Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/746 E. 2023/37 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/746 Esas – 2023/37
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/746 Esas
KARAR NO : 2023/37

BAŞKAN :…
KATİP : ….

DAVACI ….
DAVALI :…

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 10/11/2022
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 09/08/2018 tarihinde Milletlerarası Ticaret Odası Milletlerarası Tahkim Divanı (ICC) nezdinde 23860/FS dava numarası ile davalılar aleyhine alacak davası açtığını, uluslararası hukuka, Türk hukukuna ve ilgili mevzuat ile adil yargılama ilkelerine uygun olarak yapılan tahkim yargılaması neticesinde hakem heyeti tarafından taleplerinin kısmen dava dilekçesinde belirtildiği şekilde hüküm kurularak kesin olarak kabul edildiğini, … 53.Noterliğinin 04/03/2022 tarih ve 05951 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıların hakem heyeti tarafından verilen kararı yerine getirmesini talep ettiklerini, ancak davalıların müvekkilinin haklı talebini yerine getirmediklerini, bu nedenle sözkonusu hakem kararının icra edilebilmesi için dava açmak zorunda kaldıklarını beyanla dava konusu yabancı hakem kararının tenfizine ve alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalılardan Türkerler İnşaat şirketi vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; tenfiz talebine konu hakem kararında işbu davada talepte bulunan davacı şirketin değil Studio Altieri S.P.A.şirketinin taraf olduğunu, bu nedenle davanın esasına girilmeksizin reddi gerektiğini, davacının tenfiz davasında davacı sıfatına ve ayrıca takip yetkisine sahip olmadığını, şubelerin aktif ve pasif husumetlerinin ancak kendi yaptıkları iş ve işlemler yönünden geçerli olduğu dikkate alındığında davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davanın maktu değil nispi harcı tabi olduğunu, bu nedenle eksik peşin harcın ikmalinin gerektiğini, dava konusu hakem kararının kesinleşme şerhinin yabancı hakem kararlarının tanınması ve icrası hakkındaki New York Konvansiyonunun IV m. V MÖHUK 61 M.uyarınca dava dilekçesine eklenmesinin zorunlu olduğunu, ancak kesinleşme şerhinin sunulmadığını, bu hususun emredici nitelikte olduğunu ayrıca hakem kararında yetki aşımı olup kararın kamu düzenine aykırı olarak verildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı Astaldi S.P.A. vekili ise sunduğu cevap dilekçesinde özetle; tenfiz talebine konu hakem kararında davacının taraf olmadığını, hakem kararında taraf konumunda olan Studio Altieri S.P.A. değil; sözkonusu Şirketin … Şubesi olduğunu, davacının dava konusu hak üzerinde tasarruf yetkisinin mevcut olmaması durumunda davanın reddi gerektiğini, somut olayda davanın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın peşin harca tabi olup eksik peşin harcın ikmali gerektiği, ayrıca hakem kararının kesinleşme şerhinin de dosyaya sunulması gerektiğini, yine hakem kararının kamu düzenine aykırı olarak verildiğini beyanla tenfiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tenfiz talebine konu hakem kararı ve ekleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, yabancı hakem kararının tenfizi istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davalılar tarafından davacı tarafın aktif dava ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmüştür. Ancak davacı tarafından dosyamıza sunulan belge örnekleri ile hakem kararı ve eklerinin incelenmesinde; hakem kararına konu olan ve hakem yargılamasında taraf konumundaki Şirketler arasında imzalanan hizmet sözleşmesi nedeni ile kararda taraf olan dava dışı Sudio Altieri S.P.A. Şirketinin şubesi olduğu, bu nedenle de temsilcisi olarak işbu davayı açmakta ehliyetinin mevcut olduğundan, davalıların sözkonusu itirazı benimsenmemiştir.
Yine, yerleşik içtihatlar gereğince tenfiz davalarının hukuki nitelikleri itibariyle eda davası değil; tespit davası niteliğinde kabul edilmeleri nedeniyle davalıların davanın nispi harca tai olduğu yönündeki iddialarına itibar edilememiştir. (Yargıtay 11.H.D. Başkanlığı’nın 02/11/2022 tarih, 2021/2326 E., 2022/7723K. sayılı ilamı)
Bilindiği üzere; 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 60-63. maddeleri arasında yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi düzenlenmiştir.
Ülkemizin taraf olduğu milletlerarası antlaşmalar kapsamında bulunmayan uyuşmazlıklarda adı geçen kanun hükümlerinin uygulanması söz konusu olmakla birlikte, “Türkiye’de Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki 10 Haziran 1958 tarihli New York Sözleşmesi” 08.05.1991 tarih ve 3731 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olduğundan ve yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde, bu sözleşme hükümlerinin öncelikle uygulanması gerekli olduğundan, MÖHUK kapsamına giren hakem kararlarının alanı oldukça daralmıştır. Bununla beraber, Türkiye’nin New York Sözleşmesine taraf olduğu 08.05.1991 tarihinden itibaren ve bugün itibariyle, bu sözleşmeye taraf olmayan bir devlet ülkesinde verilen ve yerli olmayan hakem kararları, MÖHUK kapsamına giren hakem kararlarıdır. (Banu Şit, Kurumsal Tahkim ve Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, … 2005, sh.194)
5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 60-63. maddelerinde yabancı hakem kararlarının tenfizi düzenlenmiştir. Buna göre, “kesinleşmiş” ve “icra kabiliyeti kazanmış” veya “taraflar için bağlayıcı olan” yabancı hakem kararlarının tenfiz şartlarını yabancı mahkeme kararlarının tenfizi şartlarından farklı olarak ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
MÖHUK’un 60/1. maddesinde “Kesinleşmiş ve icra kabiliyetini kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir.”Yine, aynı yasanın 61 maddesine göre ise yabancı bir hakem kararının tenfizini isteyen tarafın dilekçesine tahkim sözleşmesi veya şartının, aslı yahut usulüne göre onanmış örneğini, hakem kararının usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcılık kazanmış aslı veya usulüne göre onanmış örneğini, sayılan belgelerin tercüme edilmiş ve usulen onanmış örneklerini eklemek zorundadır.
Bu konudaki düzenlemeler gereğince yabancı bir hakem kararının ülkemizde tenfizine karar verilebilmesi için aşağıdakki şartların bir arada olması gerekmektedir:
a-) Tenfizi İstenen Kararın Yabancı Hakem Kararı Olması
b-) Hakem Kararının Kesinleşmesi ve İcra Kabiliyeti Kazanması veya Taraflar İçin Bağlayıcı Olması (İptal Edilmemiş Olması veya İcranın Geri Bırakılmamış Olması)
c-) Taraflar arasında Tahkim anlaşmasının bulunması
d-)Aleyhine Karar Verilen Tarafın Hakem Tayininden veya Tahkim Yargılamasından Haberdar Edilmesi
e-) Uyuşmazlığın Tahkime Elverişli Bulunması
f-) Hakem Kararının Tenfiz Devletinin Kamu Düzenine Aykırı Olmaması
Yabancı hakem kararlarının Türkiye’de icra edilebilmesi, tenfiz prosedürüne tabi olduğundan, New York Sözleşmesine göre, tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesine gelindiğinde; yabancı hakem kararlarının tenfizini engelleyen haller New York Sözleşmesinin (V). maddesinde düzenlenmiştir. Sözleşmenin (V). maddesindeki şartlardan bir kısmını tenfiz mahkemesi re’sen dikkate almak zorundadır. Diğer şartları ise tarafların iddia ve ispat etmesi gerekir. (Nuray Ekşi, Yargıtay Kararları Işığında ICC Hakem Kararlarının Türkiye’de Tanınması ve Tenfizi, 25.11.2008 tarihinde İstanbul Sanayi Ticaret Odası’nda yapılan ICC Tahkimine İlişkin Milletlerarası Seminer’de sunulan tebliğ, … Barosu Dergisi, Yıl:67, sayı:1,Kış 2009, sh.58,59).

Bu konuda Mahkeme tarafından re’sen dikkate alınacak şartlar şunlardır: 1- Hakem kararının konusunu teşkil eden uyuşmazlığın tanıma veya tenfiz istenilen ülkenin hukukuna göre tahkim yoluyla çözümünün mümkün olmaması, 2- Hakem kararının kamu düzenine aykırı olmasıdır.
Bu bilgiler ışığında somut olayda, tenfizi talep edilen hakem kararı dava dışı… İle davalılar arasında imzalanan hizmet sözleşmesine ilişkin olup New York Sözleşmesine taraf olan İsviçre’de verilmiş olduğundan, uyuşmazlığa tenfiz şartları bakımından Türkiye’nin de taraf olduğu “New York Sözleşmesi” hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Konu ile ilgili olarak davacı tarafından açılan iş bu davada, tahkim sözleşmesinin aslının onanmış sureti ile tercümesini yabancı hakem kararının apostil şerhli ve tercümesi yapılmış belge örneklerini ibraz etmiş ise de; Mahkememiz’ce tensip ara kararı ile verilen kesin sürede kesinleşme şerhini sunmamıştır. Yukarıda değinildiği üzere; MÖHUK’un 60. maddesine göre ancak kesinleşmiş ve icra kabiliyetini kazanmış veya taraflar için bağlayıcı olan yabancı hakem kararlarının tenfiz istenebilir. MÖHUK’un 62. maddesinin 1. Fıkrasının (h) bendi uyarınca, hakem kararı tabi olduğu veya verildiği ülke hukuku hükümlerine veyahut tabi olduğu usule göre kesinleşmemiş yahut icra kabiliyeti veya bağlayıcılık kazanmamış veya verildiği yerin yetkili mercii tarafından iptâl edilmiş ise; tenfiz mahkemesinin bu kararın tenfizi talebini reddi zorunludur. Zira, yabancı hakem kararlarının tenfizinde aslolan, verildiği ülkede dahi henüz bağlayıcı, icra kabiliyeti mevcut ve geçerli olmayan hakem kararlarının tenfizinin talep edildiği ülkede icra olunmamasıdır.
Açıklanan gerekçelerle; yasal koşullarının oluşmadığı anlaşılan dava konusu yabancı hakem kararına yönelik tenfiz isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 179,90-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince gereğince maktu 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2023

Başkan …

Katip …
e-imza