Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/185 E. 2021/160 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/185 Esas – 2021/160

T.C. “Türk Milleti Adına”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2020/185
KARAR NO : 2021/160

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : …
DAVALI : …
DAVA : Marka … sayılı YİDK Kararı İptali- Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 26/06/2020
KARAR TARİHİ: 24/05/2021 Yazım Tarihi: 07/06/2021
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkilinin 1954 yılında bölge zeytin üreticilerinin karşılıklı yardım ve dayanışma içerisinde kurulan … Kooperatifleri Birliği olduğunu, yıllara dayanan tecrübesi ile sektöründe en iyiler arasında yer aldığını, en güçlü 500 sanayi kuruluşu arasında yer aldığını, yeni nesil teknolojileri kullanan çevreye duyarlı küresel bir marka olduğunu, … denildiğinde Türkiye’de zeytin denildiğinde akla ilk gelen marka olduğunu, sektöründe pek çok ilke imza atan öncü bir kuruluş olduğunu, yapılan araştırma sonucunda ise Türkiye’de %85 tanınmışlık ile en çok bilinen ve tanınan zeytin markası olduğunu, Türk Patent nezdinde de Özel/02435 kod ile tanınmış marka olduğunu, “…” markasının … bölgesinde yetişen zeytini, yaygın bayi ağı ile Türkiye’nin bütün noktalarına dağıtım ve satış yapan Avrupa ülkeleri, ABD, Kanada, Avusturalya gibi 56 ülkeye ihracat yaptığını, bir dünya markası haline geldiğini, müvekkilinin Türk Patent nezdinde… markalarının tescilli olduğunu, dava konusu olan “…” markasının müvekkilinin “…” markası ile iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olduğunu, taraf markaların esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğunu, dava konusu markanın 05, 30 ve 35. Sınıfta yer alan mal ve hizmetler için başvurusunun yapıldığını, müvekkilinin markalarının da bu sınıflarda tescilli olduğunu, itiraza konu olan markanın müvekkilinin “…” markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını, ayırt edici niteliğini zedeleyeceği sonuçlarını doğuracağını belirterek TürkPatent YİDK’nın 24.03.2020 tarih ve … sayılı kararının iptalini, … başvuru sayılı markanın 05, 30 ve 35. Sınıftaki tescilinin iptalini, hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şahsı vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE ; Taraf markalarının benzemediğini, karıştırılma ihtimal de olmadığını, markaların sınıf kodlarının farklı olduğunu, … ibaresinin zayıf bir ibare olduğunu, iltibas koşulları oluşmadığını, kurum kararının doğru olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şahsın … başvuru sayılı “şekil+…” ibareli muhtelif sınıflarda yapılan marka başvurusu ile davacı tarafın kurum nezdinde ileri sürdüğü “…” ibareli markalar ile 6769 sayılı SMK 6/1 maddesi açısından iltibas-benzerlik-karıştırılma ihtimali oluşup oluşmadığı, davacı tarafın markalarının tanınmışlığı iddiasının SMK 6/5 maddesi açısından yerinde ve doğru olup olmadığı, Türk Patent’in … sayılı YİDK kararının iptalinin, davalı markasının da hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 26/03/2020 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 26/06/2020 tarihinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararında; “… başvuru numaralı ve “…” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun ……”…” ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali ve tanınmışlık gerekçelerine dayanılarak 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir.
…………
Bu çerçevede yapılan değerlendirme sonucunda işbu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların benzerlik düzeyi, başvuru kapsamındaki itiraza konu mallar/hizmetler ve bunların nitelikleri dikkate alındığında başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalar arasında iltibas ihtimalinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
…. itiraza konu başvurunun tescilinin 6769 S. SMK’nın 6/V maddesi hükmünde belirtilen koşulların oluşmasına yol açmayacağı yönünde de bir kanaat oluşmadığından, tanınmışlık gerekçesine dayalı itiraz da haklı görülmemiştir.
Sayılan nedenlerle, işbu itirazın reddi gerekmiştir.
KARAR: İtirazın reddedilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir. ” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/5 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Toplumda tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin, farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, itiraz üzerine ret edilir.
Tanınmış marka kavramı Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
…+şekil şekil+… TRİLYE (05,30,35.sınıf) (…) (29,30,31,32,35.sınıf) (2015/90272)
Şekil+… (2014/84065)
(01…05….30..34,35, 36….45.sınıf)
(ve YİDK kararında geçen diğerleri)

Bilirkişi heyetinden alınan 19/03/2021 tarihli raporda ÖZETLE; “Dava konusu …. sayılı esas unsurlu… markalar ile taraf markalar görsel ve işitsel anlamda benzer olduğu, bununla birlikte taraf markaların kapsamlarındaki emtialar ve hizmetlerinde birebir aynı ya da ilişikli olduğu ve bu nedenle 6769 S. SMK’nın md. 6/1 anlamında iltibas tehlikesinin söz konusu olacağı,
Dava konusu markanın çekişmeli mallarda kullanılması halinde, davacının markasının tanınmışlığı nedeniyle tüketici zihninde güçlü çağrışımlar uyanacağından, tanınmışlık olgusunun iltibas tehlikesini arttıran bir etken olabileceği, davacı markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlanmasının, onun itibar ve ayırt ediciliğinin zedelenmesinin kuvvetle muhtemel olduğu düşünülmektedir.” şeklinde ifade edilmiştir.
Davalı şahıs vekilinin yeni bir heyetten rapor ve ek rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talep reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davalının “…+şekil ” ibareli marka başvurusu ile davacının “şekil+… ” ibareli tescilli markası (yukarıdaki raporda mal/hizmet benzerliği aynı olanlar) arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu,
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar / hizmetler için ayırdığı satın alma/yararlanma süresi içinde, davalının “…+şekil ” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının “şekil+… ” ibareli tescilli (yukarıdaki raporda mal/hizmet benzerliği aynı olanlar) markalarından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, yani iltibas nedeniyle her iki markada yanılgı yaşayabileceği , ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında iltibas nedeniyle işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı hizmetler algısı oluşabileceği yani markaları karıştırabileceği, bu açıdan SMK 6/1 maddesindeki iltibas ve karıştırılma koşulları oluştuğu;
Başvuru ibaresi üzerinde davacı tarafın SMK 6/5 anlamında markalarının tanınmışlığı ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan davalı marka başvurusu nedeniyle ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ) bilirkişi raporu aksine kanıtlanmasa da yukarıda izah edilen şekilde markalar arasında iltibas oluştuğundan bu iddialar sonuca etkili görülmemiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Dava konusu Türk Patentin … sayılı YİDK Kararının İPTALİNE,
3-Dava konusu … sayılı marka tescilli olduğundan, HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden terkin edilmesine, karar kesinleştiğinde Türk Patente müzekkere yazılmasına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye 4,90 TL’nin davalılardan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
5-AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Davacının yaptığı; 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 85,50 TL tebligat ücreti, 54,40 TL ilk harç masrafı olmak üzere toplam 1.939,90 TL yargılama giderinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 24/05/2021

Katip …. Hakim …
E. İmzalıdır. E.İmzalıdır.