Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/377 E. 2023/453 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/377 Esas
KARAR NO : 2023/453

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …….

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit ve Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Tasfiye Halinde Skn Grup İnşaat Ve Turizm Yatırımları Anonim Şirketinin ortağı olduğunu, davacının Cezayir’ e işçi olarak gönderildiğini, burada ise anılan şirketle organik bağı bulunan Sarl Skn International isimli işçisi olarak çalıştığını, ödenmeyen işçilik alacağı istemli dava açıldığını, icra müdürlüğü aracılığı ile icra takibi başlatıldığını, davacının alacaklarını tahsil edemediğini, şirketin tasfiye sürecine girdiğini, davalının borçlarından ve sorumluluklarından kurtulmak için tasfiye sürecine girerek şirketi kapatmaya çalıştığını, davalının Türkiyedeki şirketi paravan olarak kullandığını, her iki şirket arasındaki organik bağın çok açık olduğunu, davalının tüzel kişilikler arkasına gizlenerek sorumluluktan kurtulmaya çalıştığını, kasti ve planlı bir şekilde hareket edildiğini, davalının şahsi sorumluluğunun bulunduğunu, işçi alacaklarının davalıdan tahsili gerektiğini belirterek davanın kabulü ile davacının dava dışı şirketten olan alacağının, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisine dayalı davalı … Konoçuğlu’nun şahsen sorumlu bulunduğunun tespit ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, işçilik alacaklarından dava dışı şirket yöneticisinin sorumluluğunun tespiti istemine ilişkindir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; dava, işçilik alacaklarından dava dışı şirket yöneticisinin sorumluluğunun tespiti istemine ilişkin olduğundan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 01/07/2022 tarihli ve 1047 sayılı kararı ile belirlenen iş bölümüne göre, bu nitelikteki davalarda istinaf başvurusunu ilişkin olup, tarafların tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla dava, nispi ticari dava niteliğinde bulunmadığı gibi, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan da değildir. Tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığından, davada görevli mahkeme, asliye ticaret mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesidir.
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları, ve diğer belgelerin incelenmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, işçilik alacaklarından dava dışı şirket yöneticisinin sorumluluğunun tespiti ilişkisinden kaynaklandığı, tarafların tacir olmadığı ve işçilik alacaklarından dava dışı şirket yöneticisinin sorumluluğunun tespiti ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da mutlak ticari dava sayılmadığından açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK 114/1-c, 115/2) davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiğinden HMK 114/c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine.
2-HMK 20.maddesi uyarınca kararının kesinleşmesini müteakip iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin davacı vekiline ihtarına(ihtar edildi)
3-Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde, HMK 331/2. Maddesi gereğince talep halinde yargılama giderlerinin mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.08/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır