Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/201 E. 2021/72 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/201 Esas – 2021/72

T.C. “Türk Milleti Adına”
ANKARA ( Bozmaya uyma)
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2020/201
KARAR NO : 2021/72

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI :…
DAVALILAR …
DAVA : … Sayılı YİDK Kararının İptali ve Marka Tescili
DAVA TARİHİ : 07/12/2016
KARAR TARİHİ : 08/03/2021 Yazım Tarihi: 08/04/2021

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkili firmanın 1960 yıllarında faaliyete başladığını, Türkiye genelinde çok sayıda mağazası olduğunu, …, …, …, HALLEY markasının tanınmış marka olduğunu, müvekkilinin 2016/05501 başvuru sayı ile 18 ve 25. Sınıflarda tescil edilmek için “…” ibareli marka başvurusunda bulunulduğunu, davalı şahsın … sayılı “…” ibareli markaya dayalı itirazının TPE tarafından kabul edilerek müvekkili markasının kısmen tesciline karar verildiğini, YİDK’ya yaptıkları itirazın da YİDK tarafından … sayılı kararı ile red kararı verildiğini, … markasının tanınmış olması nedeniyle bu marka başvurusunda bulunduklarını belirterek; … sayılı YİDK kararının iptalini ve markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ABDULLAH ŞİMŞEK vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Markaların benzer olduğunu, markalar arasında karıştırılma olasılığı bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

ÖNCEKİ DEĞERLENDİRME;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı firmanın 2016/05501 başvuru sayılı “…” ibareli marka başvurusunun davalı şahsın … sayılı “şekil+…” ibareli markası karşısında başvurunun reddedilen kısımları yönünden taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1 maddesi kapsamında iltibas-benzerlik oluşup oluşmadığı, itiraz hakkında verilen TÜRKPATENT’in … sayılı YİDK kararının yerinde ve doğru olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 09/10/2017 tarih ve 2016/475 E.- 2017/345 K. sayılı kararla ÖZETLE ” 25. sınıftaki emtialar yönünden davacının “…” ibareli başvurusuyla davalıya ait “…+şekil” ibareli marka arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, başvuru konusu işaret ile davalı markası arasında işletmesel bağ olduğu izleniminin uyanacağı, iptali istenen YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara BAM … Hukuk Dairesi’nce verilen 30/05/2019 tarih ve 2018/1216 E.- 2019/654 K. sayılı kararın temyizen Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olmakla YARGITAY … HD.nin 03/06/2020 Tarih ve … Esas, 2020/2581 Karar sayı ile ÖZETLE ; “Davacının başvuru markası “…”, davalının itirazına mesnet markası ise “… + ŞEKİL” ibaresidir. Markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinin varlığı değerlendirilirken, markaların birbirlerine olan görsel, sescil ve kavramsal benzerlikleri yanında, markaya konu unsurların ayırt edicilik gücü de dikkate alınmalıdır. Bu anlamda markalarda yer alan ve tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden amaç, tercih veya yöntem belirten tanımlayıcı ibareler karşılaştırmada dikkate alınmaz. Tanımlayıcı olmamakla birlikte tanımlayıcılığa yakın olan ibareler yönünden ise koruma düzeyinin düşük tutulması gerekir. Esasen tanımlayıcı olmakla birlikte, KHK’nın 7/son maddesi uyarınca kullanım sonucu ayırt edici kılınarak marka olarak tescili sağlanan ibareler yönünden, sadece tescilin sağlandığı gerekçesiyle bu ibarenin kullanım tekeli de kimseye bırakılamaz.
Somut olayda, amaç, tercih ve yöntem belirten “…” ibaresinin tescil kapsamındaki 25. sınıfta yer alan “ Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” emtiaları yönünden ayırt ediciliği bulunmayan, tanımlayıcı bir ibare olduğu ve kimsenin tekeline bırakılacak ibarelerden olmadığı, markalar bir bütün olarak karşılaştırıldığında aralarında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı halde hatalı gerekçe ile İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, ” şeklindeki karar ile dosya yeniden mahkememize gönderilmiştir.
YENİ DEĞERLENDİRME ;
Taraf teşkilinden sonra bozma ilamına uyularak “Davacının başvuru markası “…”, davalının itirazına mesnet markası ise “… + ŞEKİL” ibaresidir. Markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinin varlığı değerlendirilirken, markaların birbirlerine olan görsel, sescil ve kavramsal benzerlikleri yanında, markaya konu unsurların ayırt edicilik gücü de dikkate alınmalıdır. Markalarda yer alan ve tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden amaç, tercih ve yöntem belirten “…” ibaresinin tescil kapsamındaki 25. sınıfta yer alan “ Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” emtiaları yönünden ayırt ediciliği bulunmayan, tanımlayıcı bir ibare olduğu ve kimsenin tekeline bırakılacak ibarelerden olmadığı, markalar bir bütün olarak karşılaştırıldığında aralarında 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı ” şeklindeki bozma gerekçesi doğrultusunda davanın kabulü gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Dava konusu Türk Patentin … sayılı YİDK kararının İptaline,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 29,20 TL’nin düşümü ile bakiye 30,10 TL’nin davalılardan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
4-AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı; 500,00 TL bilirkişi ücreti, 347,60 TL tebligat ücreti, 29,20 TL ilk harç masrafı olmak üzere toplam 876,80 TL yargılama giderinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı davalı şahıs vekilinin yokluğunda 6100 Sayılı HMK’nın Geçici 3/2 madde yollaması ile, HUMK 427 vd.m. uyarınca, tebliğden itibaren 15 günlük yasal süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
08/03/2021

Katip … Hakim …
E-İmzalıdır E-İmzalıdır