Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/38 E. 2021/12 K. 18.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C. ”Türk Milleti Adına”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2020/38
KARAR NO : 2021/12

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :Av. … -…
DAVALI : … -…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Marka …Sayılı YİDK Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 06/02/2020
KARAR TARİHİ: 18/01/2021 Yazım Tarihi : 15/02/2021

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE:1960’ lı yılların başından beri sektörde büyüyerek faaliyet gösteren, bir kısmı tanınmış çok sayıda markayı bünyesinde bulunduran, yurtiçi ve yurt dışında üretim tesisleri, Türkiye genelinde “…” markası adı altında işletilen 600 adet mağazaları olan, 33 ülkeye ihracat yapan, tanınmış markalarıyla Türkiye ve dünyada yaklaşık 2950 satış noktasında ve tüm sanal pazarlama mecralarında satış yapabilen, yıllık yaklaşık 23 Milyon müşteri ile temas edebilen … bünyesinde faaliyet gösterdiklerini, 20.03.2019 tarihinde … başvuru numarası ile “…” ibareli marka için 25. sınıfta tescil başvurusunda bulunulduğu; ancak, TÜRKPATENT tarafından “ 6769 s. SMK’ nın 5/1-(b, c) bentleri kapsamında ayırt edici nitelikten yoksunluk ve tanımlayıcılık” gerekçesiyle reddedildiğini,11/09/2019 tarihinde anılan karara yönelik yapılan itirazın YİDK tarafından ise 23/12/2019 tarihinde …sayılı kararla reddedildiği ve bu kararın hukuka aykırı olduğunu, markayı oluşturan unsurlardan sadece birisine bakılarak ve diğer unsurlar ihmal edilerek ayırt ediciliğin varlığına ya da yokluğuna hükmedilmemesi gerektiğini, markanın kaynak gösterme fonksiyonunun; bir mal ya da hizmetin hangi kuruluş tarafından üretildiği, piyasaya sürüldüğü, bazen de nerede ve nasıl üretildiği konularında bilgi verme niteliğine sahip olması iken YİDK tarafından sunulan gerekçelerde davacı tarafından daha önce kullanılan tescilli markaların örnek tescil etmediği hususu gerekçesiyle itirazın reddinin hukuka aykırı olduğunu, tüketicinin mal ve hizmetlerinden memnun kaldığı ve güvendiği bir kuruluşun ürünlerini almayı tercih ettiğini, “…” markasının diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmeyi sağlayacak nitelikte bir marka olduğunu, TÜRKPATENT’ in markayı oluşturan İngilizce kelimeleri Türkçe’ ye çevirerek sonra da bu haliyle değerlendirme yapmasının doğru olmadığını, hali hazırda bu karara ters düşen “koton”, “home sweet home” gibi onaylanmış bazıları tanınmış da olan markalar bulunduğunu, davacı tarafından oluşturulan “…” markasının Türkçe’ ye çevrilerek ürün özelliği olması gerekçe gösterilerek reddedilmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını… yer alan 14 markalarının bulunduğunu, bu hususun da kazanılmış hak teşkil ettiğini, sırf bu sebeple dahi marka başvurularının kabulünün gerektiğini belirterek;YİDK’ nın 19/07/2019 tarihli …sayılı kararının iptalini ve … sayılı “…” marka başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.

DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacı tarafın … başvuru sayılı markasının ayırt edici nitelikten yoksunluk ve tanımlayıcı olduğu gerekçesiyle 6769 sayılı SMK’nın 5/1-b-c maddelerine göre kısmen başvurunun reddi konusunda Türk Patent’in nihai olarak verdiği …sayılı YİDK kararının iptalinin gerekip gerekmediği, davacı tarafın başvuru markası açısından müktesep hak iddiasının yerinde ve doğru olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 25/12/2019 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 06/02/2020 tarihinde ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun …sayılı kararında; … başvuru numaralı ”…” ibareli başvurunun 6769 s. SMK ‘nın 5/1-(b,c) bentleri kapsamında ayırt edici nitelikten yoksunluk ve tanımlayıcılık gerekçeleri ile kısmen reddedilmesi kararına karşı başvuru sahibi tarafından yapılan itiraz incelenmiştir. Yapılan incelemede başvurunun şekli unsur içermeyen “…” ibarelerinden müteşekkil olduğu, söz konusu ibarenin İngilizce olup Türkçe karşılığının “sokak sporu” olarak değerlendirildiği, başvuruda 6769 s. SMK’ nın 5/1(b) ve 5/1(c) bendleri kapsamında çıkartılan mallar ve hizmetler için dikkate alındığında günümüzde “sokak sporu” olarak değerlendirilen çeşitli sportif aktivitelerinin bulunduğu, söz konusu aktivitenin spor yaşamı ve yaşam/stil tarzı açısından çıkartılan mal ve hizmetler açısından ayırt edici niteliğe haiz olmayan ve tanımlayıcı nitelik, vasıf belirtir mahiyetinin bulunduğu kanaatine varılmıştır. Başvuru sahibinin önceki tescilli markalarının örnek teşkil etmediği, emsal karar niteliği taşıyan bir hususa da rastlanmadığı tespit edildiğinden sonuç itibariyle başvuru sahibinin itirazının reddine karar verilmiştir.
Karar: İtirazın reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük tarihli)
5/1-b maddesinde ” Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler”,
5/1-c maddesinde ” Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler “, marka olarak tesçil edilemez
SMK 5/1-b yönünden ;
Markanın en önemli fonksiyonu markanın ayırt edici bir işaret olmasıdır. Marka, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini başka bir teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt etmeye yaradığından, bir işaretin marka olma kabiliyetini haiz olması, o işaretin ayırt edicilik fonksiyonuna sahip olmasına bağlıdır. Bir işaretin bu fonksiyona sahip olup olmadığının tespiti önce soyut olarak yapılmalıdır. Yani marka olma niteliğine bakılmalıdır. Bir işaretin soyut ayırt edicilik niteliğinin varlığı tespit edildikten sonra, o işaretin marka olabilmesi açısından, ayrıca sicilde gösterilebilir olması ve üzerinde kullanılacak mal veya hizmetler açısından somut ayırt edicilik özelliğini haiz olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, işareti gören ortalama tüketici kitlesinin, tescil kapsamındaki mallar veya hizmetler yönünden bu işareti marka olarak, yani bir ticari işletmenin mal ve hizmetlerini tanıtan ve diğer işletmelerin aynı tür mal ve hizmetlerinden ayırt edildiğini algılaması zorunluluğu bulunmaktadır.
SMK 5/1-c yönünden ;
Marka başvurusundaki ibare ortalama tüketici nezdinde yukarıda belirtilen “Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten “tanımlayıcı, vasıf bildirici özellikleri varsa marka olarak tesçili mümkün bulunmamakta ve mutlak red engeline takılmaktadır. Marka hakkı münhasır olarak sahibine tekel / inhisari hak bahşettiğinden tanımlayıcı bir işaret bir kişiye verilirse ticari rekabet sağlanamaz.
Buna göre, bir malın ya da hizmetin cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak gibi özelliklerine (iyi / güzel / süper / büyük / vb.) atıf yapan tanımlayıcı işaretlerin marka olarak tescil edilebilmesi mümkün değildir. Marka başvurusundaki ibare içerdiği emtia sınıfındakilerden ne kadar uzak ise tanımlayıcı, vasıf bildirici halinden de uzaklaşmış sayılır.
Kazanılmış hak kavramı, Türk Patent kurumunda daha önceden tesçilli olan markanın aynısının önceki sahibine bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunarak yeni markayı da alabileceği düşüncesinden ortaya çıkmıştır.
Kazanılmış hak açısından ise Yargıtay uygulamalarında KRİTER “1-Kazanılmış hak sağlayan markanın tesçilli olarak uzun süre kullanılması (kullanım ve tesçilin taraflar arasında artık çekişme konusu olmaktan çıkması- kabullenilmesi), 2-Sonradan yapılan başvurunun kazanılmış hak sağlayan markanın ASLİ UNSURU muhafaza edilerek , işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle oluşturulması, ( önceki markanın asli unsuru değişmiş ise yeni başvuru kabul edilir), 3- Sonraki başvurunun önceki markanın kapsadığı ve hizmet ile AYNI veya AYNI TÜR mal ve hizmetleri içermesi, ( yani kapsamını genişletmemesi)” şeklinde özetlenebilir.

Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davacı başvuru Markası ilgili madde
… (…) SMK 5/1-b-c
18,28,35. Sınıf

Önceki markaları

Bilirkişi heyetinden alınan 09/12/2020 tarihli raporda ÖZETLE “1. Dava konusu … sayılı … ibareli markanın 5/1-b bendi gereğince soyut ayırt ediciliği sağladığı, (Davaya konu olan marka İngilizce kökenli iki kelimenin birleşmesinden oluşan ve Türkçe karşılığı “Cadde Sporu” olan markadan ibarettir. Her ne kadar gelişen teknoloji ile birlikte İngilizce kelime kullanımı ülkemizde yaygın olsa da davaya konu olan markanın ortalama tüketici tarafından en azından zihninde sporla ilgili bir imaj canlansa da bu kelimenin doğrudan redde konu olan mal ve hizmetleri tanımlamayacağı, redde konu olan mal ve hizmetler ile doğrudan ilişkilendirilecek bir başvurunun söz konusu olduğu gözlemlenmemiştir….davaya konu olan markanın “Spor malzemeleri ya da spor giysileri” mallarını temsil eden bir ifade olmadığından markasal ayırt ediciliğinin olduğu değerlendirilmiştir.)
2. 5/1-c bendi gereğince dava konusu markanın esas unsuru olan … sayılı ibaresinin dava konusu redde konu olan 18. SINIF: Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. 25.Sınıf: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.28. SINIF: Oyunlar ve oyuncaklar. Salonda oynanan oyunlar; harici ekran ya da monitör ile bağlanıp oynanabilen oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar (jetonla çalışanlar dahil). Hayvanlar için oyuncaklar. Çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar. Bu sınıfa dahil jimnastik ve spor aletleri; olta takımları, yapay balık yemleri, avcılık ve balıkçılık için tuzaklar. Mallar ve 35.sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. Oyunlar ve oyuncaklar. Salonda oynanan oyunlar; harici ekran ya da monitör ile bağlanıp oynanabilen oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar (jetonla çalışanlar dahil). Hayvanlar için oyuncaklar.Çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar. Bu sınıfa dahil jimnastik ve spor aletleri; olta takımları, yapay balık yemleri, avcılık ve balıkçılık için tuzaklar malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).
Mal ve Hizmetleri yönünden özelliği veya kompozisyonu dikkate alındığında doğrudan doğruya tüketici algısında ekstra bir incelemeye gerek olmadan ortalama dikkat düzeyine sahip tüketicilerin aklına direkt gelmeyeceği dolaylı olsa bile bunun asgari ve soyut ayırt edici niteliğe haiz olduğu mütalaa edilmiş olup; 6769 sayılı SMK madde 5/1-c anlamında tanımlayıcı olmadığı ve bu maddede düzenlenen tescil engelinin somut olayda bu emtialar yönünden oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
3. Bunun haricinde davacının önceki tarihli markalarının her ne kadar tescil kapsamında redde konu mal ve hizmetler yer alsa da müktesep hakka konu olan markaların davaya konu olan markanın asli unsuru ile benzer olmadığından müktesep hak oluşturmayacağı,” şeklinde ifade edilmiştir.
GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunması, marka başvuru kapsamı ve görseli, bilirkişi heyet raporu, YİDK kararı ve dosyanın bütünü birlikte ele alındığında;
6769 sayılı SMK 5/1-b yönünden değerlendirme;
” … ” ibareli başvuru markasının kapsamında yer mal/ hizmetler açısından hedef kitle yani ortalama tüketici kitlesi nazarında bu işareti marka olarak, yani bir ticari işletmenin mal/ hizmetini tanıtan ve diğer işletmelerin aynı tür mal/hizmetlerden ayırt edildiğini algılamasına yol açan şekilde ayırt ediciliği bulunduğu şeklinde algılanacağı, nitekim bilirkişi raporunda bu husus “Ortalama tüketici tarafından en azından zihninde sporla ilgili bir imaj canlansa da bu kelimenin doğrudan redde konu olan mal ve hizmetleri tanımlamayacağı, redde konu olan mal ve hizmetler ile doğrudan ilişkilendirilecek bir başvurunun söz konusu olduğu gözlemlenmemiştir….davaya konu olan markanın “Spor malzemeleri ya da spor giysileri” mallarını temsil eden bir ifade olmadığından markasal ayırt ediciliğinin olduğu değerlendirilmiştir. ” şeklinde izah edildiği; Bu açıdan Türk Patent YİDK tarafından davaya konu marka başvurusunun SMK 5/1-b kapsamında ayırt edicilik niteliği taşımadığı tespitinin yerinde ve doğru olmadığı sonucuna varıldığı;
6769 sayılı SMK 5/1-c yönünden değerlendirme:
” … ” ibareli başvuru markasının kapsamında yer alan mallar/ hizmetler açısından hedef kitle yani ortalama tüketici kitlesi nazarında cins, vasıf bildiren, yani tanımlayıcı bir durum olarak algılanmayacağı , nitekim bilirkişi raporunda bu husus “özelliği veya kompozisyonu dikkate alındığında doğrudan doğruya tüketici algısında ekstra bir incelemeye gerek olmadan ortalama dikkat düzeyine sahip tüketicilerin aklına direkt gelmeyeceği dolaylı olsa bile bunun asgari ve soyut ayırt edici niteliğe haiz olduğu mütalaa edilmiş olup; 6769 sayılı SMK madde 5/1-c anlamında tanımlayıcı olmadığı ve bu maddede düzenlenen tescil engelinin somut olayda bu emtialar yönünden oluşmadığı ” şeklinde izah da edildiği; BU açıdan Türk Patent YİDK tarafından davaya konu marka başvurusunun SMK 5/1-c kapsamında tanımlayıcı tespitinin yerinde ve doğru olmadığı sonucuna varıldığı;
Müktesep hak konusu;
Müktesep hak açısından ise davacının önceki markaları ile başvuru markası aynı olmadığından müktesep hak iddiası da kabul görmemekle beraber oluşan SMK 5/1-bc madde koşulları oluşmadığı şeklinde oluşan sonuca etkili de bulunmadığı;
Neticeden bilirkişi heyet raporu benimsenerek davanın kabulü gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Dava konusu TÜRKPATENT’in …sayılı YİDK kararının İPTALİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye 4,90‬ TL’nin davalılardan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
4-AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı; 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 315,5‬ tebligat ücreti, 54,40 TL ilk harç masrafı olmak üzere toplam 2.169,9‬ TL yargılama giderinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.18/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır