Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/191 E. 2022/136 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”

4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/191
KARAR NO : 2022/136

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVA : Kullanmama Nedeniyle Marka İptali
DAVA TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/05/2022 Yazım Tarihi: 10/06/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Davalının … sayı ile tescilli “…” ibareli markasını tescilli olduğu 1. Sınıfa giren emtialarda kullanmıyor olmasına rağmen, bu markasına dayalı olarak davacı aleyhine …2. FSHHM nezdinde … Esas nolu dosya kapsamında bir dava ikame ettiğini, davalının kullanmadığı markasına dayalı olarak davacının uzun yıllardır devam eden ticari faaliyetlerini engellemesinin hukuka ve hakkaniyet aykırı olduğunu, davalının kullanımı ispat etmek için dava dosyasına sunmuş olduğu belgelerin ciddi ve yoğun kullanımı tevsik etmekten uzak olduğunu, bu belgelerin dava tarihinden geriye dönük sadece 3 aylık periyodu kapsamasının da davalının markalarının kullanımının iptal tehlikesi nedeniyle gerçekleşmiş sembolik kullanımlar olduğunu tevsik ettiğini iddia ederek, davalı adına tescilli … sayılı markanın tescilinden bu yana haklı bir neden olmaksızın kullanılmaması nedeniyle iptalini ve sicilden terkinini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı şahıs vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Huzurdaki davanın …2. FSHHM nezdinde … Esas nolu dosyası kapsamında yargılaması süren dava ile birleştirilmesi gerektiğini, huzurdaki davaya konu “…” markasının davacının iddialarının aksine davalı tarafça kullanılıyor olduğunu, bu hususu tevsik eden tek satıcılık sözleşmesine göre davalının bu markasının kullanımına ilişkin distribütörlük hakkının dava dışı … Sanat Tarımsal Pazarlama ve Danışmanlık San. Tic. A.Ş.’ye verilmiş olduğunu, dolayısıyla dava konusu edilen markanın davalının yetkilendirmesi dahilinde faal olarak kullanılmakta olduğunu, ayrıca davalının dava dosyasına sunduğu diğer belge ve delillerden de davalının markasını aktif olarak kullandığının anlaşılabildiğini, bu belgelerin tarihlerinin dava tarihine yakın olması nedeniyle bunların iptal tehlikesi ışığında üretilen sembolik kullanımlar olduğunun iddia edilemeyeceğini, zira davacının huzurdaki davayı ikame etmeden önce davalıya ihtarname vs. göndermemiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU
Madde 9: “(1) Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.
(2) Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fıkra anlamında markayı kullanma kabul edilir:
a) Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması.
b) Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması.
(3) Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.” hükmü,
Madde 26: (1)….. markanın iptaline karar verilir:
a) 9 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hâllerin mevcut olması…..” hükmü yer almaktadır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şahsın … sayılı 26/02/2014 tarihinde tescil edilen markanın davanın açıldığı 24/06/2021 tarihinden geriye yönelik son 5 yıl içerisinde kullanılmadığı iddiasına bağlı SMK 9 ve 26. maddesine göre markanın iptalinin gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu … sayılı markanın 04/06/2012 tarihinde başvurusu yapılıp 26/02/2014 tarihinde de 01.nci sınıfta tescil edildiğinden ilgili emtialar açısından markanın kullanma hak ve yetkisinin bu tarih itibariyle başladığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki mevzuat hükümleri kapsamında kendisine ispat yükü düşen taraf (davalı) davaya konu markanın kapsamındaki mallar bakımından markasının tescil edildiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere davanın açıldığı tarihten geriye yönelik son 5 yıl içerisinde Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğunu ispatlamalıdır.
Tahkikata aşamasında bu davada kullanım ispat külfeti olan davalı firmanın sunduğu delil ve belgeler üzerinde bilirkişi incelmesi yapılmıştır.
Bilirkişi heyetinin sunduğu 10.02.2022 tarihli KÖK RAPOR’da ÖZETLE ”
DAVALININ DELİLLERİ
1. Davalı adına … sayı ile tescilli markanın TÜRKPATENT sicil kaydı
2. … Esas nolu dosyasının içeriği ve bu dosyaya sunulmuş olan bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarının birer sureti (Bu suretlerin incelenmesinden, ilgili oldukları dava dosyasının … Esas no.lu dosya olduğu görüldüğünden, dava dosyası içeriğindeki bilgi ve belgelere göre bu raporların … Esas no.lu dosya ile ilişkisi anlaşılamamıştır.)
3. Davacı adına tescilli markaların TÜRKPATENT sicil kayıtları
4. Davalı taraf ve dava dışı … Sanat Tarımsal Pazarlama ve Danışmanlık San Tic. A.Ş. arasında 06.06.2018 tarihinde akdedilmiş bulunan tek satıcılık (distribütörlük) sözleşmesinin örneği(… 51. Noterliği marifetiyle 06.06.2018 tarihinde 17448 yevmiye no.su ile tasdik olunmuş sözleşme metninin incelenmesinden, sözleşmeye konu ürünlerin “…” markalı gübreler olarak tanımlanmış olduğu, dava dışı firmanın bu markalı ürünlerin distribütör sıfatıyla tanıtımı, pazarlanması ve satışı hususunda yetkilendirildiği görülmektedir. )
5. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün 19.04.2021 tarihli ve imzasız enzim katkılı ürünler tescil belgesinin örneği (Belgenin incelenmesinden, dava dışı “… İç ve Dış Tic. A.Ş.”nin “…” markalı sıvı enzimli ürününün Bakanlık nezdinde tescilinin yapıldığı görülmektedir.)
6. Davacıya ait 2 adet e-arşiv satış faturası örneği ( Faturaların incelenmesinden, tanzim tarihlerinin 07.05.2021 ve 11.06.2021 olduğu ve toptamda 36 adet (1 litrelik) “… enzim içerikli ürün”ün iki ayrı firmaya satışını kapsadığı görülmektedir. )
7. … … Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nün 25.03.2021 tarihli test analiz raporunun örneği ( Belgenin incelenmesinden, belgeyi düzenleyen Kurumdan, dava dışı “… İç ve Dış Tic. A.Ş.”nin “alfa-amilaz enzimi aktivite tayini”ni talep ettiği ve İstanbul Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından mühürlenmiş ve analize konu olan “1 adet sıvı numune”nin isminin (markasının) “…” olduğunun belirtildiği görülmektedir. )
8. Davalının “…” markalı ürününün kullanım alanı, şekli, zamanı ve miktarını anlatan tarihsiz bir belgenin örneği
9. Tarafların sicil kayıtları ve ticari defterleri
10. Bilirkişi incelemesi, tanık, keşif, yemin ve her türlü yasal delil.
Davalının dava dosyasına sunduğu belge ve deliller, Raporumuzun 3-5. Sayfalarında yer verilen doktrinsel görüşler ve içtihatlar doğrultusunda incelendiğinde, davalının “…” ibareli markasını yukarıdaki şartlara göre ciddi bir biçimde kullandığını tevsik edebilen nitelikte, nicelikte ve içerikte deliller olarak görülememiştir. Zira;
Öncelikle, davalının dava dosyasına sunmuş olduğu 06.06.2018 tarihli tek satıcılık (distribütörlük) sözleşmesi12, her ne kadar “…” markalı gübrelerin tanıtımı, pazarlanması ve satışı hususunda dava dışı bir firmaya yetki veren bir sözleşme ise de, salt böyle bir sözleşmenin imzalanmış olması, yukarıda yer verdiğimiz doktrinsel görüşlere ve içtihatlara göre, markanın kullanıldığı savunmasını ispat bakımından yeterli bir delil değildir, bu yetkiyi alan firmanın da ciddi biçimde markayı kullanmış olduğunun ispatı gerekmektedir. Halbuki; davalı taraf, sözleşmenin tarafı olan distrübütör firmanın markasal kullanımlarına dair dava dosyasına hiçbir delil sunmamıştır. Bundan sonra;
Her ne kadar marka sahibinin faaliyet alanının genişliği veya darlığı, ürettiği mal veya hizmetlere duyulan gereksinimin derecesi, işletmenin hacmi ve benzeri durumlar kullanımın biçim ve şartlarına etki edebilir ise de, davalının dava konusu edilen markasının kullanıldığı “… açısından, 24.06.2016-24.06.2021 tarihleri arasında, sadece 2021 yılına ait 2 adet fatura14 kapsamında tevsik edilebilen toplamda 36 adet ürün sattığı görülmekle, davalının dava dosyasına yansıtıldığı kadarı ile ürün satışlarının da, markanın ciddi biçimde kullanıldığını tevsik edebilen nicelikte delil sayılabilmesi mümkün görülmemektedir. Davalının 2016-2020 yılları arasında “…” markalı gübrelerin satışına dair dava dosyasına hiçbir delil sunmadığı hususu da dosya içeriğinden sabittir. Dolayısıyla davalının “…” markalı ürünlerinin satış rakamlarının da, davalının faaliyette bulunduğu pazar ilişkilerini etkileyecek ölçüde olduğunun söylenmesi mümkün görülmemiştir.
Davalının dava dosyasına sunmuş olduğu diğer deliller olan, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün enzim katkılı ürünler tescil belgesi örneği, … … Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü’ne ait test analiz raporu örneği ve “…” markalı ürününün kullanım alanı, şekli, zamanı ve miktarını anlatan tarihsiz belge örneği de16, “…” markasının kullanımından ziyade “kulanım niyeti”ni tevsik edebilmektedir. Üstelik, 2021 yılında, yani davalının dava konusu markasını tescil ettirdikten 7 yıl sonra temin edilen bu izin ve belgelerin, davalının markasının ciddi kullanımını göstermediği, aksine davalının “…” markalı ürünleri piyasaya sunmak için 2021 yılında henüz harekete geçtiğini ispat ettiği, bu belgeler markanın kullanıldığını tevsik ediyor sayılabilse dahi, bu kullanımın “mutad” bir kullanımdan öteye geçmediği düşünülmektedir. Ayrıca, söz konusu belgelerde adı geçen “… İç ve Dış Tic. A.Ş.” ile davalının ticari/organik ilişkisinin bilgi ve belgeleri de, dava dosyası içeriğine yansıtılmadığından, bu firmayla ilintili işlemlerin, bizzat davalının markasını kullandığını tevsik edebilen bir yönü olmadığı düşünülmektedir.
Son olarak, dava konusu edilen markanın, tescili kapsamına giren 01. Sınıftaki emtialardan sadece “… açısından ciddi biçimde kullanımı ispat edilebilmiş olsaydı dahi, bu kullanımın dava konusu edilen markanın sadece “… açısından tescilini ayakta tutabileceği, Raporumuzun 3-5. Sayfalarına yansıtılan doktrinsel görüşler doğrultusunda markanın emtia listesinin kapsamına giren diğer tüm emtialar açısından iptali koşullarının oluştuğu da söylenebilecektir.
SONUÇ; Somut olayda; davalı adına tescilli … sayılı markanın tescilli olduğu emtialarda, 6769 sayılı SMK’nın 9. ve 26. maddeleri hükümlerine uygun olarak ciddi biçimde kullanıldığı hususunun yeterli nitelikte, nicelikte ve içerikte delil ile ispat edilemediği, bu yüzden de söz konusu markanın kullanmama nedeniyle iptali/hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu ” şeklinde;
Rapora itiraz üzerine aynı heyetten alınan 16/03/2022 tarihli EK RAPOR’da da ÖZETLE ” davalının itirazları doğrultusunda kök raporumuzda değiştirmemizi veya düzeltmemizi gerektirecek bir husus bulunmadığı ” şeklinde ifade edildiği görülmüştür.
Davalı vekilinin yeni süre ve yeni delil sunma talebi HMK 141 ve 146.ncı maddesi kapsamında delil sunma süresi ve dönemi geçtiğinden , yeni heyetten rapor alınması talebi de HMK 30.. ncu madde kapsamında değerlendirilerek reddine karar verilmiştir. GEREKÇE:
Davalı şahsa ait … sayılı markanın davanın açıldığı 24/06/2021 tarihinden geriye yönelik son 5 yıl içerisinde kapsamındaki (01 sınıftaki) mallarda kullanılmadığı iddia edilmektedir.
Adı geçen markanın bu sınıfta kullanıldığını ispatlama külfeti davalıya ait olduğundan bu kapsamda davalı şahsın sunduğu delil ve belgeler uzman bilirkişi heyetince incelenmiştir.
Bilirkişi heyetinin sunduğu 10.02.2022 tarihli KÖK RAPOR ile itiraz üzerine alınan 16/03/2022 tarihli EK RAPOR’da açıkça ifade edildiği şekilde ” … davalının dava dosyasına sunmuş olduğu 06.06.2018 tarihli tek satıcılık (distribütörlük) sözleşmesi, her ne kadar “…” markalı gübrelerin tanıtımı, pazarlanması ve satışı hususunda dava dışı bir firmaya yetki veren bir sözleşme ise de, salt böyle bir sözleşmenin imzalanmış olması, yukarıda yer verdiğimiz doktrinsel görüşlere ve içtihatlara göre, markanın kullanıldığı savunmasını ispat bakımından yeterli bir delil değildir, bu yetkiyi alan firmanın da ciddi biçimde markayı kullanmış olduğunun ispatı gerekmektedir. Halbuki; davalı taraf, sözleşmenin tarafı olan distrübütör firmanın markasal kullanımlarına dair dava dosyasına hiçbir delil sunmamıştır.
Her ne kadar marka sahibinin faaliyet alanının genişliği veya darlığı, ürettiği mal veya hizmetlere duyulan gereksinimin derecesi, işletmenin hacmi ve benzeri durumlar kullanımın biçim ve şartlarına etki edebilir ise de, davalının dava konusu edilen markasının kullanıldığı “… açısından, 24.06.2016-24.06.2021 tarihleri arasında, sadece 2021 yılına ait 2 adet fatura kapsamında tevsik edilebilen toplamda 36 adet ürün sattığı görülmekle, davalının dava dosyasına yansıtıldığı kadarı ile ürün satışlarının da, markanın ciddi biçimde kullanıldığını tevsik edebilen nicelikte delil sayılabilmesi mümkün görülmemektedir. Davalının 2016-2020 yılları arasında “…” markalı gübrelerin satışına dair dava dosyasına hiçbir delil sunmadığı hususu da dosya içeriğinden sabittir. Dolayısıyla davalının “…” markalı ürünlerinin satış rakamlarının da, davalının faaliyette bulunduğu pazar ilişkilerini etkileyecek ölçüde olduğunun söylenmesi mümkün görülmemiştir.
Davalının dava dosyasına sunmuş olduğu diğer deliller olan, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün enzim katkılı ürünler tescil belgesi örneği, … … Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü’ne ait test analiz raporu örneği ve “…” markalı ürününün kullanım alanı, şekli, zamanı ve miktarını anlatan tarihsiz belge örneği de16, “…” markasının kullanımından ziyade “kulanım niyeti”ni tevsik edebilmektedir. Üstelik, 2021 yılında, yani davalının dava konusu markasını tescil ettirdikten 7 yıl sonra temin edilen bu izin ve belgelerin, davalının markasının ciddi kullanımını göstermediği, aksine davalının “…” markalı ürünleri piyasaya sunmak için 2021 yılında henüz harekete geçtiğini ispat ettiği, bu belgeler markanın kullanıldığını tevsik ediyor sayılabilse dahi, bu kullanımın “mutad” bir kullanımdan öteye geçmediği düşünülmektedir. Ayrıca, söz konusu belgelerde adı geçen “… İç ve Dış Tic. A.Ş.” ile davalının ticari/organik ilişkisinin bilgi ve belgeleri de, dava dosyası içeriğine yansıtılmadığından, bu firmayla ilintili işlemlerin, bizzat davalının markasını kullandığını tevsik edebilen bir yönü olmadığı düşünülmektedir.
Somut olayda; davalı adına tescilli … sayılı markanın tescilli olduğu emtialarda, 6769 sayılı SMK’nın 9. ve 26. maddeleri hükümlerine uygun olarak ciddi biçimde kullanıldığı hususunun yeterli nitelikte, nicelikte ve içerikte delil ile ispat edilemediği, bu yüzden de söz konusu markanın kullanmama nedeniyle iptali/hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu ” şeklindeki görüş ve tespitlere mahkemece de aynı gerekçelerle iştirak edilerek davalı markasının, davanın açıldığı 24/06/2021 tarihten başlamak üzere geriye yönelik son 5 yıl içerisinde 01 Sınıfta yer alan emtialar açısından ciddi kullanımı davalı tarafca kanıtlanmadığından SMK 9 ve 26.ncı maddeye göre davanın kabulü ile markanın iptaline karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Dava konusu … sayılı markanın kullanmama nedeniyle İPTALİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,40 TL’nin davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
4-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı; 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 80,50 TL tebligat ücreti, 59,30 TL ilk harç masrafı olmak üzere toplam 2.239,8‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Dair verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin ise yokluğunda 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 16/05/2022

Katip … Hakim …
E-İmzalıdır E-İmzalıdır