Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/114 E. 2022/82 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/116 Esas – 2022/88

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2021/116 Esas (Birleşen Ankara 1 FSHHM.nin 2021/132 esas dahil)
KARAR NO : 2022/88

DAVA : Marka 2021-M-971 sayılı YİDK kararı iptali
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 23/03/2022 Yazım Tarihi: 19/04/2022

İDDİA: (asıl ve birleşen dosyada)
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkilinin … sayılı marka başvurusunun davalı firmanın … ibareli markaları mesnet gösterilip itiraz üzerine reddedildiğini, bu karara YİDK nezdinde itiraz ettiklerini, İtirazın dava konusu YİDK kararıyla reddedildiğini, Markaların benzer olmadığını,… kelimesinin ayırt edici olmadığını, Kararın ilgili tüketici de dikkate alınmadan verildiğini, Red gerekçesi markaların genellikle slogan olduğunu, Emsal yargı kararları bulunduğunu belirterek, dava konusu YİDK kararının iptalini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
(Birleşen dosyada ) Davalı firma Vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Müvekkilin ülke çapında eğitim öğretim, yayın alanında faaliyet göstermekte olduğunu, Tanınmış tescilli markaları olduğunu,Davacının … kelimesini tesadüfen seçmediğini,Emsal yargı kararları bulunduğunu,Markaların karıştırılacağını,Seri marka izlenimi olduğunu,“…” ibaresinin özellikle 41. sınıflardaki hizmetler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya mal ve hizmetlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğunu belirterek, davanın reddini talep etmistir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;davacı şahsın … başvuru sayılı markasının davalı firmaya ait … ibareli tescilli markaları dolayısıyla SMK 6/1 maddesine göre iltibas oluştuğu gerekçesiyle başvurunun reddi konusunda verilen Türk Patent’in 2021-M -971 sayılı YİDK kararının yerinde ve doğru olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 04/02/2021 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 23/03/2022 tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun 2021-M-971 sayılı kararında; ” … başvuru numaralı “… rehberi” ibareli başvurunun 2014/107513, 2015/04558, 2015/06207, 2015/06212, 2015/88351, 2015/88925, 2016/95347, 2016/97417, 2018/35386, 2018/43855, 2018/57746, 2019/65720 sayılı “… akordiyon serisi”, “… liseleri”, “… akademi koleji”, “sinavkurs özel öğretim kursları şekil”, “sınavetüt etüt eğitim merkezleri,” “sınavortaokulları”, “… kent okulları”, “… üniversitesi”, “… %100 hedef büyük düşün hedefini yüksek tut”, “sınavplus”, “… gerçek mekan gerçek …”, “… yeni nesil 8” ibareli markalara dayanılarak karıştırılma ihtimali ve tanınmışlık gerekçeleriyle 6769 s. SMK’nın 6 ıncı maddesi uyarınca reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvuru hakkındaki ret kararının kaldırılması talebiyle başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz incelenmiştir.
…… işbu başvuru ile redde mesnet olarak gösterilen 2014/107513, 2015/04558, 2015/06207, 2015/06212, 2015/88349, 2015/88351, 2015/88925, 2016/95347, 2016/97417, 2018/35386, 2018/43855, 2018/57746, 2019/65720 sayılı “… şehir liseleri” “… akordiyon serisi” “… liseeleri”, “… akademi koleji”, “sinavkurs özel öğretm kursları şekil”, “sınavetüt etüt eğitim merkezleri”, “… ortaokulları”, “… kent okulları”, “… üniversitesi”, “… %100 hedef büyük düşün hedefini yüksek tut” “sınavplus” “… gerçek mekan gerçek …” “… yeni nesil 8” ibareli markaların, asli ve ayırt edici unsurları dikkate alındığında benzer oldukları ve dahası redde mesnet markaların piyasadaki uzun yıllardır süregelen kullanım, tescil ve bilinirliği de göz önüne alındığında ibareler arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunduğu , redde mesnet markaların itibarından dolayı haksız yarar sağlama veya markaların itibarına ya da ayırt edici karakterine zarar verme ihtimalinin bulunduğu kanaatine varıldığından; Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından verilen kısmi ret kararı yerinde görülmüş, işbu itirazın ve başvurunun tüm gerekçeleri bakımından reddi gerekmiştir.
KARAR; itirazın ve başvurunun reddine, ” şeklinde ifade edilmiştir.”
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir. ” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/5 maddesi anlamında tanınmışlıktan bahsedebilmek için ;
Toplumda (Türkiye sınırlarında) tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, tanınmış marka sahibinin itirazı üzerine ret edilir.
Yargıtay içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının başvuru markası dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde nisbi red sebebi sayılarak başvuru markası engellenebilecektir.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
Şekil +… REHBERİ (…) … Şehir Liseleri (2014/107513)
41.Sınıf 16/41.Sınıf
… Akordiyon Serisi (2015/04558)
16/41.Sınıf
Şekil + … LİSELERİ ( 2015/06207)
16/41.Sınıf
Şekil+ … ÜNİVERSİTESİ ( 2016/97417)
16/41.Sınıf
(YİDK da geçen diğer … ibareli markalar)

Bilirkişi heyetinden alınan 11.02.2022 tarihli raporda ÖZETLE; ” 1) Red gerekçesi markaların kapsamındaki hizmetlerle dava konusu hizmetlerin aynı/aynı tür olduğu,
2) Taraf marka işaretlerinin genel izlenim yönünden benzer olmadığı ve aralarında karıştırılma olasılığı bulunmadığı,
3) Dava konusu 2021-M-971 sayılı YİDK kararının iptali koşullarının oluştuğu ” şeklinde ifade edilmiştir.
Davalı firma vekilinin yeni bir heyetten rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talepler reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Önceki tescilli bir marka ile başvuru konusu sonraki marka işareti arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davacının ” Şekil +… REHBERİ” ibareli marka başvurusu ile davalı firmaya ait ” … ” asli unsur ve ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ,sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik oluştuğu; Her iki taraf markalarının asli unsurlarının … ibaresi şeklinde olduğu; Diğer yönden taraf markaları arasında hizmet benzerliği de oluştuğu;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu 41nci sınıftaki hizmetler için ayırdığı satın alma / faydalanma süresi içinde, davacının ” Şekil +… REHBERİ ” ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davalı firmaya ait ” … ” asli unsur ve ibareli tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı; Diğer bir anlatımla ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından davalı firmaya ait ” … ” asli unsur ve ibareli tescilli markalı hizmetinden satın almak/yararlanmak isterken davacının ” Şekil +… REHBERİ ” ibareli başvuru markalı hizmeti satın almak / yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşayabileceği;
Ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından benzerlik nedeniyle başvuru konusu işaret ile davalının tescilli markaları arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı hizmetler algısı oluşabileceği;
Bu açılardan SMK 6/1 maddesindeki iltibasın bulunduğu kanaati oluştuğundan YİDK kararının bu kısımlardan doğru olduğu sonucuna varılmıştır.
(aksi yöndeki bilirkişi görüşüne HMK 282 .nci maddede ” Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” hükmünden hareketle yukarıdaki gerekçe ile iştirak edilmemiştir.)
Her ne kadar YİDK kararında ” redde mesnet markaların itibarından dolayı haksız yarar sağlama veya markaların itibarına ya da ayırt edici karakterine zarar verme ihtimalinin bulunduğu ” şeklinde hatalı ve yanlış bir değerlendirme de yapılmış ise de ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ” kanıtlanmadığından ) bu durum SMK 6/1 maddesindeki var olan iltibası ortadan kaldırmadığından oluşan sonuca da etkili bulunmamıştır.
Neticeden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye 21,40 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 23/03/2022