Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/297 E. 2022/116 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C ”TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2020/297
KARAR NO : 2022/116

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVA : Patent Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 25/04/2022 Yazım Tarihi : 25/05/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkili firmanın 2014 yılında kurulduğunu, hızlı bir gelişme ile Türkiye’de
biyomedikal sektörünün bilinen firmalarından biri olduğunu, bu bilinirliğin …
KİT ürünlerinin piyasaya sunulması ile arttığını, davalının uzun yıllardır kullanılan ve yeni olmayan bir cihazı kötü niyetle patent
olarak tescil ettirdiğini ve müvekkil aleyhine …
Sayılı dosyası üzerinden anılan patente dayalı olarak, davalıdan lisans alan dava
dışı üçüncü kişi tarafından, patent hakkına tecavüz iddiası ve men ref, ihtiyati
tedbir istemiyle dava açıldığını, Oysa dava konusu patentin 1998 yılından bu yana pek çok ülkede tescil edilmiş,
pek çok makaleye konu olmuş, istemleri yenilik kriterini haiz olmayan, buluş
basamağı içermeyen bir patent olduğunu, bu kapsamda olmak üzere, İrlandalı … firması tarafından, söz konusu
ürünlerin 1992 yılından bu yana üretim ve satışının yapıldığını, hatta dava konusu
patentin tescil tarihinden önce 2012 yılında davalı firmaya da satışını yaptıklarını
beyan ettiklerini,… tarafından düzenlenen mütalaada da
patentin tescil kriterlerini taşımadığı ve hükümsüzlüğünün gerektiği hususlarının
somut delilerle tespit edildiğini, diğer taraftan dava konusu patentin istemlerinin oldukça geniş düzenlendiği ve
açıklık problemi olduğunu, yeterli açıklık taşımadığını, iddia ederek, 2018/01504 sayılı patentin hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar
verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı Firma vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Müvekkili şirketin İtalya menşeili özellikle mikrograft teknolojisi ile biyomedikal
alanında bünyesinde bulunan uzman kurucuları ve bilim insanları ile buluş ve
ürünleri ile bilim dünyasına katkıda bulunduğu ve ürünlerini Türkiye dahil Avrupa,
Çin, ABD ve Afrika ve diğer dünya ülkelerinde ticari faaliyetlerini yürüten
tanınmış bir şirket olduğu, dava konusu “Biyolojik materyal ayrıştırma cihazı ve ilgili üretim yöntemi ve
hücre süspansiyonları doku nakilleri hazırlamak, için yöntem isimli EP 3233289
B1 numarası ile müvekkili H… numaralı Türk Patentinin buluş basamağı içermediği
ve yenilik kriterine haiz olmadığı, daha önce kamuya sunulmuş olduğu iddialarının teknik ve hukuki olarak mesnetsiz olduğu,
bir patentin yenilik kriterini haiz olmadığının ispatı için bağımsız istemin
/istemlerinin koruma kapsamı oluşturan bölümünü oluşturan unsurların tamamının tek bir delil üzerin de var olması gerektiği,
… numaralı patent ile aynı olduğuna
dair iddialar, Avrupa Patent Ofisi incelemesi ile müvekkil patentinin inovasyon ve
buluş basamağı içerir tekniğe sahip olması konusunda karara varıldığından
hukuki dayanağı olmadığı,
buluş konusu cihazdaki ayrıştırıcı ızgaranın mikro deliklerinin çokgen tabanlı
piramit şekilli tipte bir kalıplama delgisi kullanılarak kalıp-delgi tipte kalıplama
yoluyla bir üretim işlemi ile oluşturulduğu, ancak Amerikan patentinde kare ve
altıgen profiller bulunup delgi ucunun sivri bir tepe olup olmadığı konusunda bir
husus belirtilmediği,
buluş konusu cihazdaki toplama haznesinde biriken biyolojik materyalin
çıkartılmasına olanak sağlayan açık deliğin ABD patentinde mevcut olmadığı,
bu konuda dayanak olarak kullanılan 27/01/2021 ve 02/02/2019 tarihli uzman
raporlarının eksik ve hatalı olduğu ve bu nedenle hükümsüzlük iddialarına
dayanak yapılamayacağı,
mahkemece tesis edilen müvekkillerinin mülkiyet hakkının ihlali niteliğindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini belirterek davanın reddi, 20/10/2020 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılması aksi takdirde davacı aleyhine
teminat miktarının artırılması, Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan 02/02/2019
tarihli Patent vekili İbrahim Aydın Patent Araştırma Raporu’nun doğruluğu ve
meşruluğuna ilişkin bilgi sorulması için müzekkere yazılması ve davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.

6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük);
Madde 82 ” (1) Teknolojinin her alanındaki buluşlara yeni olması, buluş basamağı içermesi ve sanayiye uygulanabilir olması şartıyla patent verilir.”
Madde 83 ” (1) Tekniğin bilinen durumuna dâhil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir.
(2) Tekniğin bilinen durumu, başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde, yazılı veya sözlü tanıtım yoluyla ortaya konulmuş veya kullanım ya da başka herhangi bir biçimde açıklanmış olan toplumca erişilebilir her şeyi kapsar.
(3) Başvuru tarihinde veya bu tarihten sonra yayımlanmış olan ve başvuru tarihinden önceki tarihli ulusal patent ve faydalı model başvurularının ilk içerikleri tekniğin bilinen durumu olarak dikkate alınır. Bu hüküm,
a) 5/1/1996 tarihli ve 96/7772 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katılmamız kararlaştırılan Patent İşbirliği Antlaşması uyarınca yapılan uluslararası patent başvurularından, Patent İşbirliği Antlaşmasının 22 nci ve 39 uncu maddelerine göre yönetmelikte belirtilen şartlara uygun olarak ulusal aşamaya giriş yapan patent ve faydalı model başvurularını,
b) 7/6/2000 tarihli ve 2000/842 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katılmamız kararlaştırılan Avrupa Patentlerinin Verilmesi ile İlgili Avrupa Patent Sözleşmesinin 153 üncü maddesinin beşinci fıkrasındaki gereklilikleri sağlayan, uluslararası başvuruya dayanan Avrupa patent başvurularını ve Avrupa Patent Sözleşmesinin 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre Türkiye’nin belirlendiği ve ilgili belirleme ücretinin ödendiği Avrupa patent başvurularını, da kapsar.
(4) Tekniğin bilinen durumu dikkate alındığında, ilgili olduğu teknik alandaki uzmana göre aşikâr olmayan buluşun, buluş basamağı içerdiği kabul edilir.
(5) Üçüncü fıkra uyarınca tekniğin bilinen durumu olarak dikkate alınan başvuruların ve belgelerin içerikleri, buluş basamağının değerlendirilmesinde dikkate alınmaz.
(6) Buluş, tarım dâhil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikteyse, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.”,
Madde 138/1″(1) Kurumun nihai kararından sonra;
a) Patent konusu, 82 nci ve 83 üncü maddelere göre patent verilebilirlik şartlarını taşımıyorsa,
b) Buluş, 92 nci maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca yeteri kadar açıklanmamışsa,
c) Patent konusu, başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşıyorsa veya patentin, 91 inci maddeye göre yapılan bölünmüş bir başvuruya veya 110 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendine göre yapılan bir başvuruya dayanması durumunda en önceki başvurunun ilk hâlinin kapsamını aşıyorsa,
ç) Patent sahibinin, 109 uncu maddeye göre patent isteme hakkına sahip olmadığı ispatlanmışsa,
d) Patentin sağladığı korumanın kapsamı aşılmışsa,
patentin hükümsüz kılınmasına ilgili mahkeme tarafından karar verilir. ” hükmü yer almaktadır.
GEÇİCİ MADDE 1:” (2) Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış ulusal patent başvuruları ve faydalı model başvuruları, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır……….. patent ve faydalı modellerin hükümsüz kılınmasında, başvuru tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümleri uygulanır. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce ulusal aşamaya giren uluslararası veya bölgesel anlaşmalar yoluyla yapılmış patent başvuruları ve faydalı model başvuruları, başvurunun ulusal aşamaya girdiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.
………..
(4) Önceki mevzuat hükümlerine göre verilmiş patent ve faydalı modeller için 99 uncu (patent verilme kararına itiraz),138 inci (patent hükümsüzlüğü) ve 144 üncü(Faydalı Model hükümsüzlüğü) maddeler ile 113 üncü maddenin beşinci fıkrası ( Kamu kurumlarında çalışanlara ödenecek bedel) ve 121 inci maddenin sekizinci fıkrası(Yükseköğretim kurulu ile buluş sahiplerine ödenecek bedel ) hariç olmak üzere bu Kanun hükümleri uygulanır. ” hükmü yer almaktadır.
Buna göre hükümsüzlük davasında dava konusu edilen TR 2018 01504 T4 sayılı PATENT anılan belgenin başvuru tarihi olan 13/12/2015 yılına ait olduğundan mülga”551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” hükümleri de somut olayda esas alınmıştır.
551 nolu PATENT HAKLARININ KORUNMASI Hk. K.H.K.;
5.nci madde “Yeni tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir  olan buluşlar, patent verilerek korunur.”,
6.ncı madde ” Aşağıda sayılanlar buluş niteliğinde olmadıkları için bu Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında kalır:
a – Keşifler, bilimsel teoriler, matematik metotları;
b – Zihni, ticari ve oyun faaliyetlerine ilişkin plan, usul ve kurallar;
c – Edebiyat ve sanat eserleri, bilim eserleri, estetik niteliği olan yaratmalar, bilgisayar yazılımları;
d – Bilginin derlenmesi, düzenlenmesi, sunulması ve iletilmesi ile ilgili teknik yönü bulunmayan usuller;
  e – İnsan veya hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri ile insan, hayvan vücudu ile ilgili teşhis usulleri.
Bu maddenin birinci fıkrasının (e) bendindeki hüküm bu usullerin herhangi birinde kullanılan terkip ve maddeler ile bunların üretim usullerine uygulanmaz.
Bu maddenin birinci fıkrasında sayılanlar için münhasıran koruma talep edilmesi halinde patent verilmez.
Aşağıda belirtilen buluşlar patent verilerek korunmaz:
a – Konusu kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan buluşlar.
b – Bitki veya hayvan türleri veya önemli ölçüde biyolojik esaslara dayanan bitki veya hayvan yetiştirilmesi usulleri.”             
7.nci madde “Tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir.
Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur.
Patent başvurusu tarihinde veya bu tarihten sonra yayınlanmış olan ve patent başvurusu tarihinden önceki tarihli Türk patent ve faydalı model belgesi başvurularının yayınlanan ilk metinleri tekniğin bilinen durumuna dahildir.”
(KHK’nin 8. maddesinde buluşa patent verilmesini engellemeyen açıklamalar ( Bir buluşa patent verilmesini etkileyecek nitelikte olmakla birlikte, başvuru tarihinden önceki oniki ay içinde veya rüçhan hakkı talep edilmiş ise rüçhan hakkı tarihinden önceki oniki ay içinde buluş sahibi tarafından açıklama yapılmış olması buluşa patent verilmesini etkilemez)
9.ncu madde “Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikar bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir.”,
10.ncu madde ” Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise, sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir. “,
11.nci madde ” Patent isteme hakkı, buluşu yapana veya onun haleflerine ait olup, başkalarına devri mümkündür.
Buluş birden çok kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, taraflar başka türlü kararlaştırmamışsa, bunlara müştereken ait olur.
Aynı buluş birbirinden bağımsız birden çok kişi tarafından aynı zamanda gerçekleştirilmişse, patent isteme hakkı, daha önce başvuru yapana veya diğerine göre rüçhan hakkı olana aittir.
Patent almak için ilk başvuran kişi, aksi sabit oluncaya kadar, patent isteme hakkının sahibidir. ” ,
45.nci madde “Patent başvurusu, sadece bir tek buluşu veya genel nitelikte bir ana buluş fikri etrafında gerçekleştirilmiş olan ve birbirlerine bu ana buluş fikri ile bağlı birden çok buluşu içerir.”, (Ana istem ve bağımlı istem)
46.ncı madde “Tarifname buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda uzman olan bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık ve yeterli yazılır.” ,
47.nci madde “Başvuru bir veya birden çok istemi içerir. İstem veya istemler buluşun korunması istenilen unsurlarını tanımlar. Her istem açık ve öz olmalıdır. İstem veya istemlerin dayanağı tarifnamedir. İstem veya istemler tarifnamede tanımlanan buluşun kapsamını aşamaz.”,
75.nci madde “Aşağıdaki fiiller patentten doğan hakların kapsamı dışında kalır:
   a – Sınai veya ticari bir amaç taşımayan ve özel maksatla sınırlı kalan fiiller;
   b – Patent konusu buluşu içeren deneme amaçlı fiiller;
   c – Sadece bir reçetenin oluşturulması için eczanelerde yapılan ilaçların seri üretim olmadan hazırlanarak kullanılması ve bu şekilde hazırlanan ilaçlara ilişkin fiiller;
   d – Patent konusu buluşun Paris Anlaşması’na dahil ülkelerin gemi veya uzay aracı veya uçak veya kara nakil araçlarının yapımında veya çalıştırılmasında veya bu araçların ihtiyaçlarının karşılanmasında, söz konusu araçların geçici veya tesadüfi olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunması şartıyla kullanılması;
   e – 7.12.1944 tarihli Milletlerarası Sivil Havacılık Anlaşması’nın 27 nci maddesinde öngörülen fiiller bir devletin havaaracı ile ilgili ise, bu araçlara bu maddenin hükümleri uygulanır.
   f- (Ek:22/6/2004 – 5194/3 md.) İlaçların ruhsatlandırılması ve bunun için gerekli test ve deneyler de dahil olmak üzere, ruhsat konusu buluşu içeren deneme amaçlı fiiller. “
83.ncü madde ” Patent başvurusu veya patentten doğan korumanın kapsamı istem veya istemler ile belirlenir. İstem veya istemler tarifname ve resimler esas alınarak yorumlanır.  
İstem veya istemler, bir yandan patent başvurusu veya patent sahibine hakkı olan korumayı sağlayacak ve diğer yandan üçüncü kişilere de korumanın kapsamı açısından makul bir düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde birlikte yorumlanır.”
Madde 129 (Hükümsüzlük) “Aşağıdaki hallerde patentin hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verilir:
a – Patent konusunun, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci ila 10 uncu maddelerinde belirtilen, patent verilebilirlik şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse;
b – Buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı ispat edilmişse;
c – Patent konusunun, yapılmış olan başvurunun kapsamı dışına çıktığı veya patentin 45 inci madde anlamında ayrılmış olan bir başvuruya veya 12 inci maddeye göre yapılan bir başvuruya dayandığı ve onların kapsamlarını aştığı ispat edilmişse;
d – Patent sahibinin, 11 inci maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı ispat edilmişse.
Patent sahibinin, 11 inci maddeye göre patent isteme hakkına sahip bulunmadığı hakkındaki iddia, ancak buluşu yapan veya halefleri tarafından ileri sürülebilir. Bu durumda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 nci maddesi hükmü uygulanır.
Hükümsüzlük nedenleri patentin sadece bir bölümüne ilişkin bulunuyorsa, sadece o bölümü etkileyen istem veya istemlerin iptali suretiyle, kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Bir istemin kısmen hükümsüzlüğüne karar verilemez.
Kısmi hükümsüzlük sonucu, patent ile korunan buluşun iptal edilmeyen istem veya istemleri, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci ila 7 inci madde hükümlerine uygun olması halinde, patent bu kısım için geçerli kalır.” hükümleri yer almaktadır.

DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı taraf iddiasına göre davalı firmanın TR 2018 01504 T4 (EP 3233289 B1) sayılı Avrupa Patent Belgesinin buluş basamağı içermediği, yenilik kriteri haiz olmadığı, daha önce kamuya sunulduğu, kötü niyetli tescilin yapıldığı iddialarına yönelik hükümsüzlüğü gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu Patent belgesinin yenilik ve buluş basamağını taşıyıp taşımadığı yönündeki taraflar arasındaki ihtilaf aynı zamanda teknik bir konuyu da içermesi karşısında mahkemece dosya teknik bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Mahkememizce 5 kişilik bilirkişi heyetinden alınan 10/11/2021 tarihli KÖK raporda ÖZETLE: “3. DEĞERLENDİRMELER
Hükümsüzlüğü talep olunan davalı adına tescilli 2018/01504 sayılı patent, EP15828756.5 numarayla başvurusu yapılan ve yayınlanan bir Avrupa Patentidir. Anılan patent, Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarafından Avrupa Patent Sözleşmesine (EPC) göre verilmesinden ve süresi içinde yasal gerekliliklerin yerine getirilmesinden sonra Türkiye’de Türk Patent nezdinde de tescil olunmuştur. Avrupa Patentinin Türkiye’de tescilinin sağlanmasından sonraki hükümsüzlük istemi konusunda yetkili otorite, Türk Mahkemeleridir.
Hükümsüzlük konusunda yetkili otorite Türk Mahkemeleri olmasına karşın, Avrupa Patentinin hükümsüzlük isteminin esası yani hükümsüzlük nedenleri hakkında Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC) hükümleri uygulanmalıdır (EPC m.138). Esasen sözleşme hükümleri ile 6769 sayılı Kanun hükümleri genel olarak aynıdır.
EPC hükümleri gereği; yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlar, patent verilerek korunur (EPC m. 52). Tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir (EPC m. 54). Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur (EPC m. 54). Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikâr bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir (EPC m. 56). Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir (EPC m. 57). Yenilik ve buluş basamağı kriterlerini sağlamayan patentler hükümsüz kılınır (EPC m. 138 yollamasıyla m. 52-57).
Avrupa patentlerinin hükümsüzlük nedenlerinin düzenlendiği EPC’nin 138. maddesinde, bir Avrupa patentinin hangi şartlarda hükümsüz kılınacağı açıkça düzenlenmiş olup, dava konusu patentin hükümsüzlüğü açısından, EPC hükümlerinin dikkate alınması gerekecektir. Dolayısıyla, EPC’nin 138. maddesi uyarınca, Avrupa patentlerinin hükümsüzlük şartlarının değerlendirilmesinde, öncelikle EPC m. 138’de belirlenen hükümsüzlük nedenleri ve buna ilişkin düzenlemeler dikkate alınmalıdır.
Bu hükümler uyarınca EPC’de yer alan Patentlenebilirlikle ilgili kriterler aşağıda sunulmaktadır.
Madde 54 – Yenilik
(1) Bir buluş, tekniğin bilinen durumuna dahil değilse yeni sayılır.
(2) Tekniğin bilinen durumu, Avrupa patent başvurusunun başvuru tarihinden önce, yazılı veya sözlü tanıtım vasıtasıyla, kullanım ile veya başka herhangi bir yolla kamuya sunulan her şeyi kapsamaktadır.
(3) Ayrıca, başvuru tarihi 2. paragrafta belirtilen tarihten önce olan ve 93. madde uyarınca bu tarihte veya bu tarihten sonra yayımlanan Avrupa patent başvurularının içeriği, tekniğin bilinen durumu içinde sayılır. 3. fıkra sadece, sonraki başvuru için belirlenen bir Üye Devletin, yayımlanmış olan daha önceki başvuruda da belirlenmiş olması halinde uygulanır.
(5) Tekniğin bilinen durumuna ait madde ve madde bileşimleri, 52. maddenin 4. paragrafında belirtilen herhangi bir usulde kullanılır ve bu usullerde kullanımları, tekniğin bilinen durumuna dahil değilse, 1. ve 4. paragraf hükümleri, bunların patentlenebilirliklerini engellemez.
Madde 56 – Buluş Basamağı
Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumu dikkate alınarak kolay bir şekilde çıkarılamıyorsa buluş basamağını içerir. 54 üncü madde kapsamındaki dokümanlar tekniğin bilinen durumuna dahillerse, bu dokümanlar buluş basamağının olup olmadığı konusunda karar vermede dikkate alınmazlar.
Madde 57 – Sanayiye Uygulanabilir Olma
Bir buluş, tarım dahil, sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir.
Çalışmanın devamında sunulacak olan değerlendirmeler bu temel ilkeler ışığında ve yerleşik yüksek yargı içtihatlarında benimsenen görüşlere uygun olarak hazırlanmıştır.
3.1. Dava Konusu TR 2018 01504 T4 Sayılı EP Patenti
TR 2018 01504 T4 sayılı EP patentine konu buluş, “Biyolojik Materyal Ayrıştırma Cihazı ve ilgili Üretim Yöntemi ve Hücre Süspansiyonları ve Doku Nakilleri Hazırlamak için Yöntem” ilgilidir. Söz konusu patent belgesinde toplamda 12 adet istem bulunmaktadır. Buluşun en geniş kapsamıyla tanımlandığı 1 ve 10 no lu istemler, bağımsız istemler olup bunlardan 1 no lu istem ürün istemi, 10 no lu istem ise yöntem istemi olarak belirlenmiştir. Söz konusu patent istemleri aşağıdaki tabloda sunulmaktadır. Ayrıca anılan istemlerdeki teknik özelliklerin görülebileceği buluşa ait teknik çizimler aşağıda verilmiştir (Bknz. Şekiller).
TR TR 2018 01504 T4 Sayılı Patentte Yer Alan Teknik Özellikler;
İSTEM – 1
Biyolojik materyal ayrıştırmayı, özellikle hücre süspansiyonlarının veya doku mikro nakillerinin veya doku mikro parçalarının hazırlanmasını sağlayan;
– dahili bir hazneyi (12) tanımlayan, içi boş bir harici gövde (11);
– söz konusu ayrıştırma ızgarasının, ayrıştırıldığı zaman (MB’), ayrıştırılacak olan biyolojik materyal (MB) ile yüklenmeye eğilimli bir üst yükleme haznesi (12a) ve biyolojik materyali toplamaya eğilimli bir alt toplama haznesi (12b) tanımlamak amacıyla söz konusu dahili haznede (12) enine olarak yerleştirilmiş olduğu; keskin kenarlar ile temin edilen birden çok sayıda mikro deliğe (13a) sahip olan, sabit, delikli bir plaka veya ayrıştırma ızgarası (13); ve
– söz konusu kanatlı rotorun (14), üst yükleme haznesinde (12a) ihtiva edilen biyolojik materyalin (MB) söz konusu ayrıştırma ızgarasının (13) –keskin kenarları olan– mikro deliklere (13a) beslenmesi ve temasa geçirilmesi ve bunlarla işbirliği yapması ve dolayısıyla söz konusu mikro deliklerden (13a) geçerken biyolojik materyalin (MB) ayrıştırılmasına neden olmak amacıyla söz konusu ayrıştırma ızgarası (13) ile işbirliği yapmaya –dönerek– eğilimli olduğu; söz konusu dahili haznede (12) dönen, kanatlı bir rotor (14) içeren;
söz konusu delikli ayrıştırma ızgarasının (13) mikro deliklerinin (13a): 70 ve 80 μm arasında boyutlara veya bir çapa (D), ve daha çok tercihen yaklaşık 75 μm boyutlara veya bir çapa (D) sahip olmaları ile;
söz konusu ayrıştırma ızgarasının (13) mikro deliklerinin (13a): çokgen-tabanlı piramit-şeklinde türde bir kalıplama delgisi (P) kullanılarak, kalıp-delgisi (M, P) türde kalıplama tarafından bir üretim işlemi vasıtasıyla oluşturulmaları ile;
söz konusu kalıplama delgisi (P) ve ilgili kalıbın (M): söz konusu mikro deliklerinin (13a) her birinin, bir metal levhanın (N) materyalinin kırılması ve yırtılması vasıtasıyla elde edildiği ve birden çok sayıda keskin uç tanımlayan –bu kırılmanın veya yırtılmanın etkisi dolayısıyla– düzensiz bir keskin kenara (B) sahip olduğu bir şekilde yapılandırılmaları ile;
ve söz konusu harici gövdenin (11), söz konusu harici gövdenin (11) bir üst kenarı ve söz konusu toplama haznesinin (12b) tabanı arasında uzanan bir açık delik (11c) –büyük ölçüde dikey– tanımlaması ile karakterize edilen;
söz konusu açık deliğin (11c), söz konusu toplama haznesinde (12b) biriken ayrıştırılan biyolojik materyalin (MB’) çıkartılmasına olanak sağlama fonksiyonuna sahip olduğu;
söz konusu ayrıştırma cihazının (10), hücre süspansiyonları hazırlamaya ve orijinal biyolojik materyalin özelliklerini ve hücre yaşayabilirliğini bozulmadan koruyan – ayrıştırılmadan– böylece bu hücre süspansiyonlarının hazırlanmasında ve bu doku mikro nakillerinin ayarlanmasında kimyasal ayraçların kullanımını önleyen doku mikro nakilleri ayarlamaya eğilimli olduğu;
ayrıştırma cihazı (10).
İSTEM 10
Biyolojik materyalin ayrıştırılmak üzere içinden geçirildiği birden çok sayıda keskin mikro deliğe (13a) sahip olan en az bir delikli plaka veya ayrıştırma ızgarası (13) kapsayan türde, biyolojik materyal ayrıştırılmasını sağlayan;
yöntemin: söz konuda metal yaprakta (N) ayrıştırma ızgarasının (13) mikro deliklerini (13a) oluşturmak amacıyla, kalıp-delgisi türde bir kalıp (S) vasıtasıyla, özellikle 316L paslanmaz çelikten metal bir yaprak veya şerit (N) –orijinal– kalıplamak için bir kalıplama adımı içerdiği;
kalıbın (M) ve kalıbın (S) delgisinin (P): söz konusu metal yaprağın (N) yırtılması ve kırılması vasıtasıyla elde edildiği söz konusu ayrıştırma ızgarasının (13) mikro deliklerini (13a) elde etmek amacıyla, söz konusu kalıplama evresi esnasında, metal yaprağı (N) çekecek ve yırtacak bir şekilde yapılandırıldığı;
kalıbın (S) delgisinin (P): söz konusu ayrıştırma ızgarasının (13) mikro deliklerinin (13a), orijinal metal şeridin (N) yırtılması ve kırılması vasıtasıyla elde edilen, her birinin: çokgen delginin (P) kenarlarının sayısına karşılık gelen –örneğin altı adet– birkaç ucu olan çentikli bir keskin kenara sahip olduğu şekilde, çokgen-tabanlı piramit-şeklinde bir yapılandırmaya –örneğin altı kenarlı– sahip olduğu;
ayrıştırma ızgarasının (13) mikro deliklerinin (13a), orijinal metal yaprağın (N) yırtılması vasıtasıyla elde edilen, 70 ve 80 μm arasında boyutlara veya bir çapa (D) ve daha çok tercihen yaklaşık 75 μm boyutlara veya bir çapa (D) sahip oldukları;
bir ayrıştırma cihazının (10) imalatına yönelik yöntem.
Dava konusu TR 2018 01504 T4 Sayılı, ““ Biyolojik Materyal Ayrıştırma Cihazı ve ilgili Üretim Yöntemi ve Hücre Süspansiyonları ve Doku Nakilleri Hazırlamak için Yöntem” başlıklı buluş için 13/12/2015 tarihinden itibaren 20 yıl süre ile geçerli TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesine sahip olduğu ve anılan patentin yıllık ücretleri süresi içinde ödenmiş geçerli bir belge olduğu görülmektedir.
Söz konusu TR 2018 01504 T4 Sayılı Patentin EPO’daki Tescil Sürecindeki İşlemler incelendiğinde aşağıdaki bilgilere ulaşılmaktadır:
 Söz konusu patentin işlemleri EP15828756.5 başvuru numarası ile Avrupa Patent Ofisi (EPO) nezdinde yürütülmüş olup, başvuru için hazırlanan 28.07.2016 tarihli tekniğin bilinen durumuna dair araştırma raporunda ve eki yazılı görüşte başvurunun mevcut haliyle patentlenebilirlik kriterlerini taşımadığı bildirilmiştir.
 Avrupa Patent Ofisi tarafından hazırlanan tekniğin bilinen durumunu gösteren araştırma raporunda 1-3,5-19,22 no lu istemler için X, 4,20,21, 23-25 no lu istemler için Y kategorisini gösteren D1 (US5731199 A) dokümanı, 4,20,21 no lu istemler için Y kategorisini gösteren D2 (Alta- Tech Camlog) dokümanı ve 23-25 nolu istemler için Y kategorisini gösteren D3 (WO 02/088296 A1) dokümanları yer almaktadır.
 Başvuru aşamasında 25 adet istemden oluşan başvurunun istemleri, başvuru sahibi tarafından 29.05.2017 ve 25.01.2018 tarihlerinde patentlenebilirlik kriterlerini taşımaması nedeniyle değiştirilmiştir.
 Değiştirilen istem setinin de inceleme sürecinde patentlenebilirlik kriterlerini sağlamaması nedeniyle başvuru sahibi tarafından 10.12.2018 ve 26.07.2019 tarihlerinde iki defa daha istem değişikliği yapılmıştır.
 Son olarak başvuru işlemleri 26.07.2019 tarihli istemler üzerinden yapılan inceleme ile sonuçlanmış ve başvuru sahibi tarafından yeniden düzenlenen 12 adet istem için patent verilmesine karar verilmiştir.
 Avrupa Patent Ofisi tarafından tescil edilen patentin biri ürün (istem 1), diğeri ise yöntem (istem 10) olmak üzere iki bağımsız isteme sahip olduğu anlaşılmaktadır.
 Başvuru sahibinin son olarak 26/07/2019 tarihinde yeniden düzenlediği istemlere istinaden Avrupa Patent Ofisi tarafından hazırlanan 05/06/2019 tarihli inceleme raporunda, başvurunun 1-12 no.lu istemler itibariyle patentlenebilirlik kriterlerinden yenilik ve buluş basamağı kriterinin sağladığı belirtilmektedir.
3.2. TR 2018 01504 T4 Sayılı Patent Belgesinin Hükümsüzlüğü
Bir patent ile ilgili olarak “Hükümsüzlük Değerlendirmesi”, patentler için hazırlanan tekniğin bilinen durumunu gösterir araştırma raporunda belirtilen dokümanlar ve davalı tarafından ileri sürülen deliller uyarınca yapılmaktadır.
3.2.1. TR 2018 01504 T4 Sayılı Patent Belgesinin Dava Dosyasında Bulunan Delillerle Yenilik karşılaştırması
Hükümsüzlüğü talep edilen TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin yenilik incelemesinde, anılan belgenin başvuru tarihi olan 13/12/2015 tarihinden önceki bir zamanda kamuya açıklanmış delillerin dikkate alınması gerekmektedir.
Yenilik değerlendirmelerinde öncelikle ana istem ve bu ana isteme bağlı olarak yazılmış bağımlı istemlerin belirlenmesi gerekir. İnceleme prosedüründe öncelikle ana istemin yenilik değerlendirmesi yapılır. Şayet ana istemde belirtilen unsurların tamamı tek bir dokümanda açıklanmamışsa, o istemin yeni olduğu sonucuna ulaşılır. Ana istemin yeni olarak nitelendirilmesi, o isteme bağlı yazılmış bağımlı istemlerin de yeni olarak nitelendirilmesi anlamına gelmektedir. Aksi durumda ise bağımlı istemlerin her biri için yenilik değerlendirmesi yapılması gerekir.
Yenilik kriterinin değerlendirilmesinde kullanılan temel ilkeler şöyle sıralanabilir:
Tekniğin bilinen durumuna göre yeni olup olmadığı araştırılacak olan buluş konusu, ilgili patentin istemleridir. Bir patentten doğan korumanın kapsamı istemler ile belirlenir. İstemlerde korunmayan, bahsedilmeyen özellikler, tarifname ve/veya resimlerde bulunuyor olsa bile yenilik incelemesinin konusu dışında tutulur.
Yenilik açısından patent konusu, tekniğin bilinen durumuna dâhil olup yeniliği ortadan kaldırabilecek unsurların her biri ile ayrı ayrı karşılaştırılır. Herhangi bir patentin tekniğin bilinen durumuna dâhil dokümanlar ile karşılaştırılmasında; patent istemlerinde belirtilen ve korunacak olan her bir unsurun söz konusu dokümanlarda açıklanıp açıklanmadığı tespit edilir. Zira söz konusu patentin istemlerinde belirtilen ve korunmak istenen unsurların farklı biçimde bir veya birden çok dokümanda yer almış olması patentin yeni olmadığını göstermekte kullanılamaz.
Bağımsız bir istemin yenilik niteliğine sahip olduğu tespit edilmişse, bu isteme bağımlı diğer istemlerin de yenilik niteliği taşıdığı kabul edilir. Zira bağımlı istemler, bağlı bulundukları istemlerin tüm özelliklerini içerdiği gibi, bunun yanında başka özellik(ler) de içerirler. Birden fazla isteme bağlanmış bir istem, alternatiflerden herhangi birinin yeni olmadığı durumda yenilik niteliğinden yoksun kabul edilmektedir.
Bu altbölümde dosya kapsamında bulunan dokümanların TR 2018 01504 T4 no lu patent belgesinin yeniliğini ortadan kaldıracak nitelikte olup olmadığı incelenecektir.
Heyetimiz söz konusu değerlendirmeyi dosyaya sunulan deliller üzerinden yapmakla görevlendirilmiştir. Dosya kapsamında bulunan hükümsüzlük iddialarına ilişkin deliller;
• D1- (US5731199 A) no lu ABD patenti dokümanı,
• D2- (Alta- Tech Camlog) videosu
• D3- (WO 02/088296 A1) no lu patent dokümanı
• D4- 26.03.2014 tarihli “Procedura Rigenera” isimli dava konusu ürünle ilgili video
• D5- Rigenera 2013 – Ocak basım tarihli ürün kullanım kılavuzu
• D6- US8871159B1 yayın no.lu ABD patenti dokümanı
• D7- WO2014039697 A1 no lu patent dokümanı
• D8- US20130295673A1 no lu ABD patenti dokümanı
• D9- CN202482320U no lu Çin faydalı model dokümanı
• D10- DE3804339 A1 no lu Alman patenti dokümanı
olarak sıralanmaktadır. Heyetimiz de bu deliller üzerinden değerlendirme cihetine gitmiştir.
US5731199 A Sayılı Patent
Söz konusu patent dokümanı davaya konu patent belgesinin koruma tarihinden önceki tarihli olduğundan (24/03/1998) tekniğin bilinen durumuna dâhildir ve yenilik incelemesinde kullanılabilecek bir dokümandır.Söz konusu doküman, delikli bir plakadan oluşan bir kesme elemanının (6) yerleştirildiği bir bölmeyi (4) tanımlayan silindirik bir mahfaza (2) içeren, biyolojik malzeme için mekanik bir öğütücü içermektedir.
….
Yukarıdaki tablodaki ve bu raporun 3. bölümündeki açıklamalardan açıkça görüleceği üzere, TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1 ve 10 no.lu bağımsız istemlerindeki özelliklerin tamamı US5731199 A sayılı dokümanda bulunmadığından; söz konusu doküman karşısında TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1- 12 no.lu istemleri (istemlerinin tamamı) yenilik niteliğine sahiptir.
Alta- Tech Camlog isimli video
Söz konusu doküman için youtube üzerinden yapılan araştırmada anılan videonun yayından kaldırıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle söz konusu videonun yayın tarihine erişilmesi mümkün olmadığından yenilik incelemesinde kullanımının uygun olmadığı anlaşılmıştır.
WO 02/088296 A1 Sayılı Patent
Söz konusu patent dokümanı davaya konu patent belgesinin koruma tarihinden önceki tarihli olduğundan (17/11/2002) tekniğin bilinen durumuna dâhildir ve yeniliğe ilişkin değerlendirmede kullanılabilecek bir dokümandır. Söz konusu patent dokümanı, böcekler, mantarlar, bakteriler ve bitkisel ve hayvansal dokular gibi biyolojik mantarların homojenleştirme, arıtma, tespit ve analizine yönelik cihazlar ve yöntemler ile ilgilidir.
………
Procedura Rigenera isimli video
Söz konusu video davaya konu patent belgesinin koruma tarihinden önceki tarihli olduğundan (26.03.2014) tekniğin bilinen durumuna dâhildir ve yeniliğe ilişkin değerlendirmede kullanılabilecek bir dokümandır. Youtube’da yer alan videonun tarihi 26 Mart 2014 olarak görülmektedir (Erişim linki: https://youtu.be/6Xu_Hjbczdk, son erişim tarihi 10.11.2021).
Söz konusu video bir biyolojik materyal ayrıştırma cihazı ile ilgilidir.
………
Yukarıdaki tablodaki ve bu raporun 3. bölümündeki açıklamalardan açıkça görüleceği üzere, TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1 ve 10 no.lu bağımsız istemlerindeki özelliklerin tamamı 26/03/2014 tarihli Procedura Rigenera isimli videoda bulunmadığından; söz konusu video karşısında TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1- 12 no.lu istemleri (istemlerinin tamamı) yenilik niteliğine sahiptir.
Rigenera 2013 – Ocak basım tarihli ürün kullanım kılavuzu
…………….
US8871159B1 Sayılı Patent
Söz konusu patent dokümanı davaya konu patent belgesinin koruma tarihinden önceki tarihli olduğundan (28/10/2014) tekniğin bilinen durumuna dâhildir ve yeniliğe ilişkin değerlendirmede kullanılabilecek bir dokümandır. Söz konusu patent dokümanı bir doku numunesinin işlenmesi ve hücrelerin, hücre kümelerinin ve/veya doku parçalarının hazırlanması için yararlı bileşimler ve yöntemler ile ilgilidir. Buluş, iki aşamalı doldurma aygıtları ve iki zarlı aygıtlar sağlar.
…………….
Yukarıdaki tablodaki ve bu raporun 3. bölümündeki açıklamalardan açıkça görüleceği üzere,… sayılı patent belgesinin 1- 12 no.lu istemleri (istemlerinin tamamı) yenilik niteliğine sahiptir.
WO2014039697 A1 Sayılı Patent
Söz konusu patent dokümanı davaya konu patent belgesinin koruma tarihinden önceki tarihli olduğundan (13/03/2014) tekniğin bilinen durumuna dâhildir ve yeniliğe ilişkin değerlendirmede kullanılabilecek bir dokümandır. Söz konusu patent dokümanı yağ içeren insan biyolojik materyalinin toplanması ve işlenmesi için faydalı taşınabilir bir aparat ile ilgilidir.
………….
Yukarıdaki tablodaki ve bu raporun 3. bölümündeki açıklamalardan açıkça görüleceği üzere, TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1 ve 10 no.lu bağımsız istemlerindeki özelliklerin tamamı WO2014039697 A1 sayılı dokümanda bulunmadığından; söz konusu doküman karşısında TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1- 12 no.lu istemleri (istemlerinin tamamı) yenilik niteliğine sahiptir.
US20130295673A1 Sayılı Patent.
Söz konusu patent dokümanı davaya konu patent belgesinin koruma tarihinden önceki tarihli olduğundan (07/11/2013) tekniğin bilinen durumuna dâhildir ve yeniliğe ilişkin değerlendirmede kullanılabilecek bir dokümandır. Söz konusu patent dokümanı, hücrelerin bir dokudan verimli ve uygun maliyetli bir şekilde çıkarılması ve toplanması için birden fazla bileşenli bir sistem veya kit ile ilgilidir.
…………….
Yukarıdaki tablodaki ve bu raporun 3. bölümündeki açıklamalardan açıkça görüleceği üzere, TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1 ve 10 no.lu bağımsız istemlerindeki özelliklerin tamamı US20130295673 A1sayılı dokümanda bulunmadığından; söz konusu doküman karşısında TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1- 12 no.lu istemleri (istemlerinin tamamı) yenilik niteliğine sahiptir.
… Sayılı Faydalı model
Söz konusu patent dokümanı davaya konu patent belgesinin koruma tarihinden önceki tarihli olduğundan (10/10/2012) tekniğin bilinen durumuna dâhildir ve yeniliğe ilişkin değerlendirmede kullanılabilecek bir dokümandır. Söz konusu patent dokümanı hücreleri ayırmak için bir cihazla, özellikle tek bir hücreyi enzimik sindirim dokularından veya kültür hücrelerinden ayırmak için bir hücre filtresiyle ilgilidir. Hücre filtresi, bir tüp boşluğundan ve tüp boşluğundaki bir veya çok sayıda elekten oluşur.
……………
Yukarıdaki tablodaki ve bu raporun 3. bölümündeki açıklamalardan açıkça görüleceği üzere, TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1 ve 10 no.lu bağımsız istemlerindeki özelliklerin tamamı CN202482320U sayılı dokümanda bulunmadığından; söz konusu doküman karşısında TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1- 12 no.lu istemleri (istemlerinin tamamı) yenilik niteliğine sahiptir.
DE3804339 A1 Sayılı Patent
Söz konusu patent dokümanı davaya konu patent belgesinin koruma tarihinden önceki tarihli olduğundan (03/11/1988) tekniğin bilinen durumuna dâhildir ve yeniliğe ilişkin değerlendirmede kullanılabilecek bir dokümandır. Söz konusu doküman döner bir kanat halkası (1) olarak, ürünün çıkış oluğunda karıştırılmasını ve ikincisinin boşaltılmasını, özellikle et fırlatma karıştırıcısının kendinden sabitlenen ekini etkileyen kıyma makinesi için et çıkarma karıştırıcısı ile ilgilidir.
……………
Yukarıdaki tablodaki ve bu raporun 3. bölümündeki açıklamalardan açıkça görüleceği üzere, TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1 ve 10 no.lu bağımsız istemlerindeki özelliklerin tamamı DE3804339 A1 sayılı dokümanda bulunmadığından; söz konusu doküman karşısında TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1- 12 no.lu istemleri (istemlerinin tamamı) yenilik niteliğine sahiptir.
3.2.2. TR 2018 01504 T4 Sayılı Patent Belgesinin Dava Dosyasında Bulunan Delillerle Buluş Basamağı Karşılaştırması
Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikâr bir şekilde çıkarılamıyor ise tekniğin bilinen durumunun aşıldığı (buluş basamağı olduğu) kabul edilir. Diğer bir ifadeyle, teknik alandaki uzman kişi, patentin başvuru tarihi ya da varsa rüçhan tarihindeki tekniğin bilinen durumuna dâhil açıklamalardan, istemlerde tanımlanan buluşu ortaya çıkarıyorsa, patent başvurusuna konu buluş aşikârdır. Buluş basamağının değerlendirilmesinde, yenilikten farklı olarak, tekniğin bilinen durumuna dâhil olan iki ayrı dokümandaki açıklamalar da dikkate alınır. Buluş basamağı EPO tarafından benimsenen problem-çözüm yaklaşımı ile değerlendirilmektedir.
Bu yaklaşıma göre, tekniğin bilinen durumuna dâhil olan en yakın doküman tespit edilir, buluşun çözmeye çalıştığı problem bu dokümana göre belirlenir, tekniğin bilinen durumuna dahil olan en yakın doküman ile buluş arasındaki teknik farklar belirlenir ve önerilen çözümün ilgili teknikte uzman kişiye göre aşikâr olup olmadığı değerlendirilir. Ayrıca, ilgili teknikteki en yakın doküman ile buluş konusu arasında tespit edilen farkların nasıl bir etki yarattığı, söz konusu farkların buluşa herhangi bir katkısı olup olmadığı, yani buluşun yeni olan özelliklerinin çözümü amaçlanan problemi çözüp çözmediği de dikkate alınmalıdır.
3.2.3. Sanayiye Uygulanabilirlik:
EPC’ nin 57. maddesine göre buluşun, sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte olması, sanayiye uygulanabilir olduğunu göstermektedir.
Somut uyuşmazlık konusu patentin sahibi tarafından gerçekleşen kullanım da göz önünde bulundurulduğunda, patent konusunun sanayiye uygulanabilir olduğu görülmektedir.
Buluş Basamağı değerlendirmesi:
TR 2018 01504 T4 sayılı patentin buluş basamağı kriterini sağlayıp sağlamadığı ile ilgili olarak EPO tarafından hazırlanan ön inceleme raporunun incelenmesinde, tekniğin bilinen durumu ile ilgili en yakın doküman olarak US5731199 A dokümanının belirlendiği tespit edilmiştir. Araştırma raporuna mesnet oluşturan dokümanlara ilaveten, dosya içinde bulunan diğer dokümanlar da incelendiğinde, Heyetimiz D1-D10 dokümanlarının içinde EPO’nun aksine D1: US5731199 A no lu dokümanı tekniğin bilinen durumunu gösteren en yakın doküman olarak değerlendirmemiştir. Aynı teknik alanda ve en fazla unsurun ortak bulunduğu doküman olan D6: US8871159B1 yayın no.lu ABD patenti dokümanı heyetimiz tarafından tekniğin bilinen durumunu gösteren en yakın doküman olarak değerlendirilmiştir. Aynı zamanda D4: 26.03.2014 tarihli “Procedura Rigenera” isimli dava konusu ürünle ilgili videonun da D6 ile aynı unsurları içerdiği ve tekniğin bilinen durumunu gösteren yakın dokümanlardan biri olarak değerlendirilmiştir.
Buluşla çözümlenmesi amaçlanan teknik problem, yüksek hücre canlılığının sağlandığı bir doku ayrıştırma cihazı ve bu cihazı elde etmek için kullanılan bir yöntemdir.
Buluş ile en yakın doküman olarak belirlenen D6 dokümanı incelendiğinde, en önemli teknik farkların delikli ayrıştırma ızgarasının mikro deliklerinin 70-80 mikro metre arasında boyutlara veya bir çapa ve daha çok tercihen 75 mikrometre boyutlara veya bir çapa sahip olmaları belirlenmiştir. D6 dokümanında, deliklerin 50-100 mikrometre arası çapa sahip olduğu belirtilmektedir (D6, Tarifname sütun 2, satırlar 29-30).
Heyetimiz yukarıdaki karşılaştırma tabloları ve 3. bölümündeki açıklamalar göz önüne alınarak buluşun incelenmesinde söz konusu buluşun patentlenebilirlik kriterlerinden yenilik kriterine sahip olduğu konusundaki görüşü desteklemektedir.
Bu kapsamda, objektif teknik problem “biyolojik materyalin ayrıştırma cihazının hücre süspansiyonları hazırlamaya ve orijinal biyolojik materyalin özelliklerini ve hücre yaşayabilirliğini bozulmadan koruyan –ayrıştırılmadan– böylece bu hücre süspansiyonlarının hazırlanmasında ve bu doku mikro nakillerinin ayarlanmasını sağlayacak şekilde geliştirilmesi” olarak tanımlanabilir.
Ancak, ayrıştırma ızgarasında bulunan mikro delik boyutlarının 70-80 mikrometre arasında boyutlara veya bir çapa ve daha çok tercihen 75 mikrometre boyutlar olarak belirlenmesi unsuru D8: US20130295673A1 no lu ABD patenti dokümanında önerilen bir çözümdür (D8, Tarifname 9 no lu paragraf).
Bu sebeple, özellikle D6 dokümanı (veya D4 dokümanı) ile D8 dokümanları birlikte ele alındığında, buluş ile sağlanan ve objektif teknik probleme getirilen çözümün teknikte uzman bir kişi için aşikâr olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle söz konusu 1 no lu istemin buluş basamağı niteliği taşımadığı düşünülmektedir.
10 no lu bağımsız istemde biyolojik materyalin ayrıştırılmak üzere bir ayrıştırma cihazının imalatına yönelik yöntem açıklanmaktadır. Hâlihazırdaki ürün isteminde yer alan teknik unsurlar ile ilişkilendirildiğinde; bu istemde bulunan unsurlar, 1 nolu istemde yer alan unsurların farklı bir ifadesi olarak ele alınabileceği değerlendirilmiştir.
Ayrıca, tekniğin bilinen durumunu gösteren en yakın doküman olan D6 ile arasındaki tek farkın ayrıştırma ızgarasında bulunan mikro delik boyutlarının 70-80 mikro metre arasında boyutlara veya bir çapa ve daha çok tercihen 75 mikrometre boyutlar olduğu düşünülen 10 no lu istemin de D6 dokümanı ile D8 no lu dokümanlar birlikte ele alındığında teknikte uzman bir kişi için aşikâr olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle 10 no lu bağımsız istem de buluş basamağına sahip değildir.
Doğrudan ya da dolaylı olarak 1 nolu bağımsız isteme bağımlı olan 2-6 no lu istemlerde yer alan “kanatlı rotor”, “harici gövde”, “ayrıştırma ızgarası” ve “üst yükleme haznesini” unsurlarıyla ilgili açıklamalar incelendiğinde, söz konusu tüm unsurların D6 ya da D4 dokümanında yer aldığı görülmüştür. Mevcut hali ile istemler ürün istemi olarak düzenlenmiş olmakla birlikte unsurların çalışma prensipleri ve halihazırda tanımlanmış unsurların birbiri ile çalışmalarını tanımladığı görülmektedir. Cihazın çalışmasına ilişkin tüm bu yapılanma D4 dokümanında görülmektedir. Bu sebeple, D6 dokümanı (veya D4 dokümanı) ile D8 dokümanları bilirlikte ele alındığında teknik alanda uzman bir kişi tarafından istem 2-6’de önerilen çözümlere aşikâr bir şekilde ulaşılacağı ve bu sebepten istem 2-6’nın tekniğin bilinen durumunu aşmadığı değerlendirilmiştir.
Diğer taraftan istemler 7-9 da bulunan, Ayrıştırma cihazının (10): aynı kanatlı rotor (14b) tarafından ayrıştırma ızgarasının (13) üzerine uygulanan basıncı kontrol edecek bir şekilde, ayrıştırma cihazının (10) kullanımında, kanatlı rotorun (14) sarmal kanadını (14b) önceden belirlenmiş bir yükle çekmeye eğilimli olan –özellikle doğal bir mıknatıs ile oluşturulan– bir manyetik eleman içermesi, söz konusu manyetik elemanın bir tablaya veya ayrıştırma cihazının alt toplama haznesine tutturulması veya Manyetik elemanın (MAG), bir ek destek tabanında (BA) oluşturulan ve ayrıştırma cihazının (10) kullanımı esnasında karşılama ve barındırma fonksiyonuna sahip olan bir yuvanın (S) tabanına tutturulması özellikleri, İstem 11 de bulunan cihazın bir cerrahi manipülatöre bağlamaya eğilimli bir adaptöre (20) bağlanabilmesi, İstem 12 de bulunan adaptörün kanatlı rotorun (14) çıkıntı yapan bir şaftına (14a) bağlamaya eğilimli ilk uca (20a) sahip olması gibi özellikler buluş ile belirlenen objektif teknik problemin çözümüne şaşırtıcı derecede teknik bir katkı sağlamayan yapısal özellikler olarak düşünülmektedir. Bu nedenle, 7-9, 11,12 no lu istemler de buluş basamağı niteliğine sahip değildir.
Sonuç olarak, TR 2018 01504 T4 B Sayılı İncelemeli Patentin;
1-12 no.lu istemler itibariyle patentlenebilirlik kriterlerinden “yenilik” ve “ sanayiye uygulanabilirlik” özelliğine sahip olduğu ancak “buluş basamağı” kriterine sahip olmadığı, düşünülmektedir.
SONUÇ:
Dava dosyasında ve ekinde yer alan bilgi ve belgeler üzerinden yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde;
 Davalıya ait TR 2018/1504 sayılı patentin tüm istemleri itibariye yenilik ve sanayiye uygulanabilirlik kriterlerine sahip olduğu;
 Davalıya ait TR 2018/1504 sayılı patentin tüm istemlerinin buluş basamağı kriterine sahip olmadığı,
 Bu nedenle EPC Madde 138. madde uyarınca TR 2018 01504 T4 sayılı patent için hükümsüzlük koşullarının oluştuğu ” şeklinde;
Rapora itiraz üzerine alınan 24/02/2022 Tarihli EK RAPORDA ”
Davalı vekili, 14.12.2021 tarihli dilekçesinde özellikle D4, D6 ve D8 dokümanları ile ilgili argümanlar sunduğundan, özellikle bu deliller üzerinden kök raporumuza ek olarak değerlendirmelerde bulunulacaktır:
D4: Procedura Rigenera isimli video
Söz konusu video davaya konu patent belgesinin koruma tarihinden önceki tarihli olduğundan (26.03.2014) tekniğin bilinen durumuna dâhildir ve yeniliğe ilişkin değerlendirmede kullanılabilecek bir dokümandır. Youtube’da yer alan videonun tarihi 26 Mart 2014 olarak görülmektedir (Erişim linki: https://youtu.be/6Xu_Hjbczdk, son erişim tarihi 10.11.2021).
Söz konusu video bir biyolojik materyal ayrıştırma cihazı ile ilgilidir.
……………
Yukarıdaki tablodaki ve bu raporun 3. bölümündeki açıklamalardan açıkça görüleceği üzere, TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1 ve 10 no.lu bağımsız istemlerindeki özelliklerin tamamı 26.03.2014 tarihli Procedura Rigenera isimli videoda bulunmadığından; söz konusu video karşısında TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1- 12 no.lu istemleri (istemlerinin tamamı) yenilik niteliğine sahiptir.
D6: US8871159B1 Sayılı Patent
Söz konusu patent dokümanı davaya konu patent belgesinin koruma tarihinden önceki tarihli olduğundan (28.10.2014) tekniğin bilinen durumuna dâhildir ve yeniliğe ilişkin değerlendirmede kullanılabilecek bir dokümandır. Söz konusu patent dokümanı bir doku numunesinin işlenmesi ve hücrelerin, hücre kümelerinin ve/veya doku parçalarının hazırlanması için yararlı bileşimler ve yöntemler ile ilgilidir. Buluş, iki aşamalı doldurma aygıtları ve iki zarlı aygıtlar sağlar.
……………..
Yukarıdaki tablodaki ve bu raporun 3. bölümündeki açıklamalardan açıkça görüleceği üzere, TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1 ve 10 no.lu bağımsız istemlerindeki özelliklerin tamamı US8871159 B1 sayılı dokümanda bulunmadığından; söz konusu doküman karşısında TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1- 12 no.lu istemleri (istemlerinin tamamı) yenilik niteliğine sahiptir.
D8: US20130295673A1 Sayılı Patent.
Söz konusu patent dokümanı davaya konu patent belgesinin koruma tarihinden önceki tarihli olduğundan (07.11.2013) tekniğin bilinen durumuna dâhildir ve yeniliğe ilişkin değerlendirmede kullanılabilecek bir dokümandır. Söz konusu patent dokümanı, hücrelerin bir dokudan verimli ve uygun maliyetli bir şekilde çıkarılması ve toplanması için birden fazla bileşenli bir sistem veya kit ile ilgilidir.
……………………
Yukarıdaki tablodaki ve bu raporun 3. bölümündeki açıklamalardan açıkça görüleceği üzere, TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1 ve 10 no.lu bağımsız istemlerindeki özelliklerin tamamı US20130295673 A1sayılı dokümanda bulunmadığından; söz konusu doküman karşısında TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesinin 1-12 no.lu istemleri (istemlerinin tamamı) yenilik niteliğine sahiptir.
3.2.2. TR 2018 01504 T4 Sayılı Patent Belgesinin Dava Dosyasında Bulunan Delillerle Buluş Basamağı Karşılaştırması
Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikâr bir şekilde çıkarılamıyor ise tekniğin bilinen durumunun aşıldığı (buluş basamağı olduğu) kabul edilir. Diğer bir ifadeyle, teknik alandaki uzman kişi, patentin başvuru tarihi ya da varsa rüçhan tarihindeki tekniğin bilinen durumuna dâhil açıklamalardan, istemlerde tanımlanan buluşu ortaya çıkarıyorsa, patent başvurusuna konu buluş aşikârdır. Buluş basamağının değerlendirilmesinde, yenilikten farklı olarak, tekniğin bilinen durumuna dâhil olan iki ayrı dokümandaki açıklamalar da dikkate alınır. Buluş basamağı EPO tarafından benimsenen problem-çözüm yaklaşımı ile değerlendirilmektedir.
Bu yaklaşıma göre, tekniğin bilinen durumuna dâhil olan en yakın doküman tespit edilir, buluşun çözmeye çalıştığı problem bu dokümana göre belirlenir, tekniğin bilinen durumuna dahil olan en yakın doküman ile buluş arasındaki teknik farklar belirlenir ve önerilen çözümün ilgili teknikte uzman kişiye göre aşikâr olup olmadığı değerlendirilir. Ayrıca, ilgili teknikteki en yakın doküman ile buluş konusu arasında tespit edilen farkların nasıl bir etki yarattığı, söz konusu farkların buluşa herhangi bir katkısı olup olmadığı, yani buluşun yeni olan özelliklerinin çözümü amaçlanan problemi çözüp çözmediği de dikkate alınmalıdır.
3.2.3. Sanayiye Uygulanabilirlik:
EPC’ nin 57. maddesine göre buluşun, sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte olması, sanayiye uygulanabilir olduğunu göstermektedir. Somut uyuşmazlık konusu patentin sahibi tarafından gerçekleşen kullanım da göz önünde bulundurulduğunda, patent konusunun sanayiye uygulanabilir olduğu görülmektedir.
3.2.4. Buluş Basamağı Değerlendirmesi:
551 sayılı KHK’nın 9 uncu maddesine göre buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikâr bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise, tekniğin bilinen durumunun aşıldığı (buluş basamağı olduğu) kabul edilir. Diğer bir ifadeyle, teknik alandaki uzman kişi, patentin başvuru tarihi ya da varsa rüçhan tarihindeki tekniğin bilinen durumuna dahil açıklamalardan, istemlerde tanımlanan buluşu ortaya çıkarıyorsa, patent başvurusuna konu buluş aşikârdır. Buluş basamağının değerlendirilmesinde, yenilikten farklı olarak, tekniğin bilinen durumuna dahil olan iki ya da daha fazla sayıdaki dokümandaki açıklamalar da dikkate alınır.
Avrupa Patent Sözleşmesi’nin 56. maddesine göre buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumu dikkate alınarak, kolay bir şekilde çıkarılamıyorsa buluş basamağı içerir.
Buluş basamağı kriteri değerlendirmesinde uygulanan yöntemlerden birisi olan ‘Problem ve Çözüm Yaklaşımı’ uygulanmakta olup Türk Patent ve Marka Kurumu’nun yayınladığı inceleme kılavuzunda da bu yöntemin kullanıldığı açıkça belirtilmiştir.
Problem ve çözüm metodu genel olarak aşağıdaki 3 temel aşamadan oluşur:
1- En yakın bilinen teknik belirlenir.
2- Objektif problem tanımlanır.
3- Could/would yaklaşımı: En yakın teknik ve objektif teknik problemden başlanarak iddia edilen buluşun teknik alanda uzman kişi tarafından aşikâr olup olmadığı sorgulanır. Genellikle en yakın doküman ile tekniğin bilinen durumuna yakın başka bir doküman birlikte ele alınarak buluşun aşikâr olup olmadığı incelenir.
En yakın bilinen teknik belirlenir: Yukarıda yenilik incelemesinde yapılan değerlendirmeler dikkate alındığında, dava konusu patentin başvuru tarihinden önce tekniğin bilinen durumuna dahil olan ve buluşa en yakın doküman olarak D1 dokümanı olarak belirlenmiştir.
En yakın doküman ile buluş konusu arasındaki farklar belirlenir: Patente konu olan buluşta bahsedilen ayakkabı yapılanmasında napa deri içermesi ve napa deri ile dana deri arasında lateks katmanın bulunmasıdır.
Bu farklılıkların ortaya çıkardığı etki tanımlanır: Bu farklılıkların ortaya çıkardığı teknik etki tarifnamede belirtilmemiş ve deney ve test sonuçlarıyla kanıtlanmamıştır.
TR 2018 01504 T4 sayılı patent sahibi, 14.12.2021 tarihli cevap dilekçesinde, buluş konusu ayrıştırma cihazındaki mikro deliklerin boyutlarının önemli olmadığı, buluş ile çözümü amaçlanan teknik problemin çözümüne herhangi bir katkıda bulunmadığı, bu boyutların doğal sayılardan ibaret olduğunu ve matematiksel/rakamsal çıkarımlarla ilişkili olduğunu belirtmektedir. Başvuru sahibi vekili aynı dilekçede,“Dava konusu patent dokümanı incelendiğinde, teknik probleme getirilen en önemli teknik çözümün, mikro delik boyutlarının 70-80 mikrometre olarak belirlenmesi olduğu görülmektedir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Buna ilaveten, Bakırköy Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/4 E. Sayılı dosyada bulunan, aynı zamanda davacı vekilinin 15.02.2021 tarihli dilekçe ekinde sunduğu Davalı vekilinin Pavia Üniversitesinden aldığı rapor incelendiğinde, karşılaştırması yapılan ayrıştırıcı cihazlarında bulunan mikron düzeyindeki farklılıkların buluşa önemli bir teknik katkı sağlamadığı açıkça ifade edilmiştir. Bu yönüyle de Davalı iddiaları, kendisiyle çelişmektedir çünkü davalı vekili 14.12.2021 tarihli cevap dilekçesinde hem mikro deliklerin önemsiz bir teknik detay olduğunu iddia etmekte hem de kendi buluşunun D4 dokümanından en önemli farkının mikro deliklerin üretim tekniği ve yapısı olduğunu iddia etmektedir.
Ayrıca, Heyetimiz tarafından hazırlanan kök raporda belirsizlik içerdiği iddia edilen D4 dokümanıyla ilgili olarak: kök raporda D4 referansının yenilik incelemesinde anılan dokümanın tarihinin başvuru sahibinin patent başvuru tarihinden önce olması nedeniyle tekniğin bilinen durumuna dâhil bir doküman olduğu ve yenilik incelemesinde kullanılabileceği açıkça belirtilmiştir.
D6 dokümanı ile ilgili olarak Davalı vekili kendi dilekçesinde bu kanaldan hücrelerin toplanabildiğini belirtmiştir. Söz konusu açıklamalar D6 dokümanının tarifnamesinde sütun 5 satır 49 kısmında mevcuttur. Anılan parçanın asıl işlevi sıvıların ilk hazneye yönlendirilmesi olsa dahi bu durum hücrelerin bu kanal aracılığı ile toplanabildiği gerçeğini değiştirmemektedir. Ayrıca, 12 numaralı kanalın cihazın dışında yer alması özelliğinin, 10.11.2021 tarihli kök raporda belirtildiği üzere, objektif teknik problemin çözümüne şaşırtıcı derecede teknik bir katkı sağlamayan yapısal bir özellik olması nedeniyle teknikte uzman bir kişi için aşikar olduğu, bu nedenle buluş basamağı kriterini sağlamadığı görüşündeyiz.
Davalı vekili 14.12.2021 tarihli dilekçesinde ifade edilen, D8 dokümanında mikrodeliklerin boyutları ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmadığı iddiasına cevaben: Kök raporda D8 dokümanına ait tarifnamenin 9 no lu paragrafında, “………….” denilmektedir. Bu nedenle, söz konusu doküman mikro deliklerin boyutlarını içermektedir.
Ayrıca, belirtmek isteriz ki Davacı vekilinin referans olarak sunduğu ve atıfta bulunduğu 08.09.2021 tarihli EPO kararının dayandığı dokümanlar, kök raporumuzda incelenen dokümanlardan farklıdır, bu nedenle, 10.11.2021 tarihli kök raporumuzda incelenen dokümanlara dayanak oluşturmamaktadır. Kök raporda Heyet olarak incelediğimiz patentlenebilirlik kriterleri yönünden değerlendirmesi yapılan dokümanlar EPO görüşündeki dokümanlardan farklı olması nedeniyle oradaki dokümanlar ile ilgili sunulan argümanların incelemesini yaptığımız dokümanlarla bir ilgisinin bulunmadığını belirtmek isteriz. 08.09.2021 tarihli EPO görüşünde, D4, D6, D8 dokümanları ile ilgili herhangi bir inceleme yapılmamıştır: D4 ( Procedura Rigenera) isimli doküman ile ilgili olarak video tarihine erişilememesi nedeniyle incelenmediği belirtilmektedir.
Heyetimiz kök raporda, aynı teknik alanda ve en fazla unsurun ortak bulunduğu doküman olan D6: US8871159B1 yayın no.lu ABD patenti dokümanı tekniğin bilinen durumunu gösteren en yakın doküman olarak değerlendirmiştir. Aynı zamanda D4: 26.03.2014 tarihli “Procedura Rigenera” isimli dava konusu ürünle ilgili videonun da D6 ile aynı unsurları içerdiği ve tekniğin bilinen durumunu gösteren yakın dokümanlardan biri olarak değerlendirmiştir. Bu dokümanların hiçbiri 08.09.2021 tarihli EPO görüşünde bulunmamaktadır.
Kök bilirkişi raporumuzun “buluş basamağı değerlendirmesi” başlıklı bölümde, dava konusu patent ile çözümlenmesi amaçlanan teknik problemin ne olduğu açıkça ifade edilmiştir. Söz konusu bilgilere aşağıda yeniden değinilmiştir:
Buluşla çözümlenmesi amaçlanan teknik problem, yüksek hücre canlılığının sağlandığı bir doku ayrıştırma cihazı ve bu cihazı elde etmek için kullanılan bir yöntemdir.
Buluş ile en yakın doküman olarak belirlenen D6 dokümanı incelendiğinde, en önemli teknik farkların delikli ayrıştırma ızgarasının mikro deliklerinin 70-80 mikrometre arasında boyutlara veya bir çapa ve daha çok tercihen 75 mikrometre boyutlara veya bir çapa sahip olmaları belirlenmiştir. D6 dokümanında, deliklerin 50-100 mikrometre arası çapa sahip olduğu belirtilmektedir (D6, Tarifname sütun 2, satırlar 29-30).
Bu kapsamda, objektif teknik problem “biyolojik materyalin ayrıştırma cihazının hücre süspansiyonları hazırlamaya ve orijinal biyolojik materyalin özelliklerini ve hücre yaşayabilirliğini bozulmadan koruyan –ayrıştırılmadan– böylece bu hücre süspansiyonlarının hazırlanmasında ve bu doku mikro nakillerinin ayarlanmasını sağlayacak şekilde geliştirilmesi” olarak tanımlanabilir.
Buluşta yukarıda açıklanan objektif teknik probleme çözüm olarak orijinal biyolojik materyalin özelliklerini ve hücre yaşayabilirliğini bozulmadan koruyan, böylece bu hücre süspansiyonlarının hazırlanmasında ve bu doku mikro nakillerinin ayarlanmasını sağlayacak şekilde, hücrelerin canlı olarak toplanmasını gerçekleştiren bir toplama kanalı ile birlikte hücrelerin canlı olarak geçtiği mikro delik boyutlarına sahip bir ayrıştırma cihazı sunulduğu görülmektedir.
Buluştaki ayrıştırma ızgarasında bulunan mikro delik boyutlarının 70-80 mikrometre arasında boyutlara veya bir çapa ve daha çok tercihen 75 mikrometre boyutlar olarak belirlenmesi unsuru D8: US20130295673A1 no lu ABD patenti dokümanında önerilen bir çözümdür (D8, Tarifname 9 no lu paragraf).
Bu sebeple, özellikle D6 dokümanı (veya D4 dokümanı) ile D8 dokümanları birlikte ele alındığında, buluş ile sağlanan ve objektif teknik probleme getirilen çözümün teknikte uzman bir kişi için aşikâr olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle söz konusu 1 no lu istemin buluş basamağı niteliği taşımadığı düşünülmektedir.
10 no lu bağımsız istemde biyolojik materyalin ayrıştırılmak üzere bir ayrıştırma cihazının imalatına yönelik yöntem açıklanmaktadır. Hâlihazırdaki ürün isteminde yer alan teknik unsurlar ile ilişkilendirildiğinde; bu istemde bulunan unsurlar, 1 nolu istemde yer alan unsurların farklı bir ifadesi olarak ele alınabileceği değerlendirilmiştir. D4 no lu videoda buluş konusu yöntemin kullanılarak ayrıştırma cihazının üretildiği izlenmektedir. Ayrıştırma cihazına ait ayrıştırma ızgarasının mikro deliklerinin çokgen tabanlı piramit şeklinde bir kalıplama delgisi kullanılarak kalıp delgisi türünde bir kalıplama işlemi vasıtasıyla geçekleştirildiği, söz konusu kalıplama delgisi ve kalıbın bir metal levhanın kırılması ve yırtılması vasıtasıyla gerçekleştiği ve bu sayede birden çok sayıda keskin uç bulunan düzensiz bir keskin kenara sahip olacak şekilde yapılandırılmış mikro deliklerden oluştuğu açıkça görülmektedir.
Ayrıca, tekniğin bilinen durumunu gösteren en yakın doküman olan D6 ile arasındaki tek farkın ayrıştırma ızgarasında bulunan mikro delik boyutlarının 70-80 mikrometre arasında boyutlara veya bir çapa ve daha çok tercihen 75 mikrometre boyutlar olduğu düşünülen 10 no lu istemin de D6 dokümanı ile D8 no lu dokümanlar birlikte ele alındığında teknikte uzman bir kişi için aşikâr olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle 10 no lu bağımsız istem de buluş basamağına sahip değildir.
Doğrudan ya da dolaylı olarak 1 nolu bağımsız isteme bağımlı olan 2-6 no lu istemlerde yer alan “kanatlı rotor”, “harici gövde”, “ayrıştırma ızgarası” ve “üst yükleme haznesini” unsurlarıyla ilgili açıklamalar incelendiğinde, söz konusu tüm unsurların D6 ya da D4 dokümanında yer aldığı görülmüştür. Mevcut hali ile istemler ürün istemi olarak düzenlenmiş olmakla birlikte unsurların çalışma prensipleri ve halihazırda tanımlanmış unsurların birbiri ile çalışmalarını tanımladığı görülmektedir. Cihazın çalışmasına ilişkin tüm bu yapılanma D4 dokümanında görülmektedir. Bu sebeple, D6 dokümanı (veya D4 dokümanı) ile D8 dokümanları bilirlikte ele alındığında teknik alanda uzman bir kişi tarafından istem 2-6’de önerilen çözümlere aşikâr bir şekilde ulaşılacağı ve bu sebepten istem 2-6’nın tekniğin bilinen durumunu aşmadığı değerlendirilmiştir.
Diğer taraftan istemler 7-9 da bulunan, Ayrıştırma cihazının (10): aynı kanatlı rotor (14b) tarafından ayrıştırma ızgarasının (13) üzerine uygulanan basıncı kontrol edecek bir şekilde, ayrıştırma cihazının (10) kullanımında, kanatlı rotorun (14) sarmal kanadını (14b) önceden belirlenmiş bir yükle çekmeye eğilimli olan –özellikle doğal bir mıknatıs ile oluşturulan– bir manyetik eleman içermesi, söz konusu manyetik elemanın bir tablaya veya ayrıştırma cihazının alt toplama haznesine tutturulması veya Manyetik elemanın (MAG), bir ek destek tabanında (BA) oluşturulan ve ayrıştırma cihazının (10) kullanımı esnasında karşılama ve barındırma fonksiyonuna sahip olan bir yuvanın (S) tabanına tutturulması özellikleri, İstem 11 de bulunan cihazın bir cerrahi manipülatöre bağlamaya eğilimli bir adaptöre (20) bağlanabilmesi, İstem 12 de bulunan adaptörün kanatlı rotorun (14) çıkıntı yapan bir şaftına (14a) bağlamaya eğilimli ilk uca (20a) sahip olması gibi özellikler buluş ile belirlenen objektif teknik problemin çözümüne şaşırtıcı derecede teknik bir katkı sağlamayan yapısal özellikler olarak düşünülmektedir. Bu nedenle, 7-9, 11,12 no lu istemler de buluş basamağı niteliğine sahip değildir.
Sonuç olarak, TR 2018 01504 T4 B Sayılı İncelemeli Patentin;
1-12 no.lu istemler itibariyle patentlenebilirlik kriterlerinden “yenilik” ve “ sanayiye uygulanabilirlik” özelliğine sahip olduğu ancak “buluş basamağı” kriterine sahip olmadığı, düşünülmektedir.
SONUÇ:
Dava dosyasında ve ekinde yer alan bilgi ve belgeler üzerinden yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde, ek rapora konu dilekçenin de incelenmesinin ardından, kök raporda da belirtildiği üzere;
 Davalıya ait TR 2018/1504 sayılı patentin tüm istemleri itibariye yenilik ve sanayiye uygulanabilirlik kriterlerine sahip olduğu;
 Davalıya ait TR 2018/1504 sayılı patentin tüm istemlerinin buluş basamağı kriterine sahip olmadığı,
 Bu nedenle, EPC Madde 138. madde uyarınca TR 2018 01504 T4 sayılı patent için hükümsüzlük koşullarının oluştuğu ” şeklinde ifade edilmiştir.
5 kişilik bilirkişi heyetinde yer alanlar kendi alanlarında uzman ve birkısmı da akademisyen olduklarından kanaatleri de dosyadaki döküman ve delillere uygun, iddia ve savunmalara da yeterli cevap verdiklerinden davalı vekilinin yeni bir heyetten rapor alınması veya ek rapor alınması yönündeki talebi (davacının bir akrabasının açtığı ve Almanya’da görülen davanın bekletici mesele yapılması talebi de Türkiye de tescil edilen davaya konu patenti direk ilgilendirmediğinden) HMK 30 uncu maddesi kapsamında değerlendirilerek yargılama gereksiz uzamasın düşüncesiyle bu taleplerin reddine karar verilmiştir.

GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan delil ve belgeler, dava konusu patent belgesi, sunulan döküman ve belgeler, 5 kişilik bilirkişi heyet raporu ve ek raporlar ile dosya bütünü ile değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta; davalı firmanın TR 2018 01504 T4 (EP 3233289 B1) sayılı Avrupa Patent Belgesinin buluş basamağı içermediği, yenilik kriteri haiz olmadığı, daha önce kamuya sunulduğu, iddiası açısından uyuşmazlığın teknik boyutu nedeniyle konusunda uzman 5 kişilik bilirkişi heyetinin sunduğu yukarıda ayrıntıları belirtilen rapor ve ek raporda ÖZETLE “Hükümsüzlüğü talep olunan davalı adına tescilli 2018/01504 sayılı patent, EP15828756.5 numarayla başvurusu yapılan ve yayınlanan bir Avrupa Patentidir. Anılan patent, Avrupa Patent Ofisi (EPO) tarafından Avrupa Patent Sözleşmesine (EPC) göre verilmesinden ve süresi içinde yasal gerekliliklerin yerine getirilmesinden sonra Türkiye’de Türk Patent nezdinde de tescil olunmuştur. Avrupa Patentinin Türkiye’de tescilinin sağlanmasından sonraki hükümsüzlük istemi konusunda yetkili otorite, Türk Mahkemeleridir.
Hükümsüzlük konusunda yetkili otorite Türk Mahkemeleri olmasına karşın, Avrupa Patentinin hükümsüzlük isteminin esası yani hükümsüzlük nedenleri hakkında Avrupa Patent Sözleşmesi (EPC) hükümleri uygulanmalıdır (EPC m.138). Esasen sözleşme hükümleri ile 6769 sayılı Kanun hükümleri genel olarak aynıdır.
EPC hükümleri gereği; yeni, tekniğin bilinen durumunu aşan ve sanayiye uygulanabilir olan buluşlar, patent verilerek korunur (EPC m. 52). Tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir (EPC m. 54). Tekniğin bilinen durumu, patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce, buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir yazılı veya sözlü tanıtım, kullanım veya bir başka yolla açıklanan bilgilerden oluşur (EPC m. 54). Buluş, ilgili olduğu teknik alandaki bir uzman tarafından, tekniğin bilinen durumundan aşikâr bir şekilde çıkarılamayan bir faaliyet sonucu gerçekleşmiş ise tekniğin bilinen durumunun aşıldığı kabul edilir (EPC m. 56). Buluş, tarım dahil sanayinin herhangi bir dalında üretilebilir veya kullanılabilir nitelikte ise sanayiye uygulanabilir olduğu kabul edilir (EPC m. 57). Yenilik ve buluş basamağı kriterlerini sağlamayan patentler hükümsüz kılınır (EPC m. 138 yollamasıyla m. 52-57).
………..Dava konusu TR 2018 01504 T4 Sayılı, ““ Biyolojik Materyal Ayrıştırma Cihazı ve ilgili Üretim Yöntemi ve Hücre Süspansiyonları ve Doku Nakilleri Hazırlamak için Yöntem” başlıklı buluş için 13/12/2015 tarihinden itibaren 20 yıl süre ile geçerli TR 2018 01504 T4 sayılı patent belgesine sahip olduğu ve anılan patentin yıllık ücretleri süresi içinde ödenmiş geçerli bir belge olduğu görülmektedir.
………………… belirtmek isteriz ki Davacı vekilinin referans olarak sunduğu ve atıfta bulunduğu 08.09.2021 tarihli EPO kararının dayandığı dokümanlar, kök raporumuzda incelenen dokümanlardan farklıdır, bu nedenle, 10.11.2021 tarihli kök raporumuzda incelenen dokümanlara dayanak oluşturmamaktadır. Kök raporda Heyet olarak incelediğimiz patentlenebilirlik kriterleri yönünden değerlendirmesi yapılan dokümanlar EPO görüşündeki dokümanlardan farklı olması nedeniyle oradaki dokümanlar ile ilgili sunulan argümanların incelemesini yaptığımız dokümanlarla bir ilgisinin bulunmadığını belirtmek isteriz. 08.09.2021 tarihli EPO görüşünde, D4, D6, D8 dokümanları ile ilgili herhangi bir inceleme yapılmamıştır: D4 ( Procedura Rigenera) isimli doküman ile ilgili olarak video tarihine erişilememesi nedeniyle incelenmediği belirtilmektedir.
Heyetimiz kök raporda, aynı teknik alanda ve en fazla unsurun ortak bulunduğu doküman olan D6: US8871159B1 yayın no.lu ABD patenti dokümanı tekniğin bilinen durumunu gösteren en yakın doküman olarak değerlendirmiştir. Aynı zamanda D4: 26.03.2014 tarihli “Procedura Rigenera” isimli dava konusu ürünle ilgili videonun da D6 ile aynı unsurları içerdiği ve tekniğin bilinen durumunu gösteren yakın dokümanlardan biri olarak değerlendirmiştir. Bu dokümanların hiçbiri 08.09.2021 tarihli EPO görüşünde bulunmamaktadır.
Kök bilirkişi raporumuzun “buluş basamağı değerlendirmesi” başlıklı bölümde, dava konusu patent ile çözümlenmesi amaçlanan teknik problemin ne olduğu açıkça ifade edilmiştir. Söz konusu bilgilere aşağıda yeniden değinilmiştir:
Buluşla çözümlenmesi amaçlanan teknik problem, yüksek hücre canlılığının sağlandığı bir doku ayrıştırma cihazı ve bu cihazı elde etmek için kullanılan bir yöntemdir.
Buluş ile en yakın doküman olarak belirlenen D6 dokümanı incelendiğinde, en önemli teknik farkların delikli ayrıştırma ızgarasının mikro deliklerinin 70-80 mikrometre arasında boyutlara veya bir çapa ve daha çok tercihen 75 mikrometre boyutlara veya bir çapa sahip olmaları belirlenmiştir. D6 dokümanında, deliklerin 50-100 mikrometre arası çapa sahip olduğu belirtilmektedir (D6, Tarifname sütun 2, satırlar 29-30).
Bu kapsamda, objektif teknik problem “biyolojik materyalin ayrıştırma cihazının hücre süspansiyonları hazırlamaya ve orijinal biyolojik materyalin özelliklerini ve hücre yaşayabilirliğini bozulmadan koruyan –ayrıştırılmadan– böylece bu hücre süspansiyonlarının hazırlanmasında ve bu doku mikro nakillerinin ayarlanmasını sağlayacak şekilde geliştirilmesi” olarak tanımlanabilir.
Buluşta yukarıda açıklanan objektif teknik probleme çözüm olarak orijinal biyolojik materyalin özelliklerini ve hücre yaşayabilirliğini bozulmadan koruyan, böylece bu hücre süspansiyonlarının hazırlanmasında ve bu doku mikro nakillerinin ayarlanmasını sağlayacak şekilde, hücrelerin canlı olarak toplanmasını gerçekleştiren bir toplama kanalı ile birlikte hücrelerin canlı olarak geçtiği mikro delik boyutlarına sahip bir ayrıştırma cihazı sunulduğu görülmektedir.
Buluştaki ayrıştırma ızgarasında bulunan mikro delik boyutlarının 70-80 mikrometre arasında boyutlara veya bir çapa ve daha çok tercihen 75 mikrometre boyutlar olarak belirlenmesi unsuru D8: US20130295673A1 no lu ABD patenti dokümanında önerilen bir çözümdür (D8, Tarifname 9 no lu paragraf).
Bu sebeple, özellikle D6 dokümanı (veya D4 dokümanı) ile D8 dokümanları birlikte ele alındığında, buluş ile sağlanan ve objektif teknik probleme getirilen çözümün teknikte uzman bir kişi için aşikâr olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle söz konusu 1 no lu istemin buluş basamağı niteliği taşımadığı düşünülmektedir.
10 no lu bağımsız istemde biyolojik materyalin ayrıştırılmak üzere bir ayrıştırma cihazının imalatına yönelik yöntem açıklanmaktadır. Hâlihazırdaki ürün isteminde yer alan teknik unsurlar ile ilişkilendirildiğinde; bu istemde bulunan unsurlar, 1 nolu istemde yer alan unsurların farklı bir ifadesi olarak ele alınabileceği değerlendirilmiştir. D4 no lu videoda buluş konusu yöntemin kullanılarak ayrıştırma cihazının üretildiği izlenmektedir. Ayrıştırma cihazına ait ayrıştırma ızgarasının mikro deliklerinin çokgen tabanlı piramit şeklinde bir kalıplama delgisi kullanılarak kalıp delgisi türünde bir kalıplama işlemi vasıtasıyla geçekleştirildiği, söz konusu kalıplama delgisi ve kalıbın bir metal levhanın kırılması ve yırtılması vasıtasıyla gerçekleştiği ve bu sayede birden çok sayıda keskin uç bulunan düzensiz bir keskin kenara sahip olacak şekilde yapılandırılmış mikro deliklerden oluştuğu açıkça görülmektedir.
Ayrıca, tekniğin bilinen durumunu gösteren en yakın doküman olan D6 ile arasındaki tek farkın ayrıştırma ızgarasında bulunan mikro delik boyutlarının 70-80 mikrometre arasında boyutlara veya bir çapa ve daha çok tercihen 75 mikrometre boyutlar olduğu düşünülen 10 no lu istemin de D6 dokümanı ile D8 no lu dokümanlar birlikte ele alındığında teknikte uzman bir kişi için aşikâr olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle 10 no lu bağımsız istem de buluş basamağına sahip değildir.
Doğrudan ya da dolaylı olarak 1 nolu bağımsız isteme bağımlı olan 2-6 no lu istemlerde yer alan “kanatlı rotor”, “harici gövde”, “ayrıştırma ızgarası” ve “üst yükleme haznesini” unsurlarıyla ilgili açıklamalar incelendiğinde, söz konusu tüm unsurların D6 ya da D4 dokümanında yer aldığı görülmüştür. Mevcut hali ile istemler ürün istemi olarak düzenlenmiş olmakla birlikte unsurların çalışma prensipleri ve halihazırda tanımlanmış unsurların birbiri ile çalışmalarını tanımladığı görülmektedir. Cihazın çalışmasına ilişkin tüm bu yapılanma D4 dokümanında görülmektedir. Bu sebeple, D6 dokümanı (veya D4 dokümanı) ile D8 dokümanları bilirlikte ele alındığında teknik alanda uzman bir kişi tarafından istem 2-6’de önerilen çözümlere aşikâr bir şekilde ulaşılacağı ve bu sebepten istem 2-6’nın tekniğin bilinen durumunu aşmadığı değerlendirilmiştir.
Diğer taraftan istemler 7-9 da bulunan, Ayrıştırma cihazının (10): aynı kanatlı rotor (14b) tarafından ayrıştırma ızgarasının (13) üzerine uygulanan basıncı kontrol edecek bir şekilde, ayrıştırma cihazının (10) kullanımında, kanatlı rotorun (14) sarmal kanadını (14b) önceden belirlenmiş bir yükle çekmeye eğilimli olan –özellikle doğal bir mıknatıs ile oluşturulan– bir manyetik eleman içermesi, söz konusu manyetik elemanın bir tablaya veya ayrıştırma cihazının alt toplama haznesine tutturulması veya Manyetik elemanın (MAG), bir ek destek tabanında (BA) oluşturulan ve ayrıştırma cihazının (10) kullanımı esnasında karşılama ve barındırma fonksiyonuna sahip olan bir yuvanın (S) tabanına tutturulması özellikleri, İstem 11 de bulunan cihazın bir cerrahi manipülatöre bağlamaya eğilimli bir adaptöre (20) bağlanabilmesi, İstem 12 de bulunan adaptörün kanatlı rotorun (14) çıkıntı yapan bir şaftına (14a) bağlamaya eğilimli ilk uca (20a) sahip olması gibi özellikler buluş ile belirlenen objektif teknik problemin çözümüne şaşırtıcı derecede teknik bir katkı sağlamayan yapısal özellikler olarak düşünülmektedir. Bu nedenle, 7-9, 11,12 no lu istemler de buluş basamağı niteliğine sahip değildir.
Davalıya ait TR 2018/1504 sayılı patentin tüm istemleri itibariye yenilik ve sanayiye uygulanabilirlik kriterlerine sahip olduğu;
Davalıya ait TR 2018/1504 sayılı patentin tüm istemlerinin buluş basamağı kriterine sahip olmadığı,
Bu nedenle, EPC Madde 138. madde uyarınca TR 2018 01504 T4 sayılı patent için hükümsüzlük koşullarının oluştuğu ” şeklindeki özetlenebilen rapora ve ek rapora aynı gerekçelerle iştirak edilerek yukardaki mevzuat hükümleri kapsamında davanın kabulüne ,dava konusu patentin hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı tarafa ait TR 2018 01504 T4 (EP 3233289 B1) sayılı patentin HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
3-Karar kesinleştiğinde terkin için Türk Patent Kurumuna müzekkere yazılmasına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye 26,3‬ TL’nin davalılardan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
5-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davacının yaptığı; 6.250,00 TL bilirkişi ücreti, 147‬,00 TL tebligat ücreti, 54,40 TL ilk harç
masrafı olmak üzere toplam 6.451,4‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı firma vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.25/04/2022

Katip … Hakim …
✍e-imzalıdır ✍e-imzalıdır