Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/72 E. 2022/27 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

T.C. “TÜRK MİLLETİ ADINA”
ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR
HUKUK MAHKEMESİ K A R A R

ESAS NO : 2018/72
KARAR NO : 2022/27

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -…
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – …
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 02/02/2022 Yazım tarihi : 23/02/2022

İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkili …’nin İsviçre yasaları altında kurulu çok uluslu bir şirket olduğunu, dolayısı ile MÖHUK 48/2 maddesi kapsamında yabancılık teminatı ödemeden muaf olduğunu, şirketin hem kendisi ve/veya bağlı şirketleri, lisansörleri ile yüksek kaliteli tütün ve ilgili ürünlerin üretim, pazarlama, dağıtım ve satışı ile 180’den fazla ülkede dünya çapında faaliyet gösterdiğini, dünya çapında tanınmış kabul edilen birçok markanın sahibi olduğunu, bu markalardan birinin de, esas unsuru “…” kelimesi olan “… Street” markası olduğunu, ilgili markanın TÜRKPATENT nezdinde “ham ve işlenmiş tütün, tütün mamulleri, sigara ve kibrit”i kapsayan birçok tescile sahip olduğunu, – Taraflar arasındaki ihtilafın 2011 senesine davalının 34. sınıfta “bon internatinal” ibareli ilk marka başvurusuna dayandığını, söz konusu 2011/ 58867 sayılı başvurunun tescile bağlandığını, bu tescile karşı açmış oldukları iltibasa dayalı hükümsüzlük davasının Ankara …. FSHHM’nin 2014/90 E, 2016/174 K. sayılı ilamı ile kabul edildiğini, bu arada davalının aynı emtialar için aynı ibareli, 2013/86333 sayılı yeni bir marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun aleyhine yaptıkları itirazların TÜRKPATENT tarafından kabul edilmediğini, bunun üzerine YİDK kararının iptali için açmış oldukları davanın Ankara …. FSHHM’nin … E, 2017/19 K. sayılı ilamı ile kabul edildiğini, davalının 2017 58067 sayılı markasının kötü niyetten dolayı hükümsüz kılınması gerektiğini, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, birbirlerinden, markalarından, fiyatlarından dahi haberdar olduklarını, davalının müvekkil markasını yok saymasının mümkün olmadığını, davalı şirketin dava konusu markayı kasten seçtiğini, ısrarla ve bahsi geçen kesinleşmiş mahkeme kararlarından haberdar olarak Bon international markasını tescil ettirmeye çalıştığını, hükümsüzlüğü istenen markanın “bon” ve “international” ibarelerinden oluştuğunu, bu markanın müvekkil markaları ile hem işitsel hem de görsel olarak iltibas yarattığını, markaların esas unsurunun tek harf dışında birebir aynı olduğunu, “…” kelimesinin okunuşunda “D” harfinin sessiz oluşunun benzerliği üst seviyeye taşıdığını, ürünlerin de aynı/benzer olduğunu, “international” ibaresinin ayırt edici özelliğinin bulunmadığını, müvekkilinin “international” ibaresini “…” markası ile birlikte kullandığı 2009 33473 sayılı “… street gold international blend” markasının da sahibi olduğunu, bunun dava konusu marka ile iltibas ihtimalini arttırdığını ileri sürerek davalı adına tescilli 2017 58067 tescil sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı firmaya Adalet Bakanlığı aracı kılınarak tebligat yoluna gidilmiş ise de Dubai Başkonsolosluğundan gelen yazıda her iki ülke arasında adli işbirliği anlaşması bulunmadığı gibi istekli de bulunulmadığından tebligattan yanıt alınamayacağı belirtilmiştir.
Bunun üzerine 6769 sayılı SMK 160 .ncı maddedeki;
“(3) Yerleşim yeri yurt dışında bulunan kişiler ancak marka veya patent vekilleri tarafından temsil edilir. Vekille temsil edilmeksizin asil tarafından gerçekleştirilen işlemler, yapılmamış sayılır.
(4) Marka veya patent vekili tayin edilmesi hâlinde, tüm işlemler vekil tarafından yapılır. Vekile yapılan tebligat asile yapılmış sayılır. ” hükmü kapsamında (burada “tüm işlemler” denildiğinden ) yabancı kişi veya kişilerin Türkiye’de marka vekili olduğu sürece adli tebligatların da marka vekiline tebligat yapılabileceği sonucu çıkarılarak taraf teşkili için Türk Patentte kayıtlı marka vekiline tebligat yapılmıştır. Marka vekili tarafından muhtelif aşamalarda tebligat iade edilse de SMK 160.ncı madde kapsamında geçerli kabul edilmiştir.
Mahkemeler yargılamayı hızlandırmak için taraf teşkili dahil bütün usuli işlemlerde büyük oranda çaba sarfetmekte olup yargılamada hedef süre de getirildiğinden pek tabidir ki SMK 160.ncı maddesi bu şekilde yorumlanmalıdır.
Davalı firma vekilinin 19/01/2022 tarihinde dosyaya vekaletname sunduğu, 01/02/2022 tarihli dilekçe ile sözlü yargılama ve hüküm duruşması olarak verilen ara karardan dönülmesini talep ettiği ve mahkememizin 02/02/2022 tarihli duruşmasında usule yönelik itirazlarını tekrar ettiği, esas yönünden ise taraf markaları arasında iltibas oluşmadığı gibi, müvekkilin markası yurtdışında değişik ülkelerde de tescilli olduğunu, davacı tarafın iddiasında geçen önceki kararda taraf olmadıklarını ve tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME:HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(9)Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.”,
Madde 25 ” (1) 5 inci (mutlak red nedenleri ) veya 6 ncı ( nisbi red nedenleri ) maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. ” hükmü yer almaktadır.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı firmaya ait …tescil sayılı markanın davacı tarafa ait “…” asli unsurlu tescilli markalarına bağlı olarak SMK 6/1 (iltibas), 6/9 (kötü niyet-önceki mahkeme kararları nedeniyle) ve SMK 25. Maddesi kapsamında hükümsüzlüğü gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu …sayılı “…” ibareli 34.ncü sınıfta markanın 22/06/2017 tarihinde başvurusu yapıldığı, 16/11/2017 tarihinde de tescil edildiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafın ise daha önceki tescil tarihli ” …” ibareli 34.ncü sınıfta çok sayıda markası olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında Ankara 4 FSHHM.nin … esas, 2017/ 19 karar sayılı 25/01/2017 tarihinde karara çıkan 13/11/2017 tarihinde de kesinleşen kararda davalının “…” ibareli 34.ncü sınıfta yaptığı 2013/86333 sayılı marka başvurusu hakkında Türk Patent’in aksi yöndeki kararının iptal edildiği, marka tescilli olmadığı için hükümsüzlük kararı verilmediği tespit edilmiştir.
Yine taraflar arasında Ankara …. FSHHM.nin 2014/90 esas, 2016/ 174 karar sayılı 26/05/2016 tarihinde karara çıkan 08/09/2016 tarihinde de kesinleşen kararda davalının “…” ibareli 34.ncü sınıftaki 2011/58867 sayılı tescilli markasının da hükümsüzlüğüne karar verildiği tespit edilmiştir.
SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının benzer işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia(mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
Doktrin ve çeşitli yargı kararları dikkkate alınıp bakıldığında KÖTÜNİYET kriteri “Marka sahibinin, markasını tescil ederken, markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, iyi niyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacı gütmesi gibi hallerde, kötü niyetli marka tescilinden bahsedilir. Marka başvurusunun kötü niyetli bir başvuru olabilmesi için, marka başvurusu sırasında kötü niyetli olarak markanın amacı ve temel işlevi dışında bir amaçla kullanılması gerekir. Dolayısıyla kötü niyetin kabulü için, marka için başvuruda bulunan kişi, markanın temel işlevleri olan ürünün işletmeye aidiyetini sağlama ve diğer ürünler karşısında ayırt edicilik sağlama fonksiyonu dışında bir amaçla veya marka üzerindeki gerçek hak sahibinin markadan yararlanmasını engellemek veya markanın ün ve şöhretinden yararlanmak suretiyle haksız çıkar edinme gibi bir amaçla hareket etmelidir.” şeklinde görüşler yer almaktadır.
Davalı Markası Davacı Markası

34 .ncü sınıf 34 .ncü sınıf

Bilirkişiden alınan 15/11/2021 tarihli raporda ÖZETLE: ” 1. Davacının önceki tarihli “bon” esas unsurlu markaları ile davalıya ait … tescil sayılı “… ” markası arasında ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunduğu, davacı markalarının tescil kapsamındaki 34.sınıftaki tüm emtialar ile davacının 2017 58067 tescil sayılı markasının tescil kapsamındaki 34.sınıftaki tüm emtiaların aynı/benzer/ilişkili emtialar olduğu, bu emtialar üzerinde davacıya ait markaları önceden görmüş olan, bilen; söz konusu emtialar açısından yüksek bir dikkat göstermesi beklenmeyen ortalama tüketicilerin, davalı markası ile karşılaşması halinde, bunların aynı ticari kaynak tarafından sunulduğu veya marka sahipleri arasında iktisadi yönden bir bağlantı bulunduğu yönünde bir izlenime kapılabileceği, davalının 2017 58067 tescil sayılı markasının “Tütün, çiğneme tütünleri, sigaralar, purolar. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, tütün içenlere mahsus malzemeler: pipolar, puro ve sigara ağızlıkları, küllükler, tütün kutuları, sigara sarmak için aletleri, sigara kağıtları, nargileler, çakmaktaşları, çakmaklar, elektronik sigaralar ve bunlarla kullanılan kartuşlar. Kibritler.” emtiası yönünden SMK 6/1 maddesinin uygulanma ve bu kapsamda söz konusu emtialar yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu,
2…. huzurdaki davada, daha önce taraflar arasında ihtilafa sebep olan ve davacının iddialarının kesinleşmiş mahkeme kararları ile haklı bulunduğu, davalının hükümsüz kılınan 2011 58867, 2013/86333 sayılı markaları/marka başvurularının varlığı nazara alındığında davalının, davacı firmadan ve davacı markasından haberdar olduğu, davacı ile aynı sektörde faaliyette bulunan davalının, davacıya ait bir marka olduğunu bildiği markanın aynı/benzerini adına marka olarak tescil ettirmesinin iyi niyetli bir girişim olmadığı düşünülmekle birlikte, bu husus hukuki bir değerlendirme olduğundan kötü niyetin varlığı veya yokluğu Sayın Mahkemenin takdirindedir. ” şeklinde ifade edilmiştir.

GEREKÇE:
Önceki tescilli bir marka (davacıya ait olan) ile sonraki tesçilli marka (davalı markası) arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, sescil ve anlamsal benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınmakla beraber münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin nazara alınarak belirlenmesi gerektiğinden hareketle;
Davacının ibaresinin asli ayırtedici unsur olduğu görüleceği,
İşin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, önceki markadaki ve sonraki markadaki işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu 34.ncü sınıftaki mallar için ayırdığı satın alma süresi içinde davalıya ait “…” ibareli markayı gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun davacıya ait “…” unsurlu markadan farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, benzerlik nedeniyle her iki marka arasında yanılgı yaşayabileceği, yine benzerlik nedeniyle davalı markası ile davacı markaları arasında işletmesel bağlantı olduğu ya da idarî ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulan markalı mallar algısı oluşabileceği bu açıdan taraf marka işaretleri arasında 6769 sayılı SMK 6/1 ve 25.nci maddesi kapsamında hükümsüzlük koşulu oluştuğu;
Diğer yönden aynı davacının açtığı davalar sonucu aynı davalı hakkında aynı ibare ve aynı sınıftaki markaları hakkında Ankara … FSHHM.nin … esas, 2017/ 19 karar sayılı 25/01/2017 tarihinde karara çıkan ( daha sonra da kesinleşen) yine Ankara … FSHHM.nin 2014/90 esas, 2016/ 174 karar sayılı 26/05/2016 tarihinde karara çıkan 08/09/2016 tarihinde de kesinleşen karara rağmen davalının aynı ibare ve aynı sınıfta yaptığı marka başvurusunun SMK 6/9 maddesi ve MK 2.nci madde kapsamında iyiniyetli bir davranış olmadığı kanaatiyle SMK 25.nci maddesi kapsamında da hükümsüzlük koşulu oluştuğu;
Neticeden açılan davanın kabulü gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Dava konusu …sayılı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, sicilden terkin edilmesine, karar kesinleştiğinde Türk Patent’e müzekkere yazılmasına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 35,90 TL’nin düşümü ile bakiye 44,80 TL’nin davalıdan tahsiliyle Hazine’ye gelir kaydına,
4-AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı; 750,00 TL bilirkişi ücreti, 1.120,00 TL tercüme ücreti, 138,50 TL tebligat gideri, 35,90 TL ilk harç masrafı olmak üzere toplam 2.044,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.02/02/2022

Katip … Hakim …
E İmzalıdır. E İmzalıdır.