Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/6 E. 2021/87 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “Türk Milleti Adına”
ANKARA (Bozmaya Uyma)
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/6
KARAR NO : 2021/87

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ANKARA
VEKİLİ : Av. ……
DAVALI :…
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/08/2013
KARAR TARİHİ: 22/03/2021 Yazım Tarihi: 22/042021
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı şirketin, müvekkili kuruma 02/05/2011 tarihli yazı ile üretmiş olduğu termal masaj yatağı …modelinin kullanımdan kaldırılacağı ve bu marka ve model masaj yatağı için kullanmakta oldukları 14.10.01/TSE-13960 belge numaralı TSE uygunluk belgesinin iptali için başvurduğunu, müvekkili kurumun bu başvuruya istinaden 04.05.2011 tarihinde 20 nolu komisyon kararıyla sözleşmeyi fesih ederek TSE belgesini iptal ettiğini, davalı şirketin TSE belgesi iptal edilmesine rağmen Kırıkkale bayisi reklam broşürü ve kataloglarında TSE logo ve markasını haksız olarak kullanmaya devam ettiğini, davalı şirketin Kırıkkale şubesinde keşif yapılarak bu hususun Bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, müvekkili kurumun TSE markalarını sözleşme akdetmeksizin kullanan davalı firma aleyhine kurum mevzuatı gereği ürünlerle ilgili bir yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının iki katından az olmamak üzere 4.720,00 TL maddi tazminat, kamuoyunu yanıltmak ve haksız rekabete sebep olmak yoluyla müvekkili kurumu kamu ve tüketici nezdinde güven kaybına uğratmaktan dolayı talep edilen maddi tazminatın beş katından az olmamak üzere 23.600,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam yasal faizi ile birlikte 29.367,46 TL tazminatın tahsili amacıyla Ankara …Müdürlüğü’nün 2012/10700 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız olarak yetkiye ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, oysa ki hem 556 sayılı KHK’nın 63. Maddesine göre, hem de H.M.K. 17. Maddesine göre, Ankara İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, davalı tarafın borca haksız olarak itiraz etmesinden dolayı icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini iddia ederek, Ankara …Müdürlüğünün 2012/10700 Esas sayılı icra dosyasına yapılan itirazının iptali ve takibin devamıyla işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, davalı aleyhine dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı CERAGEM EURASİA MASAJ EKİPMANLARI SAN.VE TİC.A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE: Davaya konu icra takibinin yetkisiz olan Ankara İcra Müdürlüğünden yapıldığını, buna göre mahkemenin de yetkisiz olduğunu, davanın yetki yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacının iddialarının kabul edilmediğini, dava konusu icra takibinin yanlış kişiye yapıldığını, davalı şirketin söz konusu adreste hiçbir zaman faaliyette bulunmadığını ve bu adreste şubesinin olmadığını, icra takibindeki işyerinin Ferhat Uçar’a ait olduğunu, Ferhat Uçar’da bulunan ürünlerin teşhir amaçlı olduğunu, kimseye satılmadığını, Ferhat Uçar’ın davalı şirketten bağımsız olarak çalıştığını, bu sebeple davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, Kore’de bulunan üretici firmanın …model malların yerine bir üst model olan CGM Eb-1101 modelini yapmaya başladığından, diğer modeli piyasaya vermemek için karar aldığını, bu nedenle …model için TSE belgesinin yenilenmesinin yapılmadığını, bunun yerine yeni bir ürün olan CGM EB-1101 model için TSE belgesi alındığını, TSE belgesinin kullanılmasının müvekkiline hiçbir getirisi bulunmadığını, Ferhat Uçar’ın adresinde yapılan tespit sonucu alınan Bilirkişi raporundan haberdar olmadıklarını, davacının icra takibinde borcun sebebini belirtmediğini, borç likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddini talep etmiştir.

ÖNCEKİ DEĞERLENDİRMELER – KARARLAR;
İLK KARAR; Mahkememizce 16/03/2015 tarih ve 2013/199 esas, 2015/34 karar sayı ile ÖZETLE ; “Davacının TPE’de tescilli korunan birçok markası olduğu, 08/02/2012 tarihinde davalının bayisi olan işyerinde tespit işlemi yapıldığı, karton ambalajlar ve bazı ürünler üzerinde TSE ibaresinin yazılı olduğunun mahallinde yapılan tespit ve sonrasında sunulan bilirkişi raporu ile anlaşıldığı, davacının 556 sayılı KHK’nın 66. maddesine göre oluşan zararının bilirkişi heyeti tarafından 4.500 TL olarak hesaplandığı dikkate alınarak davacının maddi tazminat yönünden talebinin kısmen kabulüne, icra takip dosyası yönünden ise davalı firmanın sunulan belgeler kapsamında adresinin İstanbul olarak belirtilmesine rağmen İcra İflas Kanunu’nun 50 ve HMK’nın 6. maddesindeki davalı adresi yerindeki icra merci aracılığıyla icra takibinde bulunması gerekmesi karşısında takibin devamı mahiyetindeki açtığı davanın yerinde görülmediği, icra takibinin davalı adresi yer icra dairesi aracılığıyla yapılması gerekmesi kanaati ile bu açıdan davanın reddine, manevi tazminat açısından ise tazminat koşullarının oluşmadığı kanaati ile tazminat isteminin reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karar temyiz edilmekle YARGITAY … HD.nin 23/03/2016 tarih ve 2015/8107 Esas, 2016/3250 Karar sayılı ilamı ile ÖZETLE;”1-Dava, marka hakkına tecavüz nedeniyle oluşan maddi – manevi zararın tahsiline ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı gerekçesi ile itirazın iptali davasının reddine, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile tahsile karar verilmiştir. Ancak; HMK’nın 26. maddesine göre mahkeme davacının talepleri ile bağlı olup, istekleri dışında karar vermesi mümkün değildir. Bu nedenle, itirazın iptali olarak açılan davanın alacak davası olarak karara bağlanmış olması doğru görülmemiş, kararın taraflar yararına bozulmasını gerektirmiştir.
2- Öte yandan, 556 sayılı KHK’nın 63. maddesinde, marka sahibi tarafından 3. kişiler aleyhine açılacak davalarda davacının ikametgah mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Davacı, icra takibini ve eldeki davayı ikametgahı yer mahkemesinde açtığına göre, mahkemece, usulüne uygun olarak başlatılan takibe vaki yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetki açısından takibin usulsüz olduğundan bahisle davanın reddi de doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” şeklindeki gerekçe ile ilk karar bozulması üzerine dosya yeniden mahkememize gelmiştir.
2.nci KARAR ;Mahkememizce bozma ilamına uyulup yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı firmanın üretmiş olduğu, termal masaj yatağı …model ürünün TSE’ye uygunluk belgesi 04/05/2011 tarihli 20 nolu komisyon kararıyla TSE belgesinin kullanımına dair sözleşme fesh edilmiş olmasına rağmen davalı tarafın TSE marka ve logoyu kullandığı iddiasına dayalı davacının davalı hakkında yaptığı 4.720,00 TL maddi tazminat, 23.600,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam yasal faizi ile birlikte 29.367,46 TL bedelli icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın haklı/haksız olup olmadığının belirlenmesi noktasında olduğu tespiti olduğu vurgulanmıştır.
Ankara 8.İcra Müdürlüğü’nün 2012/10700 esas sayılı takip dosyası incelenmiş, 15/08/2012 tarihli icra takibinin davacı kurum tarafından davalı şirket aleyhine “TSE marka kullanma bir tip haksız kullanım ücreti ” borç sebebi gösterilip 28.320 TL asıl alacak 1.047,46 TL faiz olmak üzere 29.367,46 TL faiziyle birlikte tahsilinin istendiği, ödeme emri iki ayrı adrese tebliğe çıkarılmış, davalı firma vekili 11.01.2013 tarihli dilekçe ile takibe itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmış, buna göre alacağın muaccel hale geldiği , geçerli bir icra takibi bulunduğu, gerek icra takip aşamasında gerekse yargılama aşamasında borcun ödendiğine dair bir bilgi olmadığı tespit edilmiş ve davanın takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açıldığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan raporda ÖZETLE; “Taraflar arasında sözleşmenin feshi ve TSE belgesinin iptali tarihinin 31/05/2011 olduğu, bu tarihten sonra davalı şirketin Kırıkkale bayisinde davacı tarafın TSE markasını taşıyan ürünlerle tanıtım evraklarının bulunduğu Kırıkkale 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/4 D.iş dosyasıyla anlaşılıp bu eylemin 556 sayılı Markaların KHK nun 9 ve 61. Maddesine göre Marka Tecavüzü oluşturduğu, TSE Ürün Belgelendirme Yönergesinin 10.2 maddesine göre “TSE Marka/Markalarını sözleşme akdetmeksizin kullanan yada sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erdiği halde, TSE Marka/Markalarını ve/veya belgelerini kullananlar aleyhine sözleşme akdetmeyerek TSE’yi maddi zarara sokmaları sebebiyle, ÜBM tarafından tüm ilgili dokümanlar Hukuk Müşavirliği’ne bildirilir. Hukuk Müşavirliği’nce, ürünle ilgili bir (1) yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının iki (2) katından az olmamak üzere maddi tazminat, kamuoyunu yanıltmak ve haksız rekabete sebep olmak yoluyla TSE’yi kamu ve tüketici nezdinde güven kaybına uğratmaktan dolayı talep edilen maddi tazminatın beş (5) katından az olmamak üzere de, ek (manevi) tazminat talebi ile hukuki işlemler başlatılır.” denildiğini, bu hükmün bir yönerge hükmü olduğunu, Yönergenin dayandığı Kanun tazminat hesaplamasına ilişkin olarak yönerge ile düzenleme yapılabileceği hususunda davacı Kuruma yetki vermediğini, ayrıca KHK’nın Yönergeye göre daha üst norm olduğunu, Yönerge ile hakime takdir hakkı tanınan bir alanda hiçbir kritere dayanmayan bir hesaplama yöntemi belirlenmesi hukukun genel ilkelerine de aykırılık teşkil ettiğini, tazminat hesaplamasının nasıl yapılacağına ilişkin olarak 556 sayılı KHK’da detaylı düzenleme bulunduğunu, tazminat hesabının KHK hükmüne göre yapılması gerektiğini, bu hesaplama yöntemine göre; “Marka hakkına tecavüz edenin, markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre “yoksun kalınan kazancın hesaplanacağı, somut olayda, davacı kurum ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin feshi ve TSE belgesinin iptali tarihi olan 31.05.2011 tarihinden sonra, davalı şirketin Kırıkkale bayisinde, davacı tarafın TSE markasını taşıyan ürünler ve tanıtım evraklarının bulunmasının 556 sayılı KHK’nın 9 ve 61 maddesine göre marka hakkına tecavüz ettiğinin sabit olduğu, dosya kapsamında yer alan ve davacı kurum tarafından davalı adına tanzim olunan 10.02.2011 tarih 06DD02843 sayılı faturadan standarta dair kullanım ücretinin “E sınıfında” kategorize edildiği ve tavan ücretinin 4.500.- TL +KDV olduğu tespit edildiği, buradan hareketle ihlale konu ilgili belgenin EK-2 “Yıllık Marka Kullanma Ücret Çizelgesi” nin Katagori “E” standartlar Tavan ücretinin 4.500.- TL olduğu saptandığı ve buradan hareketle Marka hakkına tecavüz edenin, markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedelini davacı kurum tarafından açıklanmış olan 4.500,00 TL olarak dikkate alındığı, iş bu davanın bir alacak davası olmadığı ve … ile Ürün Belgelendirme Yönergesinde sadece ücretlerden söz edildiğinden, maddi tazminat hesaplamasına KDV dahil edilmediği, 556 sayılı KHK’nın 66(2)(c) maddesi uyarınca 4.500.- TL tazminat ödenmesi gerektiği, manevi tazminatın takdirinin mahkemeye ait olduğu,” ifade edilmiştir.
Mahkememizce de bozma ilamına uyularak 27/02/2017 tarih ve 2016/359 Esas, 2017/67 sayılı kararla ÖZETLE “taraflar arasında TSE belgesinin kullanımına dair sözleşme fesih edilmiş olmasına rağmen Kırıkkale 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/4 D.iş tespit dosyası ile davalı firmanın Kırıkkale Yaylacık Mahallesinde bulunan Ceragem tabelası yazılı bayisinde ambalajlı ürünlerin karton ambalajları üzerinde TSE ibaresi yazılmış bir halde bulunduğu tespit edildiğinden davalı eyleminin 556 sayılı KHK’nın 9 ve 61. maddesine göre marka hakkına tecavüz teşkil eden eylem oluşturduğu, davalı tarafın TSE ibareli markayı lisanssız kullanmasından kaynaklı 556 sayılı KHK’nın 66/2-c maddesine göre 4.500 TL tazminat ödenmesi gerektiği, daha önce lisanslı kullanıldığı ancak sözleşmenin feshi ile henüz yeni lisanssız konuma düşülmesinden dolayı davacı taraf yönünden manevi zarar oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle takibin 4.500 TL için iptaline ” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karar davacı vekilince temyiz edilmekle YARGITAY … HD.nin 11/12/2018 Tarih ve 2017/2329 Esas, 2018/7830 Karar sayı ile ÖZETLE ” Dava, marka hakkına tecavüz nedeniyle oluşan maddi manevi zararın tahsiline ilişkin olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davalı eyleminin marka hakkına tecavüz oluşturduğu mahkemece de kabul edildiği halde 556 sayılı KHK’nın 62. maddesi uyarınca söz konusu tecavüz eyleminden dolayı manevi tazminat talep hakkının doğduğunun da kabulü ile ihlalin niteliğine uygun bir manevi tazminat takdiri gerekirken, mahkemece istemin reddi doğru görülmediğinden kararın bu yönden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA,” şeklinde karar verilerek dosya yeniden mahkememize gönderilmiştir.
3.ncü KARAR; Mahkememizce de bozma ilamına uyularak 04.11.2019 tarih ve 2019/149-2019/381 sayılı kararla ÖZETLE “davalının 556 sayılı KHK’nın 9. ve 61. maddesi kapsamında davacının marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğu, manevi tazminat dışındaki hususların bozma konusu yapılmadığı için zımnen kesinleştiği ancak infazda tereddüt oluşturmaması için bu hususlarda tekrar hüküm kurulduğu, davalının eylemlerinin manevi tazminatı da gerektirdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı tarafın Ankara …Müdürlüğü’nün 2012/10700 Esas sayılı icra takip dosyasında ileri sürdüğü itirazın 4.500,00 TL için iptaline, fazlaya yönelik maddi tazminat isteminin reddine, icra takibinin bu miktar üzerinden devamına, davacı tarafın tazminat alacağına 15/08/2012 olan takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, hüküm olunan miktarın %20’si olan 900,00 TL’nin icra inkar tazminatı şeklinde davalıdan alınıp davacıya verilmesine, takdiren 4.500,00 TL manevi tazminatın 15.08.2012 olan icra takibi tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya yönelik manevi tazminat isteminin reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karar davacı vekilince temyiz edilmekle YARGITAY 11 HD.nin 19.10.2020 Tarih ve 2020/500 Esas, 2020/4196 Karar sayı ile ÖZETLE “1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, maddi ve manevi tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesine göre hakim taleple bağlı olup ondan fazlasına veya başkasına karar veremez. Davacı 4.720.- TL maddi, 23.600.- TL manevi tazminat ve faiz alacağına yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş olmasına rağmen mahkemece maddi tazminat bakımından itirazın iptaline, manevi tazminat istemi ise alacak davası olarak nitelendirilerek bu yönden de davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa maddi ve manevi tazminat istemleri takip talebinde yer almakta olup, manevi tazminat bakımından da itirazın iptaline ilişkin karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde manevi tazminat bakımından dava, alacak davası olarak değerlendirilerek alacağın tahsili hükmü kurulması doğru olmamış ve kararın bu yönüyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, .” şeklinde karar verilerek dosya yeniden mahkememize gönderilmiştir.
SON DEĞERLENDİRME ve KARAR;
Taraf teşkilinden sonra bozma ilamına tekrar uyularak bozma gerekçesinde değinildiği üzere ” dava, maddi ve manevi tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı 4.720.- TL maddi, 23.600.- TL manevi tazminat ve faiz alacağına yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş:
Maddi ve manevi tazminat istemleri takip talebinde yer almakta olup, manevi tazminat bakımından da itirazın iptaline ilişkin karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde manevi tazminat bakımından dava, alacak davası olarak değerlendirilerek alacağın tahsili hükmü kurulması doğru olmamış ” şeklindeki gerekçe doğrultusunda manevi tazminat dışındaki kısımlar kesinleşmekle beraber infazda tereddüt oluşturulmaması, kararın bütünlüğü ilkesi açısından yeniden hüküm kurulması gerekmekle ;
Taraflar arasında TSE belgesinin kullanımına dair sözleşme fesih edilmiş olmasına rağmen Kırıkkale 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/4 D.iş tespit dosyası ile davalı firmanın Kırıkkale Yaylacık Mahallesinde bulunan Ceragem tabelası yazılı bayiisinde ambalajlı ürünlerin karton ambalajları üzerinde TSE ibaresi yazılmış bir halde bulunduğu tespit edildiğinden davalı eyleminin 556 sayılı KHK’nın 9 ve 61. maddesine göre marka hakkına tecavüz teşkil eden eylem oluşturduğu dosya içeriğine göre sabit olduğundan;
Davalı tarafın Ankara …Müdürlüğünün 2012/10700 Esas sayılı İcra takip dosyasında ileri sürdüğü itirazının davacının talep ettiği maddi tazminat açısından 4.500 TL, (önceki kararlar ve bozma ilamlarında kesinleşen hali ile ) , manevi tazminat talebi için de 4.500 TL ( bu oran davacı tarafın markasının izinsiz kullanılmasından uğrayabileceği zarar dikkate alınıp takdiren tayin edilerek ) olmak üzere toplam 9.000 TL üzerinden İtirazının iptaline, fazlaya yönelik talebin ise reddine, davacının tazminat alacağının 15/08/2012 olan takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacı aleyhine hükmedilen miktarın %20 si olan 1.800 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, şeklinde davanın kısmen kabulü, kısmen de reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı tarafın Ankara …Müdürlüğünün 2012/10700 Esas sayılı İcra takip dosyasında ileri sürdüğü itirazının davacının talep ettiği maddi tazminat açısından 4.500 TL, manevi tazminat talebi için 4.500 TL olmak üzere toplam 9.000 TL üzerinden İTİRAZININ İPTALİNE, fazlaya yönelik talebin ise REDDİNE,
3-Davacının tazminat alacağının 15/08/2012 olan takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
4-Davacı aleyhine hükmedilen miktarın %20 si olan 1.800 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde Ankara …Müdürlüğünün itiraza konu icra takip dosyasının iadesine,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 614,79 TL maktu karar harcından peşin alınan 501,55 TL+146,80 TL (İcra takibinde ödenen) peşin harç olan toplam 648,35 TL harcın düşümü ile bakiye 33,56 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden 4.500,00 TL vekalet ücreti ile manevi tazminat yönünden 4.500,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 9.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
8-Davacının yaptığı; (1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 286,00 yargılama gideri, Kırıkkale 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/4 Değ. İş sayılı dosyasında yapılan 450,00 TL yargılama gideri) 2.236,00 TL’nin kabul ve red oranına göre takdiren 1/2’si olan 1.118,00 TL ile ilk harç masrafı 648,35 TL olmak üzere toplam 1.766,35 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,

Dair verilen karar tarafların yokluğunda, 6100 Sayılı HMK’nın Geçici 3/2 madde yollaması ile, HUMK 427 vd.m. uyarınca, tebliğden itibaren 15 günlük yasal süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2021
Katip … Hakim …
E. İmzalıdır. E.İmzalıdır.