Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/120 E. 2021/17 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “Türk Milleti Adına”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2019/120
KARAR NO : 2021/17

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, alan adı iptali ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/03/2019
KARAR TARİHİ : 20/01/2021 Yazım Tarihi : 20/02/2021

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Davacının … markasının yüksek ayırtedicilik düzeyine sahip dünya çapında tanınmış bir marka olduğu; … markasının ilk olarak ABD’DE 1967 yılında yaratıldığı, Davacı tarafından şu an giyim ürünleri, aksesuarlar, kokular, mobilyalar, gözlükler üretildiği dünya çapında 326 satış noktası olduğu; 2000 yılından buyana ….com alışveriş sitesi üzerinden de faaliyet gösterdiği; Davalının işyerinde ve … alan adlı internet sitesinde davacıya ait 143110 ve 143107 sayılı … esas unsurlu markaların aynısını, davacı markalarının da tescilli olduğu 09. Sınıfa konu gözlük ve güneş gözlükleri üzerinde kullandığı, emsal bir ürünün satın alınarak dava dilekçesi EK-5 olarak mahkemeye sunulduğu; davalının markasal kullanımlarının dava dilekçesi EK-6’da yeralan delillerle belgelendiği; aynı sektörde faaliyet gösteren davalının davacının tanınmış markasının bilinmemesinin mümkün olmadığı; davalının markasını tescil ettirdiği şekilde kullanmadığı ve … ibaresini öne çıkarttığı; basiretli bir tacir gibi davranmadığı, kötüniyetli olduğu ; davalının eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği” gerekçeleri ileri sürülerek markaya tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması, men ve ref’ine, … ibaresini/benzerini taşıyan ürünlerin ve tanıtım araçlarının toplanmasına, bu ibarenin hertürlü ürün ve tanıtım araçından çıkartılması, bunun imkânsız olması halinde imhasına; … alan adının iptaline; SMK 151/2-b maddesinde yeralan “sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanca göre” hesaplanacak 20.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Davalının … sayılı markanın ve 25.03.2015’den beri “…” alan adının sahibi olduğu (2. Cevap dilekçesinde ise alan adının davalıya ait olmadığı ileri sürülmüştür); Davalının markasını tescil ettirmesini takiben Davacının SMK md.25/6 hükmünde belirtilen 5 yıl boyunca sessiz kalması sebebiyle hak kaybına uğradığı; davaya dayanak gösterilen markaların asıl unsurunun … ibaresi değil, …” olduğu; … ibaresinin davacının tanınmış olduğunu iddia ettiği markasının bir kısmını oluşturduğu; … ibaresinin bir spor dalı olduğu, … model otomobillerde olduğu gibi, ibarenin değişik sektörlerde kullanıldığı ve jenerik isim haline geldiği; davacının kendi tescilli markasını kullandığı için markaya tecavüz, haksız rekabet ve tazminat şartlarının bulunmadığı gerekçeleri ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.

MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
(Dava dilekçesinde hükümsüzlük de talep edilmişse de davalı cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğundan SMK 156/5 maddesine göre hükümsüzlük davası asıl dosyadan tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir.)
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 29 ” (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
(Madde 7- (1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.)
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek,
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır.” hükmü yer almaktadır.

6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU (14.02.2011 tarihli yayınlanan);
Madde 54 “(1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükmü yer almaktadır.

Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
Tanınmış marka kavramı Yargıtay içtihatlarında “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir.
Doktrin ve çeşitli yargı kararları dikkkate alınıp bakıldığında KÖTÜNİYET kriteri “Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olabilmesi için, marka başvurusu sırasında kötü niyetli olarak markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılması gerekir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmelidir.” şeklinde görüşler yer almaktadır.

DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafa ait “…” ibareli tescilli marka hakkının davalı tarafça …internet sitesi üzerinde gözlük ve güneş gözlükleri ürünleri üzerinde iltibas oluşturacak şekilde marka tecavüzünde bulunulduğu, basiretli bir tacir gibi davranılmayarak kötü niyetli hareket edildiği, … sayılı markanın tescil kapsamı dışında kullanıldığı şeklinde marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturduğu yönünde davacı taraf iddiasının yerinde ve doğru olup olmadığı, …adlı alan adının iptalinin gerekip gerekmediği, maddi manevi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.

Davacı Markaları Davalı Kullanımı ve markası
Şekil + … ( … ) www….
… BY … (143107) … … (… )
(… numaralı ve numarasız gözlük çerçeveleri, …
güneş gözlükleri bunların kapları.. ) ( …. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler
ve bunların kutuları, kılıfları,
parçaları ve aksesuarları)
… by … (143110)
(…gözlük çerçeveleri, güneş gözlükleri bunların kapları,….)
… (138845)
… BY … (2007/60909)

3 kişilik Bilirkişi heyetinden alınan 06/04/2020 tarihli raporda ÖZETLE; “1) 25.03.2015 tarihinde oluşturulan “…” uzantılı alan adının ve bu alan adı üzerinden açılan “…” websitesinin fiilen Davalı tarafından kullanıldığı;
2) Davalı tarafından “…” ibaresini esas unsur olarak ihtiva eden “… …” markasının “09/…, …Gözlük Çerçevesi ve Optik Gözlük çerçevesi, kutu, kılıf ve aksesuarları” malları üzerinde, bu malların “…” websitesinde tanıtım ve reklamlarında ve bu websitesi üzerinden 35. sınıf kapsamında bahsedilen malların online satış hizmetlerinde kullanıldığı;
3) Davalının “…” websitesi üzerinde tanıtımını ve satışını yaptığı ürünler üzerinde fiilen kullandığı “… …” ibareli markasının esas unsurunun … olduğu, yani ve görsel, fonetik ve kavramsal bakımdan Davacının … sayılı tanınmış marka statüsüne alınan “…+şekil”, 138845 sayılı … ve… sayılı … ibareli markalarıyla aynı ve/veya ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma ihtimali doğuracak derecede benzer olduğu ve
4) Davalı tarafından “…” websitesinde … esas unsurlu işaretin tescilsiz marka olarak “09/…, …gözlük çerçevesi ve optik gözlük çerçevesi, kutu, kılıf ve aksesuarları” malları üzerinde, “…” websitesi üzerinden 35. sınıf kapsamında online satış hizmetlerinde, bu mal ve hizmetlerin tanıtım ve reklamlarında kullanılmasının, SMK 7/3 (a), (b) ve (ç) kapsamında, Davacının aynı malları kapsayan 143110 ve 143107 sayılı … ibareli markaları, benzer malları kapsayan 138845 sayılı … markası, benzer hizmetleri kapsayan 2007/60909 sayılı … ibareli markası ve … sayılı tanınmış marka statüsüne alınan “…+şekil”markalarıyla iltibas yarattığı ve Davacının marka tescillerinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği;
5) Internet ortamında, Davalının … sayıyla tescilli “… … …” ibareli markasının esas unsurlarından biri olan “…” ibaresine hiç yer verilmeyerek Davalının tescilli markasından uzaklaşırken, serbest işaret niteliği taşımayan Davacının tanınmış … markasına yakınlaşan “…” ibaresinin, ticari etki yaratacak biçimde, Davacının marka tescillerinin kapsamındaki aynı veya benzer mal ve hizmetler bakımından “…” alan adı olarak kullanımının, SMK md.7/3(d) anlamında markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği;
6) Davacının markaya tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması, men’i veya tazminat istemi bakımından sessiz kalma suretiyle hak kaybına uğramadığı;
7) Davacının SMK md.151.2/b uyarınca maddi tazminat talebine ilişkin olarak, Kurulumuzun Mali Müşavir üyesi tarafından Davalının markaya tecavüz ve haksız rekabet eyleminden bahsedilebilecek ve tazminat isteminin kabulü halinde hesap için esas alınabilecek en erken tarih olan 25.03.2015’den dava tarihi 06.03.2019 tarihine kadarki döneme ilişkin maddi tazminat hesabı yapılabilmesi için, Davalının 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin defter-i kebir, envanter ve yevmiye defterlerine, satış faturalarına, gelir vergisi beyannamelerine ve belirtilen yıllarda “…” markası ile satılan ürünlerin satış ve maliyet bilgileri ile stok kayıtlarına ihtiyaç bulunduğu;
8) Davacının manevi tazminat talebi ve miktarının Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu;” şeklinde;
Aynı heyete 1 gözlükçü 1 bilgisayar mühendisi ilave edilerek alınan 5 kişilik heyetten alınan 13/11/2020 tarihli EK RAPORDA da ÖZETLE “1) “…” uzantılı alan adının 25.03.2015 tarihinde oluşturulup tescil edildiği; “06.03.2019 tarihi itibarıyla ve halen “…” alan adının sahibinin kimliğinin kamuya açık kayıtlarda mevcut olmadığı” ve tescil kayıtlarında ticari gizlilik nedeniyle yayınlanmayan sahiplik bilgilerinin, “…” alan adının tesciline aracılık eden “İsimtescil Bilişim Anonim Şirketi”nden talep edilebileceği;
2) “…” uzantılı alan adının tesciliyle kurulup işletilebilen “…” websitesinin “iletişim bölümünde” 23.06.2018 tarihinden itibaren Davalı “…”un iletişim bilgilerinin yeraldığı; 9. Sınıfa konu malların teşhiri, tanıtımı ve bunların 35. Sınıfta pazarlanmasına yönelik içeriği/yayınları Davalı tarafından belirlendiği anlaşılan “…” ibareli internet sitesinin fiilen Davalı tarafından kullanıldığı,
3) Davalının 9. sınıfta tescilli markasının … sayılı … … … olduğu; dava sonrasında 27.03.2019’da başvurduğu … sayılı … … ibareli markasının ise 9. sınıfa konu malları veya bunların 35.sınıfta pazarlanması hizmetlerini kapsamadığı;
4) Davacının marka tescilleri kapsamındaki 09. sınıfa konu “…, …Gözlük Çerçevesi ve Optik Gözlük çerçevesi, kutu, kılıf ve aksesuarları” mallarının teşhir, tanım ve online satış hizmetlerinde, -“…” ibaresini hiç barındırmayarak Davalının tescilli markasından uzaklaşan ve serbest işaret niteliği taşımayan Davacının tanınmış … markasına yakınlaşan- “…” kök sözcüğünden oluşan alan adının tescil, yönetim ve kullanımı veya bu alan adı tesciliyle kurulabilen “…” ibareli internet sitesi kullanımı eylemlerinin, “internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanım” ve dolayısıyla markaya tecavüz ve haksız rekabet olarak değerlendirilebileceği;
5) … internet sitesinde 25.09.2015’den itibaren teşhir, tanıtım ve 35. Sınıfta pazarlanması yapıldığı tespit edilen 09. sınıfa konu “…, …gözlük çerçevesi ve optik gözlük çerçevesi, kutu, kılıf ve aksesuarları” malları üzerinde “… …” vb. şekillerde kullanılan markanın esas unsurunun … olduğu; “… …” ibareli bu markanın, görsel, fonetik ve kavramsal bakımdan Davacının … sayıyla tanınmış marka olarak tescilli “…+şekil”, aynı ve benzer hizmetlerde tescilli 138845 sayılı … ve … sayılı … ibareli markalarıyla benzer, seri marka ve tarafların bağlantılı olduğu algısı yaratan, karıştırılma ihtimali doğuracak derecede benzer bir marka olduğu; ve Davacının marka tescillerinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet olarak değerlendirilebileceği;
6) Kurulumuzun Bilgisayar Mühendisi yeni üyesi tarafından … internet sitesinde görselleriyle 25.09.2015’den itibaren başladığı tespit edilebilen “… …” ibareli bu markasal kullanımların, Dava dilekçesinin 6 nolu ekinde sunulan “…” websitesinden alınan 05.03.2019 tarihli çok sayıda ekran görüntülerinde ve bu ekran görüntülerinin kök rapora ilişkin inceleme tarihimiz olan 03.04.2020’de de mevcut olduğunu gösteren ve yukarıda md.6’da bir kez daha eklediğimiz Kök Raporumuzdaki ekran görüntülerinde de yeraldığı;
7) Davalı Vekilinin Kök Rapora İtiraz Dilekçesinin ekinde bizzat ibraz ettiği 18 adet faturaya göre, Davalı “…-…” tarafından “04.03.2011-22.10.2014” döneminde “… … markalı gözlük” “… … markalı gözlük çerçevesi” satışı yapıldığı ve Davalının “… …” ibareli markayı uyuşmazlığa konu mal ve hizmetlerde kullanımının 04.03.2011 tarihi kadar eskiye dayandığının belgelendiği;
8) Kurulumuzun Bilgisayar Mühendisi yeni üyesi tarafından 09.06.2018’den itibaren … internet sitesinde teşhir edilen ve satılan mallara … … … ibareli marka taşıyan gözlük çervevelerinin de eklendiği ve malın “… … Gözlük Çerçevesi” açıklamasıyla satışa sunulduğu; ve en önemlisi Davalının tescilli marka örneği, “…” ve “…” kelimelerini aynı boyut ve yazı karakteriyle ve hatta büyük harfle yazılarak … ibaresi öne çıkartan … … … ibaresinden oluştuğu halde, bahsedilen mallar üzerinde dahi fiilen … ibaresini öne çıkartan … … … markasının kullanıldığı;
9) Dosya münderecatında, Davacının dava tarihinden önceki bir tarihte davalının markasal kullanımlarından haberdar olduğuna ve buna rağmen sessiz kaldığına dair herhangi bir belge bulunmadığı;
10) Davacının maddi tazminat talebine ilişkin olarak, Davalı tarafından 14.07.2020 tarihli ara karar yerine getirilerek “Davalının 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin defter-i kebir, envanter ve yevmiye defterlerine, satış faturalarına, gelir vergisi beyannamelerine ve belirtilen yıllarda “…” markası ile satılan ürünlerin satış ve maliyet bilgileri ile stok kayıtları” sunulmadığından; tazminat hesabı yapılması mümkün olmayıp, Türk Borçlar Kanunu md.50 uyarınca değerlendirme yapılıp yapılmamasının Sayın Hakimliğinizin takdirinde olduğu;
11) Davacının manevi tazminat talebi ve miktarının Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu; ” şeklinde ifade edilmiştir.
Davalı taraf vekilinin bilirkişi heyetine yönelik itirazları ile yeni heyetten rapor alınması talebi HMK 30 uncu maddesi kapsamında ele alınıp değerlendirildiğinde sunulan rapor denetlenebilir, içeriği de ihtisas mahkemesi hakimliğince olumlu veya olumsuz değerlendirilebilir nitelikte bulunarak yargılamanın gereksiz uzamaması için bu talebin reddine karar verilmiştir.

GEREKÇE ;
Tarafların iddia ve savunması , sunulan ve celbedilen deliller, marka tesçil belgeleri , davalı taraf kullanımını gösteren deliller , bilirkişi heyet raporu – ek raporu ile dosya bütünü ile incelendiğinde;
Davacı taraf tescilli marka hakkına yönelik marka tecavüzü ve haksız rekabet davası açmıştır.
Davalı taraf da tescilli markasını dayanak göstererek marka tecavüzünde ve haksız rekabette bulunmadığını belirtip diğer usulü itirazlarını da ileri sürmüştür..(bu itirazlar reddedilmiştir.)
Davacı tarafın yukarıda tabloda da gösterildiği şekilde tescilli ve tanınmış … ibareli markaları olduğu, davalının da … … … ibareli markası olduğu, dava tarihinde koruması sürdüğü tescil belgeleri ile tespit edilmiştir.
Benimsenen bilirkişi heyet raporunda da geçtiği şekilde … internet sitesinin 25/03/2015 tarihinde tescil edildiği ve 23.06.2018 tarihinden itibaren davalı fiilen davalı tarafından kullanıldığı sonucuna varıldığı;
Yine bu internet sitesinde davalı tarafca, davacının tanınmış … ibareli marka tescilleri kapsamındaki 09. sınıfa konu “…, …Gözlük Çerçevesi ve Optik Gözlük çerçevesi, kutu, kılıf ve aksesuarları” mallarının teşhir, tanım ve online satış hizmetlerinin yapıldığı , davalı adına tescilli … … … şeklinde tescilli markasının bütünsel işareti içinde yer alan … ibaresini kullanmadığı, kendi tescilli markasından uzaklaşarak davacının tanınmış … markasına yakınlaşma çabası sergilendiği , nitekim bilirkişi heyet raporunda da geçtiği şekilde bu durum ” … internet sitesinde 25.09.2015’den itibaren teşhir, tanıtım ve 35. Sınıfta pazarlanması yapıldığı tespit edilen 09. sınıfa konu “…, …gözlük çerçevesi ve optik gözlük çerçevesi, kutu, kılıf ve aksesuarları” malları üzerinde “… …” vb. şekillerde kullanılan markanın esas unsurunun … olduğu; “… …” ibareli bu markanın, görsel, fonetik ve kavramsal bakımdan davacının … sayıyla tanınmış marka olarak tescilli “…+şekil”, aynı ve benzer hizmetlerde tescilli 138845 sayılı … ve … sayılı … ibareli markalarıyla benzer, seri marka ve tarafların bağlantılı olduğu algısı yaratan, karıştırılma ihtimali doğuracak derecede benzer bir marka olduğu; ve davacının marka tescillerinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet olarak değerlendirilebileceği; ” şeklinde de ifade edildiği;
…adlı internet sitesi içinde yer alan ve dava dilekçesine ekli (Ek:6) olarak sunulan görsel deliller kapsamında davalı tarafın bu şekilde ihlal oluşturan davacıya ait … asli unsurlu gözlük ve güneş gözlükleri ürünleri üzerinde markasal kullanımlarının davacıya ait … markası ile iltibas/karıştırılma oluşturulduğundan ve aynı zamanda kendisine ait … sayılı tescilli markasından uzaklaşıp davacının tanınmış … markasına yaklaşma davranışı sergilemesi eylemleri 6769 sayılı SMK 7.nci ve 29.ncu madde kapsamında marka tecavüzü, TTK 54 ve devamı maddelerinde Haksız rekabet oluştuğu kanaatine varılarak marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, men’ine, ref’ine, ve bu eylemlerin durdurulmasına,
Karar kesinleştiğinde www… adlı internet sitesinde ve ticari alanlarda davalıya ait … sayılı tescilli markada yer alan “… … …” ibareli markasal kullanımlar DIŞINDA olup da aşağıdaki hüküm kısmında geçen ve ihlal oluşturduğu saptanabilen … ibareli tüm tanıtım ürünlerinin toplatılmasına, imha edilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı taraf SMK 151/2-b maddesinde yeralan “sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanca göre” hesaplanacak 20.000 TL maddi tazminat talep etmiştir.
Mahkemece14/07/2020 Tarihli arar karar oluşturularak davalıya mali müşavirin tespit ettiği ” 2017,2018 ve 2019 yılına ait DEFTER-İ KEBİR,ENVANTER ve YEVMİYE DEFTER’inin ;
… markalı “…,…gözlük çerçevesi ve Optik gözlük çerçevesi, gözlük kutusu, gözlük kılıfı ve gözlük aksesuarları” ürünleri ile sınırlı SATIŞ FATURALARI’nın ,
… markalı “…,…gözlük çerçevesi ve Optik gözlük çerçevesi, gözlük kutusu, gözlük kılıfı ve gözlük aksesuarları” ürünleri ile sınırlı GELİR VERGİSİ BEYANNAMELERİ’nın ,
… markalı “…,…gözlük çerçevesi ve Optik gözlük çerçevesi, gözlük kutusu, gözlük kılıfı ve gözlük aksesuarları” ürünleri ile sınırlı SATIŞ ve MALİYET bilgileri ile STOK kayıtlarına ilişkin kayıt ve belgelerin” sunması veya yerinde inceleme talebi varsa buna dair dilekçe vermesi kesin süre verilerek ihtar edilmiş, ancak davalı taraf kesin sürede gerekli defter ve kayıtları sunmadığı gibi yerinde inceleme talebinde de bulunmadığından tazminat hesabı dava dilekçesine ekli (Ek:6) olarak sunulan görsel gözlük delilleri satış fiyatı (600-1150 TL. aralığında olanlar) üzerinden davalı tarafın bu ürünlerden elde edebileceği tahmini gelir 20.000 TL üzerinden olabileceği takdiren tespit edilerek Borçlar Kanunu 50/2. Madde kapsamında talep edilen miktar üzerinden dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafça talep edilen 10.000 TL manevi tazminatın ( bu oran belirlenirken davalı taraf eylemleri nedeniyle davacının … ibareli tanınmış ve tesçilli markalarının müşteri potansiyelinde yaratabileceği zararın davacı üzerindeki olumsuz etki / zarar dikkate alınıp takdiren tayin edilmiştir.) dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
…alan adı ile iptaline yönelik açılan davada ise alan adının tescili ile ilgili olarak marka tecavüzü ve haksız rekabet koşulları oluşmadığından (bu alan adının davalıya ait … sayılı tescilli markasında bulunan “… … …” ibarelerinden sadece “…” ibaresi asli unsur olarak kullanılmayıp “… …” şeklinde de kullanılarak oluşturulması karşısında (yukarıda anlatılan marka tecavüzü/haksız rekabetten farklı) bu kısım yönünden açılan davanın ise reddi gerekmiştir.
Tarafların haklılık oranı davacı lehine 3/4 olarak tespit edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-…alan adı ile iptaline yönelik açılan davada alan adının tescili ile ilgili olarak marka tecavüzü ve haksız rekabet koşulları oluşmadığından (bu alan adının davalıya ait … sayılı markanın “… … …” ibareli asli unsuru kullanılarak oluşturulduğunun varsayılarak) bu kısım yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-…adlı internet sitesi içinde yer alan ve dava dilekçesine ekli (Ek:6) olarak sunulan görsel deliller kapsamında davalı tarafın … asli unsurlu gözlük ve güneş gözlükleri ürünleri üzerinde markasal kullanımlarının davacıya ait … markası ile iltibas oluşturulduğundan ve aynı zamanda kendisine ait … sayılı tescilli markasından uzaklaşıp davacının tanınmış … markasına yaklaşma davranışı sergilemesi eylemleri MARKA TECAVÜZÜ VE HAKSIZ REKABET oluşturduğunun TESPİTİNE, MEN’İNE, REF’İNE, ve bu eylemlerin DURDURULMASINA,
4-Karar kesinleştiğinde www… adlı internet sitesinde ve ticari alanlarda davalıya ait … sayılı tescilli markada yer alan “… … …” ibareli markasal kullanımlar DIŞINDA olup da yukarıda 3 nolu kararda geçen ve ihlal oluşturduğu saptanabilen … ibareli tüm tanıtım ürünlerinin toplatılmasına, imha edilmesine,
5-Davacı tarafça talep edilen 20.000 TL maddi tazminatın (dava dilekçesine ekli (Ek:6) olarak sunulan görsel gözlük delilleri satış fiyatı esas alınarak davalı tarafın bu ürünlerden elde edebileceği tahmini gelir üzerinden ve Borçlar Kanunu 50/2. Madde kapsamında takdiren hesap edilerek) dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça talep edilen 10.000 TL manevi tazminatın ( dava dilekçesine ekli (Ek:6) olarak sunulan görsel gözlük delilleri incelenip takdiren) dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.049,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 512,33 TL’nin düşümü ile bakiye 1.536,97 TL’nin davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
8-AAÜT uyarınca maddi istemler yönünden 5.900,00 TL vekalet ücreti, maddi tazminat yönünden 5.900,00 TL vekalet ücreti, manevi tazminat yönünden 5.900,00 TL olmak üzere toplam 17.700,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
9-AAÜT uyarınca reddedilen maddi istemler yönünden 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
10-Davacının yaptığı (3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 95,00 TL tebligat gideri) toplam 3.095,00 TL nin kabul ve red oranına göre takdiren 3/4 ü olan 2.321,25 TL ile 512,33 TL ilk harç masrafının toplam 2.833,58 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı. 20/01/2021

Katip … Hakim …
E İmzalıdır. E İmzalıdır.