Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/120 E. 2022/78 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/120 Esas – 2022/78

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”

4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/120
KARAR NO : 2022/78

DAVA : Marka ve Tasarım Hakkına Tecavüz, Haksız Rekabeti Tespiti, Men, Ref, Ortadan Kaldırma
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ: 16/03/2022 Yazım Tarihi: 14/04/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Davacı müvekkili şirketin deterjan üretiminde Türkiye’nin alanında en büyük 5 üretici arasında yer aldığını, dünyanın sayılı deterjan üreticileri arasında olduğunu, Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer aldığını, TÜRKPATENT nezdinde tescilli/başvuru halinde toplam 190 markası olduğunu, bunlardan “…” markasının yurtiçi ve uluslararası düzeyde bilinirliğe sahip olduğunu, “aperox” markasının seri şekilde tescil ettirildiğini, “…” markası ile birlikte “sarı güç” markasını da birlikte kullanarak uzun arge çalışmaları ve büyük yatırımlar yaparak piyasaya sürdüğünü, “…” markasının büyük zincir ve yerel marketlerde satışa sunulduğunu, ürünlerin bilinir ve tüketicilerce takdir edildiğini, davalı tarafın müvekkilinin tescil edilerek koruma altına alınan çeşitli tescilli marka ve tasarımlarının davalı tarafça renk, şekil, ebat, mizansen, yazı karakterleri, renkleri, genel kompozisyonları ile birebir benzerlik teşkil eden ürünleri müvekkil izni olmadan piyasaya arz ettiğini, reklam tanıtım yaptığını, bu haklara tecavüz ettiğinin, haksız rekabete neden olduğunu, davalı şirketin “… ” ürünü ile müvekkilinin “… Sarı Güç” ürünlerine dair görseller incelendiğinde, hiçbir teknik zorunluluk bulunmamasına rağmen davalı şirketin şişe tasarımından etiket tasarımına kapak, sprey başlığı, deterjan rengi, vurgulanan yazı karakteri, renkleri, etiketteki görsellerin davalı şirket ürününün A’dan Z’ye müvekkil ürününe benzerlik teşkil ettiğini, aynı sınıfta, aynı raflarda, yer alacak bu ürünlerdeki benzerliğin ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açacağını, iki ürün yan yana getirildiğinde her iki şişe gövde tasarımının da bombeli ve yuvarlak hatlara sahip olduğunu, sprey kapağının beyaz olduğunu, her iki şişede de etiket ve kapak arasında kalan kısımda şeffaf kabartma eğimli yazı yer aldığını, burada davalı ürünündeki kabartma yazı sunulan ürün veya ürün ismi ile bir ilgisi olmadığı halde müvekkiline ait “…” markasına ve onun şişe tasarımına çağrışım yapması maksadıyla “aspirin” olarak yazıldığını, her iki şişe etiketinde ürün adlarının birebir aynı yazı karakteri ve renkte olduğunu, “…” ve “güçlü” kelimelerinin kırmızı, ilk harfi büyük devamı küçük harflerle yazıldığını, her iki etiket fonunun(müvekkil ürün şişesinde deterjan sıvı rengi dahil total olarak her iki ürün için de) sarı olduğunu, her iki etiket kompozisyonunda ürün isimlerinin altına denk gelecek şekilde kare kare ürünün tatbik edilebileceği eşya ve yüzeylerin resimlerine yer verildiğini, bu resim içeriklerinin dahi aynı/benzer olduğunu, resimlerin altında her iki etikette de kırmızı bir şerit üzerinde yazılara yer verildiğini, özetle davalı şirketin ürününün sunumunda şişe ve etiket tasarımı ile ilgili olarak tasarımı yapanın hayal gücü ile orantılı bir şekilde sınırsız sayıda seçeneği mevcutken müvekkil ürününü ve markasının piyasada eriştiği tanınmışlıktan istifade etmek ve bu yolla haksız kazanç sağlamak maksadıyla tasarımlarının taklidi yoluna gittiğini, davalının ürününde tasarım açısından teknik fonksiyonunun gerektirdiği veya başkaca bir mekanik zorunluluk bulunmamasına rağmen ürün şişe ve etiketinde ayırt edici/fark yaratan bir unsurun da seçilmemiş olduğunu, ürünlerin benzerlik teşkil ettiğini, aynı sınıfta, aynı raflarda, yer alacak bu ürünlerdeki benzerliğin ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açacağını, davalı tarafın ürünlerinin satışını yaptığı sanal medya kanallarında ürünün ismini de müvekkil ürünü markası ile aynı olacak şekilde kullandığını, Trendyol, Gittigidiyor, İncirmarket.com., HepsiBurada sanal kanallarında kendi ürün ismini tam kullanmayarak müvekkiline ait üründe yer alan “Sarı Güç” markasını birebir kullandığını, “güç” kelimesinin müvekkilinin milyonlarca liralık arge, üretim, reklam ve pazarlama maliyetine katlanarak piyasaya sürdüğü, yaptırdığı reklamlarla çok kısa sürede çok tanınmışlık düzeyinde ayırt edicilik kazanan “… sarı güç” ürününün ve markasının tanınmışlığından faydalanma amacıyla seçilip kullanıldığını, davalının marka başvurusunun TÜRKPATENT tarafından reddedildiğini, davalının kendi ürününü müvekkil ürünle sanki aynı içerikte ve aynı güçte bir ürünmüş gibi lanse ettiğini, müvekkil ürünü son derece özenle üretilmiş ve itibarlı bir ürünken davalı firmanın müvekkil reklamlarından sonra alelacele piyasaya sürdüğü, içeriği ve etkisi müvekkil ürünü ile kıyaslanamayacak ürünü ile müvekkilin ve ürününün itibarına zarar vermesi ve bir de üstüne haksız kazanç sağlamasının kabul edilebilir olmadığını ileri sürerek davalı kullanımlarının davacı tescilli marka ve tasarımlarına benzerliğinin tespitine, -Davacının marka ve tasarım haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, menine, tüm sonuçların ortadan kaldırılmasına, ürüne ilişkin mevcut veya süreç içinde ortaya çıkabilecek reklam, video ve tüm içeriklerinin yazılı, sesli, görsel, radyo-Tv, dijital ortamlardan kaldırılmasına, yanlış beyanların düzeltilmesine, davalı şirket ticari defter, fatura, vergi, şirket, muhasebe kayıtlarının tespitine, -Mahkemece verilecek kabul kararının ilan edilmesine, -İhtiyati tedbir taleplerinin kabulüne ve davalının ürünlerine ve materyallerine el konulmasına, saklanmasına, toplanmasına, imhasına, üretim, sergileme, satış ve dağıtım, ithalat ve ihracat, reklam, tanıtım, sponsorluk, pazarlama faaliyetlerinin önlenip durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı firma vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Davacı iddialarının gerçek dışı olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, zira tarafların marka ve tasarımları incelendiğinde her iki tarafın marka ve tasarımlarında kendine has özellikleri haiz olduğunu, ayırt edilebilir formlarda olduklarını ve genel izlenim itibariyle benzer olmadıklarını dolayısı ile tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimali oluşmayacağını, müvekkilinin “Lofçalı hızlı güçlü temizlik” markasını kullanımında markanın esas ve ayırt edici unsurunun “Lofçalı” ibaresi olduğunu, diğer unsurların tali yardımcı unsur olduğunu, davacının “… sarı güç” markasında ise ayırt edici unsurun “…” ibaresi olduğunu, markaların şekli unsurlarının renk, genel yerleşim, yazı karakteri ve diğer ayrıntılarda birbirinden tamamen farklı olduğunu, davacının 2020/43207 sayılı “Sarı güç” markası tescilli durumda ise de bu marka bakımından da ihlalden bahsedilemeyeceğini, zira “sarı” , “güç” kelimelerinin tek başına ele alındıklarında ayırt ediciliklerinin son derece düşük ve tek başlarına tescil edilemeyecek ibareler olduğunu, bunların herkes tarafından kullanılabilecek ibareler olduğundan davacının herhangi bir talepte bulunma hakkı bulunmadığını, dolayısı ile müvekkilinin markasında “hızlı güçlü temizlik” ibarelerinin yer almasından hareketle davacının “sarı güç” markasının ihlalinden bahsedilemeyeceğini, “hızlı güçlü temizlik” ibaresinin temizlik malzemelerinde ayırt ediciliğinin son derece zayıf, tali bir ibare olduğunu, nitekim müvekkilinin… sayılı “hızlı güçlü temizlik” ibareli marka başvurusunun TÜRKPATENT tarafından ayırt edici olmadığı ve marka olamayacak ibarelerden olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, tasarımlar açısından ise müvekkilinin piyasada Lofçalı hızlı güçlü temizlik markası ile birlikte kullanmakta olduğu ürüne ait şişe tasarımının TÜRKPATENT nezdinde … sayılı tasarım başvurusuna konu edildiğini, müvekkil tasarımının genel görünüm, ayrıntılardaki özellikler itibariyle davacıya ait tasarıma benzer olmayan özgün bir tasarıma sahip olduğunu, dolayısı ile tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalini oluşmayacağını, aynı şekilde etiket tasarımlarının da farklı olduğunu, genel görünüm, kullanılan kelimeler, yazı karakteri ve renkleri, görseller, kompozisyon renk gibi etiketin bütününü oluşturan bütün ayrıntıların da birbirinden farklı olduğunu, dolayısı ile davacının iddialarının asılsız olduğunu, -Davacının “sprey başlığına” dair iddiasının da mesnetsiz olduğunu, zira müvekkil kullanımdaki sprey başlığının piyasadaki bütün üreticiler tarafından kullanılan anonim bir başlık olduğunu, -Sanal marketlerdeki fiili kullanımların müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını, zira dava dilekçesinde görselleri sunulmuş olan internet sitelerinden yalnızca www.lofcalitemizlik.com. adresinin müvekkiline ait olduğunu, bu adreste davacının markasına benzer hiçbir ibare yer almadığı gibi dava konusu ürünün dahi yer almadığını, diğer online pazaryerlerinin müvekkil ürünlerini tedarik eden herkesin satış yapabildiği gibi bu üçüncü kişilerin satışlarını ne şekilde yapacaklarıyla ve ürünlerini tüketiciye ne şekilde lanse edecekleriyle ilgili olarak müvekkilinin herhangi bir tasarrufu ve kontrol hakkı bulunmadığını, davacının müvekkilinin 2021/30673 sayılı “hızlı güçlü temizlik” ibareli marka başvurusunun davacı markası ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, başvurunun TÜRKPATENT tarafından ayırt edici olmadığı ve marka olamayacak ibarelerden olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, bu karardan da anlaşılacağı üzere “hızlı güçlü temizlik” ibaresinin 3. Sınıfta ayırt ediciliği olmayan yani herkes tarafından kullanılabilecek ibarelerden olduğu, “güç” kelimesinin dava konusu temizlik sınıfında ayırt edici olmayan bir ibare olduğundan davacının “sarı güç” markasının da son derece zayıf bir marka olduğunu, müvekkilinin kullanımında markanın esas ve ayırt edici unsurunun “Lofçalı” ibaresi olduğunu, “hızlı güçlü temizlik” ibarelerinin tali yardımcı unsur olduğunu, davacının ihlal iddialarının asılsız olduğunu, dava dilekçesinde müvekkilinin piyasaya sürdüğü ürünün kendilerine ait ürünle kıyaslanamayacak bir ürün olduğu, kendilerince üretilen ürünün 5 saniyede temizleme özelliği olduğu ve bu konuda farklı raporlar alınmış olduğu ancak müvekkilinin ürününün alelacele piyasaya sürülmüş olduğu gibi asılsız iddiaların yer aldığını, öncelikle bu raporların davacı ürününe ait olup müvekkili ürün içeriğine dair bir bilgi içermediğini, buna rağmen müvekkilince ciddi yatırım ve arge süreci ile üretilen ürüne özel şişe tasarımı yaptırılan ve yüz yılı aşkın süredir piyasada yer alan Lofçalı markasının gücünü arkasına alarak piyasaya sürülen müvekkil ürününü mesnetsiz olarak kötülediğini, bu iddiaların uyuşmazlığın çözümünde hiçbir önem arz etmediğini, dosyada mevcut 07.05.2021 tarihli bilirkişi raporunun da savunmalarını desteklediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 7 ” (1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ”
Madde 29 ” (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek,
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.”
(Tasarım ) Madde 59 “(1) Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz.”hükmü,
Madde 81 ‘de Tasarım hakkına tecavüz sayılan haller arasında “a) tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak.” hükmü,
Madde 149/1 de Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi mahkemeden ;
“Tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini , araçlara elkonulması, Elkonulan araçlarda kendisine mülkiyet hakkının tanınması, araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya imhası, kararın ilanı “talep edebilir hükmü,
6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU (14.02.2011 tarihli yayınlanan);
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.; “hükmü yer almaktadır.

DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın … sayılı markalar açısından davacı haklarının davalı eylemleri nedeniyle tasarım-marka-haksız rekabet oluştuğu iddialarının yerinde ve doğru olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu … sayılı tasarımlar ile … sayılı markaların sicil kayıtları celbedildiğinde; 2021/057246 ve 2021/057242 sayılı marka tescil başvurularının dava tarihinde tescilli olmadıkları, diğerlerinin ise tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Dava dilekçesi ile birlikte ihtiyati tedbir talep edilmiş olup mahkemece bu talebin alınacak bilirkişi raporu ile değerlendirilmesine karar verilmiştir. Bu kapsamda alınan 07/05/2021 Tarihli bilirkişi raporunda ÖZETLE ” Marka Hakkına Tecavüz İddiası Açısından ;
1- Davacı tarafından uyuşmazlığa mesnet gösterilen … sayılı marka tescil başvurularının dava tarihinde ve işbu raporun hazırlandığı tarihte tescil edilmediği gibi bu markaların bültende dahi ilan edilmediği, SMK uyarınca marka hakkının tescille kazanılması nedeniyle henüz ilan dahi edilmemiş olan markaların tecavüz değerlendirmesinde dikkate alınması mümkün olmadığından söz konusu markaların değerlendirmede dikkate alınamadığı ve ihtilafın sadece dava tarihinde tescilli olan… markası açısından incelenebileceği,
2- Davalının ürettiği ürünler üzerinde kullandığı markasının ve Hepsiburada’da GENCTOPTAN isimli satıcının mağazasında https://www.hepsiburada.com/lofcali-guclu-temizlik-1-lt-x-6-li-pm-HBC000002QQPG ve https://www.hepsiburada.com/lofcali-guclu-temizlik-1-lt-x-2-p-HBCV000002QPPB url adreslerinde ürünlerin adı olarak kullanılan LOFÇALI GÜÇLÜ TEMİZLİK markasının davacı adına 2020 43207 sayı ile tescilli markası ile karıştırılma ihtimali/iltibas yaratmadığı
3- Trendyol’da GENCTOPTAN isimli satıcının mağazasında
https://www.trendyol.com/lofcali/sari-guclu-temizlik-1000ml-x-6-p-94537488 ve
https://www.trendyol.com/lofcali/sari-guclu-temizlik-1000ml-x2-p-94442104 url adreslerinde ürünlerin adı olarak kullanılan “LOFÇALI SARI GÜÇLÜ TEMİZLİK“, Gittigidiyor’da OZGURGULER2728 isimli satıcının mağazasında
https://www.gittigidiyor.com/supermarket/lofcali-sari-guc-cok-amacli-ultra-hizli-leke-temizleyici1-lt-x-3-adet_pdp_681091073 ve https://www.gittigidiyor.com/supermarket/lofcali-sari-guccok-amacli-ultra-hizli-leke-temizleyici-1-lt_pdp_681089225 url adreslerinde ürünlerin adı olarak kullanılan “… markalarının, davacı adına 2020 43207 sayı ile tescilli markası ile karıştırılma ihtimali/iltibas yarattığı,

Tasarım Hakkına Tecavüz İddiası Açısından

Davalı ürününün etiketi ve davalı ürününün şişesi ile davacının …sıra numaralı etiket tasarımı ve davacının … sıra numaralı şişe tasarımının genel görünüm itibariyle farklı olduğu, davalı ürün etiketi ve şişesi ile davacı tasarımları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı ve davalı ürün etiketi ve şişesinin davacı tasarımları karşısında yeni ve ayırt edici olduğu ” şeklinde ifade edildiği görülmüştür.
Mahkemece de 25/06/2021 tarihli ara karar ile ” gerek bilirkişinin 07/05/2021 tarihli raporunda kısmen marka tecavüzü/haksız rekabet oluşmadığı yönündeki tespiti dikkate alınarak , gerekse de aynı raporda URL adresleri belirtilen T… ” şeklindeki markasal kullanımların davalıya kesin aidiyeti tespit edilemediği, kesin aidiyetin tespiti tahkikat aşamasında ortaya çıkabileceği gibi bu URL adreslerindeki iltibas değerlendirmesinin de Temizlik/Kimya konusunda uzman ve Pazarlama uzmanı görüşüne de ihtiyaç duyulduğundan (sadece marka uzmanı yeterli olmadığı) bu aşamada ihtiyati tedbir sonucu ağır olabileceğinden İHTİYATİ TEDBİR talebinin REDDİNE ” şeklinde karar verilmiştir.
Tahkikat aşamasında teknik boyutu da dikkate alınarak bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinin sunduğu 30.12.2021 tarihli raporda ÖZETLE ;
” 1. Marka Tecavüzü Açısından;
– Davalı ürünü açısından, davacı markasının asli unsurunun “sarı güç” ibaresi, davalının ürün kullanımına konu markasal unsurun “lofçalı” ibaresi olduğu hususu dikkate alındığında, markalar arasında fonotik, biçimsel, kavramsal benzerlik bulunmadığı, taraf markalarının esas unsurlarının ve görsel unsurlarının farklı olduğu, davacının 2020 43207 sayılı markası ile davalı kullanımının farklı olduğu ve markalar arasında benzerlik ve ortalama dikkate sahip tüketiciler nezdinde ilişkilendirme/karıştırılma olasılığı bulunmadığı,
-… ” ürünlerinin arasında E-Ticaret Web Sitelerinin tüketici tercihlerini etkileyecek yeterli veri ve izlere rastlanmadığı,
2. Tasarım Tecavüzü Açısından;
-Davalı ürün şişesi tasarımı ile davacı 2019 04505 sayılı şişe tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davalı ürününün davacı tasarımı karşısında yeni ve ayırt edici nitelikte olduğu,
– Davalı etiket tasarımı ile davacı 2020 02864 sayılı etiket tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davalı ürününün davacı tasarımı karşısında yeni ve ayırt edici nitelikte olduğu,
3. Haksız Rekabet Açısından;-Davacı ürünü ile davalı ürünü, davalının üründeki kullanımı ile davacının 2020 43207 sayılı markası ve 2019 04505, 2020 02864 sayılı tasarımları arasında iltibas, karıştırılma ihtimali olmadığı,
” şeklinde ifade edilmiştir.

Davacı vekilinin yeni heyetten rapor alınması talebi HMK 30 uncu maddesi kapsamında ele alınıp değerlendirildiğinde sunulan rapor karşılaştırma tablosu da göstererek denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir nitelikte bulunarak yargılamanın gereksiz uzamaması için bu taleplerin reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Davacı taraf tescilli marka ve tasarımları dolayısıyla diğer taraf hakkında ihlal davası açmıştır.
Marka tecavüzü açısından ;
Önceki tescilli bir marka ile sonraki tesçilsiz (marka siciline kayıt olmayan) marka kullanımı arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesi gerekmektedir.
SMK Madde 7 de ” Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.” denildiğinden davacı tarafın dava tarihinde yukarıda belirtilen markalarından … sayılı marka üzerinden yapılmıştır. Buna göre ;
Tahkikata aşamasında alınan konunun uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinin sunduğu yukarıda da belirtilen 30.12.2021 tarihli raporda da ifade edildiği şekilde ” – Davalı ürünü açısından, davacı markasının asli unsurunun “sarı güç” ibaresi, davalının ürün kullanımına konu markasal unsurun “lofçalı” ibaresi olduğu hususu dikkate alındığında, markalar arasında fonotik, biçimsel, kavramsal benzerlik bulunmadığı, taraf markalarının esas unsurlarının ve görsel unsurlarının farklı olduğu, davacının… sayılı markası ile davalı kullanımının farklı olduğu ve markalar arasında benzerlik ve ortalama dikkate sahip tüketiciler nezdinde ilişkilendirme/karıştırılma olasılığı bulunmadığı,
– … Web Sitelerinin yetenekleri açısından davalı şirketin “… ” ürünü ile davacı şirketin “…… ” ürünlerinin arasında E-Ticaret Web Sitelerinin tüketici tercihlerini etkileyecek yeterli veri ve izlere rastlanmadığı, ” şeklindeki benimsenen görüşünden hareketle ;
Davalı tarafın “… ” şeklindeki markasal kullanımları ile davacının … sayılı markasındaki asli unsur ” … ibareli 03 ve 05.nci sınıftaki tescilli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, ortalama tüketici kesimi tarafından taraf markaları arasında benzerlik oluşmadığı kanaatiyle yanılgı yaşamayacakları, yine benzerlik olmadığından her iki taraf markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar algısı da oluşmayacağı yani markalar arasında iltibas, karıştırılma ve benzerlik koşulu oluşmadığından davalı eyleminin de marka tecavüzü oluşmadığı;
Tasarım Tecavüzü açısından;
SMK 59 ve 81.nci madde kapsamında tescilli tasarım ile aynı veya belirgin şekilde benzer ürünlerin izin alınmadan ticarete sunulması yasaklanmıştır.
Davacının dava tarihinde … sayılı görsel tescilli tasarımları bulunmaktadır.
Tahkikata aşamasında alınan konunun uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinin sunduğu yukarıda da belirtilen 30.12.2021 tarihli raporda da ifade edildiği şekilde “-Davalı ürün şişesi tasarımı ile davacı … sayılı şişe tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davalı ürününün davacı tasarımı karşısında yeni ve ayırt edici nitelikte olduğu,
– Davalı etiket tasarımı ile davacı 2020 02864 sayılı etiket tasarımı arasında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davalı ürününün davacı tasarımı karşısında yeni ve ayırt edici nitelikte olduğu, ” şeklindeki benimsenen görüşünden hareketle ;
Davalı tarafın ticarete sunduğu ŞİŞE ve ETİKET tasarımı ürünleri ile davacının 2019/04505, 2020/02864 sayılı tasarımları arasında bilgilenmiş kullanıcı açısından yenilik ve ayırtedicilik koşulunu sağladığı ve davalı ürünleri ile davacı tasarımları benzer olmadığından davalı eyleminin tasarım tecavüzü oluşmadığı;
Haksız rekabet açısından
Yine benimsenen bilirkişi heyeti raporunda “Davacı ürünü ile davalı ürünü, davalının üründeki kullanımı ile davacının … sayılı tasarımları arasında iltibas, karıştırılma ihtimali olmadığı,
” şeklinde özetlenen görüşe aynı gerekçelerle iştirak edilerek davalının “… Hızlı Güçlü Temizlik” şeklindeki markasal kullanımları ile ticarete sunduğu ŞİŞE ve ETİKET tasarımı ürünleri dolayısıyla BENZERLİK oluşmadığından TTK 54 ve devamı maddesi anlamında haksız rekabet koşulları da oluşmadığı;
Sonucuna varılarak açılan davanın reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.16/03/2022

E İmzalıdır. E İmzalıdır.