Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/223 E. 2022/47 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/223
KARAR NO : 2022/47

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI ….
DAVALI : 2- … -… …
DAVA : Marka … Sayılı YİDK Kararı İptali-Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 03/08/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2022 Yazım Tarihi: 07/03/2022
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Davacının Türkiye’nin en köklü ve öncü bankalarından biri olduğunu, 1948 yılından bu yana faaliyet gösterdiği bankacılık sektöründe bir çok hizmetin ve ürünün tanıtımını ve geliştirilmesini sağlayarak bir kalite sembolü haline geldiğini, davacının tanınmış “…” çatı markası altında sunulan hizmetlerin tüketicilerin zihninde davacı ile özdeşleşir hale gelmiş olduğunu, davalı firmanın davaya konu edilen “… – İş Zekâsını …’e Sorun” marka başvurusunun “…” ibaresini esas unsur olarak ihtiva ettiğinden davacının tescilli “… … …” ve “… …” markalarıyla iltibas yaratma ihtimalinin kuvvetli olduğunu, davacının bu markalarında geçen “…” ibaresinin davacının çatı markası olması sebebiyle benzerlik karşılaştırmasında dikkate alınamayacağını, davacının “…” esas unsurlu markasının dava konusu edilen markanın esas unsuruyla birebir aynı şekilde okunduğunu, davacının diğer markasında geçen sloganın da dava konusu edilen markada taklit edildiğini, ayrıca taraf markalarının benzer/ilintili hizmetlerde kullanılacağını, zira 35. ve 41. Sınıflara giren hizmetlerin benzer olduğuna dair inşa olunmuş somut olaya emsal Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, davacının davasına/itirazlarına mesnet aldığı markaların tanınmış marka olduğunu, davalının “…” ibaresini kendisine marka olarak seçerek bu özgün, tanınmış ve ayırt edici niteliği yüksek markaya yakınlaşma çabası içerisinde olduğunu, içerisinde tanınmış marka benzerini barındıran bir markanın seçilmesinin tesadüf olamayacağını, davacının bu markaları uzun yıllardır aralıksız ve kesintisiz olarak kullandığını, bu markalara yatırımlar yaptığını, davalının davacının markalarının tanınmışlığından yararlanma amacının kötü niyetin ve haksız rekabet saikinin tezahürü olduğunu iddia ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın 03.06.2021 tarihli ve … sayılı kararının iptalini ve … sayılı markanın tüm sınıflar bakımından tescile uygun olmadığının tespitini ve işlemden kaldırılmasını, tescili halinde hükümsüzlüğünü ve sicilinden terkinini talep ve dava etmiş duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı firma yetkilisi dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Davacının itirazlarına/davasına mesnet aldığı markalarının kapsadığı hizmetlerin bankacılık ile ilgili hizmetler olduğunu, davalının markasının ise eğitim ve bilgi teknolojileri sektörlerine ait hizmetleri kapsadığını, zira davalının bilgisayar kursu işlettiğini, dolayısıyla taraf markalarının karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, zaten de taraf markalarının benzemediğini, davalının markasında geçen “iş zekası” ibaresinin İngilizcesi olan “business intelligence” ibaresinin baş harflerinden esinlenerek markasında “Bİ” kısaltmasını kullanmış olduğunu, bu yüzden de dava konusu edilen işaret “iş zekası” ibaresinin eklenmiş olduğunu, “iş zekası” teriminin bilgi teknolojileri sektöründe sıklıkla kullanıldığını, davalının markasında “bi” kısaltmasının vurgu amacıyla farklı renkte yazılmış olmasının sebebinin de bu olduğunu, markaların benzerlik incelemesinin işaretin toplu olarak bıraktığı intibaya bakılarak yapılması gerektiğini, davacının haksız rekabete ilişkin iddialarının da yerinde ve doğru olmadığını, zira tarafların çok farklı sektörlerde faaliyet gösteriyor olması nedeniyle rakip şirketler olamayacaklarını ileri sürerek davanın reddini talep etmştir.

MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.

DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı firmanın … başvuru sayılı markası ile davacı tarafın … sayılı markaları arasında SMK 6/1 maddesine göre iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, Türk Patentin … sayılı YİDK Kararının iptalinin davalı markasının da hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 03/06/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 03/08/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun 03/06/2021 sayılı kararında; “… başvuru numaralı “… iş zekasını bibilene sorun” ibareli başvuıunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığ kararına kaşı, başvurunun … sayılı “… lbilen”, “… … …” ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyannca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir.
…….
Karıştırılma ihtimaline ilişkin bütüncül değerlendirme yapılırken, ihtilafın konusu işaretlerin görsel, işitsel veya kavramsal benzerliği işaretlerin bütün olarak oluşturdukları izlenim esasında incelenmelidir. İşaretler arasında benzerlik incelemesinde temel ilke, markayı parçalarına ayırmadan, ancak asli ve ayırt edici unsurları gözeterek, her iki markanın , ortalama tüketici iizerinde bıraktığı genel izlenime göre, “tüm faktörler” bir arada gözetilerek “global değerlendirme” yapılması gereğine ilişkindir. İtiraz, yüanda belirtilen genel ilkeler çerçevesinde incelenmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda, işbu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalann tescil kapsamında aynı veya benzer mal/hizmetler bulunmadığından, bununla birlikte markalar arasında da karıştırılma ihtimali oluşturabilecek düzeyde benzerlik bulunmadığından iş bu itirazın da reddi gerekmiştir.
KARAR
İtirazın reddedilmesine oybirliği ile karar verilmiştir. .” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.”
Madde 25 ” (1) 5 inci (mutlak red nedenleri ) veya 6 ncı ( nisbi red nedenleri ) maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. ” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
… (…) … … … (2015/83773)
İş Zekasını …’e Sorun 35,36. Sınıf
41,42. sınıf … … (2018 77253)
35. Sınıf

Bilirkişi heyetinden alınan 11.01.2022 tarihli raporda ÖZETLE; “1) Karşılaştırılan işaretlerin/markaların görsel, işitsel ve kavramsal açılardan benzer olmadığı,
2)Davalının markasının kapsamına alınmak istenilen hizmetler açısından emtia ayniyeti/benzerliği/türdeşliği şartının gerçekleşmediği,
3) Dava konusu edilen mal ve hizmetlerin hitap ettiği ortalama alıcı/tüketici kitlesinin seçicilik/algı/dikkat/özen seviyesinin, bunları satın alırken ortalamanın üstünde olduğu,
4) (1), (2) ve (3) nolu bentlerde yer alan sebeplerden dolayı, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin/iltibas tehlikesinin bulunmadığı,
5) Davacının “tanınmışlık” iddiasının davalının markasının hükmüne bir etkisinin olamayacağı,
6) Davacının “kötü niyet” iddialarının değerlendirmesinin hukuki niteliği yüksek olduğundan Sayın Mahkeme tarafından yapılması gerektiği,
7) Dava konusu edilen 03.06.2021 tarihli ve … sayılı YİDK Kararının, (4) nolu bentteki değerlendirme ile uyumlu olduğu,
8) Davacının hükümsüzlük isteminin, (4) ve (5) nolu bentlerdeki değerlendirme ile uyumlu olmadığı,,” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacı vekilinin yeni bir heyetten rapor ve aynı heyetten ek rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talepler reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davalının “… İş Zekasını …’e Sorun ” ibareli marka başvurusu ile davacının ” … … …” ve “… … ” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle ve özellikler markanın bütünselliği ilkesine göre görsel ,sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gibi taraf markaları arasında aynı mal/hizmet benzerliği de oluşmadığı, taraf markaları arasında ilişkili ve bağlantılı mallar/hizmetler bulunmadığı;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar / hizmetler için ayırdığı satın alma/faydalanma süresi içinde, davalının “… İş Zekasını …’e Sorun ” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının ” … … …” ve “… … ” ibareli tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, diğer bir anlatımla ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından davacının” … … …” ve “… … ” ibareli tescilli markalı mal / hizmetinden satın almak /faydalanmak isterken davalının “… İş Zekasını …’e Sorun ” ibareli başvuru markalı malı /hizmeti satın almak /yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar / hizmetler algısı da oluşmayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/1 maddesindeki iltibasın bulunmadığı kanaati oluştuğu;
Taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/5 maddesindeki tanınmışlık koşulu da oluşmadığı, ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ” kanıtlanmadığı ) ;
Dava konusu marka açısından kötüniyetli veya haksız rekabet şeklinde başvuru yapıldığı iddiası da kanıtlanmadığı;
Tüm bu gerekçelerle bilirkişi raporu da benimsenerek YİDK kararı doğru olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı … Patent ve Marka Kurumuna verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı kurum vekilinin ve davalı firma yetkilisinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.14/02/2022

Katip … Hakim …
E-İmzalıdır E-İmzalıdır