı, tescil edilmiş coğrafi işarete bağlı Posof/Badele elması fidesi için “Coğrafi sınır olan Posof ilçesinde yetişen yabani elma ve yabani armut ağaçları anaç tür olup uzmanı tarafından seçilen ağaçlardan alınan aşı kalemleri, Eğridir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsüne ya da uygun görülen bir kuruma gönderilerek ve burada uygun anaç türleri üzerine aşılama yapılarak üretilmektedir. ” belirtildiğinden davalı tarafın coğrafi işaret tescilinde belirtildiği şekilde alınan ve aşılama yapılmış (üretilmiş) fide satışı yaptığını kanıtlayamadığı , tüm bu açılardan davalı eyleminin aynı zamanda TTK 54 ve devamı maddelerinde sayılan haksız rekabet oluşturduğu sonucuna varılmıştır.
Neticeden dava kabul edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı taraf eyleminin davacıya ait 429 sayılı … ibareli tescilli coğrafi işaret (menşe adı) hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE,
3-Davalı tarafın bu şekilde tecavüz oluşturan eyleminin REF’ine, MEN’ine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,40 TL’nin davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
5-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davacının yaptığı; 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 163,00 TL tebligat ücreti, 59,30 TL ilk harç masrafı olmak üzere toplam 2.622,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 04/04/2022

Katip … Hakim …
E İmzalıdır. E İmzalıdır.