Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/180 E. 2022/143 K. 16.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/180 Esas – 2022/143
T.C. ”TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2020/180
KARAR NO : 2022/143

DAVA : Marka 2020-M-581 Sayılı…Kararı İptali – Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 22/06/2020
KARAR TARİHİ : 16/05/2022 Yazım Tarihi : 13/06/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE:…’un İngiltere’de kurulan ilk GSM operatörü olarak 01.01.1985’te ilk mobil
görüşmesini yaptığını,
… heceleri ile
oluştuğunu, Ambleminin konuşma açmak anlamındaki ‘ (tırnak) sembolünden esinlendiğini,
32 ülkede faaliyette bulunduğunu,
Dünyanın en büyük ikinci mobil telekomünikasyon şirketi olarak Aralık 2011
itibarıyla 439 milyon aboneye sahip olduğunu,
…bölümü üzerinde 65 ülkede kurumsal müşterilerine
telekomünikasyon ve IT hizmetleri sağlamakta olduğunu,
Türkiye’de de 3300’den fazla çalışanı olduğunu,
21 milyon abonesi bulunduğunu, … ibareli çok sayıda markası bulunduğunu,
dava konusu marka başvurusunun benzer olduğunu, müvekkil markaları ile bağlantı kurulacağını,
müvekkil markalarının seri marka olduğunu,
dava konusu markanın seri marka izlenimi yarattığını,
markanın tanınmışlığına zarar vereceğini,
Emsal yargı kararları bulunduğunu belirterek, dava konusu…kararının iptalini ve davalı
markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Firma Vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Müvekkilin … markasının yaratıcısının ve gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu,
Global tanınmışlığa sahip olduğunu,
1947’de …® konseptini oluşturduğunu,
“X”in kompleks bir teknik problemin gizlenmiş kök nedenini simgelediğini, …. neden araştırma ve rezilyant mühendislik alanında uzmanlaşmış bir
şirket olduğunu,
…. otomotiv sektörü başta olmak üzere üretim şirketlerinin kalite iyileştirme metodu olarak onlarca yıldır global düzeyde kullanılmakta olduğunu, müvekkilin dünyanın dört bir yanında faaliyet göstermekte olduğunu,
müvekkil şirketin kurucusu… dilindeki Vikipedi ansiklopedisindeki
sayfasında “…” konseptinin yaratıcısı olduğunun belirtildiğini, Google arama motoruna “…..” ifadeleri yazıldığında çıkan sonuç sayısının 125.000
olduğunu, Dorian Shainin’in, dünyada televizyon kanallarının yeni kurulduğu 1990’lı yılların başından
itibaren çok sayıda televizyon programına konuk olarak “…” konseptini tanıttığını, “…” markasının 1990 yılından itibaren dünya çapında çok sayıda ülkede tescil
ettirildiğini,
Türkiye’deki “…” markasının kullanımının 2011 öncesine dayanmakta olduğunu,
markalar arasında karıştırılma olsılığı bulunmadığını, tüketici kitlesinin farklı olduğunu,
davacının tanınmışlık iddialarının belgelendirilmediğini, ….baresiyle başlayan 1844 farklı kayıt bulunduğunu,
ticaret alanında markalarda sıkça kullanılan bir ibare olduğu ve ayırt etme gücünün yüksek
olmadığını belirterek, davanın davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı firmanın…başvuru sayılı “…” ibareli başvuru sayılı markası ile davacı tarafın kurum nezdinde ileri sürdüğü ve dava dilekçesinde belirttiği mesnet “…” markaları dolayısıyla taraf markaları arasında SMK 6/1 maddesi açısından iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, davacı tarafın kurum nezdinde ileri sürdüğü mesnet bazı markaları dolayısıyla kullanım ispatının yerine getirilip getirilmediği, davacı tarafın markalarının yurt içi ve yurt dışı tanınmışlığı dolayısıyla SMK 6/4-5 maddelerine göre davalı başvurusuna tanınmışlık iddiasının engel olup oluşturmayacağı,davalı başvurusunu SMK 6/9 maddesine göre kötü niyetle başvurusu yapılıp yapılmadığı, …. sayılı…kararının (Davacının kurum nezdinde ileri sürdüğü mesnet markaları açısından) iptali gerekip gerekmediği, davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
…. kararının 22/04/2020 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı …. 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde … tarihinde ve 6769 sayılı SMK 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
… başvuru numaralı ”…” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun …. sayılı ”… şekil”, ”… şekil”, ”… classic”, ”redlife”, ”redman şekil”, ”…”, ”… academy”, ”… team”, ”… business” ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali, tanınmışlık ve kötü niyet gerekçesiyle 6769 s. SMK ‘nın 6 ıncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir.
……
Bu çerçevede yapılan değerlendirme sonucunda, iş bu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markalardaki ”…” ibaresinin yanına gelen ibarelerle beraber bir bütün olarak görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde farklılaşması, ayrıca çekişme konusu mal/ hizmetler beraber değerlendirilmiş ve markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
İtiraz gerekçesi markaların tanınmışlığına veya başvuru sahibinin kötü niyetli olduğuna ilişkin yeterli bilgi ve belge sunulmadığından tanınmışlık ve kötü niyet gerekçeli itirazlar da yerinde bulunmamıştır.
Karar: İtirazın reddedilmesine oy birliği ile karar verilmiştir. ” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(9)Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.”,
19/2 maddesi “6/1 fıkrası kapsamında yapılan itirazlarda, itiraz gerekçesi markanın itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de en az beş yıldır tescilli olması şartıyla, başvuru sahibinin talebi üzerine, itiraz sahibinden, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması talep edilir. İtiraz sahibi tarafından bu hususların ispatlanamaması durumunda itiraz reddedilir. İtiraz gerekçesi markanın, tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin sadece bir kısmı için kullanıldığının ispatlanması hâlinde itiraz, sadece kullanımı ispatlanan mal veya hizmetler esas alınarak incelenir.” hükmü ;
Madde 25 ” (1) 5 inci (mutlak … nedenleri ) veya 6 ncı ( nisbi … nedenleri ) maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. ” hükmü
SINAİ MÜLKİYET KANUNUNUN UYGULANMASINA DAİR YÖNETMELİK;
Madde 29 ” (1) Kanunun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasının uygulanabilmesi için başvuru sahibinin, yayıma itiraza ilişkin görüşünü sunması gereken süre içinde kullanımın ispatına ilişkin talebini açıkça ve yazılı olarak Kuruma bildirmesi gerekir. Belirtilen koşulları taşımayan ve süresi içinde yapılmayan kullanımın ispatına ilişkin talepler yapılmamış sayılır.
(2) Kullanımın ispatı talebi açık, net ve koşulsuz olarak yapılır. Bu talepte, kullanımın ispatı istenilen markaların tescil numaralarının açıkça belirtilmesi zorunludur. Aksi halde talep yapılmamış sayılır.
(3) Başvuru sahibinin talepte bulunması halinde Kurum, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması için itiraz sahibine bir aylık süre verir. İtiraz sahibi tarafından süresi içinde delil sunulmaması veya sunulan delillerin itirazla ilgili olmaması halinde ve ayrıca başka bir itiraz gerekçesi veya itiraza gerekçe gösterilen başka bir marka da yoksa Kurum itirazı reddeder.” hükmü yer almaktadır.
Kullanılmama def’i; 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe giren 6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU’nda 6/1 maddesine göre marka başvurularında, 25.nci maddeye göre hükümsüzlük davasında ve de 29.ncu maddesindeki tecavüz davalarında iltibasa dayalı itiraz gerekçesi mesnet marka ( ya da markaları) yönünden kullanılmama def’i imkanı getirilmiştir. Buna göre kendisine ispat yükü düşen taraf ileri sürdüğü davaya konu başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde mesnet (dayanak) marka/markaların kapsamındaki mal veya hizmetler bakımından markasını Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğunu ispatlamalıdır. Aksi takdirde itiraz yapılmamış veya açmış olduğu davasını da ispat edememiş sayılması sonucu ortaya çıkacaktır.
YİDK davalarında, 6769 sayılı SMK’nın Uygulanması Yönetmeliği 29/1-2 maddede belirtilen kullanımın ispatına dayanan taraf yayına itiraza ilişkin görüşünü sunması gereken süre içinde kullanımın ispatına ilişkin talebini açıkça ve yazılı olarak ve de kullanımın ispatı istenilen markaların tescil numaralarının açıkça belirtmesi gerekmektedir. Aksi halde talep yapılmamış sayılacaktır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/4 maddesine göre tanınmış markada ;
Paris sözleşmesi kapsamında tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, işaret ve emtia açısından aynı veya benzerinin Türkiye’de aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından başvurusunun yapılması halinde itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmektedir.
SMK 6/5 maddesi anlamında tanınmışlıktan bahsedebilmek için ;
Toplumda (…sınırlarında) tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, tanınmış marka sahibinin itirazı üzerine ret edilir.
Yargıtay içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının başvuru markası dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde nisbi … sebebi sayılarak başvuru markası engellenebilecektir.
Doktrin ve çeşitli yargı kararları dikkkate alınıp bakıldığında KÖTÜNİYET kriteri “Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olabilmesi için, marka başvurusu sırasında kötü niyetli olarak markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılması gerekir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmelidir.” şeklinde görüşler yer almaktadır.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
… (2019/02055) …+şekil …
35,41,42. Sınıf 09. Sınıf
… ….
09,35,38,42. Sınıf
…. Ve diğerleri
Bilirkişi heyetinden alınan 09.02.2022 tarihli raporda ÖZETLE; “1) İtiraz gerekçesi …. sayılı markaların kullanım ispatı sunulmadığından bu markaların itiraz gerekçesi olarak dikkate alınamayacağı,
2) Sonucu değiştirmese de, dava konusu…kararının verildiği tarihte itiraz gerekçesi … sayılı markanın kısmen reddedilerek tescil edilmiş olduğu ve dava konusu…kararı yönünden sadece o tarihte kapsamında olan hizmetler yönünden dikkate alınabileceği,
3) İtiraz gerekçesi … sayılı markalar kapsamındaki mal ve hizmetlerle dava konusu hizmetlerin farklı olduğu,
4) Dava konusu hizmetlerle davacının yayına itiraz aşamasında öne sürdüğü … sayılı markalar ve davacının dava aşamasında öne sürdüğü … sayılı markalar kapsamındaki mal ve hizmetlerle dava konusu hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer olduğu,
5) Taraf marka işaretlerinin genel izlenim yönünden benzer olmadığı ve aralarında karıştırılma olasılığı bulunmadığı,
6) Tanınmışlıkla ilgili iddiaların ispat edilmediği,
7) Kötü niyet iddialarının ispat edilmediği,
8) Dava konusu … sayılı…kararının yerinde olduğu, ” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacı vekilinin yeni bir heyetten rapor ve aynı heyetten ek rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talepler reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Önceki tescilli bir marka ile başvuru konusu sonraki marka işareti arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davalının “… ” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait kullanım ispatına konu olmayan mesnet markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ,sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı; Kullanım ispatına konu edilen … sayılı markaların kullanım ispatı sunulmadığından bu markaların itiraz gerekçesi olarak dikkate alınamayacağı;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar/hizmetler için ayırdığı satın alma / faydalanma süresi içinde, davalının “…” ibareli marka başvurusunu gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının kullanım ispatına konu olmayan mesnet markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, diğer bir anlatımla ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından davacının kullanım ispatına konu olmayan mesnet markalı mallarından/hizmetinden satın almak/yararlanmak isterken davalının ” …” ibareli başvuru markalı malı/hizmeti satın almak / yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacının tescilli markaları arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar / hizmetler algısı da oluşmayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/1 maddesindeki iltibasın bulunmadığı kanaati oluştuğu;
Taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/4-5 maddesindeki tanınmışlık koşulu da oluşmadığı, ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ” kanıtlanmadığı ) ;
Dava konusu marka açısından SMK 6/9 maddesi anlamında kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiası da kanıtlanmadığı;
Tüm bu gerekçelerle YİDK kararı doğru olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 54,4 TL’nin düşümü ile bakiye 26,3‬ TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile…. Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 16/05/2022

Katip….
✍e-imzalıdır

Hakim ….
✍e-imzalıdır