Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/154 E. 2021/59 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “Türk Milleti Adına”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2019/154
KARAR NO : 2021/59

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : ….
VEKİLİ …
DAVALI : ……
DAVA :Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/03/2019
KARAR TARİHİ: 10/02/2021 Yazım Tarihi: 10/03/2021
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Şirketleri adına tescilli çok sayıda … ibareli marka bulunduğu, davalının marka kullanımlarının davacının … ve … … Özel Öğretim Kursu markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olup, marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalı şirketin …’da … … Özel Öğretim Kursu marka ve ticaret unvanı ile eğitim sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının bu kullanımlarının markaları ile iltibas yarattığını, davalının bu kullanımlarının kendilerinin … ve … … Özel Öğretim Kursu ibareli tescilli seri markaları yönünden marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davalı şirketin ticaret unvanında yer alan … Eğitim Kurumları ibaresinin de müvekkiline ait marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinden terkin edilmesinin gerektiğini, davalının huzurdaki davaya konu haksız ve hukuka aykırı fiilleri nedeniyle daha sonra ıslah etme hakları saklı kalmak üzere 1.000 TL maddi tazminat talep ettiklerini, ayrıca 2.000 TL’de manevi tazminat talep ettiklerini, ayrıca ihtiyati tedbir talep ettiklerini, belirterek davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin önlenmesini ve giderilmesini, davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden ticaret unvanının terkinini, markalarını içeren tüm eşyaya el konulmasını bunlardan … ibaresinin silinmesini, silinmesi mümkün değilse imhasını, ihtiyati tedbir ile 1.000 TL maddi (dava dilekçesinde davalının markayı kullanmak yoluyla elde ettiği net kazanç talebi yazıldığı, mahkemece bunun açıklanması istenildiğinde ise SMK 151/2-c maddesine göre emsal lisans seçeneğine göre tazminat talebinde bulunulmuştur.) ve 2.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şahıs vekili beyanında ÖZETLE: Davanın yetkisiz bir mahkemede açılmış olduğunu, davalı ve kurumunun … ilinde bulunuyor olması sebebiyle davanın yetkili … mahkemelerinde açılması gerektiği için davanın yetkisizlik sebebiyle Reddine karar verilmesi gerektiğini, facebook hesabının kendine değil 3.ncü kişi olan … adına kayıtlı olduğunu, davacının maddi tazminat iddiasının hatalı bir usulü işlem ile yapılmış olduğunu, davalının yaklaşık 20 yıldır … ilinde eğitim hizmeti verdiğini, gerek çalışmış olduğu kurumlar gerekse de sahibi olduğu kurumlar ile … ilinin en gözde öğrencilerini yetiştirdiğini, davacının, davalının başarısının farkında olup bu durumu kendisi için ekonomik bir fırsata çevirmek adına 2 yıldır davalıyı kendi bünyesi altında eğitim vermesi için tekliflerde bulunduğunu, davacı yan her ne kadar davalıya ihtar çekmiş olduğunu belirtmiş olsa da iş bu konuda davalıya, davacı tarafından ulaşılan herhangi bir ihtarın bulunmadığını, davacının ihtarnamesini ispatlamasını, davalının Türk Patent Enstitüsüne başvurarak Reel … Yolu ve … isimleri için başvuruda bulunduğunu, nihayetinde de … başvurusunun kabul edildiğini ve Reel … Yolu başvurusunun da halen değerlendirme aşamasında olduğunu, davalının dava öncesinde kurumunda kullanmış olduğu Yükşeliş logosunun tasarım itibarıyla ve görsel, biçimsel, anlamsal ve seçimsel manada davacıya ait marka ile hiçbir benzerliğinin olmadığını, davacının sınai ve mülkiyet hakkına saldırı sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemesinin hiçbir hukuki dayanağının mevcut olmadığını, bu sebeplerle, Mahkemenin Yetkisizliğini, belirsiz alacak olarak talep edilen esasların usulden reddini, tedbir talebinin koşullarının kalmadığı için reddini, mahkeme aksi kanaatte olacak ise de yüksek bir teminat bedeli ile kabulüne, maddi ve manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmaması sebebiyle davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
Davacıya ait tescilli markaların ( hak sahibi ) adresi Ankara olduğundan SMK 156/3 maddesine göre yetki itirazı reddedilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 29 ” (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
(Madde 7- (1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.)
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek,
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.” hükmü;

6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU (14.02.2011 tarihli yayınlanan);
Madde 52 ” (1) Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir.
(2) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebilir.” ,
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Madde 55 “(1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek;
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak;
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek;
e) İş şartlarına uymamak;
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak.; ” hükmü yer almaktadır.

DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın “…” ibareli tescilli markasının davalı tarafça haksız rekabet oluşturacak şekilde kullanılıp kullanılmadığı, kullanım söz konusu ise tespit, durdurma, önlenme, giderilme, maddi manevi tazminat söz konusu olup olmayacağı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın 2004 02366 sayılı 16 ve 41.nci sınıfta tescilli “…” ibareli markası olduğu, dava tarihinde koruması sürdüğü,
Davacı tarafın 2014 107097 sayılı 16 ve 41.nci sınıfta tescilli “şekil +… EĞİTİM KURUMLARI 1962” ibareli markası olduğu, dava tarihinde koruması sürdüğü,
Davacı tarafın 2014 80158 sayılı 16 ve 41.nci sınıfta tescilli “şekil +… KOLEJİ 1962 ” ibareli markası olduğu, dava tarihinde koruması sürdüğü,
Davacı tarafın 2015 40969 sayılı 16 ve 41.nci sınıfta tescilli “şekil +… OKULLARI 1962” ibareli markası olduğu, dava tarihinde koruması sürdüğü, tespit edilmiştir.
… Valiliği ile İl Milli Eğitim müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 21/06/2019 ve 20/05/2019 tarihli yazılarda özel … … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU ‘nun … tarafından kurulduğu, sonradan Özel … Özel Öğretim Kursu adına dönüştürüldüğü belirtilmiştir.

Davacı Markası Davalı Kullanımı
… … … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU … ÖZEL … … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU

Bilirkişi heyetinden alınan 09/10/2020 tarihli raporda ÖZETLE;
“1-Tarafımıza tevdi edilen görev kapsamında bilirkişi incelemesine konu olan ….10210891581112593&type=3&theateranasayfa” adresinde yapılan incelemede bu internet adresinde bulunan görsellerin Facebook sistemi üzerinden “…” adlı kullanıcı tarafından 25 Ağustos 2016 tarihinde oluşturulduğu ve yüklenen görseller içerisinde “… … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” ve “… ÖZEL … … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” ibarelerinin ticari amaçlı kullanıldığını gösteren görsellerin bulunduğu tespit edilmiştir.
2- Davalının “… … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” ve “… ÖZEL … … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” şeklindeki markasal kullanımlarının, davacı adına tescilli 2004 02366 sayılı ,… sayılı markalarından doğan haklara 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında marka tecavüzü oluşturduğu (markalarının kıyaslanması neticesinde; hem davalı kullanımında hem davacı markalarında tüketicilerce marka olarak algılanacak asli esas unsurun … ibaresi olduğu, taraf marka ve kullanımlarında yer alan … taraf markalarını farklılaştırmadığı bu nedenle davacı markaları ile davalı kullanımları arasında bağlantı kurulması ihtimali karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik olduğu, davalının sunduğu hizmetler ile davacı markalarının kapsamındaki hizmetlerin aynı veya aynı tür olduğu gibi davacı markaları ile davalı tarafından kullanılan marka arasında bağlantı kurulması ihtimali karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğu, bu nedenle ortalama tüketici yönünden taraf markaları arasında bağlantı kurulması ihtimali dâhil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu ve dolayısıyla davalı tarafından sunulan hizmetler üzerinde kullanılan “… … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” ve “… ÖZEL … … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” markalarının davacı adına tescilli markalardan doğan haklara 6769 sayılı SMK kapsamında tecavüz teşkil ettiği) sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
3- Davalının “… … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” ve “… ÖZEL … … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” şeklindeki markasal kullanımlarının, davacı adına tescilli… ayılı markaları ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında haksız rekabet yaptığı, ( davalı kullanımları ile davacı markaları arasında ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali bulunduğu ve bu nedenle davalı kullanımlarının hukuka uygun kabul edilemeyeceği … davalı tarafından sunulan hizmetler üzerinde kullanılan “… … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” ve “… ÖZEL … … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” markalarının, davacı adına tescilli …. markaları ile 6102 sayılı TTK kapsamında haksız rekabet yaptığı )
4- Dava dosyası ve eklerinden davacı lehine maddi tazminat hesaplanamadığı, (Davacı taraf söz konusu maddi tazminat hesabında yoksun kalınan kazancın SMK 151/2 maddesinin c bendine göre: “ Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun bir şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeli” hükmü uyarınca hesaplanmasını talep etmekle birlikte davalının faaliyet gösterdiği … ilinde veya çevre illerde marka lisans sözleşmesi imzalamadığından bahisle dava dosyasına emsal lisans sözleşmesi sunmamıştır. Bilirkişi heyeti tarafından yapılan araştırmada da, … ilinde veya çevre illerde özel öğretim kursu hizmetlerinde uygulanan marka lisans bedeli tespit edilmemiştir. Davacının veya 3. Kişilerin dava konusu özel öğretim kursu için verdiği lisanslar ve sektöre ilişkin lisans sözleşmeleri tespit edilmeden SMK 151/2 maddesinin c bendine göre tazminat hesaplanması mümkün olmadığından bilirkişi heyeti tarafından maddi tazminat hesaplanamamıştır. ) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.50/2 hükmüne göre zarar miktarının tam olarak ispat edilememesi durumunda hakkaniyete uygun bir miktar tayininin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
5- Manevi tazminat takdirinin Sayın mahkemeye ait olduğu,” şeklinde ifade edilmiştir.
Davacı taraf vekilinin başlangıçta talep ettiği tazminat seçeneğini değiştirerek … deliller sunarak hesap talebi iddiayı değiştirme kabul edilerek uygun bulunmamıştır.
Davalı şahıs vekilinin ise … bir bilirkişi raporu alınması talebi HMK 30 uncu maddesi kapsamında ele alınıp değerlendirildiğinde sunulan rapor uygun uzmanların sunduğu rapor olduğundan denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir nitelikte bulunarak yargılamanın gereksiz uzamaması için bu talebin reddine karar verilmiştir.

GEREKÇE;
Tarafların iddia ve savunması , sunulan ve celbedilen deliller, Valilik,Milli Eğitim yazıları, marka tesçil belgeleri, davalı taraf kullanımı ve bilirkişi heyet raporu ile dosya bütünü ile incelendiğinde;
Davacı taraf tescilli marka haklarına yönelik marka tecavüzü ve haksız rekabet davası açmıştır.
Davacı tarafın yukarıda tespit edilen “…” asli ibareli 16 ve 41.nci sınıflarda …sayılı markaları olduğu, dava tarihinde korumaları sürdüğü tespit edilmiştir.
Önceki tescilli bir marka ile sonraki tarihli şekilde kullanılan marka arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davacı tarafın “…” ibareli tescilli markaları ile davalı tarafın “… … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” ve “… ÖZEL … … ÖZEL ÖĞRETİM KURSU” kullanımı arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sesçil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek, karıştırılma ihtimali doğuracak derecede bir benzerlik bulunduğu , nitekim benimsenen bilirkişi raporunda da bu husus “
markalarının kıyaslanması neticesinde; hem davalı kullanımında hem davacı markalarında tüketicilerce marka olarak algılanacak asli esas unsurun … ibaresi olduğu, taraf marka ve kullanımlarında yer alan …, …, Eğitim Kurumları, Okulları, Koleji ve Meşale Şeklinde Logonun taraf markalarını farklılaştırmadığı bu nedenle davacı markaları ile davalı kullanımları arasında bağlantı kurulması ihtimali karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik olduğu, davalının sunduğu hizmetler ile davacı markalarının kapsamındaki hizmetlerin aynı veya aynı tür olduğu gibi davacı markaları ile davalı tarafından kullanılan marka arasında bağlantı kurulması ihtimali karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğu ” şeklinde de ifade edildiğinden , davacının markalarının kapsamındaki eğitim hizmetlerinin davalı kullanımlarında da aynen bulunduğu anlaşılmakla SMK 29.ncu maddesine göre dava konusu kullanımların davacı adına … ibareli tescilli markalarından doğan haklara SMK kapsamında tecavüz, TTK kapsamında da haksız rekabet teşkil ettiği sonucuna varılarak; (Davalı taraf internet hesabının kendine değil 3.ncü kişiye ait olduğunu savunmuş ise de kullanımlara ait ruhsat bilgilerinin kendine ait olduğu Valilik ve Milli Eğitim yazıları ile anlaşıldığından savunma inandırıcı bulunmamıştır.)
“Davalı taraf eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİ ile bu eylemlerin DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, GİDERİLMESİNE,
Davacının tescilli “…” ibareli markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabet oluşturan ve davalı tarafça kullanılan tabela, evrak ve sair işaretli tüm ürünlere EL KONULUP TOPLATILMASINA, ÜRÜNLERDEN SİLİNMESİNE, İMHASINA, ” şeklinde hüküm oluşturulmuş;
Maddi tazminat açısından;
Davacı dilekçesinde tarafça talep edilen ” davalının markayı kullanmak yoluyla elde ettiği net kazanç ” talebi sonradan ” SMK 151/2-c maddesine göre emsal lisans seçeneğine göre tazminat” olarak değiştirilse de mali müşavirin de yer aldığı bilirkişi heyeti tarafından “davalının faaliyet gösterdiği … ilinde veya çevre illerde marka lisans sözleşmesi imzalamadığından bahisle dava dosyasına emsal lisans sözleşmesi sunmamıştır. Bilirkişi heyeti tarafından yapılan araştırmada da, … ilinde veya çevre illerde özel öğretim kursu hizmetlerinde uygulanan marka lisans bedeli tespit edilmemiştir. Davacının veya 3. Kişilerin dava konusu özel öğretim kursu için verdiği lisanslar ve sektöre ilişkin lisans sözleşmeleri tespit edilmeden SMK 151/2 maddesinin c bendine göre tazminat hesaplanması mümkün olmadığı” şeklinde tespite dayalı BK 50/2.nci maddesine göre takdir edilerek talep edilen (fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı tutularak) 1.000 TL maddi tazminata hükmedilmiştir.
Manevi tazminat açısından ;
Davacı tarafça talep edilen 2.000 TL manevi tazminat hakkaniyete uygun olduğundan (bu oran belirlenirken davalı taraf eylemleri nedeniyle davacının … ibareli tesçilli markalarının müşteri potansiyelinde yaratabileceği zararın davacı üzerindeki olumsuz etki / zarar dikkate alınıp takdiren tayin edilmiştir.) davalıdan alınıp davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
Davacı tarafça talep edilen ticaret unvanının terkini talebi karşı taraf tüzel kişi olmadığından bu yönündeki talebin ise reddine karar verilmiştir.
Neticeden dava kısmen kabul, kısmen de reddedilmiştir.
Tarafların haklılık oranı ise (yargılama gideri açısından) davacı lehine 7/8, davalı lehine 1/8 olarak tespit edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davalı taraf eyleminin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİ ile bu eylemlerin DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, GİDERİLMESİNE,
3- Davacının tescilli “…” ibareli markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabet oluşturan ve davalı tarafça kullanılan tabela, evrak ve sair işaretli tüm ürünlere EL KONULUP TOPLATILMASINA, ÜRÜNLERDEN SİLİNMESİNE, İMHASINA,
4-Davacı tarafça talep edilen 1.000 TL maddi tazminatın davalı taraftan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı tutulmasına,
5-Davacı tarafça talep edilen 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça talep edilen ticaret unvanının terkini talebi karşı taraf tüzel kişi olmadığından bu yönündeki talebin ise REDDİNE,
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 204,93 TL maktu karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye 160,53 TL’nin davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
8-AAÜT uyarınca maddi tazminat yönünden 1.000,00 TL vekalet ücreti, manevi tazminat yönünden 2.000,00 TL vekalet ücreti ile diğer istemler yönünden 5.900,00 TL olmak üzere 8.900,00 TL vekalet ücreti’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
9-AAÜT uyarınca reddedilen diğer kısım yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
10-Davacının yaptığı (2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 94,50 TL tebligat gideri) toplam 2.494,50 TL nin kabul ve red oranına göre takdiren 7/8 si olan 2.182,68 TL ile 44,40 TL ilk harç masrafının toplam 2.227,08 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 10/02/2021
Katip … Hakim …
E. İmzalıdır. E.İmzalıdır.