Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/402 E. 2023/515 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/402 Esas – 2023/515

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/402 Esas
KARAR NO : 2023/515

HAKİM :…
KATİP….

DAVACI ….
DAVACILAR :….
DAVALI ….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2023

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan trafik kazasından doğan maddi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. Ömer Faruk Görgen sunduğu dava dilekçesinde özetle; 14/06/2019 tarihinde meydana gelen ve davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu tarfik sigortacısı olduğu … plakalı araç ile müvekkillerinden Mustafa Başpınar’ın sevk ve idaresindeki… plakalı aracın karıştığı ve sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu çift taraflı trafik kazası neticesinde müvekkillerinin ağır şekilde yaralandığını, geçiçi ve sürekli maluliyetinin oluştuğunu beyanla fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile 4.500,00-TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 24/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Dava dilekçesi davalıya açıklamalı davetiye ile yöntemine uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı yan vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz ve görevsiz Mahkemede açılması nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesini, dava şartı mahiyetindeki sigortacıya başvuru şartının yerine getirilmemesi nedeni ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile redid gerektiğini, davacının müterafik kusurunun varlığı halinde hükmedilecek tazminat alacağından indirim yapılması gerektiğini, müvekkil Şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini beyanla haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-) Davalı sigorta şirketi tarafından açılan hasar dosyası ve ZMMM poliçesi örneği.
2-) Kazazede davacıya ait tedavi belgeleri.
3-) Trakya Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından gönderilen maluliyet ile kusur ve aktüer hesap bilirkişisi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından doğan sürekli iş göremezlik maddi istemine ilişkindir.
Dosyamıza celp edilen sigorta hasar dosyası içerisindeki ZMMS poliçesinin incelenmesinde; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın kazanın gerçekleştiği tarihi kapsar şekilde 05/06/2019-05/06/2020 dönemine ilişkin olarak ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan ve davacıya ait tedavi belgeleri toplandıktan sonra Takya Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan maluliyet raporunda özetle; kazanın gerçekleştiği tarihte yürürlükteki Yönetmelik hükümleri gereğince kazazede davacının sürekli özür oranının % 10 olduğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Dosyamıza sunulan ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur ve aktüer bilirkişinden alınan aktüer raporlarından ise; dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsünün %85, davacı motorsiklet sürücüsü Mustafa Başpınar’ın ise; %15 oranında kusurlu olduğu, kaza tarihi itibariyle TRH-2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz oranı ile asgari ücret gelir verisi esas alınarak yapılan hesaplamaya göre; kazazede davacının davalılardan 79.918,51-TL sürekli işgöremezlik alacağı bulunduğu hesaplanmıştır.
Davacı vekili dava konusu maddi tazminat alacağı kalemleri yönünden hesap bilirkişi raporları doğrultusunda değer artırım dilekçesini sunmakla; HMK 176/2.m. gereğince değer artırım dilekçesi davalılara açıklamalı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 17/09/2020 tarihli 2019/512E-2020/505K sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş olup davalı vekili tarafından hükmün istinaf edilmesi üzerine mahkememizin iş bu kararı …Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesinin 17/04/2023 tarih 2023/390E-2023/598K sayılı kararı ile “tarafların uzlaşmış olmaları nedeniyle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı (Yargıtay 4.HD 2021/12707 E. 2022/7885 K.) açık olup, mahkemece yargılama sırasında yapılan (dava tarihi 02/10/2019, uzlaşma tarihi 31/10/2019) ve ayrıntıları yukarıda açıklanan uzlaşmanın mahiyeti değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken” şeklindeki gerekçe ile kaldırılmıştır.
Mahkememizce kaldırma ilamı doğrultusunda Edirne Cumhuriyet Başsavcılığından uzlaştırmaya ilişkin tüm evraklar istenilmiştir.
Olaya ilişkin Edirne Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/7175 sayılı soruşturma dosyasında, mağdurun Mustafa Başpınar, şüphelinin Neşe Erginler, suçun taksirle yaralamaya sebebiyet vermek olduğu, şüpheliye isnat edilen suçun CMK’nın 253. maddesine göre uzlaştırmaya tabi suçlardan olması nedeniyle uzlaştırma hükümlerinin uygulandığı, tarafların uzlaştıklarından bahisle 06.11.2019 tarihinde Edirne Cumhuriyet Başsavcılığınca uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut 05.11.2019 tarihli uzlaşma raporunda, şüpheli Neşe Erginler’in olayla ilgili üzgün olduğunu ifade ederek uzlaşmak istediğini beyan ettiği, mağdur Mustafa Başpınar’ın velisi olarak müşteki Ali Başpınar’ın ise 15.000,00-TL verilmesi halinde uzlaşabileceğini beyan ettiği, şüpheli Neşe Erginler’in ise uzlaşma karşılığında bu parayı verebileceğini beyan ettiği, şüphelinin 15.000,00-TL parayı uzlaştırmacının huzurunda müştekiye verdiği ve uzlaşmayı kabul ettiklerinin belirtildiği uzlaştırma raporunun düzenlendiği, taraflarca raporun imzalandığı, imza inkarında da bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
5271 sayılı CMK’nın 253/19 maddesinde; “…Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almaktadır.
CMK gereğince Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 20. maddesinde (05.08.2017 tarihli değişiklikle 33. maddesi) şüpheli tarafından yerine getirilebilecek edimlerin konusunun belirtilmesi, aynı maddenin 20/d bendinde mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesinin dahi edimler arasında sayılması, tarafların uzlaşması için mutlaka maddi karşılık ödenmesi şartının dahi ön görülmemesi, bu anlamda maddi edimi de içeren uzlaştırma tutanağının geçerli ve bağlayıcı olması, ceza soruşturması kapsamındaki uzlaştırma faaliyetlerinde, davacının özgür iradesi ile uzlaşma tutanağını imzalaması, kaza tarihi ile uzlaşma tutanağının düzenlendiği tarih arasında geçen süre ve soruşturma kapsamında davacının durum hakkında bilgi sahibi olduğu anlaşılmıştır.
Özgür iradesi ile davacının imzaladığı uzlaşma tutanağının CMK’nun 253/19. maddesi gereği ilam niteliğinde olması, araç sürücüsü, işleteni ve trafik sigortası şirketi arasında kanundan kaynaklanan müteselsil borçluluk ilişkisi bulunması, kendi aralarındaki iç ilişki de (rücu) şartları varsa zararın en son haksız fiil faili olan araç sürücüsü üzerinde kalması (TBK’nın 162,163.vd mad.), TBK’nın 166. maddesi gereğince borçlulardan birinin ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmesi halinde, bu oranda diğer borçluların da borçtan kurtulması, aynı Kanun’un 168/2 fıkrası gereğince alacaklının diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirmesi halinde bunun sonuçlarına kendisinin katlanması gerekmektedir. Davalı şirket kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup sorumluluğu 2918 sayılı KTK.nın 85 ve 91. maddeleri gereğince araç işleteninin üçüncü kişilere olan hukuki sorumluluğunu, sigortalısının kusuru ve azami poliçe limitine kadar üstleneceğinden, davalıya sigortalı aracın işleteni ve aynı zamanda aracın sürücüsü olan Neşe Erginler ile yapılan uzlaşmanın dolayısı ile davalı sigorta şirketine sirayet edeceğinin kabulü gerektiğinden, dava açılmadan önce soruşturma aşamasında davacı tarafından, davalıya sigortalı karşı aracın işleteninden (aynı zamanda sürücüsünden) talep ettiği 15.000,00-TL’nın davacıya ödenmesi nedeniyle uzlaşma sağlandığı anlaşılmakla, CMK 253/19. maddesine göre artık davacının maddi (ve hatta uzlaşma raporuna göre manevi) tazminat davası açma hakkı bulunmadığı gibi açılmış davadan da feragat edilmiş sayılacağı düzenlemesi gereğince, bu feragat müteselsil sorumlu olan davalı sigorta şirketine de sirayet edecektir.
31.10.2019 tarihli uzlaşma teklif formu ve 05/11/2019 tarihli uzlaştırma raporunda; taraflara uzlaşmanın hukuki sonuçlarının ve verecekleri kararların hukuki sonuçlarının ayrıntılı olarak açıklandığı, davacının, araç işleteni ve sürücüsü olan Neşe Erginler’den 15.000,00-TL para kaybının karşılanmasını talep ettiği, şüpheli Neşe Erginler tarafından davacı Mustafa Başpınar’ın babası olan Ali Başpınar tarafından talep edilen 15.000,00-TL’nın uzlaştırmacının yanında defaten davacıya ödendiği ve taraflar arasında bu şekilde uzlaşma sağlandığı, kaldı ki uzlaşmanın mutlaka edim karşılığı yapılması zorunluluğu bulunmadığı anlaşılmakla, CMK 253/19. maddesine göre artık davacının maddi tazminat davası açma hakkı bulunmadığı gibi açılmış davadan da feragat edilmiş sayılacağından davacının maddi tazminat davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 179,90-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-peşin ve 300,00-TL değer artırım harcı olmak üzere toplam 344,40-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 164,5 -TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333 m.gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı İADESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.786,96-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2023

Katip…
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır