Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/60 E. 2023/281 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2023/60 Esas
KARAR NO : 2023/281

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2016
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan satım sözleşmesi uyarınca davalıya teslim edilen mal bedeli karşılığında fatura düzenlendiği, ödenmeyen fatura bedeli alacağı için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, satım sözleşmesi uyarınca davacıya avans ödemesi yapıldığını ve davacı tarafından ürünlerin geç teslim edilmesi nedeniyle gecikme cezası tahakkuk hakları olduğunu bu nedenle takas mahsup definde bulunarak davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER:
-Ticari defterler
-Sözleşme
-Bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında davacı tarafından faturaya dayalı alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/22848 sayılı icra dosyasının incelenmesinde, alacaklı davacının 31/10/2016 tarihinde 67.009,87 TL alacak için icra takibi yaptığı, takip dayanağının cari hesap olduğu, davalı borçlunun takibe süresinde itiraz ettiği ve davanın İİK’nın 67. maddesine göre süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 01/02/2014 tarihli satım sözleşmesi uyarınca tedarikçi sıfatı ile yer alan davacı tarafından davalı alıcıya sözleşmede belirlenen seramik ve karo malzemelerin 05/04/2014 tarihi ile 30/05/2014 tarihleri arasında teslim edileceği, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalıya 8 adet sıralı 86.000,00 TL (son çek 86.635,49 TL) tutarında çek verileceği, geç teslim nedeniyle tedarikçi tarafından alıcıya gecikilen hergün için sözleşme bedelinin % 1’i oranında cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği düzenlenmiştir.
Davalı tarafça mal teslimi kabul edilmekle geç teslim nedeniyle cezai şarttan doğan takas mahsup definde bulunulmuştur.
Taraflar arasında dava konusu satım sözleşmesi uyarınca teslimi yükümlenen ürünlerin davalıya teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Teslim tarihleri tarafların ticari defterlerindeki kayıtların belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmış, talimat ile alınan ve davacı şirketin ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 31/07/2018 tarihli raporda ticari defterlerin usulüne uygun düzenlendiği, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, davalıya ilişkin cari hesap kaydında takip tarihi itibariyle 67.009,87 TL bakiye alacak görüldüğü belirtilmiştir.
Davalının ticari defterler üzerinde talimat yolu ile yapılan inceleme sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda davalının ticari defterlerinin usulüne uygun düzenlendiği, davacı ile olan ticari işlem hareketlerinin incelenmesinde sözleşme içeriğinde yer alan çeklerin ve devamında davacı tarafından düzenlenen 03/04/2014-02/10/2015 arasındaki faturaların yer aldığı, icra takip tarihi itibariyle davalı tarafın davacı tarafa 66.861,87 TL borçlu göründüğü belirtilmiş, sunulan kayıtlar itibari ile sözleşme içeriği malların davalı tarafa teslimi konusunda inceleme yapılamadığı belirtilmiştir.
Tarafların ticari defterlerinde satım konusu malların teslim alındığı her iki tarafça tutulan cari hesap kaydına göre davacının takip tarihi itibariyle 67.009,87 TL alacaklı olduğu, davalının itirazının sadece sözleşmeden kaynaklanan geç teslime dayalı cezai şartın mahsubu noktasında olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki yaklaşık bir yıl süren ticari ilişki davalı taraf defterinde alacak ve borç olarak görülmekle birlikte belirli aralıklarla yapılan davacı teslimine karşı davalı tarafından mal teslim almaya devam edilmiş ve buna karşılık ödemeler de yapılmıştır. Davalı tarafından ifa devam eden sözleşmede geç teslim nedeniyle itirazi kayıt konulduğuna dair bir delil sunulmamış olmakla takas mahsup definin yerinde olmadığı kabul edilerek davanın kabulüne ve alacak likit olmakla icra inkar tazminatına dair mahkememizce 08/11/2019 tarihinde mahkememizce karar verilmiştir.
Verilen bu karara karşı gidilen yasa yolu incelemesi neticesinde, mahkememiz kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. HD’nin 16/12/2022 tarih, 2020/718 Esas-2022/1767 Karar sayılı kesin olarak verilen ilamı ile “…Dayanak Ankara 5.İcra Müdürlüğünün 2016/22848 Esas sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesine göre, 31/10/2016 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap ekstresinden kaynaklı fatura alacağına dayalı olarak 67.009,87 TL asıl alacağın tahsili için öncelikle İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün 2016/23913 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ettiği, davacı alacaklının yetki itirazını kabul ederek icra dosyasının yetkili Ankara İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiği, icra dosyasının Ankara İcra Müdürlüğüne gönderildiği, Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 2016/22848 Esas sayılı takip dosyası üzerinden davalı borçluya gönderilen ödeme emrine borçlunun süresinde itiraz ettiği, itirazın iptali davasının İİK 67.maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde harca esas değer olarak icra takip çıkışı olan 67.009,87 TL gösterilmiş ancak dava niteliği gereği nisbi harca tabi olmasına rağmen maktu harç yatırılmıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesinde ”Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahalenin men’i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır. Gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talep olunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir. Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tesbit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır. ” hükmü bulunmakta olup aynı Yasa’nın 30. maddesinde de ”Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır. ” hükmü bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece, anılan yasal düzenlemeler gözetilerek, davacı yanca takipte talep edilen ve itiraza uğrayan alacak yönünden talepte bulunulduğuna göre eksik harcın tamamlattırılması için işlem yapılması, eksik harcın tamamlanmaması halinde HMK’nın 150.maddesi (eski HUMK 409.maddesi) hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ilk derece mahkemesi tarafından eksik yargı harcı ikmal edilmeden hüküm kurulması hali, HMK’nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle re’sen incelenerek Aynı Kanunun 353/1. fıkra (a-4) maddesinde yer alan “diğer dava şartlarına aykırılık bulunması” şeklindeki düzenleme gereğince, yargı harçlarının ikmali için ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden..” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
İstinaf incelemesi sonrası yukarıda yazılı esas numarasına kaydı yapılan işbu dosyanın yürütülen yargılaması kapsamında, alınması gereken harç tutarı olarak mahkememizce belirlenen 1.115, 16 TL harcın ikmal edildiği anlaşılmıştır.
Usulü eksikliğin giderilmesi sonrası esas ilişkin yapılan incelemede, taraflar arasında dava konusu satım sözleşmesi uyarınca teslimi yükümlenen ürünlerin davalıya teslim edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Teslim tarihleri tarafların ticari defterlerindeki kayıtların belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmış, talimat ile alınan ve davacı şirketin ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 31/07/2018 tarihli raporda ticari defterlerin usulüne uygun düzenlendiği, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, davalıya ilişkin cari hesap kaydında takip tarihi itibariyle 67.009,87 TL bakiye alacak görüldüğü belirtilmiştir.
Davalının ticari defterler üzerinde talimat yolu ile yapılan inceleme sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda davalının ticari defterlerinin usulüne uygun düzenlendiği, davacı ile olan ticari işlem hareketlerinin incelenmesinde sözleşme içeriğinde yer alan çeklerin ve devamında davacı tarafından düzenlenen 03/04/2014-02/10/2015 arasındaki faturaların yer aldığı, icra takip tarihi itibariyle davalı tarafın davacı tarafa 66.861,87 TL borçlu göründüğü belirtilmiş, sunulan kayıtlar itibari ile sözleşme içeriği malların davalı tarafa teslimi konusunda inceleme yapılamadığı belirtilmiştir.
Tarafların ticari defterlerinde satım konusu malların teslim alındığı her iki tarafça tutulan cari hesap kaydına göre davacının takip tarihi itibariyle 67.009,87 TL alacaklı olduğu, davalının itirazının sadece sözleşmeden kaynaklanan geç teslime dayalı cezai şartın mahsubu noktasında olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki yaklaşık bir yıl süren ticari ilişki davalı taraf defterinde alacak ve borç olarak görülmekle birlikte belirli aralıklarla yapılan davacı teslimine karşı davalı tarafından mal teslim almaya devam edilmiş ve buna karşılık ödemeler de yapılmıştır. Davalı tarafından ifa devam eden sözleşmede geç teslim nedeniyle itirazi kayıt konulduğuna dair bir delil sunulmamış olmakla takas mahsup definin yerinde olmadığı kabul edilerek davanın kabulüne ve alacak likit olmakla davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Ankara 5. İcra Dairesi’nin 2016/22848 Esas sayılı icra dosyasında takibe yapılan itirazın iptali ile takibin 67.009,87 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullar ile devamına,
2-Alacağın % 20’si oranında belirlenen 13.401,97 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Alınması gereken 4.577,44 TL harçtan peşin alınan 1.144,36 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.433,08‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanıp takdir edilen 10.721,58 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 29,20 TL Başvurma harcı, 1.144,36 TL Peşin harç, 4,30 TL Vekalet harcı, 160,7‬0 TL tebligat ve posta gideri, iki bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 2.538,56‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. Maddesi uyarınca dava tarihi itibari ile arabuluculuğa tabi olmadığından almadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ‭119,25‬ TL’nin üzerinde bırakılmasına,
8-Kullanılmayan gider avansı var ise hükmün kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2023

Katip …
E-imzalı.

Hakim …
E-imzalı.