Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/121 E. 2021/51 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “Türk Milleti Adına”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2019/121
KARAR NO : 2021/51

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …..
DAVALILAR : …
DAVA : … Sayılı YİDK Kararı İptali ve Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 07/03/2019
KARAR TARİHİ: 03/02/2021 Yazım Tarihi: 03/03/2021

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: … adına 28/11/2017 tarih ve …sayı ile 21, 31 ve 35. sınıflarda başvurusu yapılan “…” markasının 27/12/2017 tarih ve 291 sayılı Resmi Marka Bülteninde yayınlanması üzerine itiraz ettiklerini,söz konusu itirazın markaların iltibas yaratacak ölçüde benzer bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, bu karar ile ilgili yaptıkları itirazın da YİDK’ nın 26/12/2018 tarihli kararı ile reddedildiğini, adlarına kayıtlı “rax”, “raks” markaları ile itiraza konu “…” markasının “aynı veya ayırt edilemeyecek kadar” benzer olduğunu,hali hazırda tescil edilmiş ve tescil işlemleri devam eden; … markaları ile rax, raks ve raks türevi markaların hak sahibi oldukları ve ilgili mal ve hizmet sınıflarında tescil ettirerek koruma altına aldıklarını, özellikle “rax” markaları ile “…” markasının aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, kendileri adına tescilli raks ve raks türevi markaların seri niteliğinde olduğunu, “…” markasının da bu seriye dahil bir marka olarak algılanabilme riskinin son derece yüksek olduğunu, davaya konu “…” markası ile kendileri adına tescilli markalar kapsamındaki malların aynı olduğunu, iltibas/karıştırma tehlikesinin bulunduğunu, söz konusu markanın tescili durumunda kendi markalarının ayrım gücünün yok olacağını bekledikleri faydayı elde edemeyeceklerini, davalının kötü niyetli olduğunu, dava süresince markanın her türlü kullanımının ve üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin gerekli olduğunu,belirterek; davaya konu YİDK kararının iptalini, markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü ve markalar sicilinden terkinini, ihtiyati tedbir kararının verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şahıs vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: “…” markasını önce tescilsiz, 2015 yılından bu yana da … sayılı başvuru ile 31. sınıftan kendileri adına tescilli olarak mütemadiyen kullanmakta olduklarını, davacı markaları ile davaya konu marka arasında SMK 6/1. maddesi kapsamında benzerlik/karıştırılma ihtimali bulunmadığını, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik de bulunmadığını, davacı markalarının içinde “raks” ibaresi ile başlayan seri markaların bulunmasının “…” markasının söz konusu markalara yanaştığı, benzeştiği anlamına gelmeyeceğini, davalının iddia ettiği üzere markalarının 25. sınıfta da tescilli olmadığını, bunun maddi hatadan kaynaklandığını düşündüklerini, davacının ticaret sicil kayıtlarından anlaşıldığı kadarıyla teknoloji ve enerji sektöründe faal bir firma olduğunu, kendilerinin ise tescil sınıfları kapsamında imal ve hizmet sağladıklarını, ortalama tüketicinin markaları bir bütün olarak algılayacağını, “K” ve “RAX” olarak analiz etmeyeceğini, davacının iltibas tehlikesinin varlığının ispatı için dilekçesinde sunduğu Yargıtay kararı örneklerinin somut olayla bağdaşmadığını, davacı tarafın iştigal konusu olmamasına, farklı dağıtım kanallarına sahip, farklı sektörlerde olmasına rağmen stoklama mantığı ile tüm marka sınıfları yönünden tescil gayretinde olduğunu belirterek davanın ve marka üzerine konan tedbirin reddini talep etmiştir.

MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şahsın …başvuru sayılı markası ile davacı tarafın YİDK kararında geçen markaları arasında 6769 sayılı SMK hükümleri kapsamında iltibas-benzerlik-karıştırılma ihtimali oluşup oluşmadığı, davacı tarafın markalarının tanınmışlığı iddiasının davalı başvurusuna engel oluşturup oluşturmayacağı, Türk Patent’in nihai olarak verdiği YİDK kararının iptalinin ve dava konusu markanın tescili halinde hükümsüzlüğünün gerekip gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 17/01/2019 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da 5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde 07/03/2019 tarihinde ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararında; “…başvuru numaralı “…” ibareli başvuru…. itiraz incelenmiştir.
…Öncelikle, itiraz editen başvurunun somut uyuşmazlık dışındaki bir başka yayına itiraz sahibinin itirazı iizerine Markalar Dairesi Başkanhğı’nın 02/07/2018 E tarih ııe 20l8-0E-3025l9 sayılı kaıarı ile “SINIF 35: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama arnaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Et balık, kümes ve av haynıanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeyıin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tiitsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Küve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncıl mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta baklava kadayıf şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartrna tozlan. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısu, 1rrlaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden sulan, kalmak sulan, sofra sulan, sodalar. Sebze ve me),,ye sulan, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağaza|an, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” bakımından reddedilmiş olduğu ve bu karara karşı yasal süresi içinde başvuru sahibi tarafından itiraz edilmemiş olduğundan işbu Kurul karan tarihi itibariyle itiraza konu başvurunun anılan hizmetler bakımından reddine yönelik kararın kesinleşmiş olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla, anılan hizmetler bakımından itiraz konusuz kalmış olduğundan söz konusu hizmetler bakımından esas hakkrnda karar vermeye yer o|madığına karar verilmiştir. Bu çerçevede, Kurul’un önündeki itirazın başvuru kapsamında kaIan mal./hizmetler bakımından incelenmiştir. İnceteme sonucunda ilgili tiiketicilerin “…” ibareli başvuru ile ibarelerini baskırı/esas unsur olarak içeren itiraz gerekçesi markaları farklı ticari kaynaklardan gelen birbirinden farklı markalar olarak algılayabileceği kanaatine varılmış ve başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların görsel, işitsel, kavramsal ve bütiin olarak ortaya çıkan izlenim bakımlarından ilişkilendirilme ihtimali dahil olmak üzere kanştırmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmamıştır . Bu nedenle, markalar arasında ilişkilendirilme/karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmayacağı kanaatine varıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiş ve aynı tespit doğrultusunda Markalar Dairesi Başkanlığı’nca verilen ret kararı yerinde görülmüştür.
Sayılan nedenlerle itirazrn reddedilmesi gerekmiştir.
KARAR: İtirazın reddedilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir. ” hükmü yer almaktadır.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Taraf markalarında AYNI işaret olması ve kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Taraf markalarının BENZER işareti taşımaları ve kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/5 maddesine göre tanınmış markalarda;
Toplumda (Türkiye sınırlarında) tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, tanınmış marka sahibinin itirazı üzerine ret edilir.
Yargıtay içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının başvuru markası dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde nisbi red sebebi sayılarak başvuru markası engellenebilecektir.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları, kapsamları, işaretsel karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası Davacı Markaları
…+şekil (2017/108087) RAX (2013/46172)
21,31,35. Sınıf 07,08,11,12,35,38,41. Sınıf
RAKS (2012/87540)
01,02,03,04,05,06,10,13,17,18,19,26,
28,29,30,31,32,33,34,34,39,40,42,44,45, Sınıf
RAKS (2013/42703)
07,08,09,11,35,21. Sınıf
(YİDK’da geçen diğer markalar)
Bilirkişi heyetinden alınan 28.04.2020 tarihli KÖK RAPOR’da ÖZETLE; ” (OYÇOKLUĞU GÖRÜŞÜ) Davacının davaya mesnet gösterdiği 2013/46172 sayılı RAX ibareli markası ile davaya konu olan …sayılı “…+şekil” ibareli marka başvurusu arasında görsel ve işitsel bir benzerlik olması nedeniyle taraf markaların 35. Sınıfta yer alan tüm hizmetler bakımından iltibas ihtimali bulunduğu,
Davaya konu olan … markası ile davaya mesnet olan RAX ibareli markalar her ne kadar görsel ve işitsel olarak benzer olsa da davaya konu olan markanın başvuru kapsamında yer alan 21 ve 31. Sınıfta yer alan emtialar bakımından bir benzerlik bulunmadığından markalar arasında iltibas ihtimalinin oluşmayacağı,
Davacı markalarının tanınmış olduğu, ancak taraf markalar arasında farklı olan 21 ve 31. Sınıflar bakımından tanınmışlığın uygulanmasının bir etkisi bulunmadığı;
(KARŞI GÖRÜŞ) markaların görsel/işitsel/kavramsal anlamda benzerliği bulunmadığından 6769 sayılı SMK’nın 6/(1) maddesi anlamında karıştırılma olasılığının da bulunmadığı ve nispi red nedenlerinin olayımızda gerçekleşmediği kanaatine varılmıştır. ” şeklinde ifade edilmiş;
Rapora tarafların itirazı üzerine aynı heyetten alınan 04/11/2020 tarihli EK RAPOR’da da bilirkişi heyeti önceki görüşlerini aynen tekrar ettikleri görülmüştür.
Davacı vekilinin aynı heyetten ek rapor, davalı şahıs vekilinin de yeni bir heyetten rapor alınması talebi HMK 30.ncu madde kapsamında değerlendirilerek, sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir kabul edilerek yargılama gereksiz uzamasın diye bu talepler reddedilmiştir.

GEREKÇE:
Tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin de nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davalının “…+şekil” ibareli marka başvurusu ile davacının “RAX (2013/46172)” ibareli tescilli markası arasında dava konusu markanın kapsamında yer alan 35.nci sınıftaki tüm hizmetler bakımından ortalama tüketici kesimi nazarında görsel ve sesçil benzerlik oluştuğu, 21 ve 31.nci sınıftaki mallarda ise emtia benzerliği oluşmadığı;
Davacının RAKS ibareli markaları açısından ise görsel ve işitsel benzerlik oluşmadığı;
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, mesnet marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin yargılama konusu 35.nci sınıftaki tüm hizmetler açısından ayırdığı satın alma / faydalanma süresi içinde davalının “…+şekil” ibareli başvuru markasını gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun davacının “RAX (2013/46172)” ibareli tescilli markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, diğer bir anlatımla ortalama tüketici nezdinde başvuru kapsamındaki 35.nci sınıftaki tüm hizmetler açısından davacının “RAX (2013/46172)” ibareli markalı hizmetinden satın almak /yararlanmak isterken davalının “…+şekil” ibareli başvuru markalı Hizmeti satın almak/yararlanmak şeklinde bir yanılgı yaşayabileceği, bu hizmetler açısından her iki taraf markasının aynı işletmeye ait markalar ya da idari ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme markaları olarak algılanabileceği , taraf markaları arasında bu hizmetlerde SMK 6/1 maddesindeki iltibas koşulu oluştuğundan aksi yöndeki YİDK kararı hatalı olduğu kanaatine varılarak bu kısımlardan davanın kabulü gerekmiş; ( bu gerekçelerle bilirkişi heyetinin oyçokluğu görüşü benimsenmiş olup karşı görüşe itibar edilmiştir.);
Bunun dışında kalanlar ( 21 ve 31.nci sınıftaki mallarda) açısından ise iltibas koşulları oluşmadığı gibi SMK 6/5 maddesindeki tanınmışlık koşulu da oluşmadığı, ( davacıya ait tanınmış olduğu iddia edilen markadan ” haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği ” kanıtlanmadığı ) ;
Neticeden dava kısmen kabule dilip kısmen de reddedilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Dava konusu Türk Patent’in … sayılı YİDK kararının dava konusu edilen …sayılı markanın kapsamında yer alan 35. Sınıftaki tüm hizmetler yönünden YİDK kararının İPTALİ ile markanın bu hizmetler yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden terkin edilmesine, karar kesinleştiğinde Türk Patent’e müzekkere yazılmasına,
3-Diğer kısımlar yönünden davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin düşümü ile bakiye 14,90 TL’nin davalılardan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
5-AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,
6-AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Davacının yaptığı (1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 197,90 TL tebligat gideri) toplam 1.997,90 TL nin kabul ve red oranına göre takdiren 1/2 si olan 998,95 TL ile 44,40 TL ilk harç masrafının toplam 1.043,35 TL nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davalı kurum vekili ile davalı şahıs vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.03/02/2021

Katip … Hakim …
E İmzalıdır. E İmzalıdır.