Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/657 E. 2023/208 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/657 Esas
KARAR NO : 2023/208

HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 13/06/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili,müvekkilinin davalı taraftan 05/01/2022 tarihinde Linde Marka H25-03 2004 model dizel Forklift iş makinesi satın aldığını, müvekkilinin bu iş makinesinin 2.el olduğunu bildiğini ve 2.el olarak satın aldığını, müvekkilinin bu satın alma karşılığından 15.750,00 TL bedelli fatura bedelini ödediğini ve fatura karşılığında bu aracı teslim ve satın aldığını, ancak herhangi bir noter satış yahut devrinin söz konusu olmadığını müvekkilinin almış olduğu bu iş makinesinin ilgili ticaret odasında tescili bulunmadığından herhangi bir sicile kayıtlı plakasının da bulunmadığını, müvekkilinin satın almış olduğu iş makinesinin tescil işleminin henüz yapılamadığını, tescilin yapılabilmesi için TOBB ile Maliye Bakanlığı arasında imzalanan 06/08/1985 tarihli protokole göre çıkarılan iş makinelerinin tescili ile ilgili esasların düzenlendiği yönetmelik uyarınca sahiplik belgesinin alınması gerektiğini ve yine müvekkilinin sahiplik belgesi temini mümkün olmadığından bu yönetmeliğin 9/4.maddesi uyarınca mahkeme kararı alınarak sahiplik ve tescil işlemlerinin yapılabileceğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile müvekkilinin fatura bedelini ödeyerek satın almış olduğu iş makinesinin, sahipliği ile müvekkil adına mülkiyetinin tespit edilmesi ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalıdan satın alınan iş makinesine ilişkin olarak iş makinesi için sahiplik belgesi verilmesi ve bu hususun tescili istemine ilişkindir.
Celp edilen kayıtlar ile tarafların sunduğu bilgi ve belgelerin yapılan incelemesinde, davacının ticaret sicil kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Vergi dairesinden gelen müzekkere yanıtına göre de davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu görülmektedir. Buna göre;, İşletme hesabına göre defter tutan kişi ise VUK’nin 177 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bentte yazılı nakdi limitin tamamını aşmaması koşulu ile esnaf sayılır.
Ticaret sicil ve vergi dairesinden gelen bilgilere göre davacının tacir olmadığı, esnaf olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK m. 5/1. fıkra hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Bu hükme göre ticaret mahkemelerinin görev alanı ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleridir. Ticari faaliyetleri ilgilendiren bütün davalar ticari dava değildir. Ticaret mahkemeleri ayrı bir yargı kolu oluşturmayıp, asliye hukuk mahkemelerine göre ihtisas mahkemeleridir. Bu nedenle kanun koyucu yapılan düzenleme ile ticari işlerle ilgili bütün davaları değil sadece uzmanlık gerektiren ve kanunda açıkça gösterilen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ticaret mahkemesinin görevli olacağını kabul etmiştir.
Ticari davalar; mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletme ile ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Doktrindeki yerleşik uygulama bu yöndedir.
A- Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
B- Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK 4/1. maddesinde yapılan düzenlemeye göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6102 sayılı m. TTK 19/2 fıkrası uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez.
C- Taraflardan sadece birinin ticari işletmesi ile ilgili olması durumunda ticari dava kabul edilen davalar kanunda açıkça düzenlenmiştir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda uyuşmazlık, taraflar arasındaki temel ilişki satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesi’nin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması ve her iki tarafın da tacir olması zorunludur. Davacı bakımından yapılan araştırmada davacının tacir olmadığı anlaşılmış, davacı tacir olmadığından görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir (HMK m.1). Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden sayıldığından yargılamanın her aşamasında mahkeme tarafından re’sen nazara alınması gerekir (HMK 20,114,115). Görev konusunda taraflar için kazanılmış hak doğmaz ve yeni bir kanunla kabul edilen görev kuralları kanunda aksine düzenleme yapılmadığı sürece geçmişe de etkilidir (HGK 14.04.2004 tarih 2004/19-218 Esas 2004/221 sayılı kararı).
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları, ve diğer belgelerin incelenmesinde taraflar arasındaki temel ilişkinin satım sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının 6102 sayılı TTK 12 maddesi kapsamında kalan tacir olmadığı ve satım sözleşmesinden kaynaklanan ve talep gibi satıma konu araca ilişkin sahiplik belgesi verilmesine dair uyuşmazlıklar da mutlak ticari dava sayılmadığından açılan bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK 114/1-c, 115/2) davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Görevsizlik kararı veren mahkemenin kabulünün aksine davanın konusun iş makinesi olması da başı başına davacının tacir olduğu sonucunu doğurmamaktadır. Bu durumda mahkememizin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu anlaşıldığından (Emsal kabul edilen ilamlar; … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2022/1900 Esas, 2022/1691 K. Sayılı yargı yerinin belirlenmesine dair ilamı, … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2021/323 Esas, 2021/386 K. Sayılı yargı yerinin belirlenmesine dair ilamı) davanın görev nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 114/1-c.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-) HMK 20.m. gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde talepte bulunulması halinde dava dosyasının davaya bakmaya … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacı vekiline ihtarına,
3-)Yargılama giderlerinin görevli Mahkeme tarafından değerlendirilerek karara bağlanmasına, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince yargılama giderlerinin dosya üzerinden Mahkememiz’ce karara bağlanmasına,
4-)Mahkememiz kararı kesinleştiğinde … 34. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilerek merci tayini için dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı 13.H.D. Başkanlığı’na gönderilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.