Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/126 E. 2022/22 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/126 Esas – 2022/22

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/126 Esas
KARAR NO : 2022/22
HAKİM :…
KATİP :….

DAVACI ….
DAVALI ….
DAVA : Marka…sayılı YİDK Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 30/04/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2022 Yazım Tarihi : 14/02/2022
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkilin … başvuru sayılı markasının davalı firmanın yayına itiraz üzerine kurumca reddedildiğini, Karara itirazın da dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini, Markaların benzer olmadığını, Malların aynı olmadığını, Taraf sektörlerinin farklı olduğunu, Müvekkilin satış hizmeti bulunmadığını, İlgili tüketicinin özel bir grup olduğunu, Emsal yargı kararları bulunduğunu belirterek dava konusu YİDK kararının iptalini ve dava konusu markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı firma Vekili dava dilekçesinin tebliğine rağmen süresinde davaya cevap vermediği , 05/08/2021 tarihinde dosyaya vekaletname sunduğu , 14/09/2021 tarihli beyan dilekçesiyle de davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı firmanın … başvuru sayılı markası ile davalı firmanın 2017/89175 sayılı markası arasında SMK 6/1 maddesi açısından iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, Türk Patentin itiraz hakkında nihai olarak verdiği…sayılı YİDK kararının yerinde ve doğru olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 04/03/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 30/04/2021 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun…sayılı kararında; … başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun … sayılı “… sıstemi & … şekil” ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali gerekçesiyle 6769 s. SMK ‘ nın 6(1) maddesi uyarınca reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvuru hakkındaki ret kararının kaldırılması talebiyle başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz incelenmiştir.
… Yapılan inceleme sonucunda “…” ibareli başvuru ile ret kararına gerekçe olarak gösterilen … sayılı “… sıstemı & … şekil” ibareli markanın bağlantı kurulması ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline yol açılabilecek derecede benzer olduğu kanaatine ulaşmıştır. Ayrıca, ret kararına konu 35. Sınıfa dahil hizmetlerle aynı/aynı tür hizmetlerin gerekçe markanın tescil kapsamında bulunduğu belirlenmiştir. Markaların benzerliği, bu benzerliğin düzeyi ve hizmetlerin aynı/aynı türk olması birlikte değerlendirildiğinde, ret kararına konu hizmetler bakımından markalara arasında 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi anlamında ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunduğu görüşüne varılmış, aynı yöne Markalar Dairesi Başkanlığınca verilen karar yerinde görülmüştür.
Başvuru sahibinin itiraz gerekçelerinden bir diğeri ise markaların kullanım alanlarının, bir diğer deyişle başvuru ve ret gerekçesi markanın sahiplerinin iştigal alanlarının farklılığıdır. Türk Patent, markaların kapsamlarını markaların mal/ hizmet listelerini göz önünde bulundurarak değerlendirmek zorundadır. Türk patent’in marka sahiplerinin faaliyet alanlarını veya markaların fiili kullanım biçimini göz önünde bulundurarak, markaların mal/hizmet listelerini dar yorumlama, olduğundan farklı hale getirme gibi yetkileri bulunmamaktadır. Bahsedilen açıklamalar ışığında, ret gerekçesi markaların hizmet listesi kapsamı olduğu gibi değerlendirilmiş ve ret kararına konu hizmetlerle aynı/aynı tür ve benzer hizmetlerin ret gerekçesi markaların kapsamında bulunduğu belirlenmiştir. Aynı husus, Avrupa Birliği Adalet Divanı Genel Mahkemesinin T-66/11 sayılı “babilu” kararının 45. Paragrafında da paralel biçimde değerlendirilmiştir: “Davacının, tarafların tamamen farklı sektörlerde faaliyet gösterdiklerini ileri sürerek yaptığı itiraz da konuyla bağlantısızdır. Malların ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken, ilgili markalar kapsamında fiilen piyasaya sürülen pazarlanan malların ve hizmetlerin değil, markalar kapsamında korunan malların ve hizmetlerin değerlendirmeye alınması esastır. “Bu çerçevede başvuru sahibinin iştigal alanlarının farklılığı gerekçeli itirazı da haklı bulunmamıştır bu nedenle itirazın reddi gerekmiştir şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Taraf markalarında AYNI işaret olması ve kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davacı başvuru Markası Davalı Markası
Şekil+… ( … ) Şekil+… sıstemi & … (2017 89175)
35 01, 04, 06, 07, 08, 09,11,12,16, 35,37,40

Bilirkişi heyetinden alınan 20.12.2021 tarihli raporda ÖZETLE; “1) Dava konusu hizmetlerin red gerekçesi marka kapsamındaki hizmetler aynı/aynı tür olduğu
2) Taraf marka işaretlerinin genel izlenim yönünden benzer olmadığı
3) Taraf markaları arasında karıştırılma olasılığı bulunmadığı,
4) Dava konusu…sayılı YİDK kararının iptali koşullarının oluştuğu,” şeklinde ifade edilmiştir.
Davalı firma vekilinin yeni bilirkişi heyetinden rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talep reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Önceki başvuru veya Tescilli bir marka ile sonraki başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davacının ” Şekil+… ” ibareli marka başvurusu ile davalının ” Şekil+… sıstemi & … ” ibareli tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, her iki marka açısından … (davacı) , … (davalı firma) ibarelerinin baskın unsur olarak öne çıktıkları için karşılaştırmada bu ibarelerin esas alındığı;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu hizmetler için ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, Davacının ” Şekil+… ” ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davalının ” Şekil+… sıstemi & … ” ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, benzerlik nedeniyle her iki markada yanılgı yaşayabileceği , yine benzerlik nedeniyle ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davalı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı hizmetler algısı oluşabileceği yani markaları karıştırabileceği, bu açıdan SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşulları oluştuğundan YİDK kararı yerinde ve doğru olduğu;
(aksi yöndeki bilirkişi görüşüne HMK 282 .nci maddede ” Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” hükmünden hareketle yukarıdaki gerekçe ile iştirak edilmediği) ;
Neticeden kurum kararı doğru olduğundan davanın reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,4‬ TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 26/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır