Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/334 E. 2022/308 K. 21.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R
ESAS NO : 2021/334
KARAR NO : 2022/308

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -..
DAVALI : 1- … -… …
VEKİLİ : Av. … ..
DAVALI : 2- … -..
VEKİLİ : Av. … – ..
DAVALI : 3- … -……
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Marka 2021-M-7757 Sayılı YİDK Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 21/11/2022 Yazım Tarihi:20/12/2022
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Davacının ….” ibareli marka başvurusunun davalı firmalar adına tescilli markalar mesnet gösterilerek bir takım hizmetler açısından diğer davalı TÜRKPATENT tarafından kısmen reddedildiğini, bu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira taraf markalarının görsel, işitsel ve kavramsal açılardan benzemediğini, markaların hiçbir benzer figüratif unsur içermediğini, taraf markalarında “…. ibaresinin ortak olarak geçiyor olmasının markaların genel görünümleri itibariyle benzer sayılması için yeterli bir ortaklık olmadığını, dava kousu edilen markada ….” ibaresinin stilize edilmiş bir şekilde, başkaca renk ve şekil unsurlarıyla birlikte bir kombinasyon haline kullanıldığını, işaretteki stilize edilmiş ve iç içe geçmiş insan figürlerinin markanın es as unsuru olduğunu, orta zekalı ve makul bir tüketicinin karşılaştırılan markaları karıştırmasının mümkün olmadığını, ayrıca karşılaştırılan markaların sahiplerinin farklı ticari alanlarda faaliyet gösterdiğini, taraf markalarının hitap ettiği tüketici kesiminin algı düzeyinin de yüksek olduğunu, taraf markalarının bütünsel açıdan yarattıkları algıların da birbirlerinden farklı olduğunu ileri sürerek, TÜRKPATENT YİDK’nın dava konusu edilen …ayılı kararının iptaline ve davacının … sayılı marka tescil başvurusunun kapsamına giren tüm hizmetler açısından kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Mekare firma Vekili kısmi redde mesnet alınan markasında esas unsurun … ibaresi olduğunu, bu ibare ile dava konusu edilen markanın esas unsuru olan “…” ibaresinin görsel, işitsel ve kavramsal açılardan ayırt edilemeyecek derecede benzediğini, ayrıca taraf markalarının aynı/aynı tür hizmetlerde kullanılacağını, davacının huzurdaki davada markasının kabulünü talep edemeyeceğini, zira marka tescilinin yalnızca TÜRKPATENT tarafından yapılabilecek idari bir işlem olduğunu, bu sebeplerle davadaki taleplerinin reddinin gerektiğini savunmuştır.
Davalı Atakare firma Vekili : taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, davacının markasının ayırt edici ve özgün bir marka olmadığını, davacının markasında esas unsurun “…” ibaresi olduğunu, bu ibarenin önüne ve ardına farklı yazı karakterleriyle ve renklerle müdaheleler yapılmış olmasının bu durumu değiştirmediğini, davacının markasının kabulü talebinin de kabul edilemeyeceğini, zira bu konuda yetkililerin idari makamlar olduğunu iddia ederek, davadaki taleplerinin reddinin gerektiğini savunmuştır.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı şahsın … başvuru sayılı markasının davalı firmalara ait… sayılı mesnet markaları dolayısıyla SMK 6/1 maddesine göre iltibas oluştuğu gerekçesi ile başvurunun kısmen reddi konusunda nihai olarak verilen Türk Patentin… sayılı YİDK kararının yerinde ve doğru olup olmadığı, Kurum kararının yerinde olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 01/10/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 25/11/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun …. sayılı kararında;
“Başvuru ile itiraz gerekçesi markaların ‘kare’ ibaresini ortak olarak içermeleri nedeniyle ihtilaf konusu markaların benzer oldukları, ayrıca söz konusu markaların kısmen aynı veya aynı türdeki ya da benzer malları/hizmetleri kapsadıkları tespit edilmiştir. Bu kapsamda, markaların benzerlik düzeyi ile mal/hizmetlerin benzerlik düzeyi birlikte dikkate alındığında sayılan markalar arasında 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunduğu kanaatine varıldığından, yayına itiraz incelemesi neticesinde verilen başvurunun kısmen reddine “yönelik karar ve gerekçesi isabetli görülmüştür. İtirazın reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir. ” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Taraf markalarında AYNI işaret olması ve kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davacı başvuru Markası Davalı Markaları
… …
35,,41.Sınıf 35,36,37.Sınıf
..
41.Sınıf
..
41.Sınıf
Bilirkişi heyetinden alınan 02.08.2022 tarihli raporda ÖZETLE; ” 1) Karşılaştırılan markaların/işaretlerin görsel, işitsel ve kavramsal açılardan benzer olduğu,
2) Davacının markasının kapsamına alınmak istenilen/markanın kısmen reddedildiği tüm hizmetler açısından emtia ayniyeti/benzerliği/türdeşliği şartının gerçekleştiği,
3) Davacının markasının kapsamına alınmak istenilen hizmetlerin hitap ettiği ortalama alıcı kitlesinin bilgi/bilinç/dikkat/özen/algı seviyelerinin düşük olmadığı,
4) (1) ve (2) nolu bentlerde yer alan tespit ve değerlendirmelerden dolayı, (3) nolu bentteki değerlendirmeye rağmen, karşılaştırılan markalar arasında, karıştırılma/iltibas ihtimalinin bulunduğu,
5) Dava konusu edilen 29.09.2021 tarihli ve … sayılı YİDK kararının, bu değerlendirmeler ile çelişmediği/uyumlu olduğu” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacı vekilinin yeni bilirkişi heyetinden rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talep reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Önceki başvuru veya tescilli bir marka ile sonraki başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davacının “…” ibareli marka başvurusu ile davalı firmalara ait….” ibareli tescilli markaları arasında başvuru kapsamından çıkartılan ” hizmetler ” açısından biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, her iki taraf markalarında davacının …. ” şeklinde ; davalıların ise “…” ibarelerinin ön planda ve asli belirleyici unsur olarak öne çıktıkları görüldüğü;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu başvuru kapsamından çıkarılan ” hizmetler ” için ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davacının “….” ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davalı firmalara ait “… ibareli tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, başvuru kapsamından çıkarılan bu hizmetler açısından işaret benzerliği nedeniyle her iki taraf markalarında yanılgı yaşayabileceği , benzerlik nedeniyle taraf markaları arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı hizmetler algısı da oluşabileceği yani markaları karıştırabileceği, bu açıdan SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşulları oluştuğundan YİDK kararı yerinde ve doğru olduğu;
Neticeden bilirkişi heyet raporu benimsenerek davanın reddi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,4 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 15.000.00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara eşit şekilde verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı kurum vekilinin ve davalı Mekare İnşaat firma vekilinin yüzüne karşı, diğer davalı firmanın yokluğunda, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile … istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.21/11/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza