Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/224 E. 2023/419 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/224 Esas – 2023/419
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/224 Esas
KARAR NO : 2023/419

BAŞKAN…
KATİP : …

DAVACI…
DAVALI …

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 31/03/2023
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2023

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından ihyası talep edilen …İnş. Eml. Tur. Day. San. Tic. Ltd. Şirketi arasında… 23.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/373E. sayılı dosyasında bozma sonrasında görülmekte olan ve 13/02/2013 tarihinde açtıkları tapu iptali ve tescil davası derdest iken Şirketin 27/10/2014 tarihinde ticaret sicilinden TTK Geçiçi 7.m. gereğince re’sen terkin edildiğini beyanla anılan Şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir .
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı… Ticaret Sicil Müdürlüğü temsilcisi sunduğu cevap dilekçesinde özetle; ihya istemine konu Şirketin yapılan ihtar ve ilana rağmen şirket asgari sermayesini yasal miktara yükseltmemesi sebebiyle TTK Geçiçi 7.m. gereğince 06/06/2015 tarih ve 8753 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yapılan ilan sonucunda sicilden re’sen terkin edildiğini, terkin işlemi öncesinde şirketin son yerleşim yeri adresine ihtar yazısının tebliğe çıkartıldığını, şirketin terkin tarihi itibariyle taraf olduğu dava dosyaları ile alacak ve borçlarının ticaret sicil müdürlükleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını beyanla davanın süre yönünden usulden reddine karar verilmesini, ek tasfiye karar verilmesi halinde TTK 547/2 m.gereğince tasfiye memuru atanmasına ve yargılama giderlerinin davacı üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Ticaret sicil kaydı
-İhya talebine dayanak dava dosyası örneği
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6102 sayılı TTK Geçiçi 7.m. gereğince ticaret sicilinden re’sen terkin edilen Şirketin derdest dava nedeni ile ihyası istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen ticaret sicil kaydı ve terkin belgelerinin incelenmesinden; dava konusu ihyası talep edilen Şirkete gönderildiği belirtilen ihtar yazısından sonra ticaret sicil kaydının 07/07/2014 tarihli ve 8606 sayılı Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde yasal ilan yapıldıktan sonra 23/10/2014 tarihinde re’sen terkin edildiği, bu hususun Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 27/10/2014 tarih ve 8681 sayısında ilan edildiği, ancak Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün müzekkere cevabı ekinde dava konusu Şirkete gönderildiği belirtilen ihtar yazısının ve yazının Şirkete tebliğ belgesinin dosyamıza gönderilmediği, 24/12/2012 tarihinde Müdürlüklerinin arşivinde çıkan yangın nedeniyle Şirketin sicil dosyasının yandığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Dosyamızda ihya istemine dayanak… 23.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/373 Esas sayılı dosyasının örneği celp edilerek incelenmiş, dosyamız davacısı ile diğer bir kısım davacılar tarafından dosyamızda ihyası talep edilen… İnş. Eml. Tur. Day. San. Tic. Ltd. Şirketi aleyhine 13/02/2013 tarihinde açılan Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Sözleşmenin Feshi davası olduğu, aynı dava dosyasında anılan Şirketin dosyamız davacısı ile diğer davalılar aleyhine açtığı birleşen tapu iptali ve tescil davasının da görülmekte olduğu, işbu davayı açmak üzere davacı vekiline 16/02/2023 tarihli celsede istinaf kaldırma ilamı sonrasında ara kararı ile yetki ve süre verildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde şirketlerin hangi şartlarda ve usullerde tasfiye ve ticaret sicilinden re’sen kayıtlarının silinmesinin düzenlendiği, aynı maddenin 4.fıkrasının “a” bendinde; kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanacağı, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderileceği, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçeceği, aynı maddenin 11.bendinde ise; dördüncü fıkra uyarınca yapılan ihtar ve ilana rağmen süresi içerisinde cevap vermeyen veya tasfiye memuru bildirmeyen veyahut durumunu kanuna uygun hale getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adres ve kanıtları ile birlikte bildirmeyen şirketin unvanının ticaret sicilinden re’sen silineceği düzenlenmiştir.
TTK’da düzenlenen şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise; bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Somut uyuşmazlıkta 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın ihyası talep edilen şirkete ve şirketin yetkilisine tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ belgesi ve ihtar yazsının arşiv dosyasının yandığı bildirilerek dosyamıza davalıTicaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilemediği, cevap dilekçesi ekinde yer alan tebligat parçasında teslim belgeleri kısmında herhangi bir imza yer almadığı anlaşılmıştır. Ne var ki, sözkonusu belgeler gönderilmiş olsa dahi ihya istemine dayanak davanın açıldığı tarih dikkate alındığında; TTK Geçiçi 7.m. gereğince yapılan ilan ve terkin tarihinden önceki bir tarih olduğu tartışmasızdır. Dava konusu Şirket aleyhine açılan dava derdest iken şirketin ticaret sicilinden terkin edilmesi ve buna bağlı olarak tasfiye sürecinin başlatılması, tasfiye kurumunun hukuki niteliği ve yasal prosedür bağlamında açıkça hatalı olup usule ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu belirgindir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu şirket yönünden sicilden terkin işlemi hatalı olmakla birlikte 559 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından ve münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından ,tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilebilir.
Somut uyuşmazlıkta, terkin işleminin derdest dava mevcut iken ve yasaya uygun olarak gerçekleştirilmediği sabit olmakla; TTK Geçiçi 7/15 .maddesinde düzenlenen 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut uyuşmazlıkta uygulanması ise hukuken mümkün görülmemiştir.
Bu itibarla, davalı ticaret sicil müdürlüğünün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinde ve 559 sayılı KHK’da öngörülen usul ve şartlar gerçekleşmeden ve şirket aleyhine açılan derdest dava mevcut iken ihyası istenen şirketi ticaret sicilinden re’sen terkin ve ilan ettiği, ancak Şirketin yetkili temsilcileri tarafından dosyamızda ihya istemine dayanak dava dosyası ile ilgili olarak davalı Ticaret Sicil Müdürlüğüne herhangi bir bildirimde bulunulduğu, buna rağmen terkin işleminin hukuka aykırı olarak gerçekleştirildiği yönünde bir delil sunulmadığı, bu durumda davalının davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve kusurlu olduğu gözetilerek davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması ve kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle davanın kabulü ile dava konusu Şirketin ihyasına, terkin sebebi gözetilerek şirketin ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere terkin öncesindeki yetkili temsilcisi olan Mustafa Yıldırım’ın (T.C.39166691876) tasfiye memuru olarak atanmasına, davacı lehine davalı aleyhine vekalet ücreti ve diğer yargılama gideri takdirine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 135485 sicil sırasında kayıtlı iken terkin edilen davaya konu… İnşaat Emlak Turizm Dayanıklı Tüketim Malları Tekstil Oto Pazarlama Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin İHYASINA, bu hususun… Ticaret Sicili’ne tescili ile Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde İLANINA,
2-Şirketin ek tasfiye işlemlerini yapmak üzere terkin işlemi öncesinde yetkili temsilcisi olan… tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 179,90-TL olup davacı tarafından peşin yatırılmakla başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanan 31,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize verilecek dilekçe ile… Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023

Başkan …

Katip….