Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/722 E. 2022/908 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/722 Esas – 2022/908
T.C.
… TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/722 Esas
KARAR NO : 2022/908
HAKİM : …
KATİP ….

DAVACI :….
DAVALI :….
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 01/11/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11.03.2021 tarihinde …. (belediye tarafından yapılan değişiklik ile 45/B) …/… adresinde bulunan “Sağlam Yapı İnşaat” isimli sigortalı iş yerinin bulunduğu yerdeki ASKİ’ye ait rögarın tıkanması sebebiyle taşan suların sigortalı işyerine sirayet etmesi neticesinde meydana gelen zarar poliçe kapsamında giderilmiş, hasardan sorumlu davalıya karşı … İcra Dairesi 2022/1416 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatılmış, borçlunun takibe itirazı nedeniyle takip durduğunu beyan ederek davanın kabulü ile davalının … İcra Dairesi 2022/1416 Esas sayılı takibe haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline, takibin 23.680 TL asıl alacak ve 2.131,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.811,20 TL üzerinden devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, su sızıntısının koruma sorumluluğu aboneye ait olan bina parsel sınırının içerisinde kalan abone şube hattında gerçekleşmesi nedeniyle davalının zarardan sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini gerektiğini, bahse konu hasarın İdarenin kusurundan kaynaklanmadığı, koruma yükümlüğünü yerine getirmeyen abonelerin(bina sakinlerinin yahut sigortalının) ihmalleri yahut kusurları neticesinde gerçekleştiği açık olduğunu, bu durumda; sigortalının yahut üçüncü kiçilerin uğradığı zarardan İdarenin sorumluluğu olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
-Sigorta poliçesi
-Hasar dosyası
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, iş yeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Dairesinin 2022/1416 sayılı icra dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 23.680,00 TL asıl alacak ve 2.131,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.811,20 TL alacak için takip yapıldığı, davalının itirazı ile takibin durduğu, davanın İİK’nın 67. maddesi uyarınca süresinde açıldığı görülmüştür.
Davacı tarafından düzenlenen iş yeri sigorta poliçesinin 28/04/2020-28/04/2021 döneminde sigortalı Bilal Sağlam’ın işletmesine ait iş yerinin teminata anlaşılmıştır.
Davacının sigortalısının gerçek kişi olması nedeniyle öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı hususu resen incelenmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere; Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, 6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
Bu kapsamda davacının sigortalısı olan Bilal Sağlam’ın tacir sıfatının araştırılması için ilgili yerlere müzekkere yazılmış olup gelen müzekkere cevaplarından davacının sigortalısı olan Bilal Sağlam’ın tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Bu bilgiler ışığında somut uyuşmazlıkta davacının sigortalısı olan Bilal Sağlam’ın tacir olmadığı, davanın salt sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı ileri sürülmekle; uyuşmazlığın davaya bakmaya görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla; Mahkememiz yönünden HMK 114/1-c.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK’nın 114/1-c. delaleti ile 115/2. maddeleri gereğince davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dava dosyasının davaya bakmaya görevli … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacı vekiline ihtarına, (ihtar edildi)
3-Yargılama giderlerinin görevli Mahkeme tarafından değerlendirilerek karara bağlanmasına, HMK’nın 20. Maddesi uyarınca süresi içerisinde gönderme talebi olmaması durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hâlinde HMK 331/2.m. gereğince yargılama giderlerinin dosya üzerinden Mahkememiz’ce karara bağlanmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda karşı 6100 sayılı HMK’nın 6763 sayılı Kanun ile değişik 341 ve 345.m. gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır