Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/14 E. 2021/81 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “Türk Milleti Adına”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2020/14
KARAR NO : 2021/81

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : 2- … -… …
VEKİLİ : Av. … – İstanbul Barosu
DAVA : Marka … sayılı YİDK Kararı İptali- Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ: 17/03/2021 Yazım Tarihi: 17/04/2021

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Davaya konu … sayılı … markası için 07. Sınıfta başvurusunun yapıldığını, bu başvurunun ilanına müvekkili tarafından itiraz edildiğini, bu itirazın YİDK tarafından red edildiğini, taraf markaların görsel olarak ayniyet derecesinde benzer olduğunu, ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olma ihtimalinin bulunduğunu, müvekkilinin MAKRO ibareli markaların herkes tarafından bilinen markalar olduğunu, Türk Patent nezdinde MAKRO ibareli birçok tescilli markalarının olduğunu, bu nedenle davaya konu olan markanın müvekkilinin markaları ile iltibas yaratacağını ve müvekkilinin tanınmışlığından yararlanarak haksız rekabet oluşturacağını, hatta müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanmasının kaçınılmaz olduğunu, itiraza konu markanın … ibaresinden oluştuğunu, bu nedenle markanın esaslı unsurunun MAKRO ibaresi olduğunu, her iki markanın da MAKRO olarak telaffuz edileceğini, taraf markaların emtialarının da aynı olduğunu, bu nedenle tüketici nezdinde davalı ile müvekkili arasında ekonomik, organik bağlantısının bulunduğu düşüncesinin oluşacağını, müvekkilinin MAKRO ibareli seri markalarının bulunduğunu, bu markaların yoğun kullanımı sonucunda tüketici nezdinde ayırt edici nitelik kazanarak tanınmış marka haline geldiğini, perakende sektörünün öncülerinden biri olduğunu, müvekkilinin MİGROS markası ile … markalarının Türk Patent tarafından tanınmış marka olarak kabul edildiğini, bu nedenle itiraza konu olan markanın tescil edilmesi halinde müvekkilinin markalarının ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlarını doğuracağını, itibarına zarar vereceğini, davaya konu marka sahibinin müvekkilinin markalarından haberdar olmasına rağmen müvekkilinin markalarının benzerini tescile konu etmesi ile kötü niyetli olduğunu belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu YİDK’nun 11.11.2019 tarihli … sayılı kararının iptaline ve … başvuru nolu “…” marka başvurusunun reddi ile tescil işlemlerinin durdurulmasını, markanın tescil edilmiş olması durumunda hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şahıs vekili beyanında ÖZETLE: Müvekkilinin plastik balık yemi üretimi ve satışı işiyle iştigal eden firma olduğunu, bu yemlerin www…com.tr adresinde sattığını, ürünlerin gündelik hayatta ihtiyaç duyulacak gıda ve diğer ev gereklilikleri satılan marketlerde satılmadığını, bu markayı tercih etmesindeki sebebin büyük anlamına gelen makro kelimesi ile balık anlamına gelen fish kelimesinin birleştirilmesiyle ortaya çıktığını, taraf markaların oldukça farklı olduğunu, iltibasa neden olma ihtimalinin bulunmadığını, ortak olan … kelimesinin de büyük anlamına geldiğini, kimsenin tekeline verilmeyecek nitelikte bir kelime olduğunu, kapsadıkları mal ve hizmetler arasında ayniyet ve benzerliğin bulunmadığını, müvekkilinin markasının yazı tipi ile davacının markasının yazı tipinin farklı olduğunu, bu nedenle markalar görsel ve işitsel olarak da herhangi bir şekilde benzer olmadığını, seri markalarının bir devamı olduğunun düşünülmesi iddiasının da mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin markasının kötü niyetle yapıldığı iddiasının da haksız olduğunu belirterek; açılan davanın reddini talep etmiştir.

MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şahsın … başvuru sayılı markasına yönelik davacı tarafın YİDK kararında belirtilen mesnet markaları karşısında 6769 sayılı SMK hükümlerine göre taraf markaları arasında iltibas oluşup oluşmadığı, davacı tarafın markalarının tanınmışlığı ve davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığı iddialarının ve itiraz hakkında TÜRKPATENT’in … sayılı YİDK kararının yerinde ve doğru olup olmadığı, markanın tescili halinde hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 13/11/2019 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 10/01/2020 tarihinde ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararında; “… başvuru numaralı “…” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı, başvurunun …………ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali, itiraz gerekçesi “…” ve “makro” ibareli markaların tanınmışlığı ve kötüniyet gerekçeleriyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir.
………..
Yapılan incelemede itiraz gerekçesi markalardan sadece …sayılı “…” ibareli markanın kapsamında başvuru konusu mallarla aynı veya aynı tür malların bulunduğu; diğer itiraz gerekçesi markaların başvuruyla aynı veya aynı tür malları içermediği tespit edilmiştir. Markalar arasındaki farklılıklar ve mal arasındaki farklılıklar birlikte göze göz önüne alındığında, başvuru markası ile …sayılı marka dışındaki tüm itiraz gerekçesi markalar arasından 6769 S. SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Diğer yandan başvuru ile …sayılı markanın kapsamında aynı veya aynı tür malların bulunduğu tespit edilmekle birlikte, başvuru ile itiraz gerekçesi 2018/83525 sayılı markanın büyük anlamına gelen ayırt edici niteliği görece düşük “makro/… ibareleri dışındaki unsurlar bakımından farklılaşmış olması, başvuru konusu markanın “makro” ve “fish” ibarelerinden herhangi birisi diğerine göre ön plana çıkartılmaksızın kavramsal bir bütün halinde okunup algılanması, fish ibaresinin başvuruya konu mallar bakımından ayırt edici bir ibare olması, çekişme konusu malların niteliği ve bu malların hitap ettiği tüketicilerin dikkat düzeyinin görece yüksek olması gibi somut olaya özgü hususlar birlikte göz önüne alındığında markalar arasındaki farklılıkların karıştırma ihtimalini ortadan kaldırmaya yeterli olduğu ve markalar arasında 6769 SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Diğer yandan … ibareli başvurunun 7. sınıfa dahil mallar için tescilli veya bu mallarla ilgili olarak kullanılması halinde 6769 S. SMK’nın 6/5 maddesinde sayılan koşulların ortaya çıkacağına ilişkin olarak itirazda muterizin perakende mağazacılık sektöründe tanınmışlığını ileri sürdüğü makro/ … ibareli markalarına verilecek zararın ya da markasının ününden sağlanacak yararın nelerden oluşacağını ve nasıl ortaya çıkacağını gösterir ve olayların olağan akışı içinde belirtilen durumların gerçekten olası olduğu yönünde bir sonuca varmak için yeterli kanıt oluşturacak deliller, argüman ve savlar sunulmadığından, Kurul’da bu yönde bir kanaat oluşmadığından başvurunun 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesi uyarınca reddini gerektirecek haklı ve geçerli bir sebep bulunmadığı görüşüne varılmış ve bu yöndeki itiraz kabul edilmemiştir.
Kötü niyetli başvuru iddiası da somut dayanaktan yoksun olduğundan temelsiz bulunmuş ve kabul edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle itirazın reddi gerekmiştir.
KARAR: İtirazın reddine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(9)Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Taraf markalarında AYNI işaret olması ve kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/5 maddesine göre tanınmış markalarda;
Toplumda (Türkiye sınırlarında) tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, tanınmış marka sahibinin itirazı üzerine ret edilir.
Yargıtay içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının başvuru markası dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde nisbi red sebebi sayılarak başvuru markası engellenebilecektir.
Doktrin ve çeşitli yargı kararları dikkkate alınıp bakıldığında KÖTÜNİYET kriteri “Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olabilmesi için, marka başvurusu sırasında kötü niyetli olarak markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılması gerekir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmelidir.” şeklinde görüşler yer almaktadır.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
… (…) … SUPERCENTER+şekil (99 001458)
(07.sınıf) (35.sınıf)
…+şekil (2018/83525)
(01,02,03,04,07,10,…13,15,17,19,23,25,26,27,34,
36,37,39,42,44,45.sınıf)
(ve YİDK kararında geçen diğerleri)
Bilirkişi heyetinden alınan 07.01.2021 tarihli raporda ÖZETLE; “
1. Davalıya ait … sayılı “…” ibareli marka ile davaya mesnet gösterilen davacının… numaralı markaları her ne kadar 7. Sınıftaki bir dizi mallar ve hizmetler bakımından benzer olsa da taraf markaların görsel ve işitsel olarak farklı olması nedeniyle iltibas tehlikesinin bulunmadığı,
2. Davacının davaya mesnet gösterdiği markaların davaya konu olan marka ile görsel ve işitsel olarak farklı olması nedeniyle 6769 S. SMK’nın 6/5 hükmü açısından bir durumun oluşmayacağı,
3. Kötü niyetin ispatlanamadığı,,” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacı vekilinin yeni bir heyetten rapor ve aynı heyetten ek rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talepler reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davalının ” …+renk ” ibareli marka başvurusu ile davacının ” … ” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ,sesçil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu mallar için ayırdığı satın alma süresi içinde, davalının ” …+renk ” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının ” … ” ibareli tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceğini, diğer bir anlatımla ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından davacının ” … ” ibareli tescilli markalı mallarından satın almak isterken davalının ” …+renk ” ibareli başvuru markalı malı satın almak şeklinde bir yanılgı yaşamayacağı, ortalama düzeydeki tüketici kesimi tarafından başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idari ve ekonomik açıdan birbiriyle bağlantılı işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar algısı da oluşmayacağı, taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/1 maddesindeki iltibasın bulunmadığı kanaati oluştuğu;
Taraf marka işaretleri benzemediğinden SMK 6/5 maddesindeki tanınmışlık koşulu da oluşmadığı, ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ” kanıtlanmadığı ) ;
Dava konusu ” …+renk ” ibareli marka açısından SMK 6/9 maddesi anlamında kötüniyetli başvuru yapıldığı iddiası da kanıtlanmadığı;
Tüm bu gerekçelerle YİDK kararı doğru olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin düşümü ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
3-AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.
17/03/2021

Katip … Hakim …
E. İmzalıdır. E.İmzalıdır.