Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/299 E. 2022/211 K. 07.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C. ”TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/299
KARAR NO : 2022/211

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :…
VEKİLİ : Av. … -..
DAVALI : 1- … -..
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : 2- … -… …
VEKİLİ : Av….
DAVA : Marka 2021-M-6477 Sayılı YİDK Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ : 07/09/2022 Yazım Tarihi : 07/10/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: …” sayılı bültende yayınlanan “… üsküdar ibareli marka tescil başvurusunun, … adına yapılmış olduğunu, 16 / 19 / 35 / 36 / 37 / 41 / 43 / sınıftaki malları kapsadığını,.. ….” ibaresiyle başlayan marka serisinde mevcut olduğunu, müvekkili şirket marka serisine başvurularını 2007 yılında başlattığını, bu marka başvurularına ait mal ve hizmetlerin sınıflandırılmasına ilişkin tebliğin 44. sınıfında 08.10.2007 tarih …. başvuru numaralı ile …. Hastanesi şekil, 36. Ve 37. sınıflarda 08.10.2007 tarih…. başvuru numaralı … şekil, 36. Ve 37. Sınıflarda 08.10.2007 tarihli ….3 başvuru numaralı …. 36. Ve 37. Sınıflarda 14.09.2012 tarih, ….. .. başvuru numaralı …., 35. Sınıfta 28.08.2014 tarih .. başvuru numaralı …., 44. Sınıf 18.01.2019 tarih …. başvuru numaralı … şeklinde kayıtlı marka serisinin mevcut olduğu, İşbu başvuruya 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun m.6/1 uyarınca benzerlik ve karıştırılma ihtimali ve m.6/9 kötüniyet gerekçeleri ile …. Kurumu’na itiraz edildiğini, tescili talep edilen tüm mallar ve sınıfları için reddine karar verilmesini, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun m.6/1 kapsamında yapılan inceleme uyarınca markalar arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunmadığı tespit edildiğini, m. 6/9 kapsamında yapılan inceleme sonucunda bilgi ve belgelerin başvurunun kötü niyetli yapıldığı yönündeki iddiaları ispatlamaya yeterli olmadığı kanaatine varıldığından itiraz gerekçesinin yerinde bulunmadığını, bu nedenle 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 19. Maddesi gereğince … Kurumu tarafından taleplerinin reddedildiğini, Müvekkile ait …. başvuru numaralı ” nevbahar ibareli markanın, kendisine ait markalar ile benzer olduğu ve başvurunun kötü niyetle yapıldığını iddia etmiş, bu nedenle Müvekkile ait marka başvurusunun ilanına itiraz edildiğini,… tarafından bu itirazın reddine karar verildiğini ifade ederek …. tarafından verilen 01.09.2021 tarih ve … kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Firma Vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Müvekkil …’nin, ülkemizde tanınmış birçok projenin sahibi olduğunu, Müvekkil işletmelerinden biri olan “…., her gün milyonlarca İstanbulluya zengin ulaşım imkânları sağlayan ….ın tam merkezinde olduğunu, yaklaşık 550.000 kişinin yaşadığı çekim alanı ile şehrin en değerli noktalarından birinde ve ticaret hayatının kalbinde yer aldığını, müvekkilinin tamamen özgün şekilde oluşturduğunu, yıllardır ülkemizde aktif kullanarak yaptığı yatırımlar ile tanınmış hale getirdiği … başvuru numaralı nevbahar markasının tek ve gerçek hak sahibi olduğunu, ayrıca Müvekkilinin …. ibaresini içeren başkaca marka başvuru/tescilinin de sahibi olduğunu, dava dilekçesinde Müvekkilin kötü niyetli olduğunu göstermek amacıyla dava dışı….’ye ait markalar ve bu markalara ilişkin karar ve davalardan söz edildiğini, bu gerekçe ve delillerin itiraz safhasında ileri sürülüp …’nın incelemesine sunulmadığından bu aşamada davaya konu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı firmanın …. başvuru sayılı markası ile davacı tarafın kurum nezdinde ileri sürdüğü mesnet markaları arasında SMK 6/1 maddesine göre iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, davacı tarafın davalının marka başvurusunda SMK 6/9 maddesine göre kötü niyetli olduğu iddiasının marka başvurusuna ve alınan YİDK kararına etki edip etmeyeceği, … kararının yerinde ve doğru olup olmadığı (iptalinin gerekip gerekmediği) noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 02/09/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 26/10/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
… başvuru numaralı ve ”….” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki… kararına karşı, başvurunun… ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali ve kötü niyet gerekçelerine dayanılarak 6769 s. SMK ‘nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir.
…….
…Kurul tarafından yeniden yapılan değerlendirme neticesinde, kullanım ispatına konu … sayılı markalara ilişkin olarak itiraz sahibi firma tarafından sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde, ihtilafa konu “nevbahar” ibaresinin markasal kullanımının yer aldığı 2010 yılına ait 2 adet fatura ile 2015 yılı ve/veya öncesine ait olduğu tahmin edilen katalog örnekleri ile internet ekran görüntülerinin dilekçe ve eklerinde yer aldığı görülmüş ve bahsi geçen bilgi ve belgelerin yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri ve mevcut Kurum uygulamaları çerçevesinde “nevbahar” ibaresinin kullanımına ilişkin olarak yeterli görülmediği kanaatine varılmış, itiraza mesnet olarak gösterilen diğer markalar olan …. sayılı markalarla işbu başvurunun da benzer olmadığı ve karıştırılma ihtimali oluşmayacağı kanaatine varıldığından, Markalar Dairesi Başkanlığı kararı ve gerekçeleri yerinde bulunmuş ve 6769 s. SMK 6/1 çerçevesinde yapılan itirazın reddi gerekmiştir.
…. sayılı kararının 90. paragrafında, inceleme konusu işaretlerin aynı olması, kötü niyete ilişkin diğer faktörlerin hiçbirisi mevcut değilken, tek başına kötü niyetin varlığını ortaya çıkarmaz tespiti yapılmıştır. Bir diğer deyişle, kötü niyetle başvurusunun yapıldığı iddia edilen işaretle buna karşı öne sürülen itiraz gerekçesi markaların aynı (veya benzer) olması veya markaların benzer olduğu yönündeki iddia, tek başına başvurunun kötü niyetle yapıldığını ispatlamayacaktır.
Kurul belirtilen tespiti paylaşmaktadır ve incelenen başvuruyu oluşturan işaretle itiraz gerekçesi markaların benzer olduğu iddiasını, tek başına, başvurunun kötü niyetle yapıldığı ispatlayan bir husus olarak kabul etmemektedir. İtiraz sahibinin, markaların benzer olduğu iddiasının ötesinde, kötü niyet hususunu ispatlar nitelikte herhangi bir kanıt sunmaması dikkate alındığında ve Kurul’da başvurunun kötü niyetle yapıldığı yönünde kanaat oluşmadığından kötü niyet gerekçeli itiraz haklı bulunmamıştır.
Son olarak, her marka özgünlük derecisi, tasarımı, tecile konu mallar/ hizmetlerin ve bu mal ve hizmetlerin tüketici grubunun özellikleri, markanın tescil kapsamındaki mal/ hizmetler üzerindeki ayırt edici niteliği gibi unsurlar açısından kendine özgü özellikler taşıdığından ve ancak tüm bu unsurların birlikte değerlendirilmesi sonunda tescil başvurusuna ilişkin karar oluşturulabildiğinden dilekçede başka marka başvurularına ilişkin verilen kararların işbu itirazın değerlendirilmesinde dayanak gösterilmesi de haklı bulunmamıştır.
Sayılan nedenlerle, işbu itirazın reddi gerekmiştir.
Karar: İtirazın reddedilmesine oybirliği ile karar verilmiştir. ” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(9)Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
Doktrin ve çeşitli yargı kararları dikkkate alınıp bakıldığında …. “Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olabilmesi için, marka başvurusu sırasında kötü niyetli olarak markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılması gerekir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmelidir.” şeklinde görüşler yer almaktadır.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
…. ..
16,19,35,36,37,41,43. Sınıf 44. Sınıf

36,37. Sınıf
(ve …’da geçen diğer mesnet markalar)

Davacı taraf vekiline 11/04/2022 tarihli duruşma da 6 ve 7 nolu ara kararı ile açık ve net olarak bilirkişi ücretini ek avans olarak yatırması konusunda kesin süre verildiğinden ve kesin süreye riayet edilmediğinden davacının bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına, yeniden bilirkişiye dosyanın tevdi yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Önceki tescilli bir marka ile başvuru konusu sonraki işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Kullanım ispatına konu … sayılı markalar açısından davacı firmanın kullanım ispatı açısından sunduğu
2010 yılına ait 2 adet fatura ile 2015 yılı ve/veya öncesine ait olduğu anlaşılan katalog örnekleri ile internet ekran görüntülerinin “nevbahar” ibaresinin kullanımına ilişkin olarak yeterli olmadığına kanaat getirildiği ve bu açıdan SMK 6/1 maddesindeki koşul oluşmadığı ;
…. sayılı markalar açısından ise ; Davalının “…. ” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait ” …. ibareli tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ,sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar/hizmetler için ayırdığı satın alma /yararlanma süresi içinde, davalının “….” ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının ” nevbahar .. ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, her iki markada yanılgı yaşamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacının tescilli markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar algısı da oluşmayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/1 maddesindeki iltibasın bulunmadığı kanaati oluştuğu;
Dava konusu marka açısından kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiası da kanıtlanmadığı;
Sonucuna varılarak davanın reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,4‬ TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara eşit verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile …. istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 07/09/2022
Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır