Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R
ESAS NO : 2020/263
KARAR NO : 2022/54
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … …
DAVALI :…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : FSEK’e Aykırılık Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ : 21/02/2022 Yazım Tarihi : 07/03/2022
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Davacıların Youtube isimli video paylaşım sitesinde 659 videosu ve 538.060 abonesi bulunan “…” isimli kanalın sahipleri olduğunu; davacıların birlikte çektikleri, kurguladıkları, montajladıkları ve yönettikleri videoları bu kanal vasıtasıyla izleyicileriyle paylaştıklarını; davacılara ait olan “Neden Evde Değilim Dinleyin Diyen Pazarcı Genç Öyle Bir Konuştu ki Soluksuz İzleyeceksiniz!” başlıklı videonun bir kısmının 23 Mart 2020 tarihinde saat 11:35’den sonra Halk TV’nin “Medya Mahallesi” isimli programda izinsiz olarak değiştirilmek suretiyle, video adeta Halk TV çalışanlarınca meydana getirilmiş gibi ses ve görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletildiğini; ayrıca haberde videoyla ilgili kaynak gösterilmediğini, aksine müvekkillerinin kanalının logosunun kesildiğini, yine müvekkillerine ait olan ve müvekkillerinin kendi YouTube kanallarından umuma iletilen “Evde Kal Çağrısına Uymayan (UYAMAYAN) Yurdum İnsanıyla Trajikomik Röportaj!” başlıklı videonun bir kısmının www.youtube.com/watch?v=Et9RbE3G710 linkinde 06:4107:40 arası, 31 Mart 2020 tarihinde saat 12:26 ve 12:36’da toplamda 3 dakika 16 saniyeye tekabül edecek şekilde Halk TV’nin yine aynı programında izinsiz olarak değiştirilmek suretiyle, videonun adeta Halk TV çalışanlarınca meydana getirilmiş gibi umuma iletildiğini, ayrıca haberde videoyla ilgili kaynak gösterilmediğini, aksine müvekkillerinin kanalının logosunun kesildiğini; bu haberin, Halk TV’nin hem televizyon kanalında hem de YouTube kanalında www.youtube.com/watch?v=Y8YB3dsRoU linkinde 27:30-29:47 ve 37:11-38:10 arasında ayrı ayrı umuma iletildiğini, davaya konu videoların sinema eseri mahiyetinde kabul edilmesi halinde, 5846 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinde düzenlenen mali ve manevi hakların ihlali dolayısıyla maddi (500 TL.) ve manevi (30.000 TL.) tazminat ile temin edilen karın (500 TL) iadesini, Sinema eseri mahiyetinde kabul edilmeyerek sinema mahsulü kabul edilmesi halinde, FSEK md. 84/2-3 atfı ile 6102 sayılı TTK uyarınca haksız rekabetten doğan maddi ve manevi tazminat ile davalının elde etmesi mümkün görülen menfaat karşılığının iadesini, bunun da mümkün olmaması halinde 4721 sayılı TMK kişilik haklarının ihlali ile 6098 sayılı Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uyarınca maddi ve manevi tazminat ile elde edilen kazancın iadesini, talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı firma vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Dava konusu videonun Medya Mahallesi adlı bir haber programında paylaşıldığını, programda salt siyasi, güncel ve yaşam haberlerinin yer aldığı program sunucusu …’ın program konukları ile bir arada gündeme dair önem arz eden haber niteliği taşıyan konularda fikirlerini beyan ettiği bir formata sahip olduğunu; 31 Mart 2020 tarihindeki yayında da aynı formatta yayın yapıldığını ve herkesi ilgilendiren ve haber niteliği taşıyan pandemi dönemiyle ilgili bir konunun işlendiğini; davacının sinema eseri olarak nitelendirdiği 3 dakika 16 saniyeye tekabül eden görüntülerin sinema eseri mahiyetinde değil, haber niteliğindeki görüntülerden, röportajlardan ibaret olduğunu; sinema eseri olması için gereken koşulları taşımadığını, kusur söz konusu olmadığı için, videoların sinema mahsulü olarak kabul edilmesi halinde dahi haksız rekabet hükümlerinin uygulanmasının da mümkün olmadığını; ayrıca davacının zararını ve kusur ile zarar arasındaki illiyet bağını da ispat etmekle yükümlü olduğunu, FSEK m.36 ve m.37’de yer alan istisnalar kapsamında bir kullanımın olması sebebiyle hukuka aykırılıktan söz edilemeyeceğini, yayınlar dolayısıyla kişilik haklarının ihlalinden de söz edilemeyeceğini, davacının hem yoksun kaldığı karı hem de davalının elde etmesi mümkün görülen kazancın ödemesini aynı anda talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
5846 sayılı FİKİR ve SANAT ESERLERİ KANUNU :
Madde 1/B ;
a) Eser: Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini,
b) Eser sahibi: Eseri meydana getiren kişiyi,
e) Tespit: Seslerin veya ses temsillerinin veya ses ve görüntülerin anlaşılabilecek, çoğaltılabilecek veya iletilebilecek şekilde bir araca kaydedilmesi işlemini,
f) Fonogram: Sinema eseri gibi görsel-işitsel eserler içindeki ses tespitleri hariç olmak üzere, bir icrada yer alan seslerin veya diğer seslerin veya ses temsillerinin tespit edildiği ses taşıyıcısı fiziki ortamı,
Madde 5 ” Sinema eserleri, her nevi bedii, ilmi, öğretici veya teknik mahiyette olan veya günlük olayları tespit eden filmler veya sinema filmleri gibi, tespit edildiği materyale bakılmaksızın, elektronik veya mekanik veya benzeri araçlarla gösterilebilen, sesli veya sessiz, birbiriyle ilişkili hareketli görüntüler dizisidir. “
Madde 8 “Bir eserin sahibi, onu meydana getirendir.
Bir işlenmenin ve derlemenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları mahfuz kalmak şartıyla onu işleyendir.
Sinema eserlerinde; yönetmen, özgün müzik bestecisi, senaryo yazarı ve diyalog yazarı, eserin birlikte sahibidirler. Canlandırma tekniğiyle yapılmış sinema eserlerinde, animatör de eserin birlikte sahipleri arasındadır.”
Eser sahiplerinin FSEK 14-17 .nci maddelerde manevi hakları (umuma arz, adın belirtilmesi, eserde değişiklik yapılmasını men etmek, zilyet ve malik karşı eserden yararlanma, eseri isteme), 21-25.nci maddelerde de mali hakları (işlemek, çoğaltmak, yaymak, temsil, umuma iletim) bulunduğu;
Madde 36 ” Basın Kanununun 15 inci maddesi hükmü mahfuz kalmak üzere basın veya radyo tarafından umuma yayılmış bulunan günlük havadisler ve haberler serbestçe iktibas olunabilir.
Gazete veya dergilerde çıkan içtimai, siyasi veya iktisadi günlük meselelere mütaallik makale ve fıkraların iktibas hakkı sarahaten mahfuz tutulmamışsa aynen veya işlenmiş şekilde diğer gazete ve dergiler tarafından alınması ve radyo vasıtasiyle veya diğer bir suretle yayılması serbesttir. İktibas hakkı mahfuz tutulsa bile sözü geçen makale ve fıkraların kısaltılarak basın özetleri şeklinde alınması, radyo vasıtasiyle veya diğer bir suretle yayılması caizdir.
Bütün bu hallerde, iktibas edilen gazete, dergi ve ajansın ve eğer bunlar da başka bir kaynaktan alınmışlarsa o kaynağın adı, tarih ve sayısından başka makale sahiplerinin adı, müstear adı veya alameti zikredilmek icabeder.”
Madde 37 “Haber mahiyetinde olmak ve bilgilendirme kapsamını aşmamak kaydıyla, günlük hadiselere bağlı olarak fikir ve sanat eserlerinden bazı parçaların işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan vasıtalara alınması mümkündür. Bu şekilde alınmış parçaların çoğaltılması, yayılması, temsil edilmesi veya radyo ve televizyon gibi araçlarla yayınlanması serbesttir. Bu serbestlik, hak sahibinin hukuki menfaatlerine zarar verecek şekilde veya eserden normal yararlanmaya aykırı biçimde kullanılamaz.”
Madde 84 ( İşaret, resim ve ses ) “Bir işareti, resim veya sesi, bunları nakle yarıyan bir alet üzerine tesbit eden veya ticari maksatlarla haklı olarak çoğaltan yahut yayan kimse, aynı işaretin, resmin veya sesin 3 üncü bir kişi tarafından aynı vasıtadan faydalanılmak suretiyle çoğaltılmasını veya yayımlanmasını menedebilir.
Tevacüz eden tacir olmasa bile birinci fıkra hükmüne aykırı hareket edenler hakkında haksız rekabete mütaallik hükümler uygulanır.
Eser mahiyetinde olmıyan her nevi fotoğraflar, benzer usullerle tesbit edilen resimler ve sinema mahsulleri hakkında da bu madde hükmü uygulanır.” “hükmü;
4721 sayılı TÜRK MEDENİ KANUNU;
Madde 1 “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.
Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.
Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”
Madde 4 “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”
Madde 5 ” Bu Kanun ve Borçlar Kanununun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır.”
Madde 24 “Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir.
Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır. ”
Madde 25/1-2 “Davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir.
Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir.” hükmü,
6098 sayılı TÜRK BORÇLAR KANUNU ;
Madde 49 “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de,bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Madde 56/1 ” Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”
(Haksız rekabet) Madde 57 “Gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilir ” hükümleri yer almaktadır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacıların “…” isimli youtube kanalında yayınladıkları ve 5846 sayılı Kanun kapsamında eser mahiyetinde olduğu iddia edilen video görüntülerinin davalı tarafın kanalında 23 Mart 2020 tarihinde ve 31 Mart 2020 tarihinde izinsiz olarak yayınlanıp umuma iletildiği iddiasına bağlı olarak 5846 Sayılı Kanuna bağlı hak ihlali oluşup oluşmadığı ve buna bağlı olarak maddi manevi tazminat talebinin yerinde ve doğru olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu olan görüntülerin yer aldığı DVD ve reklam gelirine ilişkin bilgi ve gerekli belgeler RTÜK’ten celbedilip , iddia, savunma, sunulan deliller ve dosya içeriği hakkında teknik yönü de dikkate alınıp bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinin sunduğu 14.06.2021 tarihli KÖK raporda ise ÖZETLE” a. “…” adlı YouTube kanalında yayınlanan davaya konu iki adet videodan “Neden Evde Değilim Dinleyin Diyen Pazarcı Genç Öyle Bir Konuştu ki Soluksuz İzleyeceksiniz!” başlığıyla yayınlanan videoda yer alan görüntülerin bir bölümünün, Halk TV’de 23.03.2020 tarihinde yayınlanan Medya Mahallesi adlı programda “ERDOĞAN DA DİNLEMELİ” başlığıyla; “Evde Kal Çağrısına Uymayan (UYAMAYAN) Yurdum İnsanıyla Trajikomik Röportaj!” başlığıyla yayınlanan videoda yer alan görüntülerin bir bölümünün ise yine Halk TV’de 31.03.2020 tarihinde yayınlanan Medya Mahallesi adlı programda “KÂĞIT TOPLAYICININ İSYANI” başlığıyla bir süre yayınlandığı;
b. Davaya konu edilen videoların FSEK kapsamında eser niteliğinde olmadığı,
c. Bu değerlendirmeye bağlı olarak, davaya konu görüntülerin FSEK’te eserler için öngörülen korumadan yararlanamayacağı, bir başka ifade ile davalının eyleminin FSEK kapsamında bir hak ihlali oluşturmadığı; yine bu sebeple, davalı kullanımlarının FSEK m.37’de yer alan haber istisnası kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olamayacağı,
d. Davalının yayını sırasında davaya konu videoların/röportajların kaynağının belirtilmediği gibi bu videoların yayınlandığı “…” adlı Youtube kanalının logosunun ve isminin bulunduğu bölümün kesildiği, dolayısıyla kaynak gösterme yükümlülüğünün yerine getirilmediği ve buna bağlı olarak FSEK m.36’da öngörülen istisna kapsamında bir durumun bulunmadığı,
e. Ancak, kullanılan görüntülerin davacılara ait “…” isimli Youtube kanalından alındığının izleyici tarafından görülemediği, yayın sırasında, davaya konu görüntülerin … isimli Youtube kanalından alındığına dair sözlü bir açıklamanın da yapılmadığı, bir başka ifadeyle kaynak gösterilmediği ve yayın sırasında “…” adlı YouTube kanalının isminin ve logosunun yer aldığı bölümün kesilmiş olması sebebiyle, davalı kullanımlarının hukuka aykırı olduğu ve FSEK m.84’de yer alan atıf dolayısıyla haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil ettiği,
f. Maddi tazminat talebine ilişkin olarak; haksız rekabet eylemi nedeniyle davacıların maddi olarak zarara uğradığına ve zarar miktarına ilişkin herhangi bir bilgi ya da belge bulunmadığı bu nedenle davacının maddi tazminat talebine ilişkin değerlendirme ve hesap yapılmasının mümkün olmadığı,
g. Her ne kadar TTK m.58/I-e hükmü uyarınca davacının uğramış olduğu zararın miktarını ispatlamasının mümkün olmadığı durumlarda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaat karşılığının talep edilebilmesi mümkün ise de, dosyada bu kapsamda herhangi bir verinin bulunmaması nedeniyle bu kapsamda hesaplama yapılmasının mümkün olmadığı,
h. Davalının kullanımlarının manevi hak ihlali niteliğinde olduğu, manevi tazminat miktarının takdirinin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu,
i. Davalının eylemlerinin TMK kapsamında kişilik haklarının ihlali niteliğinde olmadığı, ” şeklinde ifade edilmiştir.
Rapora itiraz üzerine alınan 04.10.2021 Tarihli ek raporda ise “a. Kök Rapor’da yapılan, davaya konu videoların niteliği ve davalıya ait Halk TV adlı medya hizmet sağlayıcıdaki (tv kanalındaki) yayınların süresine ilişkin tespit ve değerlendirmeleri değiştirmeyi gerektirecek bir durumun bulunmadığı,
b. Davacı tarafından Kök Rapor’a karşı beyan ve itiraz dilekçesinde bildirilen link üzerinden yapılan sorgulamada, “Evde Kal Çağrısına Uymayan (UYAMAYAN) Yurdum İnsanıyla Trajikomik Röportaj!” başlığıyla yayınlanan videoda yer alan görüntülerin bir bölümünün, Halk TV’nin Youtube kanalında, “KÂĞIT TOPLAYICININ İSYANI” başlığıyla, kaydın 37:11-38:10 zaman aralığında yayınlandığı; bu kaydın görüntülerinin 27:30-29:47 zaman aralığında ise bölünmüş ekranda sadece görüntülerin yer aldığı,
c. Davalının haksız rekabet niteliğindeki eylemi nedeniyle davacının maddi olarak zarara uğradığına ve zarar miktarına ilişkin herhangi bir bilgi ya da belgenin dosyaya sunulmadığı,
d. Davacının TTK m.58/e uyarınca davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığını da talep ettiği, ancak dosya kapsamında sadece davalının Halk TV adlı televizyon kanalı dolayısıyla elde ettiği reklam gelirlerinin mevcut olması sebebiyle hesaplamanın bu kapsamda yapılabileceği,
e. RTÜK tarafından bildirilen davalının 2020 yılı Mart ayı toplam reklam gelirinin 585.072,78 TL olduğu dikkate alındığında, davalının saniye başına reklam gelirinin 585.072,78/535.680=1.09 TL/sn olduğu; ihlale konu yayının toplam süresinin 220 saniye olduğu göz önünde bulundurulduğunda, davalının bu yayınlar dolayısıyla toplam reklam gelirinin 1.09 TL x 220 sn= 239,80 TL olduğu,
f. Davalının eylemlerinin TMK kapsamında kişilik haklarının ihlali niteliğinde olmadığı,
g. Davalının kullanımlarının manevi hak ihlali niteliğinde olduğu, manevi tazminat miktarının takdirinin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, ” şeklinde ifade edildiği görülmüştür.
Davacılar vekilinin ticari defter ve kayıtların incelenmesi,Google LLC ye müzekkere yazılması ve rapor alınması talepleri HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor ve ek rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talepler reddedilmiştir.
GEREKÇE;
Tarafların iddia ve savunması, sunulan ve celbedilen deliller, görüntülerin yer aldığı CD çözümü ve Bilirkişi raporu ve ek raporu ile dosyanın tümü birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı taraf iddiasına göre ;
Youtube isimli video paylaşım sitesinde çok sayıda video görüntülerinin sahibi olup çok sayıda da abonesi bulunan “…” isimli kanalın sahipleri olduğunu; birlikte çektikleri, kurguladıkları, montajladıkları ve yönettikleri videoların bu kanal vasıtasıyla izleyicileriyle paylaştıklarını;
“Neden Evde Değilim Dinleyin Diyen Pazarcı Genç Öyle Bir Konuştu ki Soluksuz İzleyeceksiniz!” başlıklı kendilerine ait videonun bir kısmının 23 Mart 2020 tarihinde saat 11:35’den sonra Halk TV’nin “Medya Mahallesi” isimli programda izinsiz olarak değiştirilmek suretiyle, umuma iletildiğini; ayrıca haberde videoyla ilgili kaynak gösterilmediğini, kendi kanallarına ait logosunun kesildiğini;
Yine kendilerine ait olup da kendi kanallarında yayınlanan “Evde Kal Çağrısına Uymayan (UYAMAYAN) Yurdum İnsanıyla Trajikomik Röportaj!” başlıklı videonun bir kısmının www.youtube.com/watch?v=Et9RbE3G710 linkinde 06:41-07:40 arası, 31 Mart 2020 tarihinde saat 12:26 ve 12:36’da toplamda 3 dakika 16 saniyeye tekabül edecek şekilde Halk TV’nin yine aynı programında izinsiz olarak değiştirilmek suretiyle umuma iletildiğini, ayrıca haberde videoyla ilgili kaynak gösterilmediğini, kendi kanallarına ait logosunun kesildiğini; bu haberin, Halk TV’nin hem televizyon kanalında hem de YouTube kanalında www.youtube.com/watch?v=Y8YB3dsRoU linkinde 27:30-29:47 ve 37:11-38:10 arasında ayrı ayrı umuma iletildiğini ; İleri sürmektedir.
Davalı taraf ise ;
Dava konusu videonun Medya Mahallesi adlı bir haber programında paylaşıldığını, programda salt siyasi, güncel ve yaşam haberlerinin yer aldığını, program sunucusunun konukları ile bir arada gündeme dair önem arz eden haber niteliği taşıyan konularda fikirlerini beyan ettiği bir formata sahip olduğunu; 31 Mart 2020 tarihindeki yayında da aynı formatta yayın yapıldığını ve herkesi ilgilendiren ve haber niteliği taşıyan pandemi dönemiyle ilgili bir konunun işlendiğini; görüntülerin sinema eseri mahiyetinde değil, haber niteliğindeki görüntülerden, röportajlardan ibaret olduğunu; FSEK m.36 ve m.37’de yer alan istisnalar kapsamında bir kullanımın olması sebebiyle hukuka aykırılıktan söz edilemeyeceğini savunmaktadır.
Tarafların sundukları deliller ile dava konusu görüntülerin yer aldığı DVD üzerinde teknik yönü nedeniyle bilirkişi heyetinin yaptığı incelemede ” a. “…” adlı YouTube kanalında yayınlanan davaya konu iki adet videodan “Neden Evde Değilim Dinleyin Diyen Pazarcı Genç Öyle Bir Konuştu ki Soluksuz İzleyeceksiniz!” başlığıyla yayınlanan videoda yer alan görüntülerin bir bölümünün, Halk TV’de 23.03.2020 tarihinde yayınlanan Medya Mahallesi adlı programda “ERDOĞAN DA DİNLEMELİ” başlığıyla;
“Evde Kal Çağrısına Uymayan (UYAMAYAN) Yurdum İnsanıyla Trajikomik Röportaj!” başlığıyla yayınlanan videoda yer alan görüntülerin bir bölümünün ise yine Halk TV’de 31.03.2020 tarihinde yayınlanan Medya Mahallesi adlı programda “KÂĞIT TOPLAYICININ İSYANI” başlığıyla bir süre yayınlandığı; ” şeklinde özetlenen görüş ve tespite aynı gerekçelerle iştirak edilerek davacıya ait olduğu anlaşılan “Neden Evde Değilim Dinleyin Diyen Pazarcı Genç Öyle Bir Konuştu ki Soluksuz İzleyeceksiniz!” başlıklı videonun 23/03/2020 tarihinde; ve yine “Evde Kal Çağrısına Uymayan (UYAMAYAN) Yurdum İnsanıyla Trajikomik Röportaj ” başlıklı videonun da 31/03/2020 tarihinde davalı kanalın Medya Mahallesi TV programında izinsiz yayınlandığı; videoların yayınlandığı “…” adlı Youtube kanalının logosunun ve isminin bulunduğu bölümün kesildiği, dolayısıyla kaynak gösterme yükümlülüğünün yerine getirilmediği anlaşıldığı;
Yine bilirkişi heyet raporuna göre ” Davaya konu edilen videoların FSEK kapsamında eser niteliğinde olmadığı, davaya konu görüntülerin FSEK’te eserler için öngörülen korumadan yararlanamayacağı, bir başka ifade ile davalının eyleminin FSEK kapsamında bir hak ihlali oluşturmadığı; yine bu sebeple, davalı kullanımlarının FSEK m.37’de yer alan haber istisnası kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olamayacağı, Davalının yayını sırasında davaya konu videoların/röportajların kaynağının belirtilmediği gibi bu videoların yayınlandığı “…” adlı Youtube kanalının logosunun ve isminin bulunduğu bölümün kesildiği, dolayısıyla kaynak gösterme yükümlülüğünün yerine getirilmediği ve buna bağlı olarak FSEK m.36’da öngörülen istisna kapsamında bir durumun bulunmadığı,Ancak, kullanılan görüntülerin davacılara ait “…” isimli Youtube kanalından alındığının izleyici tarafından görülemediği, yayın sırasında, davaya konu görüntülerin … isimli Youtube kanalından alındığına dair sözlü bir açıklamanın da yapılmadığı, bir başka ifadeyle kaynak gösterilmediği ve yayın sırasında “…” adlı YouTube kanalının isminin ve logosunun yer aldığı bölümün kesilmiş olması sebebiyle, davalı kullanımlarının hukuka aykırı olduğu ve FSEK m.84’de yer alan atıf dolayısıyla haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, ” şeklinde özetlenen bilirkişi heyeti görüş ve tespitine aynı gerekçelerle iştirak edilerek davaya konu video görüntüleri hakkında davacıdan izin almayarak 23 Mart 2020 tarihinde ve 31 Mart 2020 tarihinde yayımlayan (kaynak belirtilmediği gibi Videoların daha önce yayınlandığı “…” adlı Youtube kanalının logosunun ve isminin bulunduğu bölümün kesilerek) davalı eyleminin FSEK’e dayalı eserden kaynaklı hak ihlali olmayıp ( video görüntülerinin yukarıda belirtilen sahibinin hususiyetini yansıtmadığından FSEK 5.nci maddede tanımlanan sinema eseri niteliğini taşımadığı) gerek Borçlar Kanunu 57.nci maddede , gerekse de TTK 54 ve devamında belirtilen ve ayrıca FSEK 84/3 maddesine göre de ( ” İşaret, resim, ses , fotoğraf, video ve benzeri görüntülerin” ESER olmasalar bile aynı kanunda düzenlenen HAKSIZ REKABET hükümlerine göre de korunabilmesi mümkün görüldüğünden ) haksız rekabet niteliğinde sayıldığı, video görüntüsünün davalı taraf yayımında ise FSEK 36 ve 37.nci maddedeki istisnalar kapsamında da sayılamayacağı sonucuna varılmıştır.
Maddi Tazminat konusu; (toplam 1000 TL talep edilmekle beraber) benimsenen bilirkişi heyet raporunda “Davacının TTK m.58/e uyarınca davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığını da talep ettiği, ancak dosya kapsamında sadece davalının Halk TV adlı televizyon kanalı dolayısıyla elde ettiği reklam gelirlerinin mevcut olması sebebiyle hesaplamanın bu kapsamda yapılabileceği, RTÜK tarafından bildirilen davalının 2020 yılı Mart ayı toplam reklam gelirinin 585.072,78 TL olduğu dikkate alındığında, davalının saniye başına reklam gelirinin 585.072,78/535.680=1.09 TL/sn olduğu; ihlale konu yayının toplam süresinin 220 saniye olduğu göz önünde bulundurulduğunda, davalının bu yayınlar dolayısıyla toplam reklam gelirinin 1.09 TL x 220 sn= 239,80 TL olduğu, ” şeklindeki görüş ve düşünceye aynı gerekçelerle iştirak edilerek 239,80 TL maddi tazminatın ilk olay tarihi olan 23/03/2020 tarihinden yürütülecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine, şeklinde karar verilmiştir.
Manevi Tazminat konusu; (30.000 TL talep edilmekle beraber) Davacı tarafın emek ve mesai harcayarak hazırladığı “…” isimli Youtube kanalında yayınladığı video görüntülerinin davalı tarafca izinsiz alınıp yayımında çok sayıda kişinin izlemesine yol açıldığından davacı tarafın bu durumdan duyabileceği manevi olumsuzluk , üzüntü durumu gibi unsurlar dikkate alınarak manevi tazminat talebi de yerinde görülerek görüntü süresi, yayımlanan ortam dikkate alınarak talep edilen kısımdan takdiren 4.000.00 TL manevi tazminatın 23/03/2020 tarihinden yürütülecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Davaya konu video görüntülerinde yer alan gerçek kişilerin davacı şahıslar olmadıklarından MK 24.ncü madde anlamında kişilik hakkı ihlali de oluşmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer yönden hak ihlali nedeniyle kararın Hüküm özetinin Türkiye genelinde yayınlanan bir gazetede bir kez ilan edilmesine, de karar verilmiştir.
Neticeden dava kısmen kabul edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı taraf eyleminin davacılara ait video görüntülerini yayınlamasının FSEK 84.madde kapsamında haksız rekabet oluşturduğundan 239,80 TL maddi tazminat ile takdiren 4.000.00 TL manevi tazminatın 23/03/2020 tarihinden yürütülecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Kararın özetinin Türkiye genelinde yayınlanan ve tirajı 100 Binin üzerinde olan bir gazetede masrafı davalıdan tahsil edilmek üzere 1 kez ilan edilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 289,620 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 235,22 TL’nin davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
5-AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden 239,80 TL vekalet ücreti, manevi tazminat yönünden 4.000,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.239,80 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine,
6-AAÜT uyarınca reddedilen maddi tazminat ve kazanım iadesi yönünden 760,20 TL vekalet ücreti ve manevi tazminat yönünden 4.000,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.760,20 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsiliyle davalıya verilmesine,
7-Davacının yaptığı (2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 90,30 TL tebligat gideri) toplam 2.190,30 TL nin kabul ve red oranına göre takdiren 1/2 si olan 1.095,15 TL ile ilk harç masrafı olmak üzere 54,40 TL olmak üzere toplam 1.149,55 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacılar vekili ile davalı firma vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 21/02/2022
Katip … Hakim …
E-İmzalıdır E-İmzalıdır