Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/9 E. 2022/273 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/9 Esas
KARAR NO : 2022/273

HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
1- Davacı vekili, müvekkilinin 2008-2018 yılları arasında beyaz özel halk otobüsü işletmeciliğiyle uğraştığını, 11/07/2018 tarihinde … şehir içi ulaşımında çalıştırılmak üzere 170 adet beyaz otobüs aracı esnafına ihale açıldığını, özel halk otobüsü ihalesini 170 adet otobüs esnafı adına kazanan davalı kooperatifin yapılan ihale ve ortaklık bedeli için müvekkilinden 27.350,00 TL bedeli tahsil ettiğini ancak buna rağmen 170 aracın hat hakkını beyaz otobüs hat sahiplerine vermeyerek kooperatif üyeliklerini yapmadığını ve ortaklık senetlerini vermediğini, söz konusu ihale şartnamesinin ihaleye girebilme şartlarının düzenlendiği 8. maddesinde ihale konusu hatlarda çalışacak araç sayısının en az 2/3’si kadar üye bulunduğuna ilişkin kooperatif üyelik formu şartının istendiğini, kooperatifin bu üyelik formlarını müvekkiline ve diğer hak sahiplerine imzalattığını, söz konusu şartı sağlamak için davalı kooperatifin 170 araçtan ihale ve ortaklık bedelini aldığını ancak birçoğuna makbuzunu dahi vermediğini, müvekkilinin hat hakkının kendisine devredilmediğini, geçmişten gelen hat hakkının devam edeceği düşünülerek ihale şartlarına uygun olan … plaka sayılı yeni mavi otobüsü müvekkilinin satın aldığını, ancak davalı kooperatifin müvekkilinin zaten var olan hat hakkını sağlamak yerine kira sözleşmesi yaptığını ve bu şekilde 7 ay kadar otobüsü çalıştırabildiğini, davalı kooperatifin müvekkiline ortaklıktan pay vermediğini ve hat hakkının sağlanmadığını, hat hakkı sağlanmadığı için müvekkilinin … plaka sayılı yeni mavi otobüsünü bedelinin oldukça altında bir bedel ile satmak zorunda kaldığını ve zarar ettiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile otobüs hattının dava tarihindeki değerine karşılık henüz belirsiz olan alacakları için şimdilik 10.000,00 TL, müvekkilinin … plaka sayılı aracını kira sözleşmesi ile işlettiği dönem kapsamında mahrum kaldığı kar bedeli olarak henüz belirsiz olan alacakları için şimdilik 1.000,00 TL ve müvekkilinin … plaka sayılı otobüsünü kira sözleşmesi kapsamında işlettiği son ay için çalıştığı ve hak ettiği ücret olan 4.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
2- Davalı vekili, davacı … ile müvekkili kooperatif arasında özel halk otobüsü kiralama sözleşmesi yapıldığını, söz konusu kira sözleşmesine konu otobüsün mülkiyetinin davacıya ait olduğunu ancak 170 adet hattın müvekkili kooperatifin hak sahibi olduğu hatlar olduğunu, davacının … plaka sayılı aracını müvekkilinin hak sahibi olduğu hatlarda çalıştırmak istediğini beyan etmesi üzerine bir adet hattın yıllık olarak kiralandığını, kooperatife ödendiği iddia edilen 27.350,00 TL’nin gerçeği yansıtmadığını, müvekkili kooperatifin uhdesine böyle bir paranın hiç geçmediğini, davacının da buna yönelik bir makbuz veya ödeme belgesini dosyaya ibraz etmediğini, müvekkili kooperatifin ihaleyi 4.366.000,00 TL karşılığında kazandığını, hal böyle iken davacının kooperatife verdiğini iddia ettiği ücretin ihalenin toplam bedeli göz önüne alındığında oldukça cüzi bir miktar olduğunu, yine dava dilekçesinde belirtilenin aksine davacının müvekkili kooperatifin hiçbir zaman üyesi olmadığını, bu nedenle genel kurul toplantısına çağrılmasının ve toplantıya katılmasının mümkün olmadığını, davacının bahsetmiş olduğu beyaz otobüs döneminde var olan hat hakkının 10 yıllık bir süreyi kapsadığını ve hali hazırda bu sürenin bittiğini, yeni ihale ile önceki hat sahipliği diye bir durumun bulunmadığını, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz olarak açılan işbu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ;
3- Dava; davacıya tahsisli otobüs hattının işletmesinin davalının kazandığı ihale öncesinde var olmasına rağmen hattın işletmesinin davacıya devredilmediği, hatta kira sözleşmesi yapılarak otobüsün kısa bir süre çalıştırıldığı iddiasına dayalı olarak; davacıya verilmesi gereken otobüs hattının değerinin, davacının hattı kira sözleşmesi ile işlettiği dönemde mahrum kaldığı kar bedelinin ve işlettiği son dönemde ödenmeyen ücret alacağının tahsiline ilişkin davalı kooperatif aleyhine açılan alacak davasıdır.
4- Yukarıda yapılan nitelemeden de anlaşılacağı üzere; davacı yanın dava dilekçesindeki talebi nitelik itibariyle alacak taleplerine ilişkindir. Eldeki dava 01.01.2019 tarihinden sonra açılmış olmakla, ticari bir dava olarak zorunlu arabuluculuğa tabi olup, arabulucuya başvurmak ve süreç tamamlandıktan sonra dava açılması hususu ve buna uyulmaması HMK’nin 114/2. maddesinde belirtilen “diğer dava şartlarına aykırılık” olarak davanın usulden reddi sebebidir.
5- Dava ilk olarak, … … Hukuk Mahkemesinin 2020/137 esasında açılmış, anılan mahkemece açılan davada davalının kooperatif olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, bu karar üzerine mahkememize tevzi olan dava dosyası yukarıda belirtilen esasa kaydolunarak yargılamaya devam olunmuştur.
6- Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı veya yokluğu gerekli olan hallere dava şartı denir. Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denilmektedir. Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz, bu durumda davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından re’sen gözetilir. Taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
7- 6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinin birinci fıkrasında, tüm davalar bakımından geçerlilik taşıyan dava şartlarının neler olduğu hususu açıkça hükme bağlanmış, HMK 114/2 maddesinde ise, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin ise saklı olduğu belirtilmiştir.
8- 7155 Sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi ile getirilen “Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu hale gelmiş, yani arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiş bulunmaktadır.
9- Yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda gerçekleşen somut olay değerlendirildiğinde;
Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı, davacıya verilmesi gereken otobüs hattının değerinin, davacının hattı kira sözleşmesi ile işlettiği dönemde mahrum kaldığı kar bedelinin ve işlettiği son dönemde ödenmeyen ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacının anılan talebi, kanunda düzenlenen alacak talebi kapsamından kalmakta olup, davanın 7155 Sayılı Kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinin yürürlük tarihi olan 01/01/2019 tarihinden sonra açılmış olduğu ve dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı, ayrıca ilk davanın açıldığı (… … Hukuk Mahkeemsinde açılan 2020/137 Esas sayılı dava) tarih olan 17.02.2020 tarihi itibariyle de davacının zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmadığı, bu eksikliği dava dosyasının mahkememize intikal ettiği süreçte de ikmal etmediği anlaşıldığından HMK 114/2 maddesi yollaması, TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. … Bölge Adliye Mahkemesinin kararları da bu yöndedir. (… BAM 22. Hukuk Dairesinin 2019/1581 Esas, 2020/45 K. sayılı kararı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-HMK. 114/2. maddesi yollaması ile TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Harçlar kanunu 22.maddesi gereğince alınması gereken 80,70 TL harç giderinin davacı tarafından yatırılan 256,17 TL’den mahsubu ile bakiye 175,47 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmının HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde, davacıya iadesine,
5- Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT‘nin 7/2 maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.