Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/201 E. 2022/81 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA (Bozmaya Uyma)
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/201
KARAR NO : 2022/81

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVA : Marka… Sayılı YİDK Kararının İptali-Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 06/07/2015
KARAR TARİHİ : 16/03/2022 Yazım Tarihi: 14/04/2022
İDDİA;
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: müvekkilinin ”…” ibareli 05. sınıfta tescilli ve 2006/19729 sayılı marka ile ”…” ibareli 05. sınıfta tescilli ve 173897 sayılı markanın sahibi olduğunu, davalı şirketçe yapılan “…” ibareli 05. sınıf ürünleri içeren, … başvuru numaralı marka tescil başvurusuna süresi içinde müvekkili şirket tarafından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b,3,4 maddeleri ile 59. maddesi uyarınca itiraz edildiğini, itirazın Markalar Dairesi tarafından kısmen kabul edildiğini ve başvuruya konu markanın tıbbi ilaçlar ürün ve hizmeti yönünden tescil edilmediğini, kabul edilmeyen hizmetler yönünden yapılan itirazın Türk Patent Enstitüsü Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvuru konusu marka ile müvekkili şirkete ait markanın aynı veya benzer emtialar için tescile konu edildiğini, tescilinin müvekkilinin markası ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi markanın tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini, davalı şirket tarafın marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu ileri sürerek … numaralı kararının iptalini, başvuruya konu markalar tescil edilmiş ise markanın hükümsüz kılınmasını talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı firma vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Markaların benzer olmadığını, davacı markalarının tanınmış olmadığını, Yargıtay’ın emsal kararları bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DEĞERLENDİRME ve VERİLEN KARAR ;
10/05/2016 havale tarihli bilirkişi raporunda ÖZETLE: “1)Dava konusu mallardan “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler” ile davacı markaları kapsamındaki malların benzer olduğu,
2)Dava konusu diğer mallar ile davacı markaları kapsamındaki malların benzer olmadığı,
3)Dava konusu marka ile davacının 173897 sayılı markasının genel izlenim yönünden benzer olduğu,
4)Davacının 2006/19729 sayılı markası ile dava konusu markanın genel izlenim yönünden benzer olmadığı,
5)Dava konusu marka ile davacının 173897 sayılı markası arasında l.maddede sayılan mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8(l)(b) maddesi anlamında karıştırılma olasılığı bulunduğu, dava konusu diğer mallar yönünden karıştırılma olasılığı bulunmadığı,” ifade edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda ise 28/09/2016 tarih ve 2015/190 Esas ve 2016/261 sayılı kararla ÖZETLE ” Dava konusu markanın emtia sınıfında yer alan “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler” emtiaları yönünden … (173897) markası ile dava konusu marka arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, …markası ile benzerlik oluşmadığı,davacı tarafın 556 sayılı KHK’nın 8/3 ve 4 maddeleri yönünden tanınmışlık ve hak sahipliği iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın KISMEN KABULÜNE, … başvuru sayılı markanın tescil kapsamında bulunan “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler” emtiaları ( 5.2 alt sınıf emtialar ) yönünden …YİDK kararının iptaline, bu emtialar yönünden markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine, diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karar taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … sayılı sayılı kararın temyizen Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla … Karar sayı ile ÖZETLE; “1-Davalı …vekili ve davalı şirket vekillerinin temyiz itirazların ayrı ayrı reddi ile davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazların reddine karar verilmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece, davacı tarafa ait itiraza mesnet ”…” markası ile davalı taraf adına tescilli ”…” ibareli markası benzer olduğu kabul edilmiş ve tescil kapsamındaki 05.02 alt grupta yer alan “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler” malları ile davacı taraf markası kapsamındaki 5. sınıfta ”tıbbi ilaç” malları arasında benzerlik olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, 05.03-07 alt gruplarda yer alan ”Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar.” mallar yönünden ise ”tıbbi ilaç” mallarıyla benzer olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen reddine karar verilmiştir.
Marka kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı veya benzer tür olup olmadığı hususunda 1957 yılında yapılmış olan Uluslararası Nice Protokolü kapsamında …tarafından hazırlanan Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına ilişkin Tebliğ hükümlerine ve bunun ekindeki sınıflara ve alt gruplara göre yapılan listenin dikkate alınması gerekmekle birlikte tek başına listenin bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu anlamda ilişkilendirmenin varlığı için mal ve hizmetlerin tamamen aynı sınıfta veya aynı alt grupta yer alması gerekmez.
Tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin ilişkilendirilebilecek olup olmadıklarının değerlendirilmesinde özellikle; her iki grup malların aynı tüketici kitlesine hitap edip etmediği, birbirine alternatif olup olmadıkları, aynı dağıtım veya dolaşım yollarına sahip olup olmadığı, aynı mağazada ve aynı raflarda satışa sunulup sunulmadıkları, ham madde-mamül ilişkisinin bulunup bulunmadığı, birbirlerini bütünleyici/tamamlayıcı olup olmadıkları hususlarının bir bütün olarak ve ortalama tüketici kitlesinin özellikleri ve genel bakış açısı dikkate alınarak belirlenmelidir.
Bu bağlamda, davacı adına tescilli itiraza mesnet 2006/19729 sayılı marka kapsamında bulunan ”tıbbi ilaçlar” mallarının, davalı adına tescilli … sayılı markada yer alan 05.03-07 alt gruptaki her bir mal yönünden ayrı ayrı ve yukarıdaki kıstaslar doğrultusunda ilişkilendirilebilecek ölçüde benzerlik bulunup bulunmadığının, davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazlarını da karşılar şekilde denetime elverişli ek bilirkişi raporu ya da yeniden oluşturulacak heyetten bu doğrultuda bilirkişi raporu alınarak incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken dosyaya sunulmuş hatalı bilirkişi raporuyla yetinilerek yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetli olmamış ve kararın bu nedenlerle davacı yararına bozulması gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair, davalı …ve davalı şirket vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA,” şeklindeki karar ile dosya yeniden mahkememize gönderilmiştir.
İKİNCİ DEĞERLENDİRME ve VERİLEN KARAR;
Taraf teşkilinden sonra bozma ilamına uyularak Yargıtay bozma ilamında belirtilen şekilde ilgili taraf markaları arasında emtia benzerliği olup olmadığı konusunda önceki heyete 1 Diş hekimi ve kozmetik ve temizlik konularında uzman 1 kişi olmak üzere 2 bilirkişi daha ilavesi suretiyle bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetinin sunduğu 09/07/2019 tarihli EK RAPORDA ÖZETLE “(Çoğunluk görüşü) asıl rapordaki görüşlerimizin aynen geçerli olduğu, diş hekimliği için ürünler dahil olmak üzere, 05.03-05.07 arası malların 05.01 gruptaki ilaçlar ile karıştırılma olasılığı bulunmadığı görüşündeyiz. (Kurulumuz üyesi Sayın Şükran BOLAY, 05.03 gruptaki mallar yönünden farklı görüştedir.)
SONUÇ; İddia, savunma ve dosya içerisindeki belge ve bilgilerin incelenmesi sonucunda;
1) Bozma kararına konu mallarla “05.03 Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) 05.04 Hijyen sağlayıcı ürünler (pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri) 05.05 Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler 05.06 İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular 05.07 Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar”davacı markaları kapsamındaki malların benzer olmadığı,
2) 2015/190 E. sayılı dosyaya ilişkin asıl rapordaki görüşlerimizin aynen geçerliliğini koruduğu
(FARKLI GÖRÜŞ- … ) Dava konusu marka kapsamındaki Diş Hekimliği için ürünler grubu, hekimler tarafından kullanılan diş dolgu maddeleri, protez malzemeleri, ölçü maddeleri, diş çürüklerinden koruyucu ve iyileştirici maddeler, diş yapıştırma malzemeleri (aletler ve cihazlar hariç)olabildiği gibi, kişiler tarafından eczanelerden ve market raflarından temin edilen diş macunları, ağız gargaraları, ağız spreyleri gibi ürünleri kapsamaktadır. Diş hekimleri tarafından hastaları üzerinde kullandıkları ürünlerin seçimi ve alımında hekimlerin tercihi belirleyici olmasına ve hekimlerin dikkat düzeyi yüksek olmasına rağmen marka adlarının benzerliği dikkatten kaçacak düzeyde olabildiği ve davacı markaların tanınırlığı açısından zorlayıcı bir faktördür. Kullanım amaçları, satış ve dağıtım kanalları göz önünde bulundurulduğunda bu kapsamda üretilecek malların karıştırılma olasılığı yüksektir. Diş macunları, ağız çalkalama suları(gargara), ağız spreyleri gibi ürünler, insan sağlığı ile ilgili ağız ve diş sağlığını koruyucu ürünlerdir. Bu ürünler hekim reçetesine gerek olmadan direkt olarak eczanelerden veya market raflarından temin edilebilmektedir. Kişiler bunları hekim tavsiyesi üzerine veya kendi tercihleri ile satın alabilmektedirler. Tüketici kitlesi dikkat düzeyi yüksek kişiler olabildiği gibi bu konuyu hiç dikkate değer bulmayan kişiler de olabilir. Marka adlarının benzerliği tüketici kitlesinin bu ürünleri karıştırma olasılığını artırmaktadır. Bu ürünler de kendi içinde aynı dağıtım ve dolaşım yollarına sahip olmaları, marketlerde aynı raflarda satışa sunulmaları, aynı tüketici kitlesine sahip olmaları yönünden haksız rekabete neden olabilecektir. Yukarıda açıklanan nedenlerle 05.03 grubundaki diş hekimliği ile ilgili ürünler de 05.02 kapsamındaki ürünler gibi değerlendirilerek davacı markaları ile benzer olduğu kanaati benimsenmiştir. Davacı markaları ile yakın benzerliğin kötü niyet ispatı olabilecek bir delil olmamasına rağmen haksız rekabete neden olabileceği için 05.02 ve 05.03 kapsamındaki ürünler yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu görüşündeyim. ” şeklinde ifade edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda ise 02/12/2019 tarih ve… sayılı kararla ÖZETLE ” …. aldırılan bilirkişi raporunda “Diş hekimliği için ürünler (aletler/ cihazlar hariç).” malları açısından karşı oy sunan diş hekimi bilirkişinin görüşüne itibar edilerek; davalının “…” ibareli başvuru markası ile davacının, “…” ibareli markası arasında karşılaştırma yapıldığında dava konusu markanın emtia sınıfında yer alan “Tıbbi ve Veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler.” (bu kısımlar Yargıtay kararı ile kesinleşmekle) emtiaları ve “Diş hekimliği için ürünler (aletler/ cihazlar hariç).” emtiaları ile dava konusu marka arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri (hedef kitle) iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin (hedef kitle), “Tıbbi ve Veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler.” (bu kısımlar Yargıtay kararı ile kesinleşmekle) emtiaları ve “Diş hekimliği için ürünler (aletler/ cihazlar hariç).” emtialarını kapsayan davalının “…” ibareli başvuru markalı ürünü satın alırken davacıya ait “…” ibareli markalı ürünler ile karıştırabilecekleri, ya da tersi bir anlatımla ortalama tüketici (hedef kitle) açısından davacıya ait “…” ibareli “Tıbbi ve Veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler.” (bu kısımlar Yargıtay kararı ile kesinleşmekle) emtiaları ve “Diş hekimliği için ürünler (aletler/ cihazlar hariç).” emtialarını satın almak istediklerinde davalıya ait “…” ibareli başvuru markalı ürünü satın alma yanılgısı yaşayabilecekleri, ortalama düzeydeki tüketici kesimi (hedef kitle) tarafından yukarıda belirtilen yargılama konusu mallarda başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar algısı da oluşabileceği, bu açılardan bu mallarda 556 sayılı KHK 8/1-b maddesindeki iltibas koşulu oluştuğu, ayrıca başvuru ibaresi üzerinde iltibas oluşturmayan ve davalı başvurusunun reddedilmeyen kısımları (emtiaları) yönünden davacının 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında önceye dayalı hak iddiasının, markalarının tanınmışlığı (KHK 8/4 maddesindeki) iddiasının ve davalı marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığı konuları kanıtlanmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, dava konusu TPMK YİDK’nın 29.04.2015 tarihli ve 2015/M-3090 sayılı kararının dava konusu edilen … sayılı başvuru markasının kapsamında yer alan 5. sınıftaki “Tıbbi ve Veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler.” (bu kısımlar Yargıtay kararı ile kesinleşmekle) ile “Diş hekimliği için ürünler (aletler/ cihazlar hariç).” yönünden iptaline, markanın bu emtialar yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkin edilmesine, diğer kısımlar yönünden davanın reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından temyiz kanun yoluna gidilmesi üzerine YARGITAY 11 HD.nin 28/04/2021 Tarih ve 2020/5875 Esas, 2021/4212 Karar sayı ile ÖZETLE; ” 1- Davalı TPMK ve davalı şirket vekillerinin temyiz itirazların reddi ile davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazların reddi gerekmiştir.
2- Dava, davalının “…” ibareli, 05. sınıf ürünleri içeren … sayılı marka tescil başvurusuna karşı, davacının “MUCİNEX” ve “…” ibareli markalarını mesnet göstererek yapmış olduğu itirazın reddine yönelik TPMK YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; aldırılan bilirkişi heyet raporunda “Diş hekimliği için ürünler (aletler/ cihazlar hariç).” malları açısından ayrık görüş sunan diş hekimi bilirkişinin görüşüne itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mülga 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinden söz edebilmek için, karşılaştırılan markalara konu işaretler arasında ayniyet veya ilişkilendirilebilecek ölçüde benzerliğin yanısıra markaların tescil kapsamında kalan mal veya hizmetlerin de markalar arasında ilişkilendirilmeyi sağlayacak ölçüde benzer olması gerekir.
556 sayılı KHK’daki marka korumasının esası tescil esasına dayalıdır. Diğer bir ifadeyle, tescilli bir marka ancak, tescil kapsamında kalan mal veya hizmetler itibariyle sahibine koruma sağlar. Markanın temel işlevi olan “ayırt edicilik işlevi’’ gereği, sonradan tescil edilmek istenen markanın, önceden tescilli markaya konu mal ve hizmetlerden farklı bir ticari işletme tarafından üretildiğini, pazarlandığını veya hizmetin verildiğini anlamayı sağlayacak nitelikte olması gerekir.
Ayrıca, tescil kapsamında bulunan mal ve hizmetlerin birbirlerine benzer olup olmadıkları değerlendirilirken Türk Patent ve Marka Kurumu’nun hazırlamış olduğu Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına Dair Tebliğ hükümleri ile ekindeki mal ve hizmetler listesine uyulması gerekir. Ancak söz konusu Tebliğ’in 3. maddesinde de ifade edildiği üzere aynı tür mal ve hizmetin tespitinde tek başına bu listeyle yetinilmesi mümkün değildir. Bu bağlamda önceden tescilli marka kapsamındaki mallar ile sonraki marka kapsamındaki hizmetlerin veya önceden tescilli hizmetler ile sonradan tescil edilmek istenen malların dahi aynı tür mal ve hizmetler sayılabilme olasılığı bulunmaktadır. Bu noktada önemli olan ortalama tüketici kitlesinin bütüncül değerlendirmesidir. Söz gelimi, temizlik maddesi ile temizlik hizmetleri, yedek parça ile yedek parça hizmetleri, kitap, dergi v.s. eğitim materyali ile eğitim ve öğretim hizmetleri aynı tür mal ve hizmetler sayılacaktır. Bu anlamda ilişkilendirmenin varlığı için mal ve hizmetlerin tamamen aynı sınıfta veya aynı alt grupta yer alması gerekmez. Bu husus Dairemizin 15.10.2018 tarihli ve 2017/759 Esas, 2018/6323 Karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır.
Ayrıca raporu serbestçe değerlendirme yetkisinin hakimde olduğu, bilirkişinin yerine geçerek hakimlik mesleği dışında özel ve teknik bilgi gerektiren bir durumda şahsi bilgisiyle karar verebileceği anlamına gelmeyeceği, hakimin kendisini bilirkişi veya bilirkişi kurulu yerine koyamayacağı, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda şahsi bilgisiyle sonuca gidemeyeceği, o konuda bilirkişi incelemesi yaptırması gerektiği açıktır.
Somut olayda ise; mahkemece bilirkişi ayrık görüşüne itibar edilerek, davacı tarafa ait itiraza mesnet ”…” markası ile davalı taraf adına tescilli ”…” ibareli markası benzer olduğu kabul edilmiş ve tescil kapsamındaki 05.02 alt grupta yer alan “Tıbbi ve Veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler.” (bu kısımlar Yargıtay kararı ile kesinleşmekle) emtiaları ve 05.03 alt grupta yer alan “Diş hekimliği için ürünler (aletler/ cihazlar hariç).” emtiaları ile davacı taraf markası kapsamındaki 5.sınıfta ”tıbbi ilaç” malları arasında benzerlik olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, 05.04-07 alt gruplarda yer alan “Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuk bezleri. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı tazeleyici kokular. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar.” mallar yönünden ise ”tıbbi ilaç” mallarıyla benzer olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, fakat hükme esas alınmamıştır. HMK 282.maddesi hükmü gereğince, hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir, raporu yeter derecede kanaat verici bulmazsa HMK 281.maddesi gereğince bilirkişiden ek rapor alabilir veya yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabilir. Mahkemece, ayrık görüş benimsenmesi halinde ise bu konuda yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerekir. Mahkemece dava konusuna ilişkin olarak teknik bilirkişi incelemesini gerektirdiği düşüncesiyle bilirkişiye gidildikten sonra, aldırılan ek rapordaki ayrık görüşe itibar edilerek ve yeniden inceleme yaptırılmaksızın ayrık görüş doğrultusunda karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenle, davacı adına tescilli itiraza mesnet marka kapsamında bulunan ”tıbbi ilaçlar” mallarının, davalı adına tescilli … sayılı marka kapsamında yer alan her bir mal yönünden ayrı ayrı ve yukarıdaki kıstaslar doğrultusunda ilişkilendirilebilecek ölçüde benzerlik bulunup bulunmadığının, davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazlarını da karşılar şekilde yeniden oluşturulacak heyetten bu doğrultuda bilirkişi raporu alınarak incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken dosyaya sunulmuş rapordaki ayrık görüş benimsenerek yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetli olmamış ve kararın bu nedenlerle davacı yararına bozulması gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı TPMK vekili ve davalı şirket vekillerinin temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,” şeklindeki karar ile dosya yeniden mahkememize gönderilmiştir.

ÜÇÜNCÜ DEĞERLENDİRME;
Taraf teşkilinden sonra yeniden bozma ilamına uyularak Yargıtay bozma ilamında belirtilen şekilde ” davacı adına tescilli itiraza mesnet marka kapsamında bulunan ”tıbbi ilaçlar” mallarının, davalı adına tescilli … sayılı marka kapsamında yer alan her bir mal yönünden ayrı ayrı ve yukarıdaki kıstaslar doğrultusunda ilişkilendirilebilecek ölçüde benzerlik bulunup bulunmadığının, davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazlarını da karşılar şekilde yeniden oluşturulacak heyetten bu doğrultuda bilirkişi raporu alınarak incelenmesi ” şeklindeki bozma ilamı kapsamında yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Yeni Bilirkişi heyetinin sunduğu 21/02/2022 havale tarihli raporda ÖZETLE;
“(1) … sayılı Başvuru markasının 05. Sınıfta tesciline karar verilen mallardan 05.(03). sınıfa konu “Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç)”, 05.(04). sınıfa konu “Tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri”, 05.(05). sınıfa konu “Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler”, ve 05.(07). sınıfa konu “Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar” mallarının, Davacının 173897 sayılı markasının kapsadığı 05.(01). sınıfa konu İLAÇ emtiası ile benzer mal niteliği taşıdığı;
(2) Bıraktğı bütünsel genel izlenimde görsel ve işitsel bakımdan, “…” ibareli başvuru markasının, Davacının “…” markası ile ilişkilendirilebilecek ve karıştırılabilecek derecede yüksek düzeyde benzerlik taşıdığı;
(3) “…” ibareli başvuru markasının, 05. sınıfa konu “Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç)”, “Tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri”, “Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler” ve “Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar” malları bakımından, bu malların hitap ettiği doktorlar, diş hekimleri ve eczacılar gibi uzmanlardan sağlık konusuyla ilgili olması sebebiyle nispeten daha yüksek veya vasati dikkat ve özene haiz olan nihai tüketiciye kadar uzanan ilgili alıcı kitlesinde, taraf firmaların aynı veya idari ve ekonomik anlamda bağlılığı bulunan bir firma olduğu zannını yaratması ve bu izlenim sebebiyle markalar arasında iltibas olasılığının bulunduğu;
(4) Davaya konu başvuru tarihi itibarıyla, Davacının “…” markasının ilgili sektördekiler tarafından refleks halinde müdahaleye ihtiyaç duymadan hatırlanan tanınmış bir marka olduğuna ve SMK 6/5 hükmünde öngörülen şartlar/durumlardan birinin gerçekleşebileceğine ilişkin itiraz veya dava aşamasında sunulmuş somut olgu ve delile rastlanmadığı;
(5) Dosya münderecatında, Davacının önceye dayalı hak/gerçek hak sahipliği iddiasına ilişkin delile rastlanmadığı;
(6) Davacının takdiri mahkemeye ait kötüniyet iddiasına ilişkin tespitlerimizin yukarıda belirtildiği; ” şeklinde ifade edilmiştir.

GEREKÇE;
Tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları nazara alınarak münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
DAVALININ DAVA KONUSU … sayılı BAŞVURU MARKASININ KAPSAMINDAKİ 5. sınıftaki “Tıbbi ve Veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler.” (bu kısımlar önceki Yargıtay kararı ile davacı lehine kesinleşmekle) YANINDA YİNE AYNI SINIFTAKİ ” Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç)……. Tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri,…. Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. …. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar.” malları ile davacı adına 173897 sayılı markasının kapsadığı tescilli itiraza mesnet ”tıbbi ilaçlar” malları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle bu markalar arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri (hedef kitle) iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, ortalama düzeydeki tüketici kesimi (hedef kitle) tarafından yukarıda belirtilen yargılama konusu bu mallarda başvuru konusu işaret ile davacının 173897 sayılı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar algısı da oluşabileceği , bu açılardan bu mallarda taraf markalarında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesindeki iltibas koşulu oluştuğundan bu kısımlardan davanın kabulü gerekmiş;
Bunların dışında kalanlar (iltibas oluşturmayanlar) açısından ise yukarıdaki gerekçe kapsamında da taraf markaları arasında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesindeki iltibas koşulu oluşmadığından bu kısımlardan ise davanın reddi yönünde karar verilmesi gerekmiştir.
Diğer yönden başvuru ibaresi üzerinde iltibas oluşturmayan ve davalı başvurusunun reddedilmeyen kısımları (emtiaları) yönünden davacının 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında önceye dayalı hak iddiasının, markalarının tanınmışlığı (KHK 8/4 maddesindeki) iddiasının ve davalı marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığı konuları kanıtlanmadığından bu kısımlar açısından davacı istemleri reddedilmiştir.
Gelinen aşama, Yargıtay bozma ilamı kapsamında mahkemece uyma kararı uyarınca yeni görev verilen bilirkişi heyetinin dosya bütünlüğüne ve bozma ilamına uyumlu 21/02/2022 tarihli rapordaki kısmi iltibas değerlendirmesine (Yargıtay’ın bozma kararlarında geçen ” Davalı …vekili ve davalı şirket vekillerinin temyiz itirazların ayrı ayrı reddi ile davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki” ibarelerden hareket edilerek ve önceki davacı lehine kesinleşen kısımlarda da dahil edilerek) mahkemece ay nı gerekçe ile iştirak edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Dava konusu Türk Patent’in… sayılı YİDK kararının dava konusu edilen … sayılı başvuru markasının kapsamında yer alan 5. Sınıftaki “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç)……. Tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri,….
Zararlı bitkileri, hayvanları ve mantarları imha edici maddeler. …. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar.” malları yönünden YİDK kararının İPTALİNE, markanın bu mallar yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, bu mallar yönünden sicilden terkin edilmesine, karar kesinleştiğinde Türk Patent’e müzekkere yazılmasına,
3-Diğer kısımlar açısından ise davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 27,70 TL’nin düşümü ile bakiye 53,00 TL’nin davalılardan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
5-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
6-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Davacının yaptığı (6,500,00 TL bilirkişi ücreti, 240,50 TL tebligat gideri) toplam 6.740,50 TL nin kabul ve red oranına göre takdiren 1/2 si olan 3.370,25 TL ile 27,70 TL ilk harç masrafının toplam 3.397,95‬ TL nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yaptığı; 85,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1/2’si olan 42,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalı kuruma verilmesine,
9-Davalı firmanın yaptığı; 20,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1/2’si olan 10,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalı firmaya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 Sayılı HMK’nın Geçici 3/2 madde yollaması ile, HUMK 427 vd.m. uyarınca, tebliğden itibaren 15 günlük yasal süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
16/03/2022

Katip … Hakim …
E İmzalıdır. E İmzalıdır.