Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/777 E. 2023/122 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/777 Esas – 2023/122
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/777 Esas
KARAR NO : 2023/122

HAKİM…
KATİP…

DAVACI :….

DAVALI :….

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2022
KARAR TARİHİ : 14/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, 04.03.2019 Tarihinde davacının maliki olduğu araç ile davalı sigorta şirketine sigortalı olan … plakalı aracın çapışması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, meyadan gelen kazada karşı taraf sürücüsünün kusurlu olduğunu, bu kaza nedeniyle davacı aracında hasar meydana geldiğini, değer kaybının giderilmesi için karşı tarafın aracını sigortalayan davalı şirkete başvuru yapıldığını ve davalı şirketçe davacıya 10.842,00 TL ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin oluşan değer kaybını karşılamadığını belirterek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla … plakalı araçta meydana gelen değer kaybına ilişkin şimdilik 2.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla… plakalı aracın 25 gün işletilememesi sebebiyle meydana gelen maddi zarara ilişkin olarak şimdilik 3.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili, davacının zararının yapılan ödeme ile karşılandığını ve ayrıca alacak isteminin zaman aşımına uğradığını savunarak davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı olan araçla davacıya ait aracın yapmış olduğu çift taraflı trafik kazasında davacı aracında meydana gelen değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekilince süresinde dosyaya sunulan 19/12/2022 tarihli cevap dilekçesinde zaman aşımı def’ine dayanılmış olup, öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekir.
Sigorta Hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Sigorta sözleşmelerine dayanan taleplere ilişkin zamanaşımı süresi ise TTK’nın 1420. maddesi ile genel olarak düzenlenmiş, ancak bu maddenin 1. fıkrası ile sorumluluk sigortalarına ilişkin olarak zamanaşımını düzenleyen TTK’nın 1482. maddesi hükmü, 2. fıkrası ile de diğer kanunlardaki hükümler saklı tutulmuştur. Böylece zamanaşımı süresiyle ilgili olarak başka kanunlarda farklı bir düzenleme yapılabileceği öngörülmüş, 2918 sayılı KTK’nın 109. maddesi ile de TTK’da yer alan sigorta sözleşmelerine ilişkin zamanaşımı sürelerinden farklı ve daha özel nitelikte bir düzenleme yapılmıştır. (Yargıtay … Hukuk Dairesinin 14/03/2022 tarih ve 2021/11321 Esas – 2022/4664 Karar sayılı ilamı)
2918 sayılı KTK.’nın 109. maddesinde; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar, dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 72. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile açacağı davaların bağlı olduğu zamanaşımı süreleri özel olarak düzenlenmiştir. TBK’nın 72. maddesinde üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüş olup bunlar, zararın ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık subjektif ve nispi nitelikteki kısa zamanaşımı süresi, her halde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık objektif ve mutlak nitelikte uzun zamanaşımı süresi ile olağanüstü nitelikteki ceza zamanaşımı süresidir. Buna karşılık, özel bir kanun hükmünün, özel olarak zamanaşımı süresi öngördüğü tehlike sorumluluklarında BK m. 72 uygulanmaz. 2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise; “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta talep; araç mahrumiyet zararı, değer kaybı tazminatına ilişkin olup uygulanacak zamanaşımı süresi 2 yıldır. Davaya konu kaza yaralamalı veya ölümlü bir kaza olmadığından uzamış zaman aşımının uygulanmasına da yer bulunmamaktadır. Somut olayda, kaza tarihi 04/03/2019 olup, davacı kaza tarihi itibariyle faili ve fiili öğrenmiş ve ayrıca sonradan ortaya çıkan bir zarar iddiasında da bulunmamıştır. Bu sebeple davada zaman aşımı süresi 04/03/2021 tarihinde dolmuştur,
Öte yandan; yine ayrıca arabuluculuğa yapılan başvuru TBK’nın 154. Maddesinde sayılan zaman aşımını kesen haller arasında olmayıp, 6325 sayılı Kanunun 18-a-15 maddesi uyarınca zaman aşımının durmasına sebep olan hallerdendir. Davacı tarafın 18.08.2020 tarihinde başvurusu nedeniyle duran zaman aşımı süresi, 14/09/2020 tarihinde son tutanağın imzalanması ile yeniden kalan süre yönünden işlemeye başlamıştır ve görevsiz mahkemede davanın açılma tarihi olan 18/08/2022 tarihi itibariyle de kalan zaman aşımı süresi anılan tarihten önce dolmuştur.
Az yukarıda da belirtildiği üzere zaman aşımının durmasına sebep olan arabulucuya başvuru 6325 sayılı kanunda düzenlenmiş olup, eldeki davada HMK nın 104. Maddesinin uygulanması imkanı da bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, 18/08/2022 tarihinde açılan eldeki davada zaman aşımı süresinin dolduğu görüldüğünden açılan davanın zaman aşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2- Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin yatırılan 85,39 TL’nin mahsubu ile kalan artan 94,51 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT nin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
6- Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair; davacı vekilinin yüzlerine karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023

Katip….
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.