Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/259 E. 2022/121 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/259 Esas – 2022/121
T.C. ”TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2020/259
KARAR NO : 2022/121

DAVA :1- Marka Hükümsüzlüğü ,
2- Marka tecavüzü,Tespit, Durdurulması, Giderilmesi
DAVA TARİHİ : 24/08/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2022 Yazım Tarihi : 27/05/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkilinin “…” markasını 10.06.1996 tarihinde…başvuru numarası ile 36, 39, 42. sınıfları
kapsayacak şekilde 04.08.1997 tarihinde ve … sayısıyla tescil ettirdiğini, müvekkilinin şehirlerarası yolcu
taşıma sektöründe, 1946 yılından bu yana hizmet verdiğini, markanın uzun yıllar süren hizmet kalitesi ve
reklam çalışmaları neticesinde tanınırlığa ulaştığını, pazarda önemli bir paya sahip olduğunu, davalının
müvekkiline ait markanın ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan “…” markasını 39. Sınıfta tescil
ettirdiğini, tescilin müvekkilinin sahibi olduğu “…” markasının tanınmışlığından faydalanmaya dönük
kötü niyetli bir hareket olduğunu, davalının markada …ibaresini ön plana çıkarttığını, davalı tarafın kimi
bilet satış noktalarında müvekkiline ait ceylan kız logosunu dahi kullandığını, aynı mavi renkte ve formda yazı stili kullandığını, davalının aynı zamanda müvekkili ile aynı alanda faaliyette bulunduğunu, “…”
denildiğinde insanların aklına müvekkiline ait şehirlerarası yolcu taşıması yapan …FİRMASI, V…. geldiğini, müvekkili markasının yıllardır radyo, televizyon, gazete,
dergi, sosyal medya vb. organlardaki yayımlarda ve internet sayfalarında kullanıldığını, GOOGLE ‘a …
TURİZM yazıldığında 81.500.000 kez haber yapıldığını, sadece 1 ay önce YOUTUBE üzerinden yüklenen bir
videonun 130 bin kez izlendiğini, sosyal medya İNSTAGRAM üzerinden yapılan paylaşımın 298.579 kişi
tarafından beğenildiğini, 3103 kişi tarafından yorum yapıldığını, müvekkili markasının … ve Marka
Kurumu tarafından 25.11.2004 yılında …başvuru no ile tanınmış marka olarak da tescillenmiş
olduğunu, müvekkilinin “…” markasını usulüne uygun bir şekilde 13.05.2020 tarihinde ….. yevmiye numarası ile devraldığını iddia ederek davalının 2018 44453 tescil numaralı
“…” markasının hükümsüzlüğüne ve markanın sicilden terkinine, “…” markasının 3.
şahıslara devrinin ve kullanımının önlenmesine, davalının internet site uzantıları ile yaptığı satışların
engellenmesi amacıyla….-…sitesinin erişime kapatılmasına,
…. sitesi aracılığı ile yaptığı satışların durdurulmasına, davalının markasının müvekkili
markası ile iltibas tehlikesi göz önünde bulundurularak marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin tespiti ile
fiillerin durdurulmasına, tecavüzün giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı Firma Vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Davacı şirketin dilekçesinin 1 numaralı ekinde “Müvekkile ait tescil kayıtları” adı altında …Grup Turizm
Anonim Şirketi’nin marka tesciline ait bir kısım belgeler ibraz edildiğini, davacı şirketin aynı adı taşıyan farklı
bir şirket olduğunu, davalı şirketin 17.10.2019 tarihinde kurulup 22.10.2019 tarihinde Ticaret Sicil
Gazetesi’nde ilan edilmiş olduğundan davacının delilleri arasında sunduğu 25.11.2004 başvuru ve koruma
tarihli belgede yazılı marka adı ve 10.06.2016 koruma tarihli marka adının davacıya ait olmadığını, davacı
şirketin marka hakkı sahibi şirketi devralmadığını, anılan şirketle birleşmediğini, aynı isimle kurulan farklı bir
şirket olduğunu, taraf ehliyeti olmadığını, müvekkilinin markayı 05.10.2018 tarihinde tescil ettirdiğini,
davacının ise bu güne kadar …markasının tescili için başvurusunun bulunmadığını, …markasının
25.11.2004 tarihinde …başvuru numarası ile “ceylan kız şekil+…” marka adı ile
… ve Marka Kurumu’na tescil için başvuruda bulunulduğunu ancak markanın yenilenmemesi
nedeniyle hükümden düştüğünü, … markasının yazıhanelerde … isminin üzerine
kuyruklu yıldız şeklinde görseller kullanıldığını, aynı şekilde müvekkili markasının … yolcu taşıma
alanında sefer yapan 10 adet otobüsünün dizaynında ön ve arka tarafında mavi renkte büyük harflerle
… yazısının otobüsün sağ ve sol tarafında, yine mavi renkte … yazısı ile birlikte mavi
üzerine beyaz yıldızlar şeklinde görsellerin kullanıldığını, her iki markanın yazım stili karşılaştırıldığında …
markasının alfabedeki küçük harflerle ”…” şeklinde kullanıldığını, müvekkiline ait …
markasının ise büyük harfle yazıldığını, davacının …markasının beyaz renk, … markasının yazımında ise mavi renk kullanıldığını, müvekkiline ait yildizvaran.com.tr sitesinin davacıya ait ….com.tr
sitesinden farklı olduğunun ortalama tüketici tarafından net şekilde anlaşılacağını, …ibaresinin SMK 5
ve 6 hükümleri çerçevesinde ayırt ediciliği bulunmayan bir kelime olduğunu, kelimenin herkesçe kullanıldığını, özellikle taşımacılık faaliyeti yürüten hizmet sektöründe sıkça kullanıldığını, varmak
kelimesinden türetildiğini, … markasının ise … Turizm Seyahat Ticaret Limited
Şirketi’nin Müdürü …ın soyadından türetildiğini, YILDIZ ve …kelimelerinin birleşmesiyle
oluşturulduğunu, davacının tanınmışlık iddiasına ilişkin delil sunmadığını, tanınmış marka tescil belgesi adı ile
ek belirtildiğini ancak bunun tebliğ edilmediğini, müvekkili marka tescilinin hukuka uygun olduğunu
savunarak davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(9)Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.”,
Madde 25 ” (1) 5 inci (mutlak red nedenleri ) veya 6 ncı ( nisbi red nedenleri ) maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. “
Madde 29 ” (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. ( 7.nci maddede sayılan haller 2.nci FIKRADA ; a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması., b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. 3.ncü FIKRADA ; a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.)
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek,
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.” x
Önceki tarihli hakların etkisi
Madde 155 ” Marka, patent veya tasarım hakkı sahibi, kendi hakkından daha önceki rüçhan veya başvuru tarihine sahip hak sahiplerinin açmış olduğu tecavüz davasında, sahip olduğu sınai mülkiyet hakkını savunma gerekçesi olarak ileri süremez.” hükmü yer almaktadır.

SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/5 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, itiraz üzerine ret edilir.
Tanınmış marka kavramı …. içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Doktrin ve çeşitli yargı kararları dikkkate alınıp bakıldığında KÖTÜNİYET kriteri “Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olabilmesi için, marka başvurusu sırasında kötü niyetli olarak markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılması gerekir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmelidir.” şeklinde görüşler yer almaktadır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 1- davalı tarafın…sayılı “…. ibareli 39. Sınıfta tescilli markasının davacı tarafa ait olduğu belirtilen …. ibareli markaları ile SMK 6/1 maddesi açısından iltibas oluştuğu, davacı tarafın tanınmışlık, davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığı ve haksız rekabet oluşturduğu iddialarına bağlı davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği;
2-Davalı taraf eyleminin internet ortamı dahil olmak üzere davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ait…sayılı …. ibareli markanın 04.05.2018 tarihinde başvurusu yapılıp 05.10.2018 tarihinde 39.ncı sınıfta tescil edildiği , dava tarihinde koruması sürdüğü tespit edilmiştir.
Davacı tarafın ise … tescil sayılı “şekil+….” şeklinde 36 / 39 / 42 / sınıflarda ( 10.06.2016 tarihinde yenileme talebinde bulunduğu, 29.07.2016 tarihinde tutanağın oluşturulduğu ve 02.08.2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.) markası olduğu, dava tarihinde koruması sürdüğü tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan tüm taraf delilleri, marka tescil suretleri ve dosya tahkikat aşamasında bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmıştır.
3 kişilik Bilirkişi heyetinden alınan 06.08.2021 tarihli KÖK raporda ÖZETLE; “
• Davalı markasında yer alan 39. Sınıftaki ” Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri. Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri “ile davacının tescilli olduğu “İnsanların veya eşyaların bir yerden, diğer bir yere ulaştırılması, ürünlerin korunması ve muhafaza edilmesi için binalar veya soğuk hava depolarında depolanması hizmetleri. Ulaşım araçlarının kiralanması ile ilgili hizmetler”in aynı, aynı tür, benzer olduğu,
• Davalı markası ile davacının redde mesnet markaları arasında bütüncül değerlendirme sonucunda sözcükler ve işaretler arasında ilişkilendirme de dâhil olmak üzere karıştırılma / benzerlik ihtimali bulunduğu,
• Dava konusu markanın davacının dayanak markasının tanınmışlık düzeyinden haksız yarar elde edebileceği ancak; bu hususun nihai anlamda hukuki bir tespitin varlığını gerektirdiğinden tanınmışlık iddiasının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
• Davalı yönünden, davacıyı baskı altında tutma, ona şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olaya ilişkin delil bulunmadığından kötü niyetin ispat edilemediği, ancak bu hususun hukuki bir değerlendirmeyi gerektirdiğinden nihai kararın Sayın mahkemeye ait olduğu” şeklinde;
Uyuşmazlıkta, davalı eyleminin internet ortamı dahil marka tecavüzünde bulunulduğu da iddia edildiğinden ve kök bilirkişi raporuna itirazların da değerlendirilmesi için heyete 1 Bilgisayar uzmanı ilave edilerek EK rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinin 31/01/2022 tarihli EK raporunda ÖZETLE ” Davalı taraf vekilinin sunmuş olduğu 23/08/2021 tarihli dilekçede 06/08/2021 tarihli kök raporda belirtilen görüşlerimizi değiştirecek herhangi bir hususun bulunmadığı,
https://www.bilet.com/otobus-bileti/yildiz-…isimli web sayfasının alan adında ve içeriğinde yer alan “yıldız …” ibaresinin kullanım alanının, davacıya ait … tescil numaralı markasında yer alan hizmet sınıfıyla aynı/benzer olduğu, bu nedenle de söz konusu web sitesindeki “yıldız …” ibareli kullanımının davacıya ait … tescil numaralı markası ile aralarında iltibas oluşturduğu,
www.obilet.com web sayfasında “yıldız …” markasının kullanıldığı herhangi bir bilet satışının yapılmadığı “şeklinde ifade edilmiştir.
Davalı vekilinin yeni heyetten rapor alınması talebi ile HMK 30 uncu maddesi kapsamında ele alınıp değerlendirildiğinde sunulan rapor karşılaştırma tablosu da göstererek denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir nitelikte bulunarak yargılamanın gereksiz uzamaması için bu taleplerin reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Önceki tescilli bir marka (davacıya ait olan) ile sonraki tesçilli marka (davalı markası) arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Marka Hükümsüzlüğü yönünden;
Davacının “şekil+….” ibareli markasıyla davalının “…” ibareli markası arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, her iki taraf markasında “…” ibaresinin asli ayırtedici unsur olduğu, Diğer yönden davalı markasında yer alan 39. Sınıftaki ” Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri. Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri “ile davacının tescilli olduğu “İnsanların veya eşyaların bir yerden, diğer bir yere ulaştırılması, ürünlerin korunması ve muhafaza edilmesi için binalar veya soğuk hava depolarında depolanması hizmetleri. Ulaşım araçlarının kiralanması ile ilgili hizmetler”in aynı, aynı tür, benzer olduğu, bilirkişi raporu ile anlaşıldığından KISMEN HİZMET (EMTİA) benzerliği de oluştuğu;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, davacıya ait mesnet marka ve davalıya ait dava konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu markanın 39. Sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri. Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri.” için ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davalının “…” ibareli markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının “… ” asli unsurlu ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, görsel ve sesçil benzerlik nedeniyle her iki markada yanılgı yaşayabileceği gibi ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından dava konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı hizmetler algısı oluşabileceği yani markaları karıştırabileceğinden BU HİZMETLER’de SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşulları oluştuğundan SMK 25/1 maddesine göre bu kısımlardan davalı markasının hükümsüzlüğü gerektiği;
Yukarıdaki hizmetler dışında kalanlarda ise …. oluşmadığı;
Davacı tarafın SMK 6/5 maddesine göre tanınmışlık iddiası açısından ise ; bilirkişi raporunda “Davacı tarafından dosya içerisine sunulan delillerin incelenmesi neticesinde davacının tanınmışlığı ispat edecek düzeyde yeterli delil sunmamış olduğu anlaşılmakla birlikte; “ ” ibareli markasının … nezdinde …numarası ile tanınmış marka olarak korunduğu yer aldığı görülmüştür. Delillerin nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte bilirkişiye verilen görev dâhilinde davacıya ait …markasının “İnsanların veya eşyaların bir yerden, diğer bir yere ulaştırılması” alanında tanınmışlık düzeyine ulaşmış bir marka olduğu kanaatine varılmıştır. Söz konusu tanınmışlık düzeyi nedeniyle dava konusu markanın tescil kapsamında yer alan ve davacının dayanak markası ile aynı/aynı tür/benzer olduğu belirtilen 39. Sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri.” bakımından birbirini tamamlayan hizmetlerin de bulunması göz önüne alındığından davacı markasının tanınmışlık düzeyinden imaj transferinin söz konusu olabileceği kanaatine varılmıştır. Belirtilen kanaat nedeniyle söz konusu hizmetler bakımından dava konusu markanın davacının dayanak markasının tanınmışlık düzeyinden haksız yarar elde edebileceği, markanın itibarına veya ayırt edici karakterine zarar verebileceği düşünülmektedir ” şeklinde de ifade edilmiş ise de bu hizmetler açısından SMK 6/1 maddesindeki koşullar da da oluştuğundan tanınmışlığın oluşan sonuca etkisi olmadığı değerlendirilmiştir.
Diğer yönden SMK 6/9 anlamında dava konusu markanın kötüniyetli olarak tescili yapıldığı kanıtlanmasa da yukarıda izah edilen şekilde markalar arasında kısmi iltibas oluştuğundan bu iddia da sonuca etkili görülmemiştir.
Neticeden bu davada dava kısmen kabul edilmiştir.
Marka tecavüzü yönünden;
SMK 7.nci madde kapsamında marka tesciline sahip olanların hakları belirtilmiş ve buna aykırı davrananların eylemi ise SMK 29.ncu maddede marka tecavüzü olarak nitelendirilmiş, SMK 155.nci maddesinde de sonraki tescil sahiplerinin bu belgedeki haklarını önceki tescil sahibine karşı ileri süremeyecekleri düzenlenmiştir.
Davacı tarafın … tescil sayılı “şekil+….” şeklinde 36 / 39 / 42 / sınıflarda markası olduğu, dava tarihinde koruması sürdüğü tespit edilmiştir.
Davalı eyleminin internet ortamı dahil marka tecavüzünde bulunulduğu da iddia edilmekte olup; benimsenen bilirkişi raporunda ” …simli web sayfasının alan adında ve içeriğinde yer alan “yıldız …” ibaresinin kullanım alanının, davacıya ait … tescil numaralı markasında yer alan hizmet sınıfıyla aynı/benzer olduğu, bu nedenle de söz konusu web sitesindeki “…. ibareli kullanımının davacıya ait … tescil numaralı markası ile aralarında iltibas oluşturduğu,
” şeklindeki tespitler doğrultusunda dava kabul edilerek davalı taraf eyleminin davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, davalı eyleminin durdurulmasına, tecavüzün giderilmesine, şeklinde hüküm kurulmuştur.
Açılan her iki dava açısından davacı lehine 3/4 oranında haklılık olduğu( kısmı kabul, tam kabul) değerlendirilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Marka Hükümsüzlüğü talepli açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı firmaya ait…tescil sayılı markanın kapsamında yer alan 39. Sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri. Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri.” yönünden MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden terkin edilmesine, karar kesinleştiğinde …. müzekkere yazılmasına,
3-Hükümsüzlük yönünden açılan davada diğer kısımlar yönünden davanın REDDİNE,
4-Marka tecavüzü talepli açılan davanın ise KABULÜNE,
5-Davalı taraf eyleminin davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüz oluşturduğunun TESPİTİNE, davalı eyleminin DURDURULMASINA, TECAVÜZÜN GİDERİLMESİNE,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye ‭26,3‬ TL’nin davalılardan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
Hükümsüzlük açısından ;
7-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
8-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
Marka Tecavüzü davası açısından ;
9-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
10-Davacının yaptığı (2.800‬,00 TL bilirkişi ücreti, 129,5 TL tebligat gideri, 54,40 TL ilk harç masrafı) toplam 2.983,9 TL nin her iki davada toplam haklılık oranına göre 3/4 lehine olduğundan 2.237,925‬ TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı firma vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile… Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 27/04/2022

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır