Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/162 E. 2022/311 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ 001 26201

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/162
KARAR NO : 2022/311

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1-..
VEKİLİ : Av. … ……
VEKİLİ : Av. … -…
DAVA : Marka 2021-M-1880 Sayılı YİDK Kararı İptali-Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2022 Yazım Tarihi: 23/12/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Davacının 1980 yılından buyana… ticaret ünvanı ve markası ile otomotiv yedek parça sektöründe faaliyet gösterdiği; davaya konu …. sayılı ve “…….” ibareli başvuru markasının, davacının… ibareli hem ticaret ünvanı hem de 7. Sınıfta tescilli ….. Sınıfta tescilli …. Sınıflarda tescilli ….Sınıflarda tescilli… sayılı markalarıyla benzer sınıflar yönünden iltibas yarattığı; davacı markasının tanınmış marka olduğu, başvuru markasının davacı markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağladığı ve ticari itibarını zedeliği; markaların birebir aynı olduğu ve davalı başvurusunun kötü niyeti dayandığı ” ileri sürülerek, ..sayılı YİDK kararının iptali ile davaya konu …. sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı firma vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: “Davalının 2009’dan bu yana ….nde birlikte çalıştığı firmaların üretim ve lojistik operasyonlarında ihtiyaç duydukları otomasyon çözümleri geliştirmek üzere yola çıkmış, özellikle ürün ayrıştırma-sorter sistemleri üzerinde uzmanlaşmış bir teknoloji şirketi olduğu, geliştirdiği sorter, konveyör ve depolama sitemleri ile perakende, e-ticaret, kargo, posta, lojistik, tekstil, gıda, ilaç ve yedek parça gibi bir çok farklı sektörlerde müşterilerinin doğru yatırımlar apmalarını sağladığı; taraf markalarının kapsadığı mal ve hizmetlerin farklı sektörlere ve müşteri kitlelerine hitap etiği, SMK 6/1 hükmündeki çifte benzerlik şartının gerçekleşmediği; davacının tanınmışlık ve bundan haksız menfaat sağlanacağı iddialarının gerçeği yansıtmadığı ve ispatlaamadığı davacıdan farklı şehirde faaliyet gösteren davalının davacının varlığından huzurdaki davayla haberdar olduğu” ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı firmanın … başvuru sayılı markası ile davacı tarafın….sayılı markaları arasında SMK 6/1 maddesi açısından iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, davacı tarafın markalarının tanınmışlığı ve davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığı iddialarının SMK 6/5, 6/9 maddeleri açısından yerinde ve doğru olup olmadığı, …..sayılı … kararının iptalinin, davalı markasının da hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 05/04/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 02/06/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
…. sayılı kararında;” somut olaya ilişkin yapılan değerlendirme sonucunda, başvurununu ihtiva ettiği tüm unsurlar ile birlikte bir bütün olarak ele alındığında itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar ile benzer olmasına rağmen, itiraz gerekçesi markalar kapsamında yer alan mallar/hizmetler ile aynı, benzer veya ilişkili türden mallar/hizmetlerin 6769 sayılı SMK’nın 5. Maddesi çerçevesinde yapılan inceleme sonucunda başvuru kapsamından çıkartıldığı, başvuru kapsamında kalan mallar/hizmetler yönünden ibareler arasında ilişkilendirme/karıştırılma ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır.” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını,fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(9)Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.”,
Madde 25 ” (1) 5 inci (mutlak red nedenleri ) veya 6 ncı ( nisbi red nedenleri ) maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. ” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/5 maddesi anlamında tanınmışlıktan bahsedebilmek için ;
Toplumda (Türkiye sınırlarında) tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, tanınmış marka sahibinin itirazı üzerine ret edilir.
Yargıtay içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının başvuru markası dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde nisbi red sebebi sayılarak başvuru markası engellenebilecektir.
SMK 6/6 madde kapsamına, kişilik haklarından isim hakkı ile fotoğraf üzerindeki hak, FSEK kapsamında telif hakları ve sınaî haklar olan marka, tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, ticaret unvanı, işletme adı girer. Marka ve ticaret unvanı da sınaî mülkiyet hakkı olarak maddenin koruma kapsamına alınmıştır. Ancak sınaî mülkiyet hakları kapsamında korunacak bir markadan veya ticaret unvanından söz edebilmek için “tescil” şarttır. Örneğin bir ticaret unvanına dayanarak başkasına ait marka tescilinin engellenmesi isteniyorsa bu ticaret unvanının ticaret sicilinde tescilli olması gerekmektedir.
Doktrin ve çeşitli yargı kararları dikkkate alınıp bakıldığında KÖTÜNİYET kriteri “Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olabilmesi için, marka başvurusu sırasında kötü niyetli olarak markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılması gerekir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmelidir.” şeklinde görüşler yer almaktadır. ( Bu konuda örneğin; “Marka sahibinin, markasını tescil ettirirken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir” (Karasu, Rauf; Spekülasyon ve Engelleme Markaları, ….
….sayılı …Kararı”nda da “Marka korumasının amacına aykırı biçimde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına veya şantaja yönelik başvuru ve tescillerin kötüniyetli olarak kabul edilmesi gerektiği” vurgulanmıştır.
…ın 11/06/2009 tarihli …sayılı kararında “önceki markanın varlığı hakkındaki mevcut veya muhtemel bilginin, başvurunun kötü niyetle yapıldığını tek başına göstermeyeceği ve tüm faktörlerin dikkate alınması gerektiği” hükmü verilmiştir. Yargıtay HGK’nun 09.05.2018 tarih …. sayılı Kararında da “Kötüniyetin varlığının her somut olayın özelliklerine göre belirlenmesi gerektiği, markaların iltibasa yolaçması ve davalının uzun süredir davacı ile aynı sektörde faaliyet göstermesinin başlı başına kötüniyet ve hükümsüzlük nedeni oluşturmayacağı” vurgulanmıştır.)
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;

Davalı başvuru Markası Davacı Markaları

Şekil+ … otomasyon (2019/22053) Şekil +… (2013/30901)
09,35,39. Sınıf 35. sınıf
… (2016/27115)
06 , 07, 12 , 37, 35 sınıf
Dava dilekçesinde ileri sürülen diğer markalar
2001/26201 ve 87/098490 ( … )
ve Ticaret ünvanı
Bilirkişi heyetinden alınan 20/12/2021 tarihli KÖK raporda ÖZETLE; ” 1) Dava konusu mal ve hizmetlerin, davacı markaları kapsamındaki mal ve hizmetlerle benzer olmadığı, bu nedenle taraf markaları arasında karıştırılma olasılığı bulunmadığı,
2) Yayına itiraz aşamasında öne sürülmeyen tanınmışlıkla ilgili iddiaların dava konusu markanın tesciline engel oluşturmadığı,
3) Yayına itiraz aşamasında öne sürülmeyen kötü niyet iddialarının ispat edilemediği,
4) Dava konusu …. sayılı YİDK kararının yerinde olduğu, ” şeklinde ;
Rapora itiraz üzerine emtialar arasında ilişkili ve bağlantılı mal/hizmet olup olmadığı açısından heyete 1 makine mühendisi dahil edilerek alınan 02.03.2022 Tarihli EK raporda ise ” asıl rapordaki görüşlerimizin aynen geçerli olduğu görüş ve düşüncesinde olduğumuzu ” şeklinde ifade edilmiştir.
Dava dilekçesinde hükümsüzlük iddiası yönünden davacı taraf SMK 6/6 maddesindeki ticaret unvanı hakkına da dayandığından gerek asıl raporda gerekse ek raporda bu hususla ilgili bilirkişi heyetinden herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, karşılaştırma tablosunun denetlenebilir şekilde düzenlenmediği hususları gözetilerek dosyanın yeni bilirkişi heyetine tevdi edilerek (Marka vekili/Hukukçu, Makine Mühendisi, Otomotiv Sektöründe Uzman bilirkişiden oluşan heyet) tevdi edilerek duruşmada tespit edilen uyuşmazlık, tarafların dosyaya yansıttıkları iddia ve savunmalar (ticaret unvanı hakkı dahil) kapsamında gerek markaların emtialarının aynı sayfada değişik sıralarda karşılaştırma tablosu düzenlenerek denetlenebilir şekilde (Kurum nezdinde ileri sürülen markalar ile dava dilekçesi ile birlikte sonradan dayanılan markalar açısından da tabloda belirtilerek) şeklinde rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bu kapsamda 2.nci heyet tarafından sunulan 30/06/2022 Tarihli RAPORDA ” (1) Taraf markalarının asli, baskın ve ayırtedici unsurları itibarıyla görsel, fonetik ve kavramsal bakımdan bütünsel mukayeselerinde, esas ve ortak unsuru niteliği taşıyan “…” ibaresinden kaynaklı olarak, ….sayılı ve “… otomasyon” ibareli başvuru markasının Davacının itiraza mesnet …. sayılı ve hükümsüzlük talebine mesnet ….. sayılı “…” ibareli markaları ile yüksek düzeyde benzerlik taşıdığı;
(2) Başvuru markasının tesciline karar verilen 35. sınıfa konu 7. sınıf mal grubundan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Makine ve motorlar için silindir contaları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri”nin Davacının itiraza mesnet …sayılı markasının kapsamında olan birebir aynı hizmet niteliği taşıdığı; bu hizmetler bakımından iltibas olasılığının ve karar iptal şartlarının bulunduğu;
(3) Başvuru markasının tesciline karar verilen 35. sınıfa konu “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Taşıtlar için sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri”nin, Davacının hükümsüzlük davasına konu 2001/26201 sayılı markasının kapsamındaki “Taşıtlar için metalden veya sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı)” mallarının yüksek düzeyde benzer olduğu; ve bu hizmetler bakımından iltibas olasılığının ve hükümsüzlük şartlarının bulunduğu;
(4) Davacı tarafından başvuru markasının tesciline karar verilen 35. sınıfa konu “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” ile Davacının hükümsüzlük talebine mesnet…. sayılı markasının kapsadığı “Taşıtlar için radyatörler (motor soğutucular), fanlar” ve Davacının itiraza mesnet …. sayılı markasının kapsadığı “kara taşıtları için motorlar” ve itiraza mesnet …. sayılı markalarının kapsadığı 35. sınıfa konu “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için kara taşıtları için motorların bir araya getirilmesi hizmetleri” ile orta düzeyde benzer olduğu; bu hizmetler bakımından ltibas olasılığının, karar iptal ve hükümsüzlük şartlarının bulunduğu;
(5) Başvuru markası ve Davacının ticaret ünvanı arasında, -her ikisinin de esas unsuru ve ortak unsur niteliğindeki “…” ibaresi sebebiyle-, iltibas yaratabilecek yüksek düzeyde benzerlik olduğu; ancak, Dosya münderecatında Davacının davaya konu markanın başvuru tarihi 05.03.2019’dan önce “…” ibareli ticaret ünvanını kullandığını gösteren kuruluş veya önceki tarihli bir …. Gazesine rastlanmadığı gibi, Davacının ticaret ünvanını fiilen sadece 12. sınıfa konu taşıtlara ilişkin yedek parçalardan oluşan ”Servis kiti, rot başı, rot mili, direksiyon kutusu, direksiyon körüğü, direksiyon mafsalı, tıkırtı burcu, aks körüğü set” malları ve bunların 35. sınıfta pazarlanması hizmetlerinde kullandığı ve Davalının marka tescil başvuru tarihi olan 05.03.2019’dan daha önce, Davacı tarafından… ibaresinin başvuru markasının kapsadığı 09, 35 ve 39. sınıflara konu mal ve hizmetler bakımından marka, alan adı veya ticaret ünvanı olarak ticari fiili kullanımına ilişkin delile rastlanmadığı;
(6) Dava konusu markanın başvuru tarihi 05.03.2019 itibarıyla, Davacının tanınmışlık iddia ettiği… markasının herhangi bir mal ve/veya hizmet bakımından ilgili sektördekiler tarafından refleks halinde müdahaleye ihtiyaç duymadan hatırlanan tanınmış bir hizmet veya ticaret markası olduğuna veya başvuru markasının kapsamındaki mal ve hizmetlerde tescili ve kullanımı halinde SMK md.6/5 hükmünde belirtilen durumlardan herhangi birinin gerçekleşebileceğine dair delile dosya münderecatında rastlanmadığı;
(7) Davacının SMK md.6/9 çerçevesinde kötüniyet iddiasına ilişkin tarafların sunduğu iddia, savunma ve delillerinin yukarıda ( davaya konu marka başvurusunun Davacının işletme veya markalarıyla iltibas umudu/planı/niyetiyle ve böylece haksız menfaat temin etmek amacıyla veyahut markayı gerçekte kullanılmayıp yedeklemek, marka ticareti yapmak veya şantaja yönelik veyahut davacıyı engellemek amaçlarıyla yapıldığının somut olgu ve delillerle ispatlanıp ispatlanamadığının takdiri gerekmektedir. ) belirtildiği; ” şeklinde ifade edilmiştir.
Davalı vekilinin yeni bir heyetten rapor alınması yönündeki talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan 2.nci HEYET raporu denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talepler reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
YİDK KARARININ İPTALİ DAVASINDA;
Davalının ” Şekil+ … otomasyon ” ibareli marka başvurusu ile davacının kurum aşamasında ileri sürülen ” Şekil +… (2013/30901)” ve ” ……” ibareli tescilli markaları arasında dava konusu markanın kapsamında yer alan 35. Sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için …. makine ve motorlar için silindir contaları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” yönünden ortalama tüketici kesimi nazarında görsel ve sescil benzerlik oluştuğu, her iki taraf markasında “… ” ibaresinin asli belirleyici unsur olarak yer aldığı, diğer yönden davalının başvurusunu yaptığı markanın kapsamındaki bu hizmetler açısından taraf markaları arasında ilişkili ve bağlantılı mallar/hizmetler olduğu; bunun dışında kalan emtialarda ise benzerlik oluşmadığı;( Nitekim 2.nci heyet tarafından sunulan 30/06/2022 tarihli benimsenen bilirkişi raporunda da bu husus ” (1) Taraf markalarının asli, baskın ve ayırtedici unsurları itibarıyla görsel, fonetik ve kavramsal bakımdan bütünsel mukayeselerinde, esas ve ortak unsuru niteliği taşıyan “…” ibaresinden kaynaklı olarak,…. sayılı ve “… otomasyon” ibareli başvuru markasının Davacının itiraza mesnet …. sayılı ve hükümsüzlük talebine mesnet …malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Makine ve motorlar için silindir contaları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri”nin Davacının itiraza mesnet 2016/27115 sayılı markasının kapsamında olan birebir aynı hizmet niteliği taşıdığı; bu hizmetler bakımından iltibas olasılığının ve karar iptal şartlarının bulunduğu; ” şeklinde de izah edildiği)
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin yargılama konusu yukarıda belirtilen mal ve hizmetler yönünden ayırdığı satın alma /faydalanma süresi içinde davalının başvuru markasını gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun davacının ” Şekil +… … ” ibareli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, her iki markada benzerlik nedeniyle bir yanılgı yaşayabileceği, başvuru kapsamındaki yukarıda belirtilen mal ve hizmetler yönünden her iki taraf markasının aynı işletmeye ait markalar ya da idari ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme markaları olarak algılanabileceği , taraf markaları arasında bu mallar / hizmetlerde SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşulu oluştuğu; Bunun dışında kalan emtialarda ise benzerlik/iltibas koşulları oluşmadığı;
Diğer yönden SMK 6/5 maddesindeki tanınmışlık koşulu da oluşmadığı, ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ” kanıtlanmadığı ) ;
Dava konusu marka açısından SMK 6/9 maddesi anlamında kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiası da kanıtlanmadığı;
Ancak tüm bu nedenler yukarıda belirtilen kısmi iltibası da ortadan kaldırmadığından YİDK iptali yönünden dava kısmen kabul edilmiştir.
HÜKÜMSÜZLÜK DAVASINDA İSE ;
Davalının ” Şekil+ … otomasyon ” ibareli marka başvurusu ile davacının gerek kurum aşamasında ileri sürülen ” Şekil +… …. ibareli tescilli markaları gerekse de dava dilekçesinde ileri sürdüğü yukarıdaki tabloda gösterilen… ibareli … sayılı markaları arasında dava konusu markanın kapsamında yer alan 35. Sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için …. makine ve motorlar için silindir contaları. … Taşıtlar için radyotör hortumları (yangın hortumları hariç). Taşıtlar için sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı) … mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” yönünden ortalama tüketici kesimi nazarında görsel ve sescil benzerlik oluştuğu, her iki taraf markasında “… ” ibaresinin asli belirleyici unsur olarak yer aldığı, diğer yönden davalının başvurusunu yaptığı markanın kapsamındaki bu Mallar/ hizmetler açısından taraf markaları arasında ilişkili ve bağlantılı mallar/hizmetler oluştuğu ; ( nitekim 2.nci heyet tarafından sunulan 30/06/2022 tarihli benimsenen bilirkişi raporunda da bu husus ;
” (2) Başvuru markasının tesciline karar verilen 35. sınıfa konu 7. sınıf mal grubundan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Makine ve motorlar için silindir contaları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri”nin Davacının itiraza mesnet… sayılı markasının kapsamında olan birebir aynı hizmet niteliği taşıdığı;
(3) Başvuru markasının tesciline karar verilen 35. sınıfa konu “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Taşıtlar için sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri”nin, Davacının hükümsüzlük davasına konu 2001/26201 sayılı markasının kapsamındaki “Taşıtlar için metalden veya sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı)” mallarının yüksek düzeyde benzer olduğu; ve bu hizmetler bakımından iltibas olasılığının ve hükümsüzlük şartlarının bulunduğu;
(4) Davacı tarafından başvuru markasının tesciline karar verilen 35. sınıfa konu “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için taşıtlar için radyatör hortumları (yangın hortumları hariç) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” ile Davacının hükümsüzlük talebine mesnet…. sayılı markasının kapsadığı “Taşıtlar için radyatörler (motor soğutucular), fanlar” ve Davacının itiraza mesnet … sayılı markasının kapsadığı “kara taşıtları için motorlar” ve itiraza mesnet 2….sayılı markalarının kapsadığı 35. sınıfa konu “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için kara taşıtları için motorların bir araya getirilmesi hizmetleri” ile orta düzeyde benzer olduğu; bu hizmetler bakımından ltibas olasılığının, karar iptal ve hükümsüzlük şartlarının bulunduğu; ” şeklinde de izah edildiği);
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin yargılama konusu yukarıda belirtilen mal ve hizmetler yönünden ayırdığı satın alma /faydalanma süresi içinde davalının başvuru markasını gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun davacının gerek kurum aşamasında ileri sürülen …. sayılı tescilli markaları gerekse de dava dilekçesinde ileri sürdüğü yukarıdaki tabloda gösterilen …. sayılı tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, her iki taraf markasında benzerlik nedeniyle bir yanılgı yaşayabileceği, başvuru kapsamındaki yukarıda belirtilen mal ve hizmetler yönünden her iki taraf markasının aynı işletmeye ait markalar ya da idari ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme markaları olarak algılanabileceği , taraf markaları arasında bu mallar / hizmetlerde SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşulu oluştuğu;
Bunun dışında kalan emtialarda ise benzerlik/iltibas koşulları oluşmadığı;
Diğer yönden SMK 6/5 maddesindeki tanınmışlık koşulu da oluşmadığı, ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ” kanıtlanmadığı ) ;
Kurum itiraz aşamasında ileri sürülmeyen ancak dava dilekçesinde geçen TİCARET ÜNVANI açısından ise başvuru markasındaki emtialar açısından SMK 6/6 maddesi anlamında ticaret ünvanı dahil diğer fikri ve sınai mülkiyet hak iddiası kanıtlanmadığı; (nitekim 2.nci heyet tarafından sunulan 30/06/2022 tarihli benimsenen bilirkişi raporunda da bu husus ” Başvuru markası ve Davacının ticaret ünvanı arasında, -her ikisinin de esas unsuru ve ortak unsur niteliğindeki “…” ibaresi sebebiyle-, iltibas yaratabilecek yüksek düzeyde benzerlik olduğu; ancak, Dosya münderecatında Davacının davaya konu markanın başvuru tarihi 05.03.2019’dan önce “….ibareli ticaret ünvanını kullandığını gösteren kuruluş veya önceki tarihli bir Türkiye Ticaret Sicil Gazesine rastlanmadığı gibi, Davacının ticaret ünvanını fiilen sadece 12. sınıfa konu taşıtlara ilişkin yedek parçalardan oluşan ”Servis kiti, rot başı, rot mili, direksiyon kutusu, direksiyon körüğü, direksiyon mafsalı, tıkırtı burcu, aks körüğü set” malları ve bunların 35. sınıfta pazarlanması hizmetlerinde kullandığı ve Davalının marka tescil başvuru tarihi olan 05.03.2019’dan daha önce, Davacı tarafından… ibaresinin başvuru markasının kapsadığı 09, 35 ve 39. sınıflara konu mal ve hizmetler bakımından marka, alan adı veya ticaret ünvanı olarak ticari fiili kullanımına ilişkin delile rastlanmadığı; ” şeklinde de izah edildiği);
Dava konusu marka açısından SMK 6/9 maddesi anlamında kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiası da kanıtlanmadığı;
Ancak tüm bu nedenler yukarıda belirtilen kısmi iltibası da ortadan kaldırmadığından hükümszülük yönünden dava kısmen kabul edilmiştir.
Gerek …K iptali davasında gerekse de Hükümsüzlük davasında 2.nci heyetin sunduğu 30/06/2022 tarihli bilirkişi raporu ile daha önce sunulan 20/12/2021 tarihli KÖK ve 02.03.2022 Tarihli EK raporda ileri sürülen ….” şeklindeki bilirkişi heyet raporuna çelişki yaratsa da mahkememizce 2.nci heyetin 30/06/2022 tarihli raporuna taraflar arasındaki uyuşmazlığa , dayanak marka işaretlerine karşılaştırma tablosu da uygun şekilde ve denetlenebilir olduğundan diğerine göre daha kabul edilebilir görülmüştür. ( HMK 282 .nci maddede ” Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” hükmünden hareketle ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih …. K sayılı kararı uyarınca iltibas incelemesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesinin gerekmesi karşısında 20/12/2021 tarihli KÖK ve 02.03.2022 Tarihli EK raporda ileri sürülen bilirkişi raporunun iltibas değerlendirmesine ilişkin aksi yöndeki görüşüne itibar edilmemiştir.)
Ve nihayetinde aşağıdaki sonuca varılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Dava konusu …. sayılı … kararının dava konusu edilen …. sayılı markanın kapsamında yer alan 35. Sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için …. makine ve motorlar için silindir contaları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” yönünden YİDK kararının İPTALİNE,
3-Dava konusu marka ….sayılı markanın kapsamında yer alan 35. Sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için …. makine ve motorlar için silindir contaları. … Taşıtlar için radyotör hortumları (yangın hortumları hariç). Taşıtlar için sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı) … mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” yönünden markanın KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden bu kısımlardan terkin edilmesine, karar kesinleştiğinde …e müzekkere yazılmasına,
4-Diğer kısımlar yönünden davanın REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,4 TL’nin davalılardan eşit tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
6-AAÜT uyarınca 15.000.00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle eşit şekilde davalılara verilmesine,
7-AAÜT uyarınca 15.000.00 TL vekalet ücretinin davalılardan eşit tahsiliyle davacıya verilmesine,
8-Davacının yaptığı (5.150‬.00 TL bilirkişi ücreti,152‬.00 TL tebligat gideri) toplam 5.302,00 TL nin kabul ve red oranına göre takdiren 1/2 si olan 2.651,00 TL ile 59,30 TL ilk harç masrafının toplam 2.710,30 TL nin davalılardan eşit tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile …. Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 23/11/2022

Katip …
E imzalıdır

Hakim …
E imzalıdır