Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/275 E. 2022/142 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C ”TÜRK MİLLETİ ADINA”

4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/275 Esas
KARAR NO : 2022/142
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ :…
DAVALI :…

DAVA : Marka … Sayılı YİDK Kararı İptali-
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2022 Yazım Tarihi:09/06/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkilinin 2021/18232 başvuru numarası ile “…” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, söz konusu başvurunun 5/1 (ç) kanun hükmü uyarınca 38 ve 41. Sınıftaki TÜM HİZMETLER bakımından red edildiğini, müvekkilinin 1997 yılından beri televizyon programcılığı alanında birçok görev yaptığımı, 2012 yılından itibaren başka bir kanalda spor programında moderatör olarak görev aldığını, bu kanaldan 09/2020 tarihinde ayrılarak Tv100 kanalında “…” adlı programla yayın hayatına devam ettiğini, … tarafından yapılan başvuruda program olarak bahsettiği ancak başka bir programın görüntülerinin paylaşıldığı videoların ismi FAHRİ … olmakla birlikte; …’IN herhangi bir youtube programı bulunmadığını, “…” isimli tv kanalından almış olduğu bir kısım görüntüleri paylaştığını, söz konusu görüntülerdeki program … isimli bir program olmadığı gibi bu görüntüler “…” isimli tv kanalında yayınlanan başka bir programdan kırpılmak suretiyle yayınlandığını, müvekkilin sunuculuğunu yaptığı … isimli youtube programında ise konseptin ile 90 saniyelik sürelerle güncel spor kaşılaşmalarına ilişkin özgün yorumlar, analizler ve tartışmalar yapıldığını, muhatabın program olarak nitelendirdiği ancak … tv’den alınan videolar ile müvekkilin sunuculuğunu yapmış olduğu … isimli program arasında herhangi bir ilgi veya benzerlik bulunmadığını, … tarafından yapılan başvuru müvekkil ile aynı veya benzer sınıflarda olmadığını, …’IN önceye dayalı kullanım hakkının bulunmadığını, müvekkilinin sunuculuğunu yaptığı … isimli Youtube programının ilk bölümü 15/01/2021 tarihinde, ilk tanıtım videosunun da 13/01/2021 tarihinde yayınlandığını, …’ın başvuruda bulunma tarihinin 20/01/2021 olduğunu, müvekkil tarafından tescile konu markanın tarih olarak daha önce kullanılmaya başlandığını … tarafından en son 9 ay önce video paylaşımı yapıldığı göz önüne alındığında, yapılan tescil başvurusunun müvekkil tarafından yılların tecrübesi ve “…” konsepti ile yapılan yayınlar sonucunda oluşturulan marka değerinden yarar sağlanma amacı taşıdığını, müvekkilinin yeni programını ve ismini ilan etmesinden yalnızca bir hafta sonrasında kötü niyetli olarak yapılan başvurunun, …’ın marka adını gerçekte kullanmayıp yalnızca yedekleme amacını taşıdığını, …’ın kötü niyetli olduğunu, ortalama hedef kitle tüketicisinin ilk başta logo içerisinde en dikkat çeken pozisyonda bulunan futbol topu görüntüsünü göreceği ve …’a ait markadan farklı bir marka olduğunu algılamaması mümkün bulunmadığını, müvekkile ait başvuruda işaret, kullanılacağı mal/hizmetler yönünden tanımlayıcı nitelikte olduğunu, diğer başvuru sahibine ait … markası ile tescili talep edilen müvekkile ait “…” marka arasındaki yazı biçimlerinin dahi farklı olduğunu belirterek … ibareli markanın çıkarılan “HİZMETLERİN” müvekkili adına tesciline ve Türk Patent YİDK’nın 27.07.2021 tarih ve … sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın 2021/18232 başvuru sayılı markası ile mesnet … sayılı marka arasında SMK 5/1-ç maddesine göre aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğu gerekçesiyle başvurunun kısmen reddi konusunda nihai olarak verilen Türk Patentin … sayılı YİDK kararının yerinde ve doğru olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 28/07/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 28/09/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararında; ” 2021/18232 başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun … sayılı “…” ibareli marka ile aynılık veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 5/1-(ç) bendi uyarınca kısmen reddine yönelik Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı yapılan itiraz incelenmiştir.
…. yapılan incelemede, işbu başvurunun kısmi ret gerekçesi markanın münhasır ayırt edici unsuru olan “…” ibaresini aynen asli ayırt edici unsur olarak içermesi nedeniyle markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca, ret kararına konu hizmetlerle aynı veya aynı türdeki hizmetlerin kısmi ret gerekçesi markanın kapsamında bulunduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla, başvuru hakkında 6769 s. SMK’nın 5/1-(ç) bendi uyarınca verilen kısmi ret kararı yerinde görülmüş ve başvuru sahibinin itirazının reddi gerekmiştir.” şeklinde belirtilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük tarihli)
Madde 5/1-ç “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler” marka olarak tescil edilmez. hükmü yer almaktadır.
Buradaki “ayniyet” olgusuyla, “bir markanın tamamen taklit edilmesi” kast edilmektedir. “Ayırt edilemeyecek derecede benzerlik” olgusuyla ise başvuru konusu markanın tescilli markanın birebir aynısı olmamakla birlikte, “ilk bakışta fark edilemeyecek derecede aynı” olan ve bu hususun ispatına dahi gerek duyulmayan, ancak çok dikkatli bir inceleme sonucu farkın anlaşılabileceği ibare ve şekilleri taşıyan işaretler kast edilmektedir (Pril/Pırıl örneği, Sabih Arkan, Marka Hukuku).
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
Şekil+… (2021/18232) … (…)
38,39,41.Sınıf 38,41.Sınıf

Mahkememizce bilirkişiden alınan 10.03.2021 tarihli raporda ÖZETLE:”
Davaya konu olan 2021/18232 sayılı markanın reddine mesnet olan … sayılı marka yönünden mevcut olan benzerliğin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markalar olarak değerlendirilmeyeceği, ” şeklinde ifade edilmiştir.
GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunması, marka başvuru dosyası, mesnet marka görselleri , YİDK kararı, bilirkişi raporu ve dosya bütünüyle birlikte ele alındığında; davacının başvuru markasının “Şekil+…” şeklinde, mesnet markanın ise ” … ” görselini içermesi karşısında esasen yüksek derecede benzerlik oluşmakla beraber bu benzerliğin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olarak değerlendirilmemesi gerektiği, zira SMK 4.ncü maddede markanın tanımını ” Marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dâhil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. ” şeklinde belirttiğinden davaya konu başvuru markasında belirgin olarak yer alan şekil unsurunun mesnet markada yer almadığı, bu açıdan başvuru ve redde mesnet markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu söylenemeyeceği; sonucuna varılarak mesnet markanın SMK 5-1-ç maddesine göre mutlak ret sebebi oluşturmayacağı , başvuru ve mesnet markadaki var olabilecek iltibas düzeyindeki benzerliğin ise nisbi red sebebi sayılıp yayıma itiraz üzerine ele alınması gerektiği, aksi yönde verilen YİDK kararı hatalı olduğundan benimsenen rapor da dikkate alınıp davanın kabulü gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE
2-Dava konusu Türk Patentin … sayılı YİDK kararının iptaline,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,40 TL’nin davalılardan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
4-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı; 850.00 TL bilirkişi ücreti, 56,00 TL tebligat ücreti, 59,30 TL ilk harç masrafı olmak üzere toplam 965,3‬TL yargılama giderinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 16/05/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza