Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/489 E. 2023/578 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/489 Esas – 2023/578
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/489 Esas
KARAR NO : 2023/578

HAKİM …
KATİP :….

DAVACI :….

DAVALI : ….

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/06/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, Müvekkilinin Elmadağ’da bulunan Henkel fabrikasında …plastik şirketine bağlı çalışırken iken 02.04.2022 tarihinde saat 15:00 sıralarında plastik öğütme değirmeninin arıza verdiğini ve 5-10 dakika arıza sinyali verdiğini, müvekkilinin değirmenin kapılarını açarak, kapı emniyet swiçlerini kontrol ederek kapıyı kapattığını, ancak arızanın devam ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin tekrar open/stop düğmesine basarak tekrar kapıları açtığını, müvekkilinin kayışları kontrol ettiğini ve herhangi bir hareketin olmadığını gördüğünü, müvekkil tekrar kapağı kapatmaya çalıştığı esnada tozdan ve birikintiden dolayı kapandığını, müvekkilinin bu birikintiyi temizlemeye çalıştığı bu esnada değirmenin tekrar kendiliğinden çalıştığını ve değirmenin bıçaklarının müvekkilin 4 parmağını kopardığını, işbu kazada müvekkile atfedilecek hiçbir kusurun bulunmadığını, müvekkil işçinin geçirdiği bu kazada ağır şekilde yaralandığını, kazadan kaynaklı olarak müvekkil işçinin 4 parmağının koptuğunu, dava konusu kazaya dair Elmadağ Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma dosyası bulunduğunu, İşveren …Plastik San ve Tic Ltd Şti ile davalı sigorta şirketi arasında 31.12.2021 tarihli, 365 gün süreli, 5264/1 Grup Tarifle Nolu grup ferdi kaza sigortası akdedildiğini, ferdi kaza teminatı bedelinin ödenmesi için davalıya başvuru yapıldığını ancak ödeme yapmadığını ileri sürerek, davalı sigorta şirketi tarafından teminat kapsamına alınan ferdi kaza teminat bedeline karşılık şimdilik 100,00 TL ferdi kaza teminat bedelinin kaza tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davalı sigorta şirketi ile dava dışı işveren arasında yapılan ferdi kaza sigortası hükümlerine dayalı ferdi kaza tazminat bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Cevap dilekçesi ekinde sunulan 31/12/2021 sözleşme başlangıç tarihli 5264/1 sözleşme nolu grup ferdi kaza sigortası poliçesinin incelenmesinde; poliçede sigortacının davalı Anadolu Hayat Emeklilik AŞ, sigorta ettirenin dava dışı …Plastik Sanayi ve Ticaret Ltd Şti olduğu ve sigortanın konusu başlıklı 4. Maddede poliçeden yararlanacak kişilerin “Grup Ferdi Kaza Sigortasının konusu; ilişik (3) sayılı listede adları belirtilen ve bu sözleşme kapsamında teminat altına alınmış bulunmak kaydıyla, halen Sigorta Ettiren kurumda aktif olarak çalışanlar ile Sigorta Ettiren kurumda daha sonra çalışmaya başlayacak kişilere, sözleşme kapsamında teminat altına alınmış olan aşağıdaki durumların gerçekleşmesi halinde tazminat ödenmesini sağlamaktır.” şeklinde belirlendiği görülmektedir.
Buna göre; sigorta ettirenin davacı olmadığı, dava dışı …Plastik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti olduğu, bir davanın tüketici mahkemesinde görülebilmesi için taraflardan en az birinin tüketici olması gerektiği şeklindeki koşulun iş bu davada gerçekleşmediği görüldüğünden davanın tüketici mahkemesinde görülmesi mümkün değildir. Bu bakımından …6. Tüketici Mahkemesince verilen, dava dosyasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğuna dair 22/11/2022 tarihli karardaki gerekçeye mahkememizce de iştirak edilmiştir.
Eldeki dava dosyasında mahkememizin görevli olup olmadığına gelince;
Dosya kapsamında davacının dava dışı şirkette çalışan işçi olduğu ve bu bağlamda tacir olmadığı açıktır.
Bu doğrultuda;
6102 sayılı TTK m. 5/1. fıkra hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
A- Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
B- Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6102 sayılı m. TTK 19/2 fıkrası uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez.
C- Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda uyuşmazlık, davacının çalıştığı şirket ile davalı arasındaki ferdi kaza poliçesine dayalı olarak açılan tazminat davası olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesi’nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması ve her iki tarafın da tacir olması zorunludur. Dosya kapsamına göre davacının tacir olmadığı anlaşılmış, davacı tacir olmadığından görevli mahkemenin de ticaret mahkemesi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden sayıldığından yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları, ve diğer belgelerin incelenmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, dava dışı şirket ile davalı arasında yapılan feri kaza poliçesinden kaynaklandığı, davacının 6102 sayılı TTK 12 maddesi kapsamında kalan tacir olmadığı ve davacı her ne kadar poliçeye dayanmışsa da davacının poliçede taraf olmadığı, bu sigortanın davacı tarafından yaptırılan bir can sigortası olarak görülemeyeceği ve bu doğrultuda davanın mutlak ticari dava da sayılamayacağından, açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmış ve davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK 114/1-c, 115/2) usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. .
Ancak, …44.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın Mahkememize geldiği ve neticede anılan mahkeme ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğu, bu nedenle Mahkememiz kararı kesinleştiğinde, …44.Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek merci tayini için dosyanın …Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı 13.H.D. Başkanlığı’na gönderilmesine de işaret olunarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK’nın 114/1-c.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-)Mahkememiz kararı kesinleştiğinde …44. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek merci tayini için dosyanın …Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı 13.H.D. Başkanlığı’na gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile …Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/07/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.