Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/283 E. 2023/427 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/283 Esas – 2023/427
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/283 Esas
KARAR NO : 2023/427

HAKİM :…
KATİP ….

DAVACI : ….
DAVALI : ……

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/04/2023
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 09.04.2015 tarihinde, davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı sürücünün sevk ve idaresindeki 81 BF 945 plakalı araç ile yaya olan müvekkil Keziban HEYDARİ ÇEVİK’e çapması neticesinde meydana gelen kazada müvekkil malul/ sakat kaldığını beyan ederek Davamızın kabulü ile 50,00 TL Geçici iş göremezlik, 50,00 TL Geçici bakıcı gideri, 100,00 TL Daimi iş göremezlik olmak üzere toplamda 200,00 TL malullük- sakatlık (geçici ve daimi iş göremezlik ile geçici bakıcı gideri) tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı sigorta şirketi vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacının ceza soruşturmasında uzlaştırmayı kabul ederek uzlaşmış olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri zararının tazmini istemine ilişkindir.
Davalı vekili davacının ceza soruşturmasında uzlaştırmayı kabul etmiş olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini iddia etmiştir.
Olaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/4615 sayılı soruşturma dosyasında, müştekinin …, mağdurun …, şüphelinin …, suçun taksirle yaralamaya sebebiyet vermek olduğu, şüpheliye isnat edilen suçun CMK’nın 253. maddesine göre uzlaştırmaya tabi suçlardan olması nedeniyle uzlaştırma hükümlerinin uygulandığı, tarafların uzlaştıklarından bahisle 21.05.2015 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığınca uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Dosyada mevcut 15.05.2015 tarihli uzlaşma raporunda, müşteki …’in, meydana gelen kazada kızı …’in yaralandığını, kızını tedavi ettirmek için masraflar yaptığını, 150,00-TL verilmesi halinde uzlaşabileceğini beyan ettiği, şüpheli …’in ise uzlaşma karşılığında bu parayı verebileceğini beyan ettiği, şüphelinin 150,00-TL parayı uzlaştırmacının huzurunda müştekiye verdiği ve uzlaşmayı kabul ettiklerinin belirtildiği uzlaştırma raporunun düzenlendiği, taraflarca raporun imzalandığı, imza inkarında da bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
5271 sayılı CMK’nın 253/19 maddesinde; “…Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38. maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almaktadır.
CMK gereğince Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 20. maddesinde (05.08.2017 tarihli değişiklikle 33. maddesi) şüpheli tarafından yerine getirilebilecek edimlerin konusunun belirtilmesi, aynı maddenin 20/d bendinde mağdurdan veya suçtan zarar görenden özür dilenmesinin dahi edimler arasında sayılması, tarafların uzlaşması için mutlaka maddi karşılık ödenmesi şartının dahi ön görülmemesi, bu anlamda maddi edimi de içeren uzlaştırma tutanağının geçerli ve bağlayıcı olması, ceza soruşturması kapsamındaki uzlaştırma faaliyetlerinde, davacının özgür iradesi ile uzlaşma tutanağını imzalaması, kaza tarihi ile uzlaşma tutanağının düzenlendiği tarih arasında geçen süre ve soruşturma kapsamında davacının durum hakkında bilgi sahibi olduğu anlaşılmıştır.
Özgür iradesi ile davacının imzaladığı uzlaşma tutanağının CMK’nun 253/19. maddesi gereği ilam niteliğinde olması, araç sürücüsü, işleteni ve trafik sigortası şirketi arasında kanundan kaynaklanan müteselsil borçluluk ilişkisi bulunması, kendi aralarındaki iç ilişki de (rücu) şartları varsa zararın en son haksız fiil faili olan araç sürücüsü üzerinde kalması (TBK’nın 162,163.vd mad.), TBK’nın 166. maddesi gereğince borçlulardan birinin ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmesi halinde, bu oranda diğer borçluların da borçtan kurtulması, aynı Kanun’un 168/2 fıkrası gereğince alacaklının diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirmesi halinde bunun sonuçlarına kendisinin katlanması gerekmektedir. Davalı şirket kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup sorumluluğu 2918 sayılı KTK.nın 85 ve 91. maddeleri gereğince araç işleteninin üçüncü kişilere olan hukuki sorumluluğunu, sigortalısının kusuru ve azami poliçe limitine kadar üstleneceğinden, davalıya sigortalı aracın işleteni ve aynı zamanda aracın sürücüsü olan … ile yapılan uzlaşmanın dolayısı ile davalı sigorta şirketine sirayet edeceğinin kabulü gerektiğinden, dava açılmadan önce soruşturma aşamasında davacı tarafından, davalıya sigortalı karşı aracın işleteninden (aynı zamanda sürücüsünden) talep ettiği 150,00-TL’nın davacıya ödenmesi nedeniyle uzlaşma sağlandığı anlaşılmakla, CMK 253/19. maddesine göre artık davacının maddi (ve hatta uzlaşma raporuna göre manevi) tazminat davası açma hakkı bulunmadığı gibi açılmış davadan da feragat edilmiş sayılacağı düzenlemesi gereğince, bu feragat müteselsil sorumlu olan davalı sigorta şirketine de sirayet edecektir.
09.04.2015 tarihli uzlaşma teklif formu ve uzlaştırma raporunda; taraflara uzlaşmanın hukuki sonuçlarının ve verecekleri kararların hukuki sonuçlarının ayrıntılı olarak açıklandığı, davacının, araç işleteni ve sürücüsü olan …’den 150,00-TL para kaybının karşılanmasını talep ettiği, şüpheli … tarafından davacı …’in babası olan … tarafından talep edilen 150,00-TL’nın uzlaştırmacının yanında defaten davacıya ödendiği ve taraflar arasında bu şekilde uzlaşma sağlandığı, kaldı ki uzlaşmanın mutlaka edim karşılığı yapılması zorunluluğu bulunmadığı anlaşılmakla, CMK 253/19. maddesine göre artık davacının maddi tazminat davası açma hakkı bulunmadığı gibi açılmış davadan da feragat edilmiş sayılacağından davacının maddi tazminat davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 179,90-TL olup peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333 m.gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı İADESİNE,
5-Arabulucu ücreti olarak yatırılan 1.320.00 TL ücretin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince ret edilen miktar üzerinden hesaplanan 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/06/2023

Katip…
¸

Hakim …