Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/313 E. 2022/167 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/313 Esas – 2022/167

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/313
KARAR NO : 2022/167

DAVA : Marka 2021-M-6944 Sayılı YİDK Kararı İptali-Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 08/11/2021
KARAR TARİHİ: 13/06/2022 Yazım Tarihi: 29/06/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Davalı şirkete ait… … ibareli marka başvurusuna müvekkili tarafından … sayılı “… Sigorta” markası gerekçe gösterilerek itiraz edildiğini, bu itirazın MDB tarafından kısmen kabul edilerek 36. sınıftaki hizmetlerin başvurudan çıkartıldığını, davalının bu karara karşı YİDK nezdinde yaptığı itirazın kabul edildiğini, YİDK kararının hatalı olduğunu, davalının markasındaki “… MOBİL” ibaresinin Türkiye İş Bankasına göre daha büyük puntolarla yazıldığını, markanın baskın unsurunun “… MOBİL” olduğunu, bu nedenle davalının markasının müvekkiline ait “… SİGORTA” markası arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, ihtilafa konu 36. Sınıftaki hizmetlerin her markanın da eşya listesi kapsamında yer aldığını, markalar arasında ortak olan “…” ibaresinin anlamının “Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi. Birçok kimsenin toplanıp el birliğiyle bir kişinin veya bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi.” olduğunu, davalı şirketin banka olduğunu, müvekkilinin ise sigorta şirketi olduğunu, tüketicilerin davalı ve davacı tarafından … usulü ücretsiz bir hizmet sunduğunu düşüneceklerini, “…” ibaresinin 36. Sınıftaki hizmetler için tanımlayıcı olmayan en az orta düzeyde ayırt edici nitelikte bir ibare olduğunu, markalarda yer alan “SİGORTA ve “MOBİL” ibaresinin markada ayırt ediciliğinin olmadığını, … ibaresinin her iki markada da aynen kullanılması nedeniyle markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğunu belirterek Türk Patent YİDK’nın 2021-M-6944 sayılı kararının iptalini, tescili halinde 2020/52352 nolu “Türkiye İş Bankası … Mobil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Banka vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Taraf markalar arasında benzerliğin bulunmadığını, markaların görsel, işitsel ve kavramsal anlamda birbirinden tamamen farklı olduğunu, “Türkiye İŞ Bankası” ibaresinin tanınmış marka olduğunu, “… KART” ibaresinin müvekkilinin 2011/76212 sayı ile tescilli olduğunu, bu markanın 2011 yılından beri tescilli olduğunu, davaya konu olan markanın Türkiye İş Bankası … KART markasının serisi içerisinde yer aldığını, davacı ile müvekkilinin ticari faaliyet alanlarının, hizmet sunuş şeklinin, birbirinden tamamen farklı olduğunu, davacı markasının müşteri kitlesinin müvekkilininkinden farklı olduğunu, dolayısıyla markaların tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin olmadığını, müvekkilinin … KART ürünü için uzun yıllardır yoğun tanıtım ve reklam harcamaları yaptığını, bu yatırımlar sayesinde ürünü tanınmış kıldığını, markanın ayırt ediciliğini artırdığını, … KART ürününün müvekkili ile özdeşleştiğini, dijital ortamda hizmet vermek için “Türkiye İş Bankası … Mobil” marka başvurusunda bulunduğunu, davacının … Sigorta markası ile tamamen farklı olduğunu belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı firmanın 2020/52352 başvuru sayılı markası ile davacı tarafın mesnet markası arasında SMK 6/1 maddesine göre iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, Türk Patent’in itiraz hakkında nihai olarak verdiği 2021-M-6944 sayılı YİDK kararının iptalinin ve davalı markasının da hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 09/09/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 08/11/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun 2021-M-6944 sayılı kararında; “2020/52352 başıuru numaralı “Türkiye iş bankası imecemobil” ibareli başıurunun … sayılı ve “… sigorta” ibareli marka ile kanştınlma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi uyannca krsmen reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı karanna karşı, başvuru hakkındaki ret kararınrn kaldırılması talebiyle başvuru sahibi tarafindan yapılan itiraz incelenmiştir.
Yapılan incelemede, başvuru marka örneğinde “Türkiye iş bankası” ibarelerinin asli ve baskın markasal unsur olarak yer aldığı, “imecemobil” ibarelerinin ise ürün markası ya da alt marka olarak konumlandırıldığı tespit edilmiştir. Maıka ömeğinde asli markasal unsur olarak yer alan “Türkiye iş bankası” markasının tanınmış ve ayırt edici niteliği yüksek bir marka olduğu ayrıca ihtilaf konusu “…” ibaresiniı ne başvuruda ne de ret gerekçesi markada tek başına kullanılmadığı, ek olarak rnarkaların farklı renk, yazı karakteri ve şekli ımsurlar ihtiva ettiği dikkate alındığında, sahip oldukları bütünsel algı itibariyle markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı kanaatine vanldığından başvuru sahibi adına yapılan itirazın kabulü gerekmiştir.
KARAR; İtirazın kabuliine ve başvuru hakkındaki ret karannın kaldırılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. ” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.”,
Madde 25 ” (1) 5 inci (mutlak red nedenleri ) veya 6 ncı ( nisbi red nedenleri ) maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. ” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.

Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markası
TÜRKİYE İŞ BANKASI … SİGORTA (…)
Şekil+ İmeceMobil (2020/52352) 36. Sınıf
08,09,36,35. Sınıf

Bilirkişi heyetinden alınan 26.05.2022 tarihli raporda ÖZETLE; “Davalıya ait … sayılı “… Şekil+ İmeceMobil ” ibareli marka ile davaya mesnet gösterilen davacının … sayılı “… SİGORTA” ibareli markası arasında görsel, işitsel anlamda benzerlik olduğu, bununla birlikte taraf markaların 36. Sınıfta yer alan hizmetlerinin de birebir aynı olması nedeniyle 6769 S. SMK m.6/1 anlamında iltibas tehlikesinin oluşacağı, ” şeklinde ifade edilmiştir.
Davalı banka vekilinin yeni bir heyetten rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talepler reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Önceki tescilli bir marka ile başvuru konusu sonraki marka işareti arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davalının “… Şekil+ İmeceMobil ” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “… SİGORTA” ibareli tescilli markası arasında her ne kadar 36.ncı sınıftaki hizmetlerde benzerlik var sa da işaretsel açıdan ise biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ,sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı; Davalı başvurusundaki … ibaresi daha baskın unsur olarak yer aldığı;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu hizmetler için ayırdığı satın alma / faydalanma süresi içinde, davalının “… Şekil+ İmeceMobil ” ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının “… SİGORTA” ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, diğer bir anlatımla ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından davacının “… SİGORTA” ibareli tescilli markalı hizmetinden satın almak/yararlanmak isterken davalını “… Şekil+ İmeceMobil ” ibareli başvuru markalı malı/hizmeti satın almak / yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacının tescilli markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı hizmetler algısı da oluşmayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/1 maddesindeki iltibasın bulunmadığı kanaati oluştuğu;
Tüm bu gerekçelerle (aksi yöndeki bilirkişi görüşüne HMK 282 .nci maddede ” Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” hükmünden hareketle yukarıdaki gerekçe ile iştirak edilmediği) YİDK kararı doğru olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara eşit verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.13/06/2022

E İmzalıdır. E İmzalıdır.