Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/45 E. 2022/44 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/45
KARAR NO : 2022/44

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI …
VEKİLİ : Av. ……
DAVA :Marka… sayılı YİDK Kararı İptali- Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 15/02/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2022 Yazım Tarihi: 28/02/2022
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE:Dava konusu markanın yayınına itiraz ettiklerini, itirazın kısmen kabul edildiğini,karara itirazın dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini, Müvekkil Sguare Group’un; açıkhava reklamcılığı faaliyeti göstermekte olduğunu, Medya Pano şirketi ile 1999 yılında faaliyete başladığını, … GROUP markasını yoğun olarak kullanmakta olduğunu, Çok sayıda … ibareli tescilli markası bulunduğunu, Kullanım ispatının TÜRKPATENT tarafından dikkate alınmadığını, Müvekkilin öncelik hakkı bulunduğunu,Dava konusu markanın müvekkil markasından yararlanma amaçlı ve kötü niyetli olduğunu,Markalar arasında karıştırılma olasılığı bulunduğunu, Dava konusu markanın asıl unsurunun … olduğunu, Emsal yargı kararları bulunduğunu, Sınıfların aynı olduğunu, Müvekkil markasının tanınmış olduğunu, Davalının kötü niyetli olduğunu belirterek dava konusu YİDK kararının iptalini ve dava konusu markanın hükümsüzlüğünü talep etmiştir. FOX … markasının Kurum nezdindeki idari sürecinde, Markalar Dairesince verilen ilk kararın gerekçe kısmı ile sonuç kısmı arasında bir çelişki olduğunu, idari aşamada süreçlerin Uzadığını, Markalar Dairesi’nin, 38. Sınıf için markayı reddettiğini, YİDK’nın da bu kararı onadığını, YİDK’nın esas incelemeye girmeden, Markalar Dairesinin kararındaki çelişkinin giderilmesi için, dosyayı Markalar Dairesine iade ettiğini, Markalar Dairesi’nin çelişkiyi gidermek sureti ile yeni bir karar tesis ettiğini, bu kısmi red- kısmi kabul kararına da itiraz edildiğinden işbu dava konusu YİDK kararının tesis Edildiğini, idari aşamada hem Markalar Dairesi’nin hem de YİDK’nın ikişer kararı olduğunu belirtmiştir. Bu şekilde karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı firma Vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: FOX’un, … Company, LLC ve bir çok bağlantılı şirket tarafından kullanılan, müvekkil…LLC’nin ticari markası olduğunu, 1986 tarihinde kurulan Amerikan televizyon kanalı olduğunu, Kanalın adının kardeş şirket olan 20th Century Fox’tan ve dolaylı olarak yapımcı William Fox’tan geldiğini, Tüm dünyada son derece tanınan FOX TV, FOX HABER, FOXTURK, FOX SPOR, FOX NEWS, FOX SPORTS markalarının sahibi olduğunu, Çok sayıda tescilli markası bulunduğunu, “sguare”in “KARE” VE “MEYDAN” anlamlarına geldiğini, Ayırt ediciliklerinin düşük olduğunu, Markadaki baskın unsurun FOX olduğunu, Kullanım ispatı olarak sunulan delillerin veterli olmadığını Emsal yargı kararları bulunduğunu, FOX markalarının tanınmış olduğunu, Markaların karıştırılmayacağını, Kullanım defi ileri sürmekte olduklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı firmanın …başvuru sayılı markası ile davacının kullanım ispatına konu olmayan 2014/74465 sayılı markası arasında 6/1 maddesine göre iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, başvuru ibaresi üzerinde davacı tarafın SMK 6/3 maddesine göre önceye dayalı kullanım ve gerçek hak sahipliği iddiası, markalarının SMK 6/4-5 maddesine göre tanınmışlığı iddiası, davalı başvurusunun SMK 6/9 maddesine göre kötü niyetli yapıldığı ve TTK 54 maddesine göre haksız rekabet oluşturulduğu, başvuru ibaresi üzerinde SMK 6/6 maddesine göre diğer fikri ve sınai hak iddiasının ve ayrıca kurum nezdinde kullanım ispatı yerine getirildiği iddialarının (iltibas değerlendirmesi açısından) yerinde ve doğru olup olmadığı, davalı firmanın cevap dilekçesinde geçen kullanmama def’i talebinin hükümsüzlük açısından yerinde ve doğru olup olmadığı anlaşılmıştır.
YİDK kararının 28/12/2020 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 15/02/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun… sayılı kararında; 1) …başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun … sayılı “…” ibareli marka ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca “SINIF 38: Telekomünikasyon hizmetleri, yani internette hazırlanana veya sonradan internete kopyalanan yayınların (podcastlarin) iletimi; internet üzerinden ses ve video (görüntüleme) yayıncılığı hizmetleri; güncel etkinlik haberleri, spor ve müzik alanında internet üzerinden ses ve video (görüntüleme) ve ses programların yayınlanması; internet üzerinden talep üzerine video (görüntüleme) servisi aracılığıyla sağlanan video (görüntüleme) ve ses içeriklerine telekominikasyon erișiminin sağlanması ve radyo-televizyon yayıncıliğı hizmetleri; işitsel, görsel ve görsel-işitsel materyallerin küresel bir bilgisayar ağı üzerinden yayını hizmetleri; internette video (görüntüleme) materyallerinin yayınlanmast; işitsel ve görsel materyallerin internette yayını hizmetleri; telekomünikasyon hizmetleri, yani telekomiünikasyon ağları, kablosuz iletişim ağları ve internet aracılığıyla konuşma, veri, grafik, göriüntü, ses ve video (göriüntiüleme) iletimi; telekomünikasyon hizmetleri, yani web yayınlarının iletilmesi; talep iüzerine video (görüntiüleme) iletimi hizmetleri; Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri. ” bakımından kısmen reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı başvuru sahibi … tarafindan yapılan itiraz incelenmiştir,
….. Belirtilen genel ilkeler çerçevesinde yapılan incelemede, “…” ibareli başvuru ile kismi ret gerekçesi … sayılı “…” ibareli markanın iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer markalar oldukları görüşüne varılmıştır. Söyle ki, kismi ret gerekçesi markanın esas unsuru durumundaki “square” ibaresi, başvuru konusu markada bağımsız ayırt edicilik işlevine sahip iki ana unsurdan birisi olarak aynen yer almaktadır. Her ne kadar başvuru konusu markada “fox” ibaresi de bulunsa da, bu unsurun markalar arasındaki benzerliği bütünüyle ortadan kaldırmadığı, zira “square” ibaresinin de markanın iki ana unsurundan birisi olduğu ve özellikle Türkiye’deki Ingilizce bilmeyen tüketiciler açısından “square” kelimesinin “kare” veya “meydan” anlamlarının bilinemeyeceği, Îngilizce bilen tüketiciler açısından ise bu ibarenin çekişme konusu hizmetler bakımından tanımlayıcı veya çağrıştırıcı herhangi bir anlamı bulunmaması nedeniyle ortalama düzeyde bir ayırt edici niteliğe sahip olduğu değerlendirilmiştir. Diğer taraftan, kısmi ret gerekçesi marka “…” ibaresinden oluşmakta olup, Türkçede “kare grup” veya “meydan grup” anlamına gelen bu ibarenin bir bütün olarak, tescil kapsamında bulunan mal ve hizmetler bakımından ortalama düzeyde ayırt ediciliği haiz olduğu düşünülmüştür. ilaveten, başvuru sahibi, “meydan” anlamına gelen “square” ibaresinin açık hava reklamciliğı bakımından ayırt edici niteliğinin düşük olduğunu öne sürmekle birlikte, kismi ret kararına konu hizmetler arasında reklamcılık hizmetlerinin bulunmadığı da hatırlatılmalıdır.
Başvuru sahibi şirketin ABD’deki binasının bulunduğu meydanın “…” (fox meydan) ismiyle anılıyor olmasından bahisle başvuru konusu markada “fox” ibaresinin ana unsur olduğu yönünde iddia ise, belirtilen hususun Türkiye’deki tüketicilerin geneli tarafindan bilinmesi beklenen bir husus olmaması ve Türkiye’de Ingilizce bilmeyen tüketiciler bakımindan “square” ibaresinin herhangi bir kavramla ilişkilendirilemeyecek olması karşısında, markalar arasındaki benzerliği ortadan kaldıran bir husus olarak görülmemiştir. Ayrica, sicilde farklı kişiler adına “square” ibaresini ihtiva eden çok sayıda markanın bulunması da, somut olayda markalar arasındaki benzerliği ortadan kaldırmamaktadır.
Mal/hizmetlerin benzerliği açısından yapılan incelemede ise, kısmi ret kararına konu hizmetlerle aynı türdeki hizmetlerin, kısmi ret gerekçesi markanın tescil kapsamında bulunduğu belirlenmiştir.
Bilindiği üzere, karıştırilma ihtimalinin değerlendirilmesinde, tüketicílerin satin almayı düşündükleri mal/hizmet yerine başka bir malı/hizmeti almak durumunda kalması kadar, iki ayrı marka ile karşı karşıya olduklarını anlamalarına rağmen bu markaların aynı kişiye/firmaya ait olduğunu ya da marka sahipleri arasında iktisadi veya idari yönden bir bağlantı bulunduğunu düşünmeleri ihtimalinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, eğer ilgili tüketici kesiminin, ihtilaf konusu markalar taşıyan (veya taşıyacağı var sayılan) ihtilaf konusu mal veya hizmetlerin aynı işletmeden ya da duruma göre, iktisaden birbirine bağlı işletmelerden geldiğini düşünebilmesi riski söz konusu ise, karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kabul edilmektedir.
Bu hususlar çerçevesinde, başvuruya konu marka ile kismi ret gerekçesi marka arasındaki benzerliğin yanı sira, markaların ayni/aynı tür hiznmetleri kapsaması hususu da dikkate alındiğında, ilgili tüketici kesimi nezdinde marka sahipleri arasında iktisadi yönden bir bağlantı bulunduğu yönünde bir izlenim oluşabileceği, diğer bir ifade ile redde konu hizmetler bakımından markalar arasında 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi anlamında ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma ihtimalinin bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar, başvuru sahibi tarafindan “…” esas unsurlu işbu başvurunun, bașvuru sahibinin “fox” ibaresini ihtiva eden muhtelif sayilarla ile tescilli bulunan markalarına bağlı seri marka niteliğinde olduğu öne sürüldüyse de, seri markadan söz edilebilmesi için sicilde bir başkası adına tescilli bir marka ile yakınlaştırma, benzeştirme yoluyla iltibas tehlikesine yol aqılmaması zorunlu olduğundan, başvuru sahibinin seri marka iddiası da haklı görülmemiştir. (aynı yönde bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2011/3129 E., 2012/9775 K. sayılı kararı)
Açıklanan nedenlerle, yayına itiraz hakkında Markalar Dairesince verilen kismi ret kararı yerinde görülmüş ve bașvuru sahibi tarafindan yapılan itirazın reddi gerekmiştir.
2) …başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun ilanına yapilan itirazın kismen reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı (MDB) kararına karşı, yayına itiraz sahibi tarafindan, başvurunun 2006 55125, 2006 56985, 2009 47394, 2011 103863, 2011 103868, 2011 103872, 2011 103917, 2011 103857, … sayılı “…”, “square outdoor”, “square tv”, “square marketing”, “square outdoor”, “square vision'”, “square tv”, “…”, “…” ibareli markalarla karışturılma ihtimali, itiraz gerekçesi markaların tanınmışliğı ve kötüniyet gerekçe gösterilerek 6769 s. SMK’nın 6’ncı maddesi uyarınca tümden reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir..
Yayına itiraz hakkındaki Markalar Dairesi Başkanliğ kararı sonrasında başvuru kapsamında kalan, diğer bir ifadeyle işbu itirazın konusunu oluşturan hizmetler şunlardır:
SINIF 35: Ticari (iş) amaçlı sergi, fuar, gösteri ve etkinliklerin düzenlenmesi, tanıtılması ve yürütülmesi hizmetleri; iş amaçli özel etkinlikler düzenlenmesi ve yürütülmesi hizmetleri. Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alici ve saticilar için online pazar yeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanmasi hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. Iş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, İşe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.
SINIF 4l: Sosyal eğlence etkinliklerinin organize edilmesi, düzenlenmesi ve bu etkinlere yer sağlanması niteliğindeki eğlence hizmetleri; eğlence, kültür ve spor etkinlikleri alanında bir internet sitesi portalı sağlanması hizmetleri, güncel etkinlik haberleri, spor ve müzik içerikli televizyon ve eğlence videoları ve sinema filmi alanında online (çevrimiçi) bilgi sağlanması hizmetleri; internet ve kablosuz iletişim ağları vasıtasıyla iletilen sinema filmi, güncel etkinlik haberleri, spor ve müzik içerikli televizyon şovları alanında indirilemeyen video ve görüntü formatindaki eğlence hizmetleri; eğlence hizmetleri, yani, çok sayıda iletim ortamı için çeşitli platformlar üzerinden dağitilmiş güncel etkinlik haberleri, spor ve müzik içerikli televizyon ve eğlence videoları ve sinema filmi alanında devam eden multimedya programlarının sağlanmas1. Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, Kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırnılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.
Başvuru sahibinin yayına itiraz aşamasında … dışındaki tüm itiraz gerekçesi markalar bakımından SMK m. 19(2) hükmü çerçevesinde kullanım ispati talebinde bulundugu, inceleme konusu başvurunun yapıldığı 03/04/2019 tarihinde söz konusu markaların beş yıldan uzun süredir tescilli durumda oldugu, dolayısiyla kullanım ispatı talebinin geçerli ve incelenebilir nitelikte bir talep olduğu; bu kapsamda yayına itiraz sahibi tarafindan sunulan delillerin incelenmesi neticesinde MDB’hın “kullanımın ispatına ilişkin sunulan delillerin yeterli bulunmadığı” değerlendirmesinde bulunduğu ve bu çerçevede, kullanım ispatı talebine konu markalar bakımından SMK m. 6(1) kapsamındaki itirazı reddettiği görülmektedir
Yayına itiraz sahibinin, MDB’nin bu kararına karşı Kurul nezdinde yapmış olduğu ve işbu incelemenin konusunuu oluşturan itirazında, kullanimin yeterli delillerle ispatlanamadıği yönündeki MDB değerlendirmesine ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığı ve karara itiraz dilekçesinde bu hususla ilgili herhangi bir gerekçe ya da açıklamaya yer vermediği tespit edilmiş olmakla birlikte, kullanım ispatı konusunun daha önceki aşamada (MDB nezdindeki yayına itiraz sürecinde) tartışılmış olması, kullanım ispat konusunun ana uyuşmazlığa (SMK m. 6(1)) bağlı ve aynı uyuşmazlık içinde çözülmesi gereken bir mesele olması nedeniyle ve Kurul kararının bütünlüğü de gözetilerek yapılan incelemede MDB’nin kullanımın ispatlanamadiği yönündeki değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. $öyle ki, sunulan faturalarda “…” markasiyla birlikte “medya pano” markası da yer almakta olup, fatura karşılığı sunulmuş olan hizmetin hangi marka altında sunulduğu net olarak anlaşılamamaktadır. Ayrica, fatura dışındaki belgelerin ise büyük bir kısmında tarih bilgisi bulunmadığından kullanımın gerçekleştiği zaman dilimi belirlenememektedir. Tarih bilgisi bulunan görsellerdeki bazı tarihler ise, başvurudan sonraki tarihlere ilişkin olup, kullanımın ispatlanması gereken zaman dilimine ilişkin değildir. llaveten, sunulan belgelerde “…” dışındaki diğer itiraz gerekçesi markalar hiç yer almamaktadır. Bu çerçevede, sunulan deliller kümülatif olarak değerlendirildiğinde, kullanım ispatı talebine konu markalar yönünden ciddi kullanımın ispatlanamadığı sonucuna ulaşılmış ve söz konusu markalara dayalı olarak SMK m. 6(1) kapsamında yaptlan itirazın, SMK m. 19(2) hükmü gereğince reddi gerekmiştir.
Dolayısıyla, karıştırılma ihtimali gerekçeli itiraz, sadece kullanım ispatı talebine konu olmayan … sayılı marka bakımından incelenmiştir.
6769 sayılı SMK’nın “Marka tescilinde nispi ret nedenlefi” başlıklı 6 ncı maddesinin 1 inci fikrası “Tescil başvurusu …. reddedilir.” hükmünü ihtiva etmektedir.
6769 sayılı SMK’nın 6(1) maddesi hükmu anlamında karıştırılma ihtimalinden söz edebilmek için öncelikle, iki koşulun birlikte var olmási gerekmektedir. Bu iki koşuldan birincisi, tescili talep edilen markanın daha önceden tescilli ya da başvurusu yapılmış bulunan itiraz gerekçesi marka(lar) ile aynı ya da benzer olması, diğeri isę úyuşmazlığa konu markaların aynı ya da benzer mal ya da hizmetleri kapsamasıdır.
Markaların benzerliği konusunda yukarıda başvuru sahibine ilişkin itirazın incelendiği l nolu kısımda yapılan değerlendirmeler burada da geçerlidir. Bu bağlamda, başvuru ile … sayılı marka arasında 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi anlamında belli düzeyde benzerlik bulunmaktadır.
Ancak, itiraz konusu hizmetler ile … sayılı markanın kapsamında bulunan mal ve hizmetler arasındakı farklılıklar ile birlikte markalar arasındaki benzerlik düzeyinin çok yüksek olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde kalan hizmetler bakımından markalar arasında karıştirılma ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
İtiraz gerekçesi “…” markasının tanınmışlığı iddiası ile başvurunun kötüniyetle yapıldığı yönündeki iddialar da somut ve yeterli delillerle ispatlanamadığından bu kapsamdaki itirazlar da haklı görülmemiştir.
KARAR;
1)Başvuru sahibi tarafından yapılan itirazın reddine;
2) … tarafından yapılan itirazın reddine ” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını,fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(9)Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.”,
Madde 19/2 ” 6 ncı maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan itirazlarda, itiraz gerekçesi markanın itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de en az beş yıldır tescilli olması şartıyla, başvuru sahibinin talebi üzerine, itiraz sahibinden, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması talep edilir. İtiraz sahibi tarafından bu hususların ispatlanamaması durumunda itiraz reddedilir. İtiraz gerekçesi markanın, tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin sadece bir kısmı için kullanıldığının ispatlanması hâlinde itiraz, sadece kullanımı ispatlanan mal veya hizmetler esas alınarak incelenir. “,
Madde 25 ” (1) 5 inci (mutlak red nedenleri ) veya 6 ncı ( nisbi red nedenleri ) maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. ” hükmü ;
SINAİ MÜLKİYET KANUNUNUN UYGULANMASINA DAİR YÖNETMELİK;
Madde 29 ” (1) Kanunun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasının uygulanabilmesi için başvuru sahibinin, yayıma itiraza ilişkin görüşünü sunması gereken süre içinde kullanımın ispatına ilişkin talebini açıkça ve yazılı olarak Kuruma bildirmesi gerekir. Belirtilen koşulları taşımayan ve süresi içinde yapılmayan kullanımın ispatına ilişkin talepler yapılmamış sayılır.
(2) Kullanımın ispatı talebi açık, net ve koşulsuz olarak yapılır. Bu talepte, kullanımın ispatı istenilen markaların tescil numaralarının açıkça belirtilmesi zorunludur. Aksi halde talep yapılmamış sayılır.
(3) Başvuru sahibinin talepte bulunması halinde Kurum, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması için itiraz sahibine bir aylık süre verir. İtiraz sahibi tarafından süresi içinde delil sunulmaması veya sunulan delillerin itirazla ilgili olmaması halinde ve ayrıca başka bir itiraz gerekçesi veya itiraza gerekçe gösterilen başka bir marka da yoksa Kurum itirazı reddeder.” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/3 maddesinin uygulanması için tescilsiz olarak kullanılan işaretin MARKASAL şekilde yani işlevine uygun , ayırt ediciliği sağlanmış olarak ticaret alanında kullanılması, bu kullanımın da Türkiye hudutları içinde olması gerekir. Üçüncü kişinin davaya konu tescil başvurusundan veya rüçhan hakkının doğumundan önce, bu işareti kullandığı , çevresinde belli bir oranda bu işaret üzerinde hak sahibi olarak bilinip tanındığının ispatı (tüm Türkiye genelinde değil) gerekir. Diğer bir anlatımla, öncelik hakkını ileri sürenin söz konusu ibarenin başkası tarafindan kullanımını veya tescilini engelleme hakkı verecek nitelik ve yoğunlukta bu işareti Türkiye hudutları içinde ticaret alanında kullandığını ispatlaması gerekir. Gerçekten, bir işareti ilk kullanan ve ona ayırt edici nitelik kazandıran kişi onun hak sahibi olarak kabul edilir ve bu halde gerçek hak sahipliği sözkonusudur.
SMK 6/4 maddesine göre tanınmış markada ;
Paris sözleşmesi kapsamında tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, işaret ve emtia açısından aynı veya benzerinin Türkiye’de aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından başvurusunun yapılması halinde itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmektedir.
SMK 6/5 maddesi anlamında tanınmışlıktan bahsedebilmek için ;
Toplumda (Türkiye sınırlarında) tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, tanınmış marka sahibinin itirazı üzerine ret edilir.
Yargıtay içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının başvuru markası dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde nisbi red sebebi sayılarak başvuru markası engellenebilecektir.
SMK 6/6 madde kapsamına, kişilik haklarından isim hakkı ile fotoğraf üzerindeki hak, FSEK kapsamında telif hakları ve sınaî haklar olan marka, tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, ticaret unvanı, işletme adı girer. Marka ve ticaret unvanı da sınaî mülkiyet hakkı olarak maddenin koruma kapsamına alınmıştır. Ancak sınaî mülkiyet hakları kapsamında korunacak bir markadan veya ticaret unvanından söz edebilmek için “tescil” şarttır. Örneğin bir ticaret unvanına dayanarak başkasına ait marka tescilinin engellenmesi isteniyorsa bu ticaret unvanının ticaret sicilinde tescilli olması gerekmektedir.
Doktrin ve çeşitli yargı kararları dikkkate alınıp bakıldığında KÖTÜNİYET kriteri “Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olabilmesi için, marka başvurusu sırasında kötü niyetli olarak markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılması gerekir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmelidir.” şeklinde görüşler yer almaktadır.
Kullanılmama def’i; 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU’nda 6/1 maddesine göre marka başvurularında, 25.nci maddeye göre hükümsüzlük davasında ve de 29.ncu maddesindeki tecavüz davalarında iltibasa dayalı itiraz gerekçesi mesnet marka ( ya da markaları) yönünden kullanılmama def’i imkanı getirilmiştir. Buna göre kendisine ispat yükü düşen taraf ileri sürdüğü davaya konu başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde mesnet (dayanak) marka/markaların kapsamındaki mal veya hizmetler bakımından markasını Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğunu ispatlamalıdır. Aksi takdirde itiraz yapılmamış veya açmış olduğu davasını da ispat edememiş sayılması sonucu ortaya çıkacaktır.
YİDK davalarında, 6769 sayılı SMK’nın Uygulanması Yönetmeliği 29/1-2 maddede belirtilen kullanımın ispatına dayanan taraf yayına itiraza ilişkin görüşünü sunması gereken süre içinde kullanımın ispatına ilişkin talebini açıkça ve yazılı olarak ve de kullanımın ispatı istenilen markaların tescil numaralarının açıkça belirtmesi gerekmektedir. Aksi halde talep yapılmamış sayılacaktır.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
… (2019/34212) … (2014/74465)
(35) (38) (41) (06) (16) (38) (43)
( Ve diğer markalar )

Bilirkişi heyetinden alınan 23.12.2021 tarihli raporda ÖZETLE; ” 1) İtiraz gerekçesi olan ve kullanım ispatı talep edilen markaların kullanımlarına ilişkin davacı tarafından sunulan delillerin sadece… ibareli olduğu ve diğer markaların hiçbirini içermediği ve sunulan delillerin de itiraz gerekçesi markaların hiçbirinin kullanımını ispat edecek nitelikte olmadığı,
2) İtiraz gerekçesi 2014/74465 sayılı marka ile dava konusu marka arasında, dava konusu hizmetler yönünden karıştırılma olasılığı bulunmadığı,
3) Davacının önceye dayalı hak, gerçek hak sahipliği, diğer fikri ve sınai hak iddialarının ispat edilmediği,
4) Tanınmışlıkla ilgili iddiaların dava konusu markanın tesciline engel oluşturmadığı,
5) Kötü niyet iddialarının ispat edilmediği,
6) Dava konusu… sayılı YİDK kararının yerinde olduğu, ” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacı vekilinin yeni bir heyetten rapor ve aynı heyetten ek rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talepler reddedilmiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davalının “…” ibareli marka başvurusu ile kullanım ispatına konu olmayan davacının “…” ibareli 2014/74465 sayılı tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil benzerlik oluşsa da taraf markalarında davalının başvuru markasının kapsamında bırakılanlar açısından mal/hizmet benzerliği oluşmadığından SMK 6/1 maddesindeki iltiba s koşulu oluşmadığı;
Davacının 2014/74465 sayılı markası dışında gerek kurum nezdinde ileri sürdüğü gerekse de dava dilekçesinde belirtilen diğer markaları açısından ise gerek kurum itiraz aşamasında, gerekse de dava aşamasında davalı tarafca kullanmama defi ileri sürülmüş olup itiraz ve dava gerekçesi yapılan bu markaların davalı başvuru markaısnın kapsamında kalan mallar/hizmetlerde Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna dair hem kurum nezdinde hem de dava aşamasında dosyaya yeterli kanıt ve delil sunulmadığından SMK 19/2 maddesi kapsamında davacı markalarının kullanımı ispat edilemediğinden markalar arasında SMK 6/1 maddesindeki iltibas karıştırılma olasılığı bulunmadığı;
Davacı tarafın “…” ibareli başvuru üzerinde (kalan mallar/hizmetlerde) SMK 6/3 maddesi anlamında önceye dayalı kullanım ve gerçek hak sahipliği kanıtlanmadığı,
“…” ibareli başvuru nedeniyle davacının SMK 6/4-5 maddesindeki tanınmışlık koşulu da oluşmadığı, ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ” kanıtlanmadığı ) ;
Davacı tarafın “…” ibareli başvuru üzerinde SMK 6/6 maddesi anlamında diğer fikri ve sınai mülkiyet hak iddiası kanıtlanmadığı;
Dava konusu marka açısından SMK 6/9 maddesi anlamında kötüniyetli başvurusu veya TTK 54 ve devamı anlamında Haksız rekabet yapıldığı iddiası da kanıtlanmadığı;
Tüm bu gerekçelerle bilirkişi heyet raporu da benimsenerek YİDK kararı doğru olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,4 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.14/02/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza