Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/365 E. 2022/113 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R
“(Asıl davada Bozmaya Uyma)”

ESAS NO : 2019/365 Esas ( Ankara 1. FSHHM’nin 2021/313 Esas ve yine aynı mahkemenin 2016/250 Esas sayılı BİRLEŞEN dosyaları dahil)
KARAR NO : 2022/113

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA 1 (2019/365 esas): …’e dayalı tazminat, Muhtemel tecavüzün men’i
DAVA TARİHİ : 12/03/2015
DAVA 2 (2021/313 esas-birleşen) : …’e dayalı tazminat
DAVA TARİHİ : 01/09/2021
DAVA 3 (2016/250 esas-birleşen) : …’e dayalı tazminat ,Muhtemel tecavüzün men’i
DAVA TARİHİ : 23/06/2016
KARAR TARİHİ : 20/04/2022 Yazım Tarihi:20/05/2022

( ASIL DAVADA )
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkili …’in Uzman Kariyer Yayınları tarafından yayınlanan “Sistematik Soru Seti Öğrenme Psikolojisi” adlı eserin sahibi olup bu kitabı hazırlayarak davalı yayınevine vermiş olduğunu, anılan kitabın 2013 tarihinde imzalanan sözleşme ile müvekkilin adı belirtilmek suretiyle yayınlandığını, müvekkilinin 2015 yılında bu kitabın tekrar yayınlandığını öğrendiğini, kitabı alıp incelediğinde izni olmadan kitaptan adının çıkartıldığını, kitaptan yine birçok soru ve bölümün çıkarıldığını ve kitabın bu şekilde umuma arz edildiğini öğrendiği, 5846 sayılı Yasanın 14-15-16. maddelerinde manevi hak olarak belirtilen “umuma arz salahiyeti”, “adın belirtilmesi salahiyeti” ve “değişiklikleri men etmek” yetkilerinin ve bundan doğan manevi hakların açık bir şekilde ihlal edildiği, müvekkilin eserini bu şekilde değiştirip umuma arz eden şirket yetkililerinin … 70. maddede belirtilen manevi hak ihlallerinin üçünü de ağır biçimde işlediğini, deliller kısmında sunulan sözleşmede, bu kitap için set fiyatı üzerinden %5 telif ücreti ile anlaşılmış olduğu ve bunun sözleşmenin 5. maddesinde açıkça belirtildiği ifade edilerek, davalı yayınevinin müvekkilin eserini adsız ve değiştirerek yayınladığı gibi 2015 baskılarına ilişkin herhangi bir ödemede bulunmadığı belirtilerek anılan kitabın ne kadar basıldığını bilmediklerinden arttırım hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1000 TL telif ücreti istenildiği, müvekkilin eserinin adsız ve değişikliklerle umuma arz edilmesi durumunda eserin bu şekilde yayınlanması müvekkilin haklarına tecavüz oluşturacağından, eserin bu şekilde tekrar basımının yapılmaması için muhtemel tecavüzün men’ine , yine sözleşmeye aykırılık nedeniyle haklı şekilde sözleşmeyi feshettiklerinden eserin artık hiçbir şekilde basımının yapılmamasının ve dava dilekçelerinin ihtar yerine geçmesinin istenildiği ve müvekkilin … 14-15-16 da belirtilen tüm hakları ihlal edildiğinden … md. 70 gereği 5.000 TL manevi tazminat talep ve dava etmiş duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
Davacı vekili 29/03/2017 tarihli dilekçesiyle tazminat talebini 773,00 TL artırarak toplam 1.773,00 TL’ye yükselttiğini beyan etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı firma vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Müvekkil firmanın uzun zamandır Türkiye çapında yayıncılık faaliyeti ile ilgilenmekte olduğu ve bilhassa… sınavlarına hazırlık amaçlı kitapların yayım ve ticareti ile iştigal ettiklerini, dava konusu… Eğitim Bilimleri Modüler Soru Bankası” adlı eserin davacının da içlerinde bulunduğu 6 yazar tarafından kaleme alınmış set kitap niteliğinde olduğunu, dava konusu eserin… sınavına hazırlanan öğrencileri hedef kitle olarak gören, soru yapısı, konu değişimi, soruların artması ya da azalması, müfredat değişikliği gibi faktörlerden etkilenen, her yıl güncellenme ihtiyacı bulunan dönemsel yayınlar olduğu, KPSS yayıncılığı yapan yayınevlerinin mali haklarını devraldığı metin ya da soruların tıpkı baskılarını 2 yıl üst üste yapmalarının mümkün olmadığını, gerek uygulamadan kaynaklanan zaruret durumu gerekse de hedef kitle nezdinde kendini tekrarlayan yayınevi durumuna düşme tehlikesi nedeniyle… yayıncılarının mali haklarını devraldığı soruların içeriklerine müdahale etmeden soruların sıralamasının değiştirilmesi ve soruların eserden çıkartılması yollarına başvurduklarını, … md. 16/2 ve davaya konu eserlerin yayın sözleşmelerinin 7. maddesinin bu noktada yayınevine cevaz verdiğini, davacı yazarın, müvekkil ile yapmış olduğu yayın sözleşmeleri kapsamında mali haklarını müvekkile devrettiği; Anılan sözleşme … md. 56/1 gereği tam ruhsat niteliğinde olup, mali hakların müvekkil yayınevine adet, baskı ve süre sınırı olmaksızın devredildiğinin açıkça belirtildiği, yayın sözleşmeleri incelendiğinde görüleceği üzere, davaya konu eserlerin soru bankası ve bu soruların çözümünü gösterir yardımcı kaynak niteliğinde olduğunu, sözleşmenin 9. maddesinde yayınevinin gerekli gördüğü hallerde bu soruları bir bütün olarak parçalar halinde, farklı dizilimlerle ve farklı eserlerde kullanma hakkı tanındığı, davacı tarafından iddia edildiği üzere izinsiz ekleme ve çıkarma yapılmasının söz konusu olmadığı, … md. 16/2 deki istisnai halden faydalanılarak kitabın piyasa şartlarına ve ÖSYM müfredatına uygun hale getirildiği, ayrıca kitabın künye kısmında davacının adının geçtiği, … md. 15/1 de adın belirtilmesinin ne şekilde olacağı konusunda açıklık olmadığı, eserin yayın sözleşmesinde, bandrol talep formunda ve künye ve jenerik kısmında eser sahibinin adının geçmesinin adın belirtilmesi olarak kabul edilebileceği, ilim ve edebiyat eserlerinde çoğaltılmış nüshalarda eser sahibinin adının geçmesinin yeterli sayıldığı; davaya konu eserlerde de çoğaltılmış nüshaların künye ve jenerik kısımlarında davacının adının açıkça belirtildiği, adın belirtilmesi salahiyeti ile ilgili yasa hükmünde açıkça belirtilmiş olsa bile muamelatta gelişmiş teamüllerin sonucu oluşan bir takım istisnaların olduğu, bunlardan bir tanesinin de dönemsel yayınlar olup, KPSS sınavlarına dönük hazırlanan dava konusu eserlerin müfredattaki değişimlere göre yeniden değerlendirilmesi, ÖSYM tarafından sorulan sorulara yakın soruların eserde yer bulmasına rağmen sınavda sorulmayan soruların elenmesi gibi ibarelerin de bu eserin dönemsel yayın olduğunu ve bu haliyle de adın belirtilmesi salahiyetinin istisnası kapsamında değerlendirilebileceğini gösterdiği, İlim ve edebiyat eserlerinde genel uygulama gereği eser yazar tarafından yayınevine ilk olarak nasıl teslim edilmişse o şekilde yayınlandığı, dava konusu… Eğitim Bilimleri Modüler Soru Bankası” isimli eserde, davacı yazarın yazdığı ve müvekkil yayınevine teslim ettiği kısmın ilk olarak müvekkile isimsiz olarak teslim edildiği, bu haliyle eseri isimlendirme yetkisinin müvekkil firmada olduğu, bu kapsamda müvekkil yayınevi tarafından … md. 14-15. Maddelerinde belirtilen eser sahibinin manevi haklarının ihlal edilmemiş olduğunu belirtilerek davanın esastan reddinin talep edildiği, telif ücreti talebine ilişkin olarak, davaya konu eser için davalının da içlerinde bulunduğu 6 yazar ile müvekkil firma arasında 20.11.2012 tarihinde sözleşme imzalandığı, bu sözleşmede telif ücretinin 500 TL olduğu ve yazarlara nakden ödendiğinin belirtildiği, yazarların ıslak imzalarının sözleşme altında mevcut olduğu, davacı tarafın iddiasını hangi yayın sözleşmesine dayandırdığının taraflarınca tespit edilemediği, davacı tarafın müvekkil firmadan alacağı herhangi bir telif ücreti bulunmadığını belirterek davacı tarafın bu talebinin reddinin talep edildiği, iİhtiyati tedbir talebine ilişkin olarak, ihtiyati tedbir … md.66’da ve HMK md. 389’da düzenlenmiş olup bu maddelerin asıl amacının gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğması ya da zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde hak sahiplerini koruma olduğu, oysa davacı tarafından ihtiyati tedbir talebine gerekçe olarak davacı yazarın şeref ve itibarının zedelenmesinin gösterildiği, bu durumun ayrıca davanın esasına ilişkin olup ihtiyati tedbir talebine konu olamayacağı düşünüldüğü belirtilerek reddinin talep edildiği, talep edilen manevi tazminat miktarına ilişkin olarak, yazarın dava konusu eser için mali hak devri karşılığında 500 TL telif ücretini peşin olarak aldığı, buna rağmen davacı tarafça telif ücretinin 10 katı karşılığından 5.000 TL manevi tazminat talep edildiği, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağı ve manevi tazminata hükmedilirken kusurun ve zararın ağırlığı, kişilik haklarına dönük ihlal ve hakkaniyet ilkelerinin gözetilmesi gerektiğini, yazarın fikri ürünü olan eserin mali haklarını 500 TL’ye devretmesine karşın manevi haklarının ihlali gerekçesiyle 5.000 TL bedel talep edilmesinin hakkaniyet ilkelerine aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, bu bedelin fahiş ve kabul edilemez olduğunu,ayrıca bu bedele haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletilmesinin de uygulama ile çeliştiğini. manevi tazminatta faizin karar tarihinden itibaren işlemekte olduğunu belirtilerek davanın reddini talep etmiştir.
5846 sayılı FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU :
Madde 1/B-a) Eser: “Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini,
b) Eser sahibi : Eseri meydana getiren kişi,
c) İşlenme eser: Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle müstakil olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat mahsullerini,
d) Derleme eser: Özgün eser üzerindeki haklar saklı kalmak kaydıyla, ansiklopediler ve antolojiler gibi muhtevası seçme ve düzenlemelerden oluşan ve bir düşünce yaratıcılığı sonucu olan eseri,
(İşlenmeler ve Derlemeler) Madde 6 ” Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilipte bu esere nispetle müstakil olmıyan ve aşağıda başlıcaları yazılı fikir ve sanat mahsulleri işlenmedir:
……
7. Belli bir maksada göre ve hususi bir plan dahilinde seçme ve toplama eserler tertibi;
……..
İstifade edilen eserin sahibinin haklarına zarar getirmemek şartıyla oluşturulan ve İşliyenin hususiyetini taşıyan işlenmeler, bu kanuna göre eser sayılır.”
Madde 8/1-2 “Bir eserin sahibi, onu meydana getirendir.
Bir işlenmenin ve derlemenin sahibi, asıl eser sahibinin hakları mahfuz kalmak. şartıyla onu işleyendir.”,
(Eser sahiplerinin birden fazla oluşu ) Madde 9″ Birden fazla kimselerin birlikte vücuda getirdikleri eserin kısımlara ayrılması mümkünse, bunlardan her biri vücuda getirdiği kısmın sahibi sayılır.
Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, eseri birlikte vücuda getirenlerden her biri bütün eserin değiştirilmesi veya yayımlanması için diğerlerinin iştirakini istiyebilir. Diğer taraf muhik bir sebep olmaksızın iştirak etmezse, mahkemece müsaade verilebilir. Aynı hüküm mali hakların kullanılmasında da uygulanır.”,
(Eser sahipleri arasındaki birlik) Madde 10 ” Birden fazla kimsenin iştirakiyle vücuda getirilen eser ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa, eserin sahibi, onu vücuda getirenlerin birliğidir.
Birliğe adi şirket hakkındaki hükümler uygulanır. Eser sahiplerinden biri, birlikte yapılacak bir muameleye muhik bir sebep olmaksızın müsaade etmezse, bu müsaade mahkemece verilebilir. Eser sahiplerinden her biri, birlik menfaatlerine tecavüz edildiği takdirde tek başına hareket edebilir.
Bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan teknik hizmetler veya teferruata ait yardımlar, iştirake esas teşkil etmez.
Birden fazla kimsenin iştiraki ile vücuda getirilen eser, ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa bir sözleşmede veya hizmet şartlarında veya eser meydana getirildiğinde yürürlükte olan herhangi bir yasada aksi öngörülmediği takdirde birlikte eser üzerindeki haklar eser sahiplerini bir araya getiren gerçek veya tüzel kişi tarafından kullanılır. Sinema eseri ile ilgili haklar saklıdır.”,
Madde 11″ Yayımlanmış eser nüshalarında veya bir güzel sanat eserinin aslında, o eserin sahibi olarak adını veya bunun yerine tanınmış müstear adını kullanan kimse, aksi sabit oluncaya kadar o eserin sahibi sayılır.”
… 14-17.nci maddelerde MANEVİ HAKLAR ( Umuma arz -Adın belirtilmesi Eserde değişiklik yapılmasını menetmek yetkileri – zilyed ve malike karşı hakları (bazı hallerde asıllarından geçici bir süre için yararlanmayı talep etme, eserin bozulmasını-,yok olmasını engelleme, eser tek ve özgün ise kendisine ait tüm dönemleri kapsayan çalışma ve sergilerde kullanmak amacıyla, koruma şartlarını yerine getirerek iade edilmek üzere eseri isteyebilme hakkı) ). 21-25.nci maddede ve 45.nci maddede ise MALİ HAKLAR (İşleme – Çoğaltma – Yayma – Temsil – Umuma İletim Hakkı ve Pay Alma Hakkı.) sayılmıştır.
Madde 52 “Mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır.” ,
Madde 66 ” Manevi ve mali hakları tecavüze uğrıyan kimse tecavüz edene karşı tecavüzün ref’ini dava edebilir.
Tecavüz, hizmetlerini ifa ettikleri sırada bir işletmenin temsilcisi veya müstahdemleri tarafından yapılmışsa işletme sahibi hakkında da dava açılabilir.
Tecavüz edenin veya ikinci fıkrada yazılı kimselerin kusuru şart değildir.
Mahkeme, eser sahibinin manevi ve mali haklarını, tecavüzün şümulünu, kusurun olup olmadığını, varsa ağırlığını ve tecavüzün ref’i halinde tecavüz edenin düçar olması muhtemel zararları takdir ederek halin icabına göre tecavüzün ref’i için lüzumlu göreceği tedbirlerin tatbikına karar verir.
Eser sahibi, ikamet ettiği yerde de tecavüzün ref’i ve men davası açabilir. ” ,
Madde 68/1 ” Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan,çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.” ,
Madde 69″ Mali veya manevi haklarında tecavüz tehlikesine maruz kalan eser sahibi muhtemel tecavüzün önlenmesini dava edebilir. Vakı olan tecavüzün devam veya tekrarı muhtemel görülen hallerde de aynı hüküm caridir.
66 ncı maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarının hükümleri burada da uygulanır. “,
Madde 70 “Manevi hakları haleldar edilen kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat ödenmesi için dava açabilir. Mahkeme, bu para yerine veya bunlara ek olarak başka bir manevi tazminat şekline de hükmedebilir.
Mali hakları haleldar edilen kimse, tecavüz edenin kusuru varsa haksız fiillere mütaallik hükümler dairesinde tazminat talep edebilir.
Birinci ve ikinci fıkralardaki hallerde, tecavüze uğrayan kimse tazminattan başka temin edilen karın kendisine verilmesini de istiyebilir. Bu halde 68 inci madde uyarınca talep edilen bedel indirilir.” hükümleri yer almaktadır.
( ASIL DOSYADA ) ÖNCEKİ DEĞERLENDİRME;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın;” davacı tarafın yazarı olduğu belirtilen “Sistematik Soru Seti Öğrenme Pisikolojisi” eserin davalı tarafça 2013 yılında yayınlanmasından sonra 2015 yılında yazarın izni olmadan kitaptan adının çıkartılması, yine bir çok soru ve bölümün çıkarılarak yayınlanması iddiasına dayalı olarak …’ten kaynaklı mali ve manevi haklarının ihlal edilip edilmediği, davacı tarafın telif ücreti alacağı olup olmadığı, tecavüzün men-i gerekip gerekmediği noktasında “tespiti yapılmıştır.
Sunulan ve celbedilen tüm kayıt ve belgeler sonrasında Mahkememizce uzman bilirkişi heyetinden alınan 29.08.2016 tarihli ASIL raporda ÖZETLE:”
1. Davaya konu davacı tarafa ait… Eğitim Bilimleri – Çözümlü Sistematik Soru Seti – Öğrenme Psikolojisi – 2013″ adlı yayının 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (…) kapsamında “ilim ve edebiyat eseri” niteliğinde olduğu, davacı taraf Murat Yurtseverin adı geçen eserin eser sahibi olduğu,
2. Dava konusu eser üzerindeki mali haklardan çoğaltma ve yayma haklarının davacı ve davalı taraf arasında imzalanan 20.11.2012 tarihli Yayın Sözleşmesi ile baskı ve süre sınırı olmaksızın davalı tarafa devredilmiş olduğu, bu sözleşme sonrası adı geçen eserin davalı yayınevince “Aralık 2012” tarihinde çoğaltılarak yayımlandığı,
3. Davaya konu eserin, davacı tarafın izni olmaksızın eser içeriğinde esaslı değişiklikler yaparak ve eser sahibinin adı çıkarılarak davalı tarafça 2015 yılında… Eğitim Bilimleri – Sistematik Soru Seti – Öğrenme Psikolojisi – 2015″ adı ile tekrar çoğaltılarak yayımlandığı,
4. Eser sahibinin rızası hilafına eserin bütünlüğünü bozan esaslı değişiklikler yapılmak suretiyle ve eser sahibinin adı kaldırılarak davalı tarafça gerçekleştirilen çoğaltma ve yayma fiilinin, taraflar arasında imzalanan 20.11.2012 tarihli sözleşme ile tanınan çoğaltma ve yayma ruhsatı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, zira, 20.11.2012 tarihli Sözleşmenin kapsamının 2012 yılında davacı tarafın davalı yayınevine, yayına hazır şekilde teslim ettiği ve davalı yayınevinin izinsiz yaptığı değişiklikleri içermeyen… Eğitim Bilimleri – Sistematik Soru Seti – Öğrenme Psikolojisi – 2013″ adlı eser ile sınırlı olduğu,
5. Davaya konu fiil ile davacının … 14, 15 ve 16. maddelerinde tanımlanan manevi haklarından “umuma arz yetkisi”, “adın belirtilmesi yetkisi” ve “eserin bütünlüğünü koruma yetkisi” ile … 22 ve 23. maddelerinden kaynaklanan mali haklardan “çoğaltma” ve “yayma” haklarının ihlal edilmiş olduğu,
6. Manevi hakların ihlali nedeniyle … md 70 kapsamında öngörülecek manevi tazminat tutarının takdirinin Sayın Mahkemede olduğu,
7. Ortaya çıkan ihlal fiili ile davacı tarafın, sözleşmeye dayalı telif alacağı değil, ancak mali hakların ihlaline dayalı …. md 70 kapsamında maddi tazminat veya md. 68 kapsamında telif tazminatı talep edebileceği,
8. Gerek… Eğitim Bilimleri – Çözümlü Sistematik Soru Seti – Öğrenme Psikolojisi – 2015″ adlı kitabın kaç adet basıldığı ve davalı yayınevinin bu kitabı hangi birim fiyattan sattığına ilişkin bilgilerin dava dosyası içeriğinde olmaması, gerekse davacı tarafın … md 68 veya md. 70 kapsamında tazminat talebin açıklığa kavuşturması gerekliliği olduğundan, bu aşamada tazminat hesaplaması yapılmasının mümkün olmadığı,
9. Davacı tarafın tecavüzün men-i talebinin yerinde olduğu” şeklinde ifade edilmiştir.
Rapora itiraz üzerine alınan 07.02.2017 tarihli EK RAPORDA ÖZETLE;” Yayıncılık Sektöründe uygulamada genel olarak yazarlara/eser sahiplerine telif ücreti olarak çoğaltıma konu eser nüshasının her biri için KDV hariç toptan birim fiyatının %5 – %15 aralığında basımı yapılan yayının/eserin niteliğine göre değişen telif ücretleri ödendiği bilinmektedir. Davaya konu yayının niteliği dikkate alındığında, söz konusu yayının her bir baskı adedi için ödenecek telif ücretinde dikkate alınabilecek oranın %15 olabileceği değerlendirilmektedir.
Davaya konu setin 8 kitaptan oluştuğu ve bu kitaplardan birinin davacı tarafa ait olduğu dosya kapsamından sabittir.
Davaya konu yayının 2015 yılı baskısının 1.000 adet yapılmış olduğunun ve perakende satış fiyatının ise 38,43 TL olduğunun kabulü gerektiğini de gerekçeli olarak yukarıda belirtmiştik. Dosya içeriğindeki belgelerden davaya konu yayının toptan satış fiyatı bilgisi bulumamakta olup, perakende liste satış fiyatının 54,90 TL ve indirimli/kampanyalı perakende fiyatın ise KDV dahil 38,43 TL olduğu ve ticaret hayatının gerçekleri bir bütün olarak dikkate alındığında, yayıncılık sektöründe perakende satışta kampanyalı fiyatın, birim maliyet/toptan satış fiyatının altına indirilemeyeceği değerlendirilmiş olup, davaya konu setin maksimum toptan fiyatının KDV dahil 38,43 TL olabileceği değerlendirilmiştir. Tazminat hesabının, %18 KDV tutarı çıkartılarak bahse konu rakam üzerinden yapılması uygun görülmektedir. 38.43x %18 = 6,92, 38.43 – 6,92 = 31,51 KDV hariç davaya konu setin birim fiyatı Davaya konu setin 8 adet yayından oluştuğunu ve bunlardan birinin de davacı tarafa ait olduğunu yukarıda belirtmiştik. Bu nedenle, yukarıda bulunan birim set fiyatından davacıya ait yayının birim fiyatına (1/8) ulaşmak gerekmiştir.
31,51 / 8 = 3,94 TL set içindeki 8 adet yayının her birinin KDV hariç birim fiyatı
3,94 x %15 = 0,591 TL davacı tarafın eserinin basılan her bir adet nüshası için ödenmesi gereken telif ücreti
Davaya konu yayının 2015 yılında toplam 1.000 adet basıldığı dikkate alındığında;
1.000 x 0,591 = 591,00 TL Davacı tarafa ödenmesi gereken toplam telif ücreti olarak hesaplanmaktadır.
Yukarıda yapılan tespit, değerlendirme ve hesaplamalar kapsamında, davacı taraf … md. 70/2 kapsamında toplam 591,00 TL maddi tazminat talep edebilir.
… md. 68 kapsamında 2 varsayımsal sözleşme koşulları çerçevesinde davacı tarafın üç katı oranında talep edebileceği telif tazminatı ise; 591,00 x 3 = 1.773,00 TL’dir.”şeklinde ifade edilmiştir.
Mahkememizce asıl davada yapılan yargılama sonunda ise 10.07.2017 tarih ve…. sayılı kararla ÖZETLE ” KPSS Eğitim Bilimleri – Çözümlü Sistematik Soru Seti – Öğrenme Psikolojisi – 2013″ adlı yayının 5846 Sayıl….Kanunu kapsamında “ilim ve edebiyat eseri” niteliğinde olduğu, davacının adı geçen eserin eser sahibi bulunduğu, 20/11/2012 tarihli Yayın Sözleşmesi ile baskı ve süre sınırı olmaksızın davalı tarafa mali hak devredilmiş ise de davacı tarafın izni olmaksızın eser içeriğinde esaslı değişiklikler yapılarak ve eser sahibinin adı çıkarılarak davalı tarafça 2015 yılında… Eğitim Bilimleri – Sistematik Soru Seti – Öğrenme Psikolojisi – 2015″ adı ile tekrar çoğaltılarak yayımlandığı, bu şekilde davacının … 14, 15 ve 16. maddelerinde tanımlanan manevi haklarından “umuma arz yetkisi”, “adın belirtilmesi yetkisi” ve “eserin bütünlüğünü koruma yetkisi” ile … 22 ve 23. maddelerinden kaynaklanan mali haklardan “çoğaltma” ve “yayma” haklarının ihlal edilmiş olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, …’in 68. maddesine göre 3 kat telif tazminatı olan 1.773,00 TL’nin 04/09/2014 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp davacıya verilmesine, takdiren 3.500,00 TL manevi tazminatın 04/09/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının hak sahibi olduğu eser ve esere ilişkin bölümlerin sonraki baskılarda yapılmaması için …’in 69. maddesine göre muhtemel tecavüzün men’ine, diğer ve fazlaya ilişkin istemlerin reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karar taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla …. Karar sayı ile ÖZETLE ;”1- Mahkemece, taraflarca dayanılan delillerin usulünce değerlendirilip tartışılmış olmasına ve verilen kararın usul ve yasaya uygun olmasına, davalı yayınevinin, davacı tarafından hazırlanan ve daha önceki baskıda yer alan soru sayısının 2015 yılına yönelik baskıda azaltmış olmasının davacının her hangi bir mali veya manevi hakkını ihlal etmeyecek olmasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Dosyada taraflar arasında imzalanan ve imzası ikrar olunan hem 20.11.2012 tarihli “Basım Yayım Sözleşmesi”, hem de 27.02.2013 tarihli “Basım Yayım Sözleşmesi” başlıklı sözleşmelerin bulunduğu, davacı tarafın ise dava dilekçesinde açıkça sonraki tarihli ikinci sözleşmenin ihlali nedeniyle dava açıldığı halde mahkemece, 20.11.2012 tarihli sözleşme esas alınarak yapılan hesaba göre karar verilmesi karşısında talepten başkasına karar verilmiş olunması HMK’nın 26.maddesine göre doğru olmamış ve hükmün bu nedenle davacı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
3- Tazminat hesabı yönünden davacının dayandığı 27.02.2013 tarihli Sözleşmenin 5.maddesi uyarınca, basılan eser üzerindeki kapak fiyatından öncelikle KDV’nin düşülmesi suretiyle çıplak bedelin tespiti, gerçek baskı sayısı ile kitap bedelinin çarpımı sonucu bulunacak rakamın %5’inin telif bedeli olarak davacıya ödenmesinin kararlaştırılmasına rağmen mahkemece uyulan bilirkişi raporunda, kitabın 8 ayrı yazarı olduğu gerekçesiyle söz konusu telif bedelinin 1/8’i davacıya ödenecek şekilde hesap yapılması doğru olmamış ve hükmün bu sebeple davacı yararına bozulması gerekmiştir.
Aynı şekilde bilirkişi raporunda tazminat hesabı yapılırken, esas alınacak baskı sayısı olarak Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden bildirilen bandrol adedi miktarı esas alınmıştır. Oysa tazminat hesabında, Dairemizin yerleşik uygulamaları doğrultusunda, gerçek baskı sayısının esas alınması gerekir. Bu hususta öncelikle Telif Hakları Genel Müdürlüğünden adı geçen eser için alınan bandrol sayısının sorulması yerinde ise de, korsan baskıların bulunması durumunda, şayet eser nüshası üzerinde başka bir esere ait bandrol varsa anılan bandrolden kaç adet alındığının Genel Müdürlükten sorulması ve bunlardan kaç adedinin davaya konu korsan baskıda kullanılmış olabileceğinin değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca baskı sayısı esas alınırken, davalı tarafın önceki yıllarda bu eğitim setinden kaç adet sattığı, eserin niteliği, baskı yeri, şekli ve okuyucu çevresi itibariyle en az kaç adet baskı yapmış olabileceğinin bilirkişi yardımıyla tespit edilerek, muhtemel baskı adedi esas alınarak hesap yapılması ve bu şekilde tazminat miktarının belirlenmesi, davalı tarafından söz konusu eser için her hangi bir telif ödemesi yapılmış ise, borcu söndüren bir işlem olmakla ödeme miktarının dikkate alınması suretiyle tazminat hesabının yapılması gerekirken, hatalı gerekçeyle sadece söz konusu eser için Genel Müdürlükten alınan bandrol miktarının esas alınması doğru olmamış ve hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
4- Eserden doğan bir hakkı ihlal edilen hak sahibi mütecavize karşı dilerse 5846 s. … 68.maddesi uyarınca üç katı tazminat talep edebileceği gibi, dilerse … 70.maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat davası da açabilecektir. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça … 70.maddesi uyarınca telif hakkı bedeli talep ettiği halde, mahkemece … 68.maddesi uyarınca karar verilmesi ile talepten fazlasına karar verilmiş olmakla bu husus da HMK’nın 26.maddesine göre doğru olmamış ve hükmün bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (2) ve (3) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davacı tarafın, (4) no’lu bentte açıklanan nedenlerle de davalı tarafın istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (1) no’lu bentte yer alan sebeplerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ” şeklindeki ” BOZMA” kararı ile dosya yeniden mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce de bozma ilamına uyulmuştur.
YENİ DEĞERLENDİRME;
Bozma ilamında geçen” korsan baskıların bulunması durumunda, şayet eser nüshası üzerinde başka bir esere ait bandrol varsa anılan bandrolden kaç adet alındığının Genel Müdürlükten sorulması ve bunlardan kaç adedinin davaya konu korsan baskıda kullanılmış olabileceğinin değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca baskı sayısı esas alınırken, davalı tarafın önceki yıllarda bu eğitim setinden kaç adet sattığı, eserin niteliği, baskı yeri, şekli ve okuyucu çevresi itibariyle en az kaç adet baskı yapmış olabileceğinin bilirkişi yardımıyla tespit edilerek, muhtemel baskı adedi esas alınarak hesap yapılması ve bu şekilde tazminat miktarının belirlenmesi “şeklindeki kararı doğrultusunda konuyla ilgili müzekkereler yazılıp, gelen yazı cevapları ve belgeler kapsamında önceki heyete 1 mali müşavir – muhasebeci , 1 yayıncılık sektöründe yer alan olmak üzere 2 kişi daha ilave edilip ek rapor alınması yönüne gidilmiştir.
Bu şekilde oluşan bilirkişi heyetinin sunduğu 13/03/2020 tarihli EK RAPOR’da ÖZETLE “Dosya içindeki bandrol talep formlarına göre dava konusu kitabın toplam 45.500 adet basıldığı görünmektedir. Ancak son talep formunda 6 basımı görünmekte olup 3. Basımı görünmemektedir. Bir önceki baskı adedine itibarla bu basımında 5.000 adet olabileceği değerlendirilmiştir.
23.11.2012 tarihli bandrol talep formu ile 20000 Adet bandrol alındığı görülmektedir.
14.10.2014 tarihli bandrol talep formu ile 10100 Adet bandrol alındığı görülmektedir.
19.12.2014 tarihli bandrol talep formu ile de 2200 Adet bandrol alındığı görülmektedir. Bu bandrol talep tarihleri arasında bu kadar kısa sürede basım tercihi varken 23.11.2012-14.10.2014 arasında bandrol talep edilmemesi hayatın olağan akışına uygun düşmemektedir. Bu sürede ilk baskıya itibarla 15.000 adet basılmış olabileceği değerlendirilmiştir.
Böylece Toplam basımın 65.500 adet olarak takdir edilmiştir.
27.02.2013 tarihli Sözleşmenin 7.maddesi uyarınca basım % 10 nu telif dışı tutulacağından hesabı için 65.500-6550= 59.950 adet olarak değerlendirilecektir.
• Set içindeki kitapların sayfa sayıları toplamı 840 sayfanın Fiyatı %8 KDV hariç 50.51TL ise 144 sayfa Dava konusu kitap fiyatı 8,66 TL olacaktır. 27.02.2013 tarihli Sözleşmenin 5.maddesi uyarınca 8.66 TL nın %5 telifi = 0.433 TL olacak, yukarıda basılan miktar olarak ulaşılan 59.950 adet X 0.433TL= 25.958,35TL.
Davacının 20.11.2012 tarihli sözleşmede 500TLPeşin aldığı görülmektedir.
Bu durumunda Davalının telif alacağının 25.958,35- 500=25.458,35 TL olacağı değerlendirilmiştir
SONUÇ VE KANAAT; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucu; Davacının … 70.maddesi uyarınca telif tazminat hakkı bedelinin 25.458,35 TL olacağı kanaatine varılmıştır. ” şeklinde ifade edilmiş ;
Bu rapora da taraflarca itiraz edilmesi üzerine aynı heyetten alınan 19/11/2020 tarihli 2.nci EK RAPOR’da ÖZETLE” Yargıtay bozma ilamında “Tazminat hesabı yönünden davacının dayandığı 27.02.2013 tarihli Sözleşmenin 5.maddesi uyarınca, basılan eser üzerindeki kapak fiyatından öncelikle KDV ‘nin düşülmesi suretiyle çıplak bedelin tespiti, gerçek baskı sayısı ile kitap bedelinin çarpımı sonucu bulunacak rakamın %5’inin telif bedeli olarak davacıya ödenmesinin kararlaştırılması.” Kararı ile,
Davacı vekilinin 17.04.2020 tarihli dilekçesindeki “Tarafımızca talep edilen kısım 2015 yılına ilişkin baskı adedine ilişkin telif tazminatı talebi” beyanı Dava konusu kitabın baskı yılı 2015 olarak göründüğü için esas alınmıştır.
Buna göre;
İçinde Dava konusu kitabın yer aldığı set üzerinde bulunan 2015 tarihli… bandrol için.
14.10.2014 tarihli bandrol talep formu ile …. tarafından alınmış bandrol seri no ve aralıkları…. olan 10.100 Adet bandrol alınmıştır.
Ayrıca
24.08.2015 tarihli bandrol talep formu ile 20/09/2013 tarihli sözleşme Aralarında …’inde olduğu 7 yazar adına … tarafından alınmış bandrol seri no ve aralıkları ….olan 10.100 Adet bandrol
11.11.2015 tarihli bandrol talep formu ile …. tarihli sözleşme Aralarında …’inde olduğu 7 yazar adına ….tarafından alınmış bandrol seri no ve aralıkları …. olan 3.100 Adet bandrol alınmıştır.
Dava konusu kitap için 23300 adet bandrol alındığı görülmektedir.
Davacının beyanı içinde yer alan 19.12.2014 tarihli bandrol talep formu ile 20/09/2013 tarihli sözleşme Aralarında …’inde olduğu 7 yazar adına Uzman …… Ltd Şti tarafından alınmış bandrol seri no ve aralıkları….olan 2.200 Adet bandrol içinde yer alan…. bandrolü yapıştırılan sette davacının konusu olan kitap bulunmamaktadır.
Böylece toplam 23.300 adet Dava konusu kitaptan davalının bilgisi dışında basılmış olduğu değerlendirilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında “Tazminat hesabı yönünden davacının dayandığı 27.02.2013 tarihli Sözleşmenin 5.maddesi uyarınca” alacağı
Set üzerindeki fiyatı %8 KDV hariç 50,51TL % 5 telifi =2.53TL X 23.300 Adet= 58.949,00 TL olacaktır.
Dosya içeriğinde 2015 yılı içinde Davacıya herhangi bir ödeme yapıldığı ile ilgili bilgi/belge yoktur.
SONUÇ VE KANAAT
Davacı ve Davalın 13.03.2020 tarihli ek bilirkişi raporumuza karşı itirazlarına yukarıdaki açıklamalarımız çerçevesinde katılmıyoruz. Bu kanaatle ek raporumuzda değiştirilecek bir sonuç olmadığı değerlendirilmiştir.
Bununla birlikte Mahkemenin görevlendirmesinde; “Teknik boyutu nedeniyle Yargıtay Bozma ilamı da gözetilerek, ihtilaf konusu, bozma ilamı ve tarafların ileri sürdükleri itiraz kapsamlarında heyetten 2. Ek rapor alınması” ikaz ve talimatı dikkate alınarak takdiri mahkemenizde olmak üzere yeni tazminat miktarı belirlenmiştir.
Heyetimizce bu görev doğrultusunda yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucu; Davacının … 70.maddesi uyarınca telif tazminat hakkı bedelinin 58.949,00 TL olacağı kanaatine varılmıştır. ” şeklinde ifade edilmiştir.
Diğer yönden davalı vekilinin “davalı tarafından söz konusu eser için her hangi bir telif ödemesi yapılmış ise, borcu söndüren bir işlem olmakla ödeme miktarının dikkate alınması ” şeklindeki Yargıtay bozma kararına konu edilen hususla ilgili davalı savunmasında bahsedilen ve celbini talep ettiği (sehven 2016/176 yazmış ise de ) ve bu dosya ile birleşen ….esas sayılı dosyası içinde olan …. karar sayılı dosyasının kesinleşmiş örneği dosyaya yansıtılmıştır. Buna göre ;
Bu kararın davacısı … tarafından davalısı …. firması aleyhine (mahkememizdeki dosyaların tarafları)… sayılı dosya üzerinden başlatılan fazla ödenen telif ücretine konu 156.720 TL icra takibi hakkında açılan MENFİ TESPİT davası olup kararın 2.nci sayfası okunduğunda davalı vekili beyanında “davacıya sözleşmelerin başladığı 2008 tarihinden 2014 tarihine kadar toplamda 78.286.10 TL. haketmesine rağmen sehven 235.949 TL ödeme yapıldığı, fazla ödenen 156.720 Tl üzerinden icra takibi yapıldığı” şeklinde ifadeler kullanıldığı, mahkemece de;12/07/2017 tarihli karar ile ;
” Davanın Kabulüne,
Davacının , davalı tarafın …. esas sayılı takip dosyasına konu ettiği 156.720 TL asıl alacağa ve fer’ilerine borçlu olmadığının tespitine,
Takibin kötüniyetli olması nedeniyle asıl alacağın %20 si karşılığı 31.344 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine ” şeklindeki kararın 08/05/2019 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.

( ANKARA 1.FSHHM’NİN 2021/313 esas sayılı BİRLEŞEN DOSYADA)
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE ” KPSS Eğitim Bilimleri Modüler Soru Seti ” için ödenmeyen editörlük alacağına ilişkin Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2019/365 Esas no ile açılmış olan davada, tazminat talebi 1.773,00 TL olup alınan bilirkişi raporunda tazminat miktarı 58.949,00 TL belirlenmiş olduğundan ıslah hakkımızın olmaması nedeni ayrı dava açılmış olup geriye kalan 57.176,00 TL’nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte taraflarına verilmesini, söz konusu dava ile işbu davanın konuları sebepleri tarafları aynı olduğundan, davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan işbu davanın Ankara 4. Fikri Ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/365 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… sayılı karar ile ” Mahkememizin bu dosyasının bağlantılı bulunduğu….Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine,” şeklinde karar verilip dosya mahkememize gönderilmiştir.
SAVUNMA:
Mahkememizce ise…. esas sayılı birleşen dosyası açısından 22/09/2021 tarihli ek tensip tutanağı düzenlendiği, dilekçe teati işlemlerinin yapılmasına karar verildiği, bu kapsamda ek tensip tutanağının dava dilekçesi ile birlikte taraflara tebliğ edildiği, ancak davalı tarafça bu davaya cevap verilmediği görülmekle 06/12/2021 tarihli duruşmada ” bu dosya ile ilgili gelecek duruşmada ön inceleme duruşması yapılmasına, taraflara ön inceleme duruşma gününün ilgili şablon tutanağı düzenlenerek tebliğine,” şeklinde ara karar oluşturulmuş ve taraf vekilleri huzurunda 21/03/2022 tarihinde birleşen dosya açısından ön inceleme duruşması yapılarak , uyuşmazlık tespit edilip sonrasında tahkikata geçilmiştir.
DEĞERLENDİRME;
Birleşen dosyada taraflar arasındaki temel uyuşmazlığın …. esas sayılı asıl dava dosyasında bilirkişi raporunda belirtilen 58.949.00 TL tazminat hesabı yönünden 1.773.00 TL asıl davada talep edildiğinden geriye kalan miktar açısından davacı tarafın davalı ile yapmış olduğu sözleşmenin ihlaline bağlı editörlük hakkına dayalı tazminat (alacak) hakkı bulunup bulunulmadığı, …’ten kaynaklı eser hakkının davalı tarafından ihlal edilip edilmediği noktasında olduğu tespit edilmiştir.
Bu dosyada tahkikata geçilmiş ise de yukarıda asıl dosyada bahsi geçen 19/11/2020 tarihli 2.nci EK RAPOR’daki tazminat hesaplaması aynı zamanda bu dosyayı da kapsadığından mahkemece de bu raporla yetinilerek herhangi bir yeni rapor alınması yönüne gidilmemiştir.

( ANKARA 1.FSHHM’NİN 2016/250 esas sayılı BİRLEŞEN DOSYADA)
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesiyle, davalının müvekkilinin eser sahibi olduğu ”Sistematik Soru Seti Öğrenme Psikolojisi” adlı kitabın sahibi ve editörü olduğu, 27/02/2013 tarihli sözleşme ile davalıya mali hak devri yapıldığı,2016 yılında bu eserin adı değiştirilip… Eğitim Bilimleri Profesyonel Soru Sistemi” adıyla yayınlandığı, davalının kitap setinin ismini değiştirmesi, kitabın ön kapağından müvekkilinin adını çıkarması, bu set içinde bulunan müvekkilinin eser sahibi olduğu “öğrenme psikolojisi” adlı eserin adı ve içeriği değiştirilip eklemeler ve çıkarmalar yapması, esere ikinci bir şahsın (Ali Yıldırım) ismini yazar olarak eklemesi, kitabın bandrolsüz olarak yayınlanması sebebiyle editörlük alacağına ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000-TL telif alacağının işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yine … 70. Madde uyarınca 3.000-TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, muhtemel tecavüzün men’ini ve söz konusu setin bu haliyle her türlü çoğaltımının, satışının ve dağıtımının tedbiren önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ” 09.10.2020 tarihli ISLAH dilekçesi ile talebini 48.612,50-TL daha arttırarak ” toplam 49.612,50 TL nin dava tarihinden (haksız fiilin kesildiği tarih) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ” şeklinde talepte bulunmuştur.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE ” Davacı tarafın iddialarının asılsız ve ispat kabiliyetini haiz olmadığını , müvekkili firmanın Türkiye genelinde yayıncılık faaliyeti yürüttüğünü, Davacının telif ücretlerinin eksiksiz banka hesabına yattığını, dava dilekçesinde belirtilen eser için17/12/2011, 20/11/2012 ve 20/09/2013 tarihlerinde 3 ayrı sözleşme yapıldığını, telif ücretinin davacıya nakden ödendiğini, Davacının editör olduğu bilgisinin hatalı olduğunu, eser üzerinde eklemeler çıkarmalar yapıldığı iddiası ile ilgili olarak, bilirkişi raporlarıyla da sabit olduğu üzere… sınavına yönelik eserlerin özelliği gereği dönemsel yayın olup güncellenmesi gerektiğini ,bu güncellemenin davacı tarafından yapılmadığını, bu durumda başka yazarlardan güncelleme hizmeti aldıklarını , eser üzerindeki davacının isminin çıkarılmasında müvekkilinin kastı olmadığını, künyede adının olduğunu, bu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu,” belirtip beyanında ayrıca “açılan dava yerinde değildir, editörülük sözleşmesi ile ilgili alacak yok buna ilişkin sözleşmeleri dosyaya sunduk, taraflar arasındaki sözleşmeler devam eden sözleşmeler olduğu için, hangisine ne miktar ödendiği belli değildir açıklama olarak yazılmamıştır banka hesaplarında da bu açıklama yoktur ödemeleri yapan şahıs müvekkil şirketin maaşlı muhasebe çalışanı bunun hesabından ödemeler yapıldı. Herhangi bir tecavüz söz konusu değildir, davanın reddini talep ederiz, davacıya ihtilaf konusu eserle ilgili ödemeler yapıldı, davacı editör ve eser sahibi değildir.Mali hak devredildiğinden müvekkilin güncelleme hakkı var, diğer yönden künye kısmında davacı ismi yer almaktadır.” şeklinde ifadelerde bulunduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun; taraflar arasındaki sözleşmeler doğrultusunda editörülük sözleşmesi kapsamında alacağının olup olmadığı ayrıca manevi haklarının ihlal edilip edilmediği ihlal edilen haklar var ise tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespiti yapılmıştır.
Bu dosya açısından delil ve belgeler (örnek sözleşme v.s. ) ibrazından sonra başta …. Telif Hakları Gn.Mdlğ. (bandroller ve hakkında ) , ilgili Matbaa (kitaptan kaç adet basıldığı sorulduğunda 24/08/2015 tarihinde 10.100 adet baskı yapıldığı cevabı geldiği ) ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılmıştır.
Eğitim Bilimleri konusunda bir akademisyen, yayıncı ve … konusunda uzmanların yer aldığı 4 kişilik bilirkişi heyetine dosya tevdi edilip rapor alınmıştır. Buna göre;
Heyetteki 3 kişi tarafından sunulan 20.3.2018 tarihli RAPOR’da ÖZETLE “
Somut olay bu bağlamda değerlendirildiğinde, eğitim bilimleri uzmanı bilirkişinin “dava edilen kitap davacının kendi yazdığı kitabın kopyası niteliğindedır” şeklindeki tespitinden hareketle, davacının uyuşmazlık konusu eserin de sahibi olduğu sonucuna varılabilir.
Diğer yandan bir eserde editörlük yapmış olmak, ilke olarak eser sahibi sayılmayı gerektirir. Zira editör; bir eserin hazırlığı sırasında planlama, konu, yazar ve soru seçimi, cevaplar ve diğer değerlendirmeler gibi hususlarda esere hususiyetini yansıtır. O nedenle editörün … 8/2 ve … 6/7 maddeleri gereğince, eser üzerinde işleyen olarak eser sahipliği, dolayısıyla da mali ve manevi haklara sahip olacağı kabul olunmaktadır.(Yavuz/ Alıca / Merdivan: Fikir ve sanat Eserleri Kanunu Yorumu, 2. Baskl, ….
Yargıtay’da editörün, yaptığı işleme / derlemeye hususiyetini katması halinde, derlemenin içinde yer alan eserlerden bağımsız ve onların haklarına-halel gelmeksizin, derlemenin bütünü üzerinde, işleyen sıfatı ile mali ve manevi haklara sahip olacağına karar vermiştir…
Uyuşmazlık konusu olayda, set halinde yayımlanan eser kapsamındaki 6 kitap üzerinde editör olarak gözüken davacının adına, bunların müteakip baskılarında yer verilmediği yayımcı bilirkişinin yukarıdaki tespitlerinden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu eserler yönünden … 15 hükümlerine aykırı hareket edildiğini söylemek mümkündür.
Davacının adının editör olarak geçtiği kitaplarda da, yukarıda açıklandığı üzere, bazı değişikliklerin olduğu görülmüştür. Böyle bir eylem ise, eser sahibinin muvafakati olmadığı sürece … 16 kapsamındaki manevi hakkı ihlali niteliğindedir.
Dava konusu ve davacının adının yer aldığı sette davacının telifi;
……………..
Toplam 74.655,00 TL olarak tespit edilmiştir. Davalının Davacıya yaptığı telif ödemeleri; Davacının 06.06.2017 tarihli beyan dilekçesi ekindeki Davacı yazar adına Davalı tarafından düzenlenmiş “Yazar Hesap Özetleri”nde Davacıya en son telif ödemesi 05.07.2014 tarihlidir. Buna karşılık Davalının 07.09.2016 tarihli cevap dilekçesi ekinde bulunan … Bankası’nın düzenlediği dava dışı Osman Çetin’in hesap özetindeki 06.03.2013 tarihi ile 17.11.2014 tarihleri arasında Davacı adına gönderilmiş 20 havale toplamının 109.990 TL. olduğu görülmektedir. Dava dışı …’in havaleleri Davalı adına olduğu değerlendirilir ise, Davalın Davacıya bir telif borcu olmadığı sonucuna varılmaktadır.
SONUÇ; 1. Taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu eserlerin, önceki baskılarında davacının adının eser sahibi veya editör olarak gösterilip, müteakip baskılarında eser adlarında ve muhteviyatında bazı değişiklikler de yapılarak davacının adı anılmaksızın basılıp yayımlanması davacının … 15 ve 16’dan kaynaklanan manevi haklarının ihlali sonucunu doğuracağı, talep edilen manevi tazminata ve miktarına karar verme yetkisinin mahkemenin takdir alanında olması nedeniyle, Heyetimizin bu meyanda bir tespit ve değerlendirme yapmasına mahal bulunmadığı,
2. Taraflar arasında uyuşmazlığın mali boyutunun, sözleşmeye göre ödenmesi gereken telif bedeline ilişkin olduğu, bu çerçevede davacının “eser sahibi” olarak veya editörlerinden biri olarak adının geçtiği kitaplar yönünden dosya mündericatına göre davalıdan alacağının bulunmadığı, ” şeklinde, (sağlık mazereti nedeniyle dosyada ayrı yaptığı inceleme üzerine ) 1 kişinin de (eğitim bilimleri akademisyen) sunduğu 14/02/2018 tarihli raporda ” Her iki kitapta da bilgi verme kısmı olmadan hızla soruların yer aldığı görülmektedir. Soru kökleri itibari ile neredeyse tüm soruların yer ve seçeneklerindeki küçük değişikliklere rağmen iki kitapta da aynı olduğu, sadece soru yer ve sıralarında ve seçenek yerlerinde değişiklikler yapıldığı görülmektedir. örnek verecek olursak öğrenme psikolojisinin temel kavramları l (sf. 5 ile dava edilen kitapta aynı konu sf 5) testinde 7,8,9,10,11,12 no’lu sorular dava edilen kitapta 1,2,3, 4,5,6, no’lu sorularla birebir aynıdır. Aynı benzerlik ve tekrarlar soruda kullanılan örnek vaka isimleri …gibi} bile değiştirilmeden aynı kullanılmıştır.
Cevap bölümlerinde ise bilgi aktarımları akademik açıdan bir dizi yanlış ve eksik barındırmakla birlikte dava edilen kitapta bazı değişikliklerle aktarılsa bile aralanndaki benzerlik ve tekrarlar çok belirgindir. örneğin bilgiyi işleme modelteri ll testinin cevapları incelendiğinde her iki kitapta da benzer örneklerin benzer açıklamalarla yapıldığı görülmektedir. Örn. Dava edilen kitapta Sayfa 160 Da 8 no’lu sorunun yanıtı olarak belirlenen yanıt telsiz telefon gibi belirgin bir örneği barındıran açıklamalar içermektedir aynı yanıt aynı konu diğer kitap sayfa 137 de 9. sorunun yanıtı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu ve bunun gibi birçok örnekte de görülebileceği gibi kitap yapısı ve sunuş biçimindeki değişikliklere rağmen dava edilen kitap davacının yazdığı kitapla % 80 ‘in üzerinde benzerlik göstermektedir. Her iki kitapta yer alan bazı kavram ve dizgi yanlışlarının bile tekrar etmesi ayrıca kullanılan örnek bilgilerin de tekrarlı olması bu konuda hiçbir şüpheye yer bırakmamaktadır.
Sonuç olarak dava edilen kitap davacının kendi yazdığı kitabın kopyası niteliğinde görünmektedir.” şeklinde ifade ettikleri görülmüştür.
Davacı tarafın rapora itiraz etmesi üzerine aynı heyetten alınan 01.10.2018 tarihli EK RAPOR’da ÖZETLE “……. Davalı yayınevince basılan ancak davacının adının editör olarak yer almadığı kitaplardan toplam 7.478.49 TL telif alacağı bulunmaktadır. Kök raporumuz da tespit edilen Toplam 74.655,0O T1 ile birlikte, Davacının telif alacağl toplamı 82.133,49 TL ya ulaşmış olmaktadır.
e) Ancak kök raporumuza da belirtildiği gibi Davacının 06.06.2017 tarihli beyan dilekçesi ekindeki Davacı yazar adına Davalı tarafından düzenlenmiş ” Yazar Hesap Özetleri”nde Davacıya yapılan en son telif ödemesinin tarihi 05.07.2014 olarak gözükmektedir. Buna karşılık Davalının 07.09.2O16 tarihli cevap dilekçesi ekinde bulunan Türkiye İş Bankası’nın düzenlediği dava dışı osman Çetin’in hesap özetindeki 06.03.2013 tarihi ile 17.11.2014 tarihleri arasında davacı adına gönderilmiş 20 havale toplamının 109.990 TL olduğu da görülmektedir.
Bu durumda, sayın mahkeme tarafından, dava dışı Osman Çetin’in havalelerinin Davalı adına yapılmış ödemeler olduğu değerlendirilir ise, Davalın Davacıya bir telif borcu olmadığı sonucuna varılmaktadır. “şeklinde;
Bu rapora da itiraz edilmesi üzerine yine aynı heyetten alınan 08/04/2019 tarihli 2.nci EK RAPOR’da ÖZETLE ” taraflarca yapılan itirazlar yerinde görülmediğinden önceki raporumuzda ulaşılan sonuçların değiştirilmesini gerektirir bir husus olmadığı “şeklinde ifade edilmiştir.
Bu rapora da itiraz edilmesi üzerine bu kez TELİF ALACAĞI ve MANEVİ HAK ihlali konusunda rapor için 3 kişilik başka bir heyet oluşturulmuş, Bu heyetin sunduğu 24/08/2020 tarihli RAPOR’da ÖZETLE ” Yapılan incelemede; 2013 Basım… Eğitim Bilimleri Sistematik Soru Seti” adlı kitap setinde davacının editör sıfatıyla isminin yer aldığı ancak 2016 yılında basılan setin… Eğitim Bilimleri Profesyonel Soru Sistemi” adı altında yeniden yayınlandığı halde davacı adına yer verilmediği, heyetimizde yayıncı ve eğitim bilimleri alanında uzman bilirkişi bulunmadığından dosya kapsamında Pro.f Dr. … tarafından düzenlenen rapor uyarınca eser sahipliği davacıya ait Öğrenme Psikolojisi isimli eserde eklemeler ve çıkarmaların yapıldığı tespit edildiğinden davacının eserden kaynaklanan manevi haklarının ihlal edildiği,
Huzurdaki davanın konusu 2016 yılında yayınlanan baskı için hak edilen telif ücreti alacağı olduğundan davalı tarafından 2013 ve 2014 yıllarında yapılan ödemelerin 2016 yılında yayınlanan kitap için yapılan ödemeler olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ,
Davacının dava konusu kitap için imzalanan telif sözleşmesi uyarınca hak ettiği telif tazminat tutarının 49.612,50 TL olduğu “şeklinde ifade edilmiştir.
Ankara 1. FSHHM.’ ce 01/04/2021 tarihli 2016/250 Esas, 2021/88 sayılı karar ile ” Mahkememizin bu dosyasının bağlantılı bulunduğu Ankara 4. FSHHM.nin 2019/365 E. sayılı dosyasıyla birleştirilmesine,” şeklinde karar verilip dosya mahkememize gönderilmiştir.
Birleşen bu dosya açısından davaya kaldığı yerden devam edilmiştir.

Birleşen dosyada rapora itiraz edilmesi üzerine yine aynı heyetten alınan 14/07/2021 tarihli EK RAPOR’da “Davalı vekilinin kök rapora karşı yapmış olduğu itirazların incelenmesinde;
Davalı itirazlarının kök raporda varmış olduğumuz kanaatlerimizi değiştirecek mahiyette olmadığı,
Huzurdaki davanın konusu 2016 yılında yayınlanan baskı için hak edilen telif ücreti alacağı olduğundan, davalı tarafından 2013 ve 2014 yılında yapılan ödemelerin 2016 yılında yayınlanan kitap için yapılan ödemeler olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı,
Davacının dava konusu kitap için imzalanan telif sözleşmesi uyarınca hak ettiği telif tazminatı tutarının 49.612,50 TL olduğu ” şeklinde ifade edilmiştir.

GEREKÇE;
Asıl ve Birleşen dosyalarda, tarafların iddia ve savunmaları, sözleşme örnekleri , sunulan ve celbedilen tüm delil ve belgeler, asıl dosyada Yargıtay bozma ilamı , asıl ve kopya olduğu ifade edilen kitaplar üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri ve bu kapsamda sunulan raporlar, yine itiraz üzerine alınan ek raporlar ve asıl ve birleşen dosyaların bütünü ile ele alındığında;
2019/365 ESAS SAYILI ASIL DAVA DOSYASI;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının “Sistematik Soru Seti Öğrenme Pisikolojisi” adlı eserinden dolayı davalı ile yaptığı 27.02.2013 tarihli “Basım Yayım Sözleşmesi” kapsamında 2013 yılında yayımından sonra 2015 yılında davacının izni olmadan kitaptan adının çıkartılarak ve birçok soru ve bölümün de kitaptan çıkarılarak yayınlandığından bahisle …’ten kaynaklı mali ve manevi haklarının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
Dosyaya, gerek Yargıtay bozma öncesi , gerekse de sonrasında bilirkişilerce sunulan raporlarda özetlenen şekilde geçen ; “……davacı tarafa ait… Eğitim Bilimleri – Çözümlü Sistematik Soru Seti – Öğrenme Psikolojisi – 2013” adlı yayının 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (…) kapsamında “ilim ve edebiyat eseri” niteliğinde olduğu, davacı taraf Murat Yurtseverin adı geçen eserin eser sahibi olduğu,
…. Davaya konu eserin, davacı tarafın izni olmaksızın eser içeriğinde esaslı değişiklikler yaparak ve eser sahibinin adı çıkarılarak davalı tarafça 2015 yılında… Eğitim Bilimleri – Sistematik Soru Seti – Öğrenme Psikolojisi – 2015″ adı ile tekrar çoğaltılarak yayımlandığı,
Davaya konu fiil ile davacının … 14, 15 ve 16. maddelerinde tanımlanan manevi haklarından “umuma arz yetkisi”, “adın belirtilmesi yetkisi” ve “eserin bütünlüğünü koruma yetkisi” ile … 22 ve 23. maddelerinden kaynaklanan mali haklardan “çoğaltma” ve “yayma” haklarının ihlal edilmiş olduğu,
Ortaya çıkan ihlal fiili ile davacı tarafın, sözleşmeye dayalı telif alacağı değil, ancak mali hakların ihlaline dayalı …. md 70 kapsamında maddi tazminat veya md. 68 kapsamında telif tazminatı talep edebileceği,
Davacı tarafın tecavüzün men-i talebinin yerinde olduğu” şeklinde görüş ve düşüncelere aynen iştirak edilerek taraflar arasında 27.02.2013 tarihli “Basım Yayım Sözleşmesi” kapsamında 2013 yılında basılıp yayınlanan eserden dolayı davacı tarafca mali hak devri yapılmış ise de ; 2015 yılında davalı tarafından basımı yapılıp piyasa sunulan eserde ise onun izni olmadan davacının adının çıkartıldığı, eser içeriğinde esaslı değişiklikler yapıldığından davacının … 14, 15 ve 16. maddelerinde tanımlanan manevi haklarından “umuma arz yetkisi”, “adın belirtilmesi yetkisi” ve “eserin bütünlüğünü koruma yetkisi” ile … 22 ve 23. maddelerinden kaynaklanan mali haklardan “çoğaltma” ve “yayma” haklarının ihlal edilmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda ihlal nedeniyle … 70.nci maddeye göre tazminat talep edildiğinden bilirkişilerce Yargıtay bozma ilamı kapsamında celbedilen ve toplanan delillere göre hesaplama yönüne gidilmiş, bilirkişi heyetinin sunduğu 19/11/2020 tarihli 2.nci ek raporda geçen muhtemel baskı adedi üzerinden ve seçenek talep doğrultusunda … 70.maddesi uyarınca telif hakkı bedelinin “Yargıtay bozma ilamında “Tazminat hesabı yönünden davacının dayandığı 27.02.2013 tarihli Sözleşmenin 5.maddesi uyarınca” alacağı ; Set üzerindeki fiyatı %8 KDV hariç 50,51TL % 5 telifi =2.53TL X 23.300 Adet= 58.949,00 TL olacaktır.
Dosya içeriğinde 2015 yılı içinde Davacıya herhangi bir ödeme yapıldığı ile ilgili bilgi/belge yoktur. ” şeklindeki görüşe de iştirak edilmiş ve davacının bu miktar üzerinden telif hakkı alabileceği sonucuna varılmıştır.
Diğer yönden Yargıtay bozma ilamında geçen ” davalı tarafından söz konusu eser için her hangi bir telif ödemesi yapılmış ise, borcu söndüren bir işlem olmakla ödeme miktarının dikkate alınması suretiyle tazminat hesabının yapılması ” şeklindeki ilamdan hareketle ;
Yukarıda da anlatıldığı şekilde, davalının fazla ödeme yaptığını iddia ettiği 156.720 TL. Miktar üzerinden davacı aleyhine yaptığı …. Müdürlüğünün….sayılı dosyasına bağlı davacının davalı aleyhine açtığı MENFİ TESPİT davası …karar sayılı 08/05/2019 tarihinde kesinleşen ilamında ” Davanın Kabulüne,
Davacının , davalı tarafın Ankara 14.ncü İcra Müdürlüğünün 2016/11439 esas sayılı takip dosyasına konu ettiği 156.720 TL asıl alacağa ve fer’ilerine borçlu olmadığının tespitine,
Takibin kötüniyetli olması nedeniyle asıl alacağın %20 si karşılığı 31.344 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine” şeklindeki ilam kapsamında davalı firmanın davacıya yönelik herhangi bir fazla telif ödemesi olmadığından (aksi kanıtlanmadığı gibi davacı lehine yukarıda belirtilen kesinleşen ilam da vardır.) borcu söndüren bir işlem olmadığı sonucuna varılmıştır.
Neticeden ; dava kabul edilmiş, “davacı tarafça talep edilen ve bilirkişi raporunda 58.949,00 TL olarak hesap edilen miktardan taleple bağlı kalınarak 1.773,00 TL tazminatın 12/03/2015 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıda alınıp, davacıya verilmesine, Davacı tarafça talep edilen 5.000,00 TL manevi tazminatın da 12/03/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ve … 69. Maddesine göre muhtemel tecavüzün de Men’ine, ayrıca kararın da ilanına ” şeklinde karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat oranı tespitinde ise ; dava konusu ilim edebiyat eserinin oluşmasında davacın sarfettiği emek, çaba ve yeteneğinin , sonraki yayımının izinsiz yapılması, bu eserde , eser sahibinin adına yer verilmeyerek ve yine izinsiz eserde değişiklik yapılmasında eser sahibi olan davacı üzerinde yaratabileceği olumsuz durumun boyutu, üzüntüsü dikkate alınıp hakkaniyet oranında bu tazminata hükmedilmiştir.
ANKARA 1 FSHHM.NİN 2021/313 ESAS SAYILI BİRLEŞEN DOSYASI;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; …. esas sayılı asıl dava dosyasında bilirkişi raporunda belirtilen 58.949.00 TL tazminat hesabı yönünden 1.773.00 TL asıl davada talep edildiğinden geriye kalan miktar açısından davacı tarafın davalı ile yapmış olduğu sözleşmenin ihlaline bağlı editörlük hakkına dayalı tazminat (alacak) hakkı bulunup bulunulmadığı, …’ten kaynaklı eser hakkının davalı tarafından ihlal edilip edilmediği noktasında olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda asıl dosyada da açıklandığı üzere davacının “Sistematik Soru Seti Öğrenme Pisikolojisi” adlı eserinden dolayı davalı ile yaptığı 27.02.2013 tarihli “Basım Yayım Sözleşmesi” kapsamında 2013 yılında yayımından sonra 2015 yılında davacının izni olmadan kitaptan adının çıkartılarak ve birçok soru ve bölümün de kitaptan çıkarılarak yayınlandığından bahisle …’ten kaynaklı mali ve manevi haklarının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
Bilirkişilerce sunulan raporlarda özetlenen şekilde geçen ; “……davacı tarafa ait… Eğitim Bilimleri – Çözümlü Sistematik Soru Seti – Öğrenme Psikolojisi – 2013” adlı yayının 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (…) kapsamında “ilim ve edebiyat eseri” niteliğinde olduğu, davacı taraf Murat Yurtseverin adı geçen eserin eser sahibi olduğu,
…. Davaya konu eserin, davacı tarafın izni olmaksızın eser içeriğinde esaslı değişiklikler yaparak ve eser sahibinin adı çıkarılarak davalı tarafça 2015 yılında… Eğitim Bilimleri – Sistematik Soru Seti – Öğrenme Psikolojisi – 2015″ adı ile tekrar çoğaltılarak yayımlandığı,
Davaya konu fiil ile davacının … 14, 15 ve 16. maddelerinde tanımlanan manevi haklarından “umuma arz yetkisi”, “adın belirtilmesi yetkisi” ve “eserin bütünlüğünü koruma yetkisi” ile … 22 ve 23. maddelerinden kaynaklanan mali haklardan “çoğaltma” ve “yayma” haklarının ihlal edilmiş olduğu,
Ortaya çıkan ihlal fiili ile davacı tarafın, sözleşmeye dayalı telif alacağı değil, ancak mali hakların ihlaline dayalı …. md 70 kapsamında maddi tazminat veya md. 68 kapsamında telif tazminatı talep edebileceği, ” şeklinde görüş ve düşüncelere aynen iştirak edilerek taraflar arasında 27.02.2013 tarihli “Basım Yayım Sözleşmesi” kapsamında 2013 yılında basılıp yayınlanan eserden dolayı davacı tarafca mali hak devri yapılmış ise de ; 2015 yılında davalı tarafından basımı yapılıp piyasa sunulan eserde ise onun izni olmadan davacının adının çıkartıldığı, eser içeriğinde esaslı değişiklikler yapıldığından davacının … 14, 15 ve 16. maddelerinde tanımlanan manevi haklarından “umuma arz yetkisi”, “adın belirtilmesi yetkisi” ve “eserin bütünlüğünü koruma yetkisi” ile … 22 ve 23. maddelerinden kaynaklanan mali haklardan “çoğaltma” ve “yayma” haklarının ihlal edilmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda ihlal nedeniyle … 70.nci maddeye göre tazminat talep edildiğinden bilirkişi heyetinin sunduğu 19/11/2020 tarihli 2.nci ek raporda geçen muhtemel baskı adedi üzerinden ve seçenek talep doğrultusunda … 70.maddesi uyarınca telif hakkı bedelinin “… bozma ilamında “Tazminat hesabı yönünden davacının dayandığı 27.02.2013 tarihli Sözleşmenin 5.maddesi uyarınca” alacağı ; Set üzerindeki fiyatı %8 KDV hariç 50,51TL % 5 telifi =2.53TL X 23.300 Adet= 58.949,00 TL olacaktır.
Dosya içeriğinde 2015 yılı içinde Davacıya herhangi bir ödeme yapıldığı ile ilgili bilgi/belge yoktur. ” şeklindeki görüşüne de iştirak edilmiş ve davacının bu miktar üzerinden telif hakkı alabileceği sonucuna varılmıştır.
Diğer yönde yukarıda da anlatıldığı şekilde, davalının fazla ödeme yaptığını iddia ettiği 156.720 TL. Miktar üzerinden davacı aleyhine yaptığı Ankara 14.ncü İcra Müdürlüğünün 2016/11439 sayılı dosyasına bağlı davacının davalı aleyhine açtığı MENFİ TESPİT davası …. karar sayılı 08/05/2019 tarihinde kesinleşen ilamında ” Davanın Kabulüne,
Davacının , davalı tarafın … esas sayılı takip dosyasına konu ettiği 156.720 TL asıl alacağa ve fer’ilerine borçlu olmadığının tespitine,
Takibin kötüniyetli olması nedeniyle asıl alacağın %20 si karşılığı 31.344 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine” şeklindeki ilam kapsamında davalı firmanın davacıya yönelik herhangi bir fazla telif ödemesi olmadığından (aksi kanıtlanmadığı gibi davacı lehine yukarıda belirtilen kesinleşen ilam da vardır.) borcu söndüren bir işlem olmadığı sonucuna varılmıştır.
Neticeden ; dava kabul edilmiş, “davacı tarafça talep edilen ve bilirkişi raporunda 58.949,00 TL olarak hesap edilen miktardan Asıl davada talep edilen 1.773,00 TL dışındaki 57.176,00 TL tazminatın 12/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine “şeklinde karar verilmesi gerekmiştir.
….ESAS SAYILI BİRLEŞEN DOSYASINDA;
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasındaki sözleşmeler doğrultusunda editörülük sözleşmesi kapsamında davacının telif alacağının olup olmadığı ayrıca manevi haklarının ihlal edilip edilmediği ihlal edilen haklar var ise tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarından hareketle ;
Yukarıda asıl dosyada da açıklandığı üzere davacının “Sistematik Soru Seti Öğrenme Pisikolojisi” adlı eserinden dolayı davalı ile yaptığı 27.02.2013 tarihli “Basım Yayım Sözleşmesi” kapsamında 2013 yılında yayımından sonra 2016 yılında davacının izni olmadan kitaptan adının çıkartılarak ve birçok soru ve bölümün de kitaptan çıkarılarak yayınlandığından bahisle …’ten kaynaklı mali ve manevi haklarının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
Önceki heyetin sunduğu bilirkişi raporunda “… davacının uyuşmazlık konusu eserin de sahibi olduğu,
…eserde editörlük yapmış olmak, ilke olarak eser sahibi sayılmayı gerektirir.
….Yargıtay’da editörün, yaptığı işleme / derlemeye hususiyetini katması halinde, derlemenin içinde yer alan eserlerden bağımsız ve onların haklarına-halel gelmeksizin, derlemenin bütünü üzerinde, işleyen sıfatı ile mali ve manevi haklara sahip olacağına karar vermiştir. ….
Uyuşmazlık konusu olayda, set halinde yayımlanan eser kapsamındaki 6 kitap üzerinde editör olarak gözüken davacının adına, bunların müteakip baskılarında yer verilmediği yayımcı bilirkişinin yukarıdaki tespitlerinden anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu eserler yönünden … 15 hükümlerine aykırı hareket edildiğini söylemek mümkündür.
Davacının adının editör olarak geçtiği kitaplarda da, yukarıda açıklandığı üzere, bazı değişikliklerin olduğu görülmüştür. Böyle bir eylem ise, eser sahibinin muvafakati olmadığı sürece … 16 kapsamındaki manevi hakkı ihlali niteliğindedir. ” kısımlar şeklindeki tespitler ile;
Diğer 2.nci bir heyetin sunduğu 24/08/2020 tarihli rapordaki ” Yapılan incelemede; 2013 Basım… Eğitim Bilimleri Sistematik Soru Seti” adlı kitap setinde davacının editör sıfatıyla isminin yer aldığı ancak 2016 yılında basılan setin… Eğitim Bilimleri Profesyonel Soru Sistemi” adı altında yeniden yayınlandığı halde davacı adına yer verilmediği, heyetimizde yayıncı ve eğitim bilimleri alanında uzman bilirkişi bulunmadığından dosya kapsamında Pro.f Dr. … tarafından düzenlenen rapor uyarınca eser sahipliği davacıya ait Öğrenme Psikolojisi isimli eserde eklemeler ve çıkarmaların yapıldığı tespit edildiğinden davacının eserden kaynaklanan manevi haklarının ihlal edildiği,
Huzurdaki davanın konusu 2016 yılında yayınlanan baskı için hak edilen telif ücreti alacağı olduğundan davalı tarafından 2013 ve 2014 yıllarında yapılan ödemelerin 2016 yılında yayınlanan kitap için yapılan ödemeler olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ,
Davacının dava konusu kitap için imzalanan telif sözleşmesi uyarınca hak ettiği telif tazminat tutarının 49.612,50 TL olduğu ” şeklinde görüş ve düşüncelere (bu kısımlardan ) aynen iştirak edilerek taraflar arasında 27.02.2013 tarihli “Basım Yayım Sözleşmesi” kapsamında 2013 yılında basılıp yayınlanan eserden dolayı davacı tarafca mali hak devri yapılmış ise de ; 2016 yılında davalı tarafından basımı yapılıp piyasa sunulan eserde ise onun izni olmadan davacının adının çıkartıldığı, eser içeriğinde esaslı değişiklikler yapıldığından davacının … 14, 15 ve 16. maddelerinde tanımlanan manevi haklarından “umuma arz yetkisi”, “adın belirtilmesi yetkisi” ve “eserin bütünlüğünü koruma yetkisi” ile … 22 ve 23. maddelerinden kaynaklanan mali haklardan “çoğaltma” ve “yayma” haklarının ihlal edilmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda ihlal nedeniyle … 70.nci maddeye göre tazminat talep edildiğinden Sonraki bilirkişi heyetinin sunduğu 24/08/2020 tarihli “Davacının dava konusu kitap için imzalanan telif sözleşmesi uyarınca hak ettiği telif tazminat tutarının 49.612,50 TL olduğu ” şeklindeki görüşüne de iştirak edilmiş ve davacının bu miktar üzerinden telif hakkı alabileceği sonucuna varılmıştır.
Diğer yönde yukarıda da anlatıldığı şekilde, davalının fazla ödeme yaptığını iddia ettiği 156.720 TL. Miktar üzerinden davacı aleyhine yaptığı…. sayılı dosyasına bağlı davacının davalı aleyhine açtığı MENFİ TESPİT davası…karar sayılı 08/05/2019 tarihinde kesinleşen ilamında ” Davanın Kabulüne,
Davacının , davalı tarafın ….esas sayılı takip dosyasına konu ettiği 156.720 TL asıl alacağa ve fer’ilerine borçlu olmadığının tespitine,
Takibin kötüniyetli olması nedeniyle asıl alacağın %20 si karşılığı 31.344 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine” şeklindeki ilam kapsamında davalı firmanın davacıya yönelik herhangi bir fazla telif ödemesi olmadığından (aksi kanıtlanmadığı gibi davacı lehine yukarıda belirtilen kesinleşen ilam da vardır.) borcu söndüren bir işlem olmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu açıdan yukarıda anlatılan şekilde davalı firmanın davacıya yönelik herhangi bir fazla telif ödemesi olmadığından önceki bilirkişi heyetinin raporunda geçen ” Dava dışı Osman Çetin’in havaleleri Davalı adına olduğu değerlendirilir ise, Davalın Davacıya bir telif borcu olmadığı ” kısımlarına HMK 282 .nci maddede ” Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” hükmünden hareketle aksi yöndeki görüşüne ise itibar edilmemiştir.
Neticeden ; dava kabul edilerek “davacı tarafça talep edilen 49.612,50 TL tazminatın 23/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp, davacıya verilmesine, 3.000,00 TL manevi tazminatın 23/06/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, … 69. Maddesine göre muhtemel tecavüzün Men ‘ine, ” şeklinde karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat oranı belirlendirken ; dava konusu ilim edebiyat eserinin oluşmasında davacın sarfettiği emek, çaba ve yeteneğinin , sonraki yayımının izinsiz yapılması, bu eserde , eser sahibinin adına yer verilmeyerek ve yine izinsiz eserde değişiklik yapılmasında eser sahibi olan davacı üzerinde yaratabileceği olumsuz durumun boyutu, üzüntüsü dikkate alınıp hakkaniyet oranında bu tazminata hükmedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A) Mahkememizin 2019/365 esas sayılı asıl dava dosyasında ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacı tarafça talep edilen ve bilirkişi raporunda hesap edilen 1.773,00 TL tazminatın 12/03/2015 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıda alınıp, davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça talep edilen 5.000,00 TL manevi tazminatın 12/03/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-… 69. Maddesine göre muhtemel tecavüzün Men’ine,
5-Hüküm özetinin masrafı sonradan davalı tarafça karşılanmak üzere Türkiye genelinde yayınlanan ve tirajı 100,000 adetin üzerinde olan bir gazetede bir kez ilan edilmesine,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 462,66 TL karar ilam harcından peşin alınan 102,47+15,00 Tamamlama Harcı=117,47 TL’nin düşümü ile bakiye 345,19‬ TL’nin davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
7-AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden 1.773,00 TL vekalet ücreti ile manevi tazminat yönünden 5.000,00 TL diğer istemler yönünden 7.375,00 TL olmak üzere toplam 14.148,00 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
8-Davacının yaptığı; 3.250‬.00 TL bilirkişi ücreti, 535‬.00 TL tebligat ücreti, ilk harç masrafı olan 102,47+15,00=117,47 TL olmak üzere toplam 3.902.47 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
B)….esas sayılı birleşen dava dosyasında;
1- Davanın KABULÜNE,
2-Davacı tarafça talep edilen ve bilirkişi raporunda hesap edilen 57.176,00 TL tazminatın 12/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.905,69 TL maktu karar harcından peşin alınan 976,43 TL’nin düşümü ile bakiye 2.929,26 TL’nin davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
4-AAÜT uyarınca 8.232,88 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
C) Ankara 1 Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/250 esas sayılı birleşen dava dosyasında
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacı tarafça talep edilen 49.612,50 TL tazminatın 23/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp, davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça talep edilen 3.000,00 TL manevi tazminatın 23/06/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-… 69. Maddesine göre muhtemel tecavüzün Men ‘ine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.593,95 TL karar ilam harcından peşin alınan 68,31 TL ilk harç masrafı ile 830,18 Islah harcı ile toplam, 898,49‬ TL ilk harç masrafından düşümü ile bakiye 2.695,46 TL’nin davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
6-AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden 7.375,00 TL vekalet ücreti ile manevi tazminat yönünden 3.000,00 TL vekalet ücreti, diğer istemler yönünden 7.375,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 17.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Davacının yaptığı; 3.900.00 bilirkişi ücreti, 151,55‬ tebligat ücreti 68,31 TL ilk harç masrafı ile 830,18 Islah harcı olmak üzere toplam 4.950,04‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar asıl ve birleşen dosyaların davacı taraf vekili Av. …’nin yüzüne karşı, asıl ve birleşen dosyaların davalı taraf vekilinin yokluğunda (asıl dosya hakkında…. Bozma İlamı nedeniyle) 6100 Sayılı HMK’nın Geçici 3/2 madde yollaması ile, HUMK 427 vd.m. uyarınca, tebliğden itibaren 15 günlük yasal süre içinde….da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/04/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza