Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/247 E. 2022/222 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/247 Esas – 2022/222
T.C. ”TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/247
KARAR NO : 2022/222

HAKİM…
KATİP :…

DAVACI : ……
VEKİLİ : Av….
DAVALI : 1- ……
VEKİLİ : Av…..
DAVALI : 2….
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Marka 2021-M-5140 sayılı … Kararı İptali- Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 01/09/2021
KARAR TARİHİ : 12/09/2022 Yazım Tarihi : 12/10/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Davalı, müvekkilinin
… ibareli markalarına benzeyen “…” ibareli markasını tescil ettirmek istediğini,
bu markanın ilanına müvekkili tarafından yapılan itirazın ….ve … tarafından red
edildiğini, müvekkilinin ….’nin öncü moda merkezi olan …’nun ….
tarafından 1934 yılında kurulduğunu, … ibareli markaların … nezdinde
muhtelif sayı ve sınıflarda tescilli olduğunu, müvekkil şirketin hem ticari unvanı hem tescilli
markalarının asli unsurunu teşkil eden “…” ibaresi müvekkil şirketin sunduğu hizmetler ile özdeşleştiğini, yoğun kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanarak itibarlı bir
marka haline geldiğini, ….COM markası … nezdinde T/00213 kod numarası
ile TANINMIŞ MARKA statüsüne sahip olduğunu, müvekkilinin … ibaresi ile tanınan
seri marka zincirinin sahibi olduğunu, müvekkil şirkete ait “…” ibareli markalar ile dava
konusu … başvuru numaralı “…” ibareli marka arasında görsel, anlamsal ve
fonetik benzerlik olduğunu ve iltibas mevcut olduğunu, dava konusu “…” markası
müvekkile ait “…” ibareli markalarla ayırt edilemeyecek derecede benzerlik içerdiğini,
“…” başvurusunun, müvekkil tarafından kullanılan … nezdinde tescilli
… ibareli tanınmış, seri markalar ve “…” markası ile benzerlik yaratmaya matuf
nitelikte ve çağrışım sureti ile markadan faydalanmaya çalışıldığını, müvekkile ait “…”
markalarının 05 / 07 / 08 / 09 / 18 / 19 / 21 / 24 / 25 / 27 / 28 / 29 / 30 / 32 / 33 / 43 /
35 / 37. Sınıflarda tescilli olduğunu, itiraza konu … markası 4. ve 34. sınıflarda tescil
edilmek istendiğini, tanınmış olduğu kabul edilen bir markanın geniş bir korumadan
yararlandığını, aynı veya benzer markanın tescil başvurusunun aynı veya farklı mal veya
hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın red edildiğini, tanınmış … markası ile
aynı olan … marka başvurusunun reddedilmesinin gerektiğini, itiraza konu
markanın başvurusunun tescilinin başvuru sahibine haksız bir yarar sağlayacağını,
müvekkilinin markasının itibarının zarar göreceğini ve ayırt edici karakterini zedeleyeceğini, markalarının sulandırılmasına yol açacağını, itiraza konu markanın tıpkı
müvekkiline ait markada olduğu gibi siyah ve altın renklerin kullanılarak ve aynı yazı stili ile
“…” ibaresinin başına … ile değiştirmek suretiyle adeta
müvekkile ait marka kopyalanarak başvuruda bulunduğunu, başvuru sahibinin kötüniyeti
olduğunu belirterek, ….
sayılı kararının iptaline ve …. ibareli markanın tescil
edilmesi halinde başvurusu yapılan tüm sınıflar açısından hükümsüzlüğüne, karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Firma Vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Müvekkilinin sadece Tütün ürünleri ile
iştigal ettiğini, dava konusu markayı da 04 ve 34. Sınıfta yer alan mallarda başvurusunu
yaptığını, … markasının … aracılığı ile çeşitli ülkelerde tescilli olduğunu, tütün
ürünleri sektöründe tanınan, bilinen ve güvenilir bir marka olduğunu, müvekkilinin markası
ile davacı markası ile benzer nitelikte olmadığından karıştırılma ihtimalinin de
bulunmadığını, …. ibaresi ile müvekkilinin şirketinin sunduğu hizmetlerinin farklı
olduğunu, bu nedenle müvekkilinin farklı sektörde olması nedeniyle … markasının
itibarından ve tanınmışlığından faydalanmasının mümkün olmadığını, taraf markaların
benzer olduğu iddiasının ayırt edilmeyecek kadar benzer olduğu iddiasının doğru olmadığını, orta düzey tüketicinin markaları arasında bir bağ kurulamayacağını,
müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, markaların tamamen farklı sektörde kullanılacağını
belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı firmanın….başvuru sayılı markası ile davacı tarafın kurum nezdinde ileri sürdüğü mesnet markaları arasında SMK 6/1 maddesine göre iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, başvuru ibaresi açısından davacı tarafın SMK 6/3 maddesine göre eskiye dayalı kullanım, SMK 6/4-5 maddesine göre markalarının yurt içi ve yurt dışı tanınmışlığı iddiasının davalının marka başvurusuna ve alınan ….kararına engel oluşturup oluşturmayacağı, …sayılı … kararının iptalinin gerekip gerekmediği; kurum nezdinde ileri sürülmeyen ancak dava dilekçesinde geçen davalının marka başvurusunun SMK 6/9 ve Medeni Kanun 2.maddesine göre kötü niyetli yapılıp yapılmadığı ve bu durumun hükümsüzlüğe etki edip etmeyeceği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
… kararının 05/07/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı ….Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 01/09/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
… sayılı kararında; ‘… başvuru numaralı ‘… ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi başkanlığı kararına karşı, başvurunun…. ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali, eskiye dayalı kullanım ve tanınmışlık gerekçesiyle 6769 s. SMK nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir.
………..Bu bilgiler ışığında yapılan değerlendirme sonucunda, ‘…” ibarelerinin bir bütün olarak görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde benzer olmadığı, marka örneklerinde yer alan şekil unsurları arasında da belirgin farklar bulunduğu,… sayılı ”…’ ibareli markanın tanınmış olduğu ” Giyim sektörü” ile başvuru kapsamındaki malların ilişkili olmadığı hususları dikkate alındığında markalar arasında karıştırılma veya tanınmışlık nedeniyle ilişkilendirme ihtimali bulunmadığı görüşüne ulaşılmıştır.
Dosya kapsamında sunulan belgelerin incelenmesi neticesinde, itiraz sahibi firmanın ”…” ibaresinin başvuru kapsamındaki mallar üzerinde Türkiye’de ciddi kullanımı gösteren yeterli bilgi, belgeye rastlanmadığından eskiye dayalı kullanım gerekçeli itiraz yerinde bulunmamıştır.
Sayılan nedenlerle, itirazın reddi gerekmiştir.
Karar: itirazın reddedilmesine oybirliği ile karar verilmiştir. ” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(9)Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.”,
Madde 25 ” (1) 5 inci (mutlak red nedenleri ) veya 6 ncı ( nisbi red nedenleri ) maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. ” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/3 maddesinin uygulanması için tescilsiz olarak kullanılan işaretin… şekilde yani işlevine uygun , ayırt ediciliği sağlanmış olarak ticaret alanında kullanılması, bu kullanımın da Türkiye hudutları içinde olması gerekir. Üçüncü kişinin davaya konu tescil başvurusundan veya rüçhan hakkının doğumundan önce, bu işareti kullandığı , çevresinde belli bir oranda bu işaret üzerinde hak sahibi olarak bilinip tanındığının ispatı (tüm …. genelinde değil) gerekir. Diğer bir anlatımla, öncelik hakkını ileri sürenin söz konusu ibarenin başkası tarafindan kullanımını veya tescilini engelleme hakkı verecek nitelik ve yoğunlukta bu işareti…hudutları içinde ticaret alanında kullandığını ispatlaması gerekir. Gerçekten, bir işareti ilk kullanan ve ona ayırt edici nitelik kazandıran kişi onun hak sahibi olarak kabul edilir ve bu halde gerçek hak sahipliği sözkonusudur.
SMK 6/4 maddesine göre tanınmış markada ;
Paris sözleşmesi kapsamında tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, işaret ve emtia açısından aynı veya benzerinin Türkiye’de aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından başvurusunun yapılması halinde itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmektedir.
SMK 6/5 maddesi anlamında tanınmışlıktan bahsedebilmek için ;
Toplumda (Türkiye sınırlarında) tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, tanınmış marka sahibinin itirazı üzerine ret edilir.
.. içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının başvuru markası dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde nisbi red sebebi sayılarak başvuru markası engellenebilecektir.
Doktrin ve çeşitli yargı kararları dikkkate alınıp bakıldığında KÖTÜNİYET kriteri “Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olabilmesi için, marka başvurusu sırasında kötü niyetli olarak markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılması gerekir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmelidir.” şeklinde görüşler yer almaktadır. ( Bu konuda örneğin; “Marka sahibinin, markasını tescil ettirirken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir” (Karasu, Rauf; Spekülasyon ve Engelleme Markaları,…. vd).
…. Kararı”nda da “Marka korumasının amacına aykırı biçimde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına veya şantaja yönelik başvuru ve tescillerin kötüniyetli olarak kabul edilmesi gerektiği” vurgulanmıştır.
….sayılı kararında “önceki markanın varlığı hakkındaki mevcut veya muhtemel bilginin, başvurunun kötü niyetle yapıldığını tek başına göstermeyeceği ve tüm faktörlerin dikkate alınması gerektiği” hükmü verilmiştir….. sayılı Kararında da “Kötüniyetin varlığının her somut olayın özelliklerine göre belirlenmesi gerektiği, markaların iltibasa yolaçması ve davalının uzun süredir davacı ile aynı sektörde faaliyet göstermesinin başlı başına kötüniyet ve hükümsüzlük nedeni oluşturmayacağı” vurgulanmıştır.)
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları


04,34. Sınıf

Bilirkişi heyetinden alınan 03.04.2022 tarihli raporda ÖZETLE; “1. Davaya konu…. ibareli başvuru ile itiraza dayanak gösterilen davacının sadece…. sayılı markalar arasında görsel ve işitsel olarak benzer olduğundan davaya konu olan 34. Sınıftaki tüm mallar ile 04. Sınıfta yer alan “Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. Katı yakıtlar: kömürler, odun. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. Aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları (vakslar), parafinler. Malların da ilişikli olduğu dikkate alındığında markalar arasında iltibas tehlikesi oluşacağı
2. Davacının mesnet gösterdiği markaların tüketiciler tarafından iyi bilinen bir marka olduğundan 1.madde yer alan mallar bakımından 6769 SMK’nın hükmü koşularının somut olayda gerçekleşerek, davalının başvurusunun bu mallar bakımından tesciline engel bir durumun oluşturacağı,
3. Ancak davaya konu olan markanın başvuru kapsamında yer alan 04. Sınıftaki “Elektrik enerjisi” mallarının davaya mesnet olan markanın tescil kapsamında yer almadığından bu mallar bakımından iltibas tehlikesi oluşmayacağı, bununla birlikte bu mallar bakımından iltibas tehlikesi oluşmayacağından davacının markasının tanınmışlığı markanın bu mallarda tesciline engel oluşturmayacağı,
4. Davacının … ibaresi üzerinde dava konusu 04 ve 34. Sınıfta yer alan mallar bakımından SMK m.6/3 hükmüne göre öncelik hakkının olmaması nedeniyle davaya konu olan markanın tesciline engel bir durum oluşturmayacağı
5. Kötü niyet konusundaki takdirin mahkemede olduğu, ” şeklinde ifade edilmiştir.
GEREKÇE:
Tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davalının “…+şekil” ibareli marka başvurusu ile davacının “….+şekil” ibareli tescilli markası arasında dava konusu başvuru markasının kapsamında yer alan 4. Sınıftaki ”Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. Katı yakıtlar: kömürler, odun. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. Aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları (vakslar), parafinler.” mallar ile 34. Sınıftaki tüm mallar yönünden benzer/ilişkili mal/hizmetler olmasından dolayı görsel ve sesçil benzerlik oluştuğu,;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin yargılama konusu yukarıda belirtilen mallar açısından ayırdığı satın alma / yararlanma süresi içinde davalının başvuru markasını gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun davacının itiraz mesnedi tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, her iki taraf markasında benzerlik nedeniyle yanılgı yaşayabileceği, bu mallar açısından her iki taraf markasının aynı işletmeye ait markalar ya da idari ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme markaları olarak algılanabileceği , taraf markaları arasında bu mallarda SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşulu oluştuğundan bilirkişi raporu da benimsenerek aksi yöndeki … kararı hatalı olduğu ; Bunun dışında kalan mallarda ( elektrik enerjisi) ise iltibas oluşmadığı kanaatine varılmış;
Davacı tarafın “….+şekil” ibareli başvuru üzerinde SMK 6/3 maddesi anlamında önceye dayalı kullanım ve gerçek hak sahipliği kanıtlanmadığı,
SMK 6/4-5 maddesindeki tanınmışlık koşulu da oluşmadığı, ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ” kanıtlanmadığı ) ;
Dava konusu marka açısından SMK 6/9 maddesi anlamında kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiası da kanıtlanmadığı;
Tüm bu gerekçelerle kısmi iltibas nedeniyle dava kısmen kabul edilip kısmen de reddedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Dava konusu…. sayılı … kararının dava konusu edilen …. sayılı markanın kapsamında yer alan 4. Sınıftaki ”Sınai amaçlı yağlar, gresler, kesme sıvıları, toz emici-ıslatıcı ve bağlayıcı maddeler. Katı yakıtlar: kömürler, odun. Sıvı ve gaz yakıtlar: benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları. Aydınlanma amaçlı mumlar, fitiller, yarı mamul vakslar, balmumları (vakslar), parafinler.” mallar ile 34. Sınıftaki tüm mallar yönünden … kararının İPTALİNE, markanın bu mallar yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden terkin edilmesine, karar kesinleştiğinde ….Kurumuna müzekkere yazılmasına,
3-Dava konusu markanın kapsamında yer alan ” elektrik enerjisi” malları açısından ise açılan davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,4‬ TL’nin davalılardan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
5-AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara eşit verilmesine,
6-AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan eşit tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Davacının yaptığı (2.350,00 TL bilirkişi ücreti, 113‬,00 TL tebligat gideri) toplam 2.463‬,00 TL nin kabul ve red oranına göre takdiren 1/2 si olan 1.231,5‬ TL ile 59,30 TL ilk harç masrafının toplam 1.290,8‬ TL nin davalılardan eşit tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile ….Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.12/09/2022

Katip…. Hakim ….
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır