Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/743 Esas
KARAR NO : 2022/1006
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil …, ekte yer alan hizmet döküm cetvelinde görüleceği üzere 27.05.2022 de dava dışı …’a ait işyerinde şoför olarak işe başlamış ve iş akdi fiilen 01.07.2022 tarihinde sona erdiğini, dava dışı …’a ait şahıs firması ile davalı şirket arasında araç kiralama sözleşmesi akdedilmiş olup davacı müvekkil, dava dışı şirket adına kiralanan … plaka sayılı aracı 09.06.2022 tarihinde teslim almaya gittiğinde davalı şirket müvekkile bir kısım belgeler imzalatıldığını, kiralanan … plaka sayılı araç, davalı firmanın yetkilisi ve ortağı olan … adına kayıtlı olduğunu, müvekkil işten ayrıldıktan sonra … plaka sayılı araç, sürücü … sevk ve idaresindeyken 05.07.2022 tarihinde bir kazaya karışmış olup kaza tespit tutanağı ekte yer almadığını, Aracı teslim almaya gittiği sırada müvekkile imzalatılan belgeler kazanın meydana gelmesinden sonra kambiyo senedi haline getirilerek müvekkil hakkında işbu dava konusu takip başlatıldığını, kambiyo senedi haline getirilen belgedeki yazılar müvekkile ait olmadığını, müvekkilin dava dışı firma da şoför olarak çalışan, 1999 doğumlu bir kimse olup davacı ile arasında alacak/borç ilişkisi bulunmadığını, müvekkil sadece çalıştığı firmanın kiraladığı aracı teslim almaya giden çalışan olması nedeni ile davacının talep ettiği bir kısım belgeyi imzaladığını beyan ederek dava konusu edilen bono/kambiyo senedi nedeni ile davalıya borçlu olunmadığının tespitine, Kötüniyetli davalı/alacaklı hakkında %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili dilekçesinde özetle; Araç kiralama şirketi olan davalı müvekkil şirket kendisinden araç kiralayanların başkasıyla olan ilişkilerini bilebilecek konumda olmadığını, davacının iddiası gibi bir durumda vekaletname ile iş yapılabileceği gibi sözleşmeye de başkası namına ve hesabına sözleşme imzalandığı derc edilebileceğini, davalı alacaklı şirketten araç kiralayan davacı borçlu, bu aracı sözleşmeye aykırı üçüncü şahısların hesabına kullanmış ve kullandırdığını, davacı borçlu, anlaşıldığı kadarıyla başkası namına ve hesabına araç kiralamasına rağmen bu durumu şirkete bildirmeyerek, hem içeriği sahte sözleşme ve senet düzenlemiş hem de hileli davranışlarla şirketi zarara uğratmaya çalıştığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
GEREKÇE:
Dava araç kiralama sözleşmesi kapsamında verilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteminden ibarettir.
6100 sayılı HMK ‘nun 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi belirlenmiş olup buna göre dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar, taşınır ve taşınmaz mallarda sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davalar ve bu kanun ile diğer kanunların sulh hukuk mahkemesi ve sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davalardır. Yine Kanunun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu düzenlenmiş olup, somut uyuşmazlıkta sulh hukuk mahkemesinin görevli mahkeme olduğu açıktır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Bu açıklamalar çerçevesinde senedin düzenlenme sebebinin davacı ile davalı arasında yapılan bir kira sözleşmesine dayandığı açıktır. Bu doğrultuda; somut olayda uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davada Mahkememiz değil; … Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Bu durumda HMK’nın 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine dair takdiren aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-)Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. m. gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 20.m. gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde bulunulması halinde dosyanın davaya bakmaya görevli … Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacıya ihtarına, (ihtarat yapıldı)
3-)Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.22/12/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır