Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/176 E. 2023/210 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/184 Esas
KARAR NO : 2023/219

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALILAR : 1- … – …
2- … – …

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Yükleniciden İşyeri Alımına Dayalı)
DAVA TARİHİ : 15/03/2023
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2023

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı yüklenici Şirket arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin davalı yükleniciden davalı yüklenici ile diğer davalı arsa sahibi konumundaki kooperatiften dava dilekçesinde ada ve parsel ile bağımsız bölüm numarasını belirttiği taşınmazı 525.000,00-TL bedelle satın aldığını, taşınmaz satım bedelinin 100.000,00-TL’lik kısmının yükleniciye peşin olarak ödendiğini, ödeme planına göre tapu devri yapılacağı sırada müvekkili tarafından yükleniciye 75.000,00-TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, 350.000,00-TL’lik kısmının ise; bankadan kredi kullanmak suretiyle ödenmesinin öngörüldüğünü, sözleşmenin 4/1 maddesinde bağımsız bölümün teslim tarihi 31.05.2020 olarak belirlenmesine ve 31.05.2020 tarihinde bağımsız bölümün bulunduğu binanın fiilen bitirilmiş ve bir kısım alıcılara fiili teslim yapılmasına rağmen taşınmazın müvekkiline fiilen teslim ve tapuda devrinin yapılmadığını, bu nedenle 04 12 2020 tarihinde …3. Tüketici Mahkemesi’nin 2020/418E. sayılı dava dosyasında tapu iptali ve tescili ile ve ayrıca geç teslimden doğan kira kaybının tazmini için dava açtıklarını, ancak davada dava konusu taşınmazın tapuda öfis olarak kayıtlı olduğundan bahisle Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verildiğini beyanla öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini, aksi takdirde terdiden taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile şimdilik taşınmazın satım bedeli olarak müvekkili tarafından davalı yükleniciye ödenmesi kararlaştırılan 525.000,00-TL’nin ve cezai şart niteliğindeki kira kaybı tazminatının yüklenici şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı yükleniciden kişisel hak temliki kapsamında satın alınan taşınmazın satışı nedeni ile tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tescili aksi takdirde terdiden taşınmazın rayiç bedeline karşılık satım bedeli ile kira kaybı tazminatı davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde bahse konu …3. Tüketici Mahkemesi’nin 2020/418E. sayılı dava dosyası örneği celp edilerek incelenmiş, işbu dava dosyasının tarafları ile taraflarının aynı olup dosyamızda ileri sürülen maddi ve hukuki olgulara dayalı olarak açılan davanın yargılaması sonucunda 22/11/2022 tarih, 2020/418 Esas, 2022/601K. sayılı kararı ile davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeni ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verildiği, HMK 20.m. gereğince yasal süresinde görevli Mahkemeye dava dosyasının gönderilmesinin talep edilmemesi üzerine 30/12/2022 tarihli ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyamıza sunulan dava dilekçesi ve ekinde örneği sunulan Ön Ödemeli Gayrımenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ve dosyamız arasına örneği celp edilen …3.Tüketici Mahkemesi’nin 2020/418E., 2022/601K. sayılı dosyası ve taşınmazın tapu kaydı birlikte incelendiğinde; işbu davada isteme konu taşınmazın 24/02/2020 tarihli ön ödemeli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında davalı yüklenici Şirket tarafından 525.000,00-TL bedel ile ve konut satışı olduğu açıkça belirtilerek davacıya satıldığı, satıma konu taşınmazın hukuki niteliğinin güncel tapu kaydında “ofis” olarak belirtildiği görülmektedir. Bu durumda satış vaadi sözleşmesinde taşınmazın niteliğinin tapu kaydının aksine “konut” olarak belirtilmesi taşınmazın hukuki niteliğini değiştirmeyeceği gibi satış işleminin hukuki niteliğinin tayini ile buna göre görevli Mahkemenin tespitinde de sonuca etkili değildir. Nitekim, bu husus …Bölge Adliye Mahkemesi 4. H.D. Başkanlığı’nın 17/03/2021 tarih, 2021/447E.-651K. sayılı ilamında da vurgulanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta dosyamız arasına UYAP üzerinden alınan 07/01/2014 tarihli ve 8480 sayılı ticaret sicil gazetesi örneğine göre; davacıya ait ticari işletmenin (…-Uğurum Eczanesi) ticaret sicilinde kayıtlı olduğu, yine davacının Sincan Vergi Dairesinde “belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda insan sağlığına yönelik eczacılık ürünlerinin perakende ticareti” nedeni ile faal vergi mükellefiyet kaydının mevcut olduğu, bu nedenle de davacının tacir sıfatının bulunduğu. Bu nedenle davacının gerçek kişi tacir sıfatını haiz olduğu anlaşılmaktadır. Ancak taraflar arasında imzalanan ön ödemeli gayrımenkul satış sözleşmesinde Anılan sözleşmedeki “2.madde sözleşmenin konusu” başlıklı düzenlemede açıkça; “…İşbu sözleşme ile anagayrımenkul üzerindeki kullanım ve yapım şekli konut olan üniteler parselin ticari parsel olması sebebi ile tapu kayıtlarında Ofis olarak geçmektedir.” Hükmü yer almaktadır. Yine sözleşmenin “Tanımlar” başlıklı 3.maddesinde ise; konutun tanımı yapıldığı gibi ön ödemeli konut satış sözleşmesinin de tanımına yer verildiği, bu durumda tapu kaydında belirtilen niteliğinin aksine satıma konu taşınmazın sözleşmede açıkça belirtilen fiili niteliği ile kullanım ve yapım amacına göre işyeri değil; konut niteliğinde bir taşınmaz olarak kabulünde sözleşmeye yansıyan taraf iradeleri bağlamında da zorunluluk bulunmaktadır. Bu nedenle, TTK 19/1.m. gereğince davacı gerçek kişi tacir yönünden dava konusu satış sözleşmesinin ticari işletmesini ilgilendirmediği ve ticari iş niteliğinde olmadığı gibi ticari borç da doğurmadığı sonucuna varılmıştır.
Bilindiği üzere; 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olmalı (nispi ticari dava) ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı yönünde düzenlenme (mutlak ticari dava) olmalıdır. Yukarıda yapılan ayrıntılı açıklamalar çerçevesinde dosyamızda Mahkememiz görev alanında karara bağlanması gereken mutlak veya nispi nitelikte bir ticari dava bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu nedenlerle; tüketici işlemi niteliğinde olmadığı da sabit olan işbu davada davaya bakmaya taşınmazın tapu kaydındaki niteliği ile emsal nitelikteki …Bölge Adliye Mahkemesi 13.H.D. Başkanlığı’nın 20/01/2021 tarih, 2021/11 E., 2021/62K. ve 06/05/2019 tarih, 2019/679 E., 2019/774K. sayılı ilamları da dikkate alındığında; Mahkememizin veya Tüketici Mahkemesi’nin değil; Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle; HMK 114/1-c.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan davanın 6100 sayılı HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20.maddesi uyarınca kararının kesinleşmesini müteakip iki hafta içerisinde talep halinde dosyanın davaya bakmaya görevli …Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin davacı vekiline ihtarına(ihtar edildi)
3-Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2023

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza