Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/664 E. 2022/735 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/664 Esas – 2022/735
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2022/664 Esas
KARAR NO : 2022/735

HAKİM…
KATİP :…
DAVACI :…
DAVALILAR :…
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA ;
Davacı vekili dava dilekçesinde, İlker Bicil yönetimindeki araç ile davacı … kontrolünde ve davacı …’un yolcu konumunda bulunduğu araç ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacıların yaralandığını, 20.000,00 TL maddi tazminatın davalı araç işleteni ve sürücü ve davalı sigorta şirketinden poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere tanzimini ve davacı … için 250.000 TL, davacı … için 75.000 TL manevi tazminatın davalı İlker Bicil ile …’dan müşterek ve müteselsil olarak tahsiline, davalı gerçek kişilerin taşınır, taşınmaz mallarına, üçüncü kişiler ve bankalardaki hak ve alacaklarına ve 41 YM 004 plaka sayılı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ;
Davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi cevap dilekçesinde, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dosyada bulunan kazazedenin tetkik ve tedavisine ilişkin tıbbi belgeler/raporlar baz alınarak yapılan medikal değerlendirme neticesinde ulaşılan kanaat olarak davacı …’de meydana geldiği iddia edilen arazlar ile kaza arasındaki illiyet bağının belirsiz olduğunu, sağlık kurulu raporunda bildirilen arazlar ile geçirilen trafik kazası arasında illiyet/nedensellik bağının araştırılması gerektiğini, ancak davacı yanın sunmuş olduğu raporda belirtilen arazlar ile dava konusunu oluşturan trafik kazası arasında illiyet bağı araştırılması yapılmadığını, davacı yanca sunulan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporda illiyet araştırılması yapılmadığını, yasa ve Yargıtay Kararları uyarınca da, engel oranı hususunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemelere bildirmekle görevli olarak kılınmış olan en yetkili kurumun “Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu” olduğunu, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas dışında alınan raporlara itibar edilmemesi gerektiğini, diğer davacı yan olan …’un ise 12/09/2004 doğum tarihli olup kazanın meydana geldiği 11.09.2020 tarihinde 16 yaşında olduğunu, Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu bulunmadan davalı Anadolu Anonim Türk A.Ş’ye başvuru yapıldığını, dava şartı noksanlığı sebebiyle usulden reddedilmesi gerektiğini, tüm itirazları saklı kalmak kaydıyla; sigorta şirketine başvuruda maluliyet raporu sunulmadığını, yönetmeliğe uygun olan raporla sigorta şirketine başvuru yapmanın zorunlu olduğunu, bahsi geçen raporun sunulmasının dava şartı olduğunu, Trafik Sigortası Genel Şartlarında sigorta şirketine başvuru esnasında sunulması gereken evrak açıkça belirtildiğini ve 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı yasa ile değişen KTK md. 90 ile genel şartların uygulanmasının yasal zorunluluk haline geldiğini, kusuru ve davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun tespitinin gerektiğini, zira davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, bu sebeple sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının denetime elverişli bir raporla tespitinin gerektiğini, davacı …’in her ne kadar kazaya ilişkin olarak tanzim edilen kaza tespit tutanağında emniyet kemeri belirsiz olarak işaretlenmiş olsa da kazaya ilişkin tıbbi tedavi belgeleri incelendiğinde davacının kafa bölgesinden yaralandığını, arazlar kül halinde değerlendirildiğinde emniyet kemerinin takılı olmadığına kanaat getirileceğini, davayı ve kusuru kabul anlamına gelmemekle birlikte tazminata hükmolunması halinde %20’den az olmamak kaydı ile müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, davacı …’un ise kazaya ilişkin olarak tanzim edilen kaza tespit tutanağında emniyet kemeri takılı değil olarak işaretlendiğini, davayı ve kusuru kabul anlamına gelmemekle birlikte tazminata hükmolunması halinde %20’den az olmamak kaydı ile müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, davacı taraf …’in mahkemeye sunulan alkol raporunda da görüleceği üzere 0.07 promil alkollü olup yasal sınırın üzerinde alkollü iken aracını sevk ve idare etmesi sebebiyle; alkollü sürücünün aracında bilerek ve isteyerek bulunan …’un bu sebepler kapsamında %20’den az olmamak kaydı ile müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, bedeni zarar halinde maddi tazminat taleplerinin şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, davalının hiçbir iş göremezlik tazminatı talebinden, geçici bakıcı masrafı, tedavi masrafı ve sair giderlerinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, 6111 sayılı Kanun gereği, yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonraki tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağını, geçici bakıcı gideri sorumluluk kapsamında olmadığını, yine de hesaplama yapılacaksa net asgari ücret esas alınması gerektiğini, davalı sigorta şirketinin kazaya ilişkin olarak ödeme yaptığını, üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, davalı sigorta şirketinin işbu dava konusu kazaya ilişkin olarak herhangi bir yükümlülüğü kalmadığını, sorumluluğu ve davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte eğer dosya kapsamında hesaplama yapılacak ise söz konusu hesaplamanın %1,8 teknik faizli peşin değer hesabı ile yapılması gerektiğini, aksi kanaatte hesaplama yapılacaksa; Resmi Gazete’de yayımlanan 4.12.2021 tarihli 31679 sayılı tebliğ “Sigortacılık Ve Özel Emeklilik Düzenleme Ve Denetleme Kurumundan: Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” ile iskonto oranına ilişkin değişiklik yapıldığını, söz konusu mevzuatın resmi olarak yürürlüğe girdiğini, bu tebliğ’e bağlı ‘Ek 2: Sakatlık Tazminatları Hesaplaması’ başlıklı ekin 4. maddesinde ‘hesaplamalarda esas alınacak iskonto oranı, %1,65’tir.’ denildiğini” 1,65 teknik faizle hesaplama yapılması gerektiğini, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, SGK‘dan gelir sağlayıp sağlamadığının tespiti gerektiğini, dosyada CMK m. 253 kapsamı gereğince uzlaşma olup olmadığının tespit edilebilmesi için kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın dosyaya kazandırılması gerektiğini, dosyada uzlaşma raporunun temini ile uzlaşmanın sağlandığının tespiti halinde davanın esastan reddi gerektiğini bildirmiş, aleyhteki tüm hususları reddetmek suretiyle, fazlaya ve başkaya ilişkin hakları, ihbar, dava, talep ve şikayet haklarını saklı tutarak davalı şirket hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan davalı şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı aleyhine ikame edilen huzurdaki davada davacıların 11.09.2020 tarihinde gerçekleşen kaza sonucunda yaralandıklarını, kaza sonrası davacı Lokman Kurtyemez’in ameliyat olduğunu ve bir süre fizik tedavi gördüğünü, davacı …’un lise öğrencisi olduğunu, elinde oluşan kırıklar sonucunda ameliyat geçirdiğini iddia etmiş ve ihtiyati tedbir istemiyle davacı Lokman Kurtyemez için 250.000 TL manevi tazminat, 10.000,00 TL maddi tazminat ve diğer davacı … için 75.000 TL manevi tazminat, 10.000,00 TL maddi tazminat talep ettiklerini, davacı tarafın davayı açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapıldığını, başvurularının reddedildiğini ve ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlık için arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu iddia ettiğini, diğer davalı taraflar için arabuluculuk başvuru yoluna gidilmediğini, bu başvurunun yerine getirilmeksizin dava açılması halinde ise kural olarak dava, dava şartı yokluğu nedeni ile 6100 sayılı HMK m.114 ve m.115 gereği usulden reddedilmesi gerektiğini, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, söz konusu davanın davalının ikametgahı ve kazanın meydana geldiği yer göz önüne alınarak yetkili Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekirken yetkisiz olan… 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması nedeniyle öncelikle yetkiye itiraz ettiklerini, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. Maddesine göre motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağını, davacıların taleplerinin de bu kapsamda olup 2 yıllık süreyi geçen talepler yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, trafik kazasının meydana geldiği yer mahkemesinde tazminat davası açılabileceğini, davacıların talep ettikleri maddi ve manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu ve ispatı gerektiğini, bu olay sonucunda davacıların uğramış oldukları maddi zararlar ve davacıların yaralanmalarının boyutu detaylı şekilde anlatılmadığını, bir vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükünü taşıdığını, davalının olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı tarafın Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2020/17431 Soruşturma sayılı dosyasında alınan 13.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda diğer davalı sürücü İlker Bicil’in tam kusurlu olduğunu, davacı Lokman Kurtyemez’in kusursuz olduğununun ifade edildiğini, dava dilekçesinde her ne kadar müvekkile ait aracın sürücüsü İlker Bicil’in kazada tam kusurlu olduğu iddia edilmiş ise de adı geçen sürücünün yargılanmakta olduğu dava, Gebze 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2022/53 E. Sayılı dosyası ile devam ettiğini, dolayısıyla araç sürücüsüne yöneltilen kusur durumu kesin bir oran olarak belirlenmesi gerektiğini, bu nedenle uzman bilirkişilerden alınacak heyet raporu ile kusur durumu net bir şekilde belirlenmesi gerektiğini, Ankara Şehir Hastanesi tarafından davacı Lokman Kurtyemez hakkında tanzim edilen maluliyete ilişkin raporun tarafımızdan kabulü mümkün olmadığını, 26.11.2021 tarihli Sağlık Kurul Raporunda yüzde kalıcı iz nedeni ile %5 ve Fizik Tedavi alanında sağ bacağında %7 olmak üzere %12 beden gücü kaybı tespit edildiği iddia edildiğini, kaza tarihi göz önünde tutularak davacılar hakkında güncel bir raporun Adli Tıp Kurumundan alınmasının daha yerinde olacağını, davacıların talep ettiği ve zenginleşme aracı olarak kullandığı anlaşılan manevi tazminat tutarının, açıkça hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde manevi tazminat olarak davacı Lokman Kurtyemez için 250,000,00 TL ve davacı … için 75.000,00 TL talep edildiğini, bu manevi tazminat miktarının hakkaniyete ve mevcut dosya durumuna uygun düşmeyen bir tutar olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkile atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığını bildirmiş, her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak üzere; davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2022/340 Esas sayılı dosyasından yürütülen yargılama kapsamında; davacılar vekilinin müvekkillerinden … yönünden, davalılar aleyhine açtıkları maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerine dair dosyaya beyan ve dilekçe sunduğu anlaşılmakla; davacı … bakımından maddi tazminat talebine yönelik davalılar aleyhine açılan dava bahsi geçen dosyadan tefrik edilerek yukarıda yazılı esas numarasına kaydedilmiştir.
GEREKÇE ;
Dava, 11/09/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının şimdilik 10.000,00 TL tutarındaki maddi tazminatın poliçe tutarı ile sınırlı olmak üzere 28/09/2021 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinden ve diğer davalılar olan araç sürücüsü ve araç işleteninden ise 11/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili talebine ilişkindir.
Davacı vekili UYAP üzerinden gönderdiği feragat dilekçesinde davacı … için 10.000,00 TL olan maddi tazminat talebinden tüm davalılar yönünden feragat ettiğini bildirmiş, yapılan incelemede vekaletnamede, davacı vekilinin davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 307 ve devamı maddeleri davadan feragati düzenlemiştir. Buna göre, feragat davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, dilekçe ile ya da yargılama sırasında sözlü olarak yapılabilir. Feragatin hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilen feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragat beyanında bulunan taraf dava da aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerine mahkum olur.
Dava dosyasında davacı vekilinin davadan feragat ettiği anlaşıldığından, davacının davasının feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Talep olmadığından kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … Sigorta ve … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı var ise hükmün kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı İlker Bicil ile davalılar … Sigorta vekili ve davalı … vekilinin yokluğunda yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde… Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi.05/10/2022

Katip …
E-imzalı.

Hakim…
E-imzalı.