Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/355 E. 2022/299 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/355 Esas – 2022/299

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R
ESAS NO : 2021/355 Esas
KARAR NO : 2022/299
HAKİM : ..
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Marka 2021-M-8058 Sayılı YİDK Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/11/2022 Yazım Tarihi:08/12/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkilinin ….” ibareli marka başvurusuna davalı firmanın … ibareli markalarını mesnet göstererek yapılan itiraz üzerine müvekkil markasının reddediliğini, bu karara karşı yapılan itirazın da dava konusu YİDK kararı ile reddedildiğini, Taraf markalarının benzer olmadığını, Emsal yargı kararları bulunduğunu belirterek, dava konusu YİDK kararının iptalini ve markanın tescilini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı firma Vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Müvekkilin… ibareli seri markaları bulunduğunu, Müvekkil markalarının özel koruma altında tanınmış marka olduğunu, yıllardır çeşitli ülkelere de ihracat yapılmakta olduğunu, İthal çayı Türkiye’ye ilk getiren firma olduğunu, Farklı gıda alanlarında da faaliyetleri olduğunu, Çok sayıda reklam ve tanıtıma konu olduğunu, … ibaresinin müvekkilin ticaret unvanı olduğunu, Dava konusu markanın asıl unsurunun…. olduğunu, Markaların aynı/ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, Davalının kötü niyetli olduğunu, Markaların karıştırılacağını, TÜRKPATENT’in emsal kararları olduğunu,Emsal yargı kararları bulunduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacı tarafın … başvuru sayılı “….” ibareli marka başvurusu ile davalı firmanın “… ibareli tescilli markaları arasında SMK 6/1 maddesine göre taraf markaları arasında iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, davacı tarafın ..sayılı önceki markasının müktesep hak oluşturup oluşturmadığı, Türk Patent’in ….sayılı YİDK kararının yerinde ve doğru olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.

YİDK kararının 15/10/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 13/12/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun …..sayılı kararında; “… başvuru numaralı … ibareli başvurunun….sayılı…. “…”, “…” ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi uyarınca reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvuru hakkındaki ret kararının kaldırılması talebiyle başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz incelenmiştir.
…….. Yapılan incelemede, başvuru ile ret gerekçesi markaların “beta” ibaresini ortak ayırt edici unsur olarak içerdiği, ayrıca başvuru kapsamında bulunan hizmetler ile aynı/aynı tür hizmetlerin ret gerekçesi markaların da tescil kapsamında bulunduğu, bu nedenle markalar arasında karıştırılma ihtimali ortaya çıkabileceği kanaatine varılmış ve Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından verilen karar isabetli bulunmuştur. Markanın başvuru sahibi tarafından yıllardır kullanıldığı ve piyasada bilinir hale getirildiği yönündeki iddianın ve aynı zamanda başvuru sahibine ait “beta” ibareli markaların bulunduğu yönündeki iddiaların ise 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi kapsamında verilen ret kararını ortadan kaldırmayacağı kanaatine varıldığından haklı bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle işbu itirazın reddi gerekmiştir. KARAR İtirazın ve başvurunun reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Taraf markalarında AYNI işaret olması ve kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
Kazanılmış hak kavramı, Türk Patent kurumunda daha önceden tesçilli olan markanın aynısının önceki sahibine bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunarak yeni markayı da alabileceği düşüncesinden ortaya çıkmıştır.
Kazanılmış hak açısından ise Yargıtay uygulamalarında KRİTER “1-Kazanılmış hak sağlayan markanın tesçilli olarak uzun süre kullanılması (kullanım ve tesçilin taraflar arasında artık çekişme konusu olmaktan çıkması- kabullenilmesi), 2-Sonradan yapılan başvurunun kazanılmış hak sağlayan markanın ASLİ UNSURU muhafaza edilerek , işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle oluşturulması, ( önceki markanın asli unsuru değişmiş ise yeni başvuru kabul edilir), 3- Sonraki başvurunun önceki markanın kapsadığı ve hizmet ile AYNI veya AYNI TÜR mal ve hizmetleri içermesi, ( yani kapsamını genişletmemesi)” şeklinde özetlenebilir.

Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davacı başvuru Markası Davalı Markaları
…..

Bilirkişi heyetinden alınan 27/07/2022 tarihli raporda ÖZETLE;
“Dava konusu marka ile red gerekçesi markalar kapsamındaki hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer olduğu,
Taraf markaları arasında karıştırılma olasılığına neden olacak benzerlik bulunmadığı,
Davacının … sayılı önceki markasının dava konusu hizmetler yönünden kazanılmış hak sağlamadığı,
Dava konusu … sayılı YİDK kararının iptali koşullarının oluştuğu,” şeklinde ifade edilmiştir.
Davalı firma vekilinin yeni bilirkişi heyetinden rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talep reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Önceki Tescilli bir marka ile sonraki başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davacının “….” ibareli marka başvurusu ile davalının “… ” ibareli tescilli markaları arasında emtia benzerliği yanında işaretsel olarak ortak bazı harflerde bulunsa da markanın bütünselliği ilkesi de gözetilerek biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesi açısından ; yargılama konusu mallar/hizmetler için ayırdığı satın alma / faydalanma süresi içinde, davacının ….” ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davalının “..” ibareli tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği , benzerlik olmadığından her iki taraf markasında yanılgı yaşamayacağı, başvuru konusu işaret ile davalı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar/hizmetler algısı da oluşmayacağı , bu açıdan SMK 6/1 maddesindeki iltibas, karıştırılma koşulları da oluşmadığından aksi yöndeki YİDK kararı hatalı ve yanlış olduğu ;
Davacı taraf yukarıda belirtilen …sayılı önceki markasının müktesep hak oluşturduğunu ileri sürse de marka işaretleri benzer olmasına rağmen emtia benzerliği oluşmadığından müktesep hak koşulu da oluşmadığı, ancak bu durum yukarıda açıklanan YİDK kararının hatalı olduğu sonucunu da ortadan kaldırmayacağı ;
Neticeden dava kabul edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Dava konusu Türk Patentin… sayılı YİDK kararının İPTALİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile 21,4 TL’nin davalılardan eşit tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
4-AAÜT uyarınca 15.000.00 TL vekalet ücretinin davalılardan eşit tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı; 2.350.00 bilirkişi ücreti, 172.00 TL tebligat ücreti, 80,70 TL ilk harç masrafı olmak üzere toplam 2.602,7‬ TL yargılama giderinin davalılardan eşit tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile … Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.14/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim…
¸e-imza