Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/654 E. 2022/971 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2022/654 Esas
KARAR NO : 2022/971

HAKİM: :… …
KATİP :… …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …

Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 40.000 adet fişe ve paslanmaz anahtar üretimine ilişkin eser sözleşmesi düzenlendiğini, davalının üstlendiği edimi yerine getirmediğini, süresinde teslim etmediğini, dava dışı …’ya karşı üstlendiği edimi yerine getirmemesinden doğan idare tarafından sözleşmenin feshi nedeni davacının uğradığı zarar nedeniyle 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve davalıya verilen 30.000,00 TL bedelli çek yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
1.000,00 TL tazminat talebi 5.500,00 TL olarak artırılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, teklif mektubunun onaylanarak kabul edildiğini, buna karşılık davacı tarafından, sipariş onayı ile birlikte teslim edilmesi gereken nakit ve çek ödemesinin yapılmadığını ve teklif formunda açıkça 20.09.2016 tarihine kadar teklifin geçerli olduğunun belirtildiğini, bundan sonraki taraf görüşmelerine göre “alpaga” denilen malzemeler ile üretilen mal teslim edilebileceğinin belirtildiğini ve davacının kısmi teslimi kabul ettiğini, teslim edilen malzeme nedeniyle davalının 14.737,60 TL bakiye borcu bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
-Sözleşme
-Yazışma ve ihtarnameler
-Asıl iş sahibi kurum yazıları
-Ödeme belgeleri
-Bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Jandarma Genel Kom. İhalesi kapsamnda 40.000 adet fişe ve herbiri için 2 adet anahtarı konu alan satım sözleşmesi düzenlendiği, davalının alt yüklenici olarak yüklenici davalıya karşı üstlendiği edimi yerine getirmediği, malzemenin süresinde teslim edilmediği ve kısmi teslimlerde de ayıp olduğu iddiasına dayalı davacının teslime yükümlü olduğu dava dışı …’ya karşı üstlendiği edimi yerine getirmemesinden doğan ve idare tarafından sözleşmenin feshi nedeni ile davacının zarara uğradığı iddiasına dayalı tazminat ve 30.000 TL bedelli çek yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine tespiti istemine ilişkindir.
Davalı yanca yetki itirazında bulunulmuş ise de sözleşmenin eser sözleşmesi olup, ifa yerinin Ankara olduğu anlaşılmakla yetki itirazının reddi gerekmiştir.
Davalı tarafından düzenlenen ve davacı şirketin kaşe ve imzası ile onayladığı 31.08.2016 tarihli fiyat teklif formunda; ürün 044,CC ürün kodu ile 40.000 adet fişe ve paslanmaz anahtar (her fişeye iki adet anahtar) ve brim fiyat 2,40 TL olarak belirlenmiş, ödeme sipariş onayında 20.000,00 TL peşin, 46.780,00 TL 20.12.2016 tarihli ve 46.500,00 TL 20.01.2017 tarihli çekler ile yapılacağı ve teslim süresinin sipariş onayından itibaren 40 gün içinde olacağı belirtilmiş, teklifin 20.09.2016 tarihine kadar geçerli olduğu yazılmıştır.
Davacı tarafından 30.09.2016 tarihinde 17.000,00 TL avans ödemesi gönderildiğine dair dekont sunulmuştur. Ayrıca davalıya 30.000,00 TL bedelli 08.02.2017 tarihli çek teslim edildiğine dair 04.11.2016 tarihli makbuz düzenlenmiştir. Bu hususlar yanlar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Jandarma Genel Komutanlığı ile Barutçu Metal-… arasındaki 19.09.2016 tarihli 20.000 adet metal kelepçe satım sözleşmesi sunulmuştur.
Jandarma Genel Komutanlığı tarafından gönderilen ihale belgelerinin incelenmesinde; 20.000 adet metal kelepçe taahhüdünün … tarafından sözleşme hükümlerine göre 27.12.2016 tarihinde teslim etmemesi nedeniyle söleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır.
… ile Sargın Makine.. Ltd Şti arasında düzenlenen 14.03.2016 tarihli sözleşme uyarınca kelepçe teslimine ilişkin alınan ihalelerde kelepçe tedariğine ilişkin sözleşme yapma yetkisi Sargın Makine’ye bırakılmıştır.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 23.11.2016 tarihli ihtarnamede teklif mektubu uyarınca avans ödemesi yapıldığı … tarafından 18.11.2016 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı’na teslimatın yapılamadığı, cezalı sürede de teslimin yapılmaması halinde sözleşmenin feshi ile zararın talep edileceği ihtar edilmiştir.
Davalı tarafından gönderilen 30.11.2016 tarihli ihtara yanıtta, teklif mektubunun geçersiz olduğu, istek üzerine alpaga malzemeden yapılmış 20.000 adet fişe ve 16.000 adet anahtar teslim edildiğini, alacağın 56.640,00 TL olduğunu ve 30.000,00 TL çek bedeli dışında bakiye alacağı olduğunu ifade etmiştir.
Davalı … tarafından düzenlenen farklı tarihli sevk irsaliyeleri sunulmuş, 16.750 adet fişe teslimine dair olduğu görülmüştür.
Davalı şirketin ticari defterleri talimat yolu ile incelenmiş, davacı şirketin ticari defterleri de yerinde incelenmek suretiyle teknik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 04.10.2019 tarihli raporda, davalının defterlerinin usulüne uygun düzenlendiği, faturalardan kaynaklanan alacağının 61.737,60 TL olup, yapılan ödemenin 47.000,00 TL olarak kaydedildiği, davacının ticari defterlerinde, davalı şirketin 13.01.2017 tarihi itibariyle 14.737,60 TL alacak bakiyesi olduğunun yer aldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu, defterler üzerinde yapılan inceleme ve sözleşmeler değerlendirildiğinde, davalı tarafından hazırlanan 31.08.2016 tarihli fiyat teklif formunun davacı tarafından imzalanmak suretiyle onaylandığı ve teklifin 20.09.2016 tarihine kadar geçerli olduğu belirtilmiştir. İçeriğinde yazılı 20.000,00 TL peşin, 46.780,00 TL 20.12.2016 tarihli ve 46.500,00 TL 20.01.2017 tarihli çekler davalıya teslim edilmemiş buna karşılık 30.09.2016 tarihinde 17.000,00 TL ödenmiş 30.000,00 TL bedelli çek teslim edilmiştir. Davalı yanca sipariş onayının geçersiz olduğu ve davacının talebi üzerine ancak “alpaga” malzeme ile üretilen fişe teslimi yapılabileceğinin iletildiği ve bunun davacı Sargın şirketi tarafından kabulü üzerine teslimat yapıldığı savunulmuştur. Buna ilişkin e-mail çıktıları sunulmuştur. Teklif mektubunda yer alan ödeme koşulları ve süreye uyulmaması nedeniyle, taraflar arasında yazılı olmayan yeni bir sözleşmenin kurulduğu kabul edilmiştir. Bu sözleşme hükümlerine göre her iki taraf defterinde kayıtlı olan faturalardan ve ara ödemeden davacı şirketin herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın malı teslim aldığı anlaşılmaktadır. Bir ayıp ihbarı da sunulmamıştır. Bu nedenle davacı şirketten defterlerde de kayıtlı olduğu gibi halen davalıya borcu bulunduğu anlaşılmakla 30.000,00 TL bedelli çek yönünden borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacı ile dava dışı … arasındaki sözleşmeden kaynaklanan fesih nedeniyle uğranılan zararın tazmini de talep edilmiş olup, dava dışı … ile Jandarma Genel Komutanlığı sözleşmesinde yer alan kelepçe teslim miktarındaki farklılık (20000 adet), davacı şirketin süresinde teslim edilmediği iddiasına dayalı davalı tarafa gönderdiği 23.11.2016 tarihinden sonra da faturaya dayalı mal teslim almış olması dikkate alındığında, taraflar arasındaki sözleşmenin doğrudan Jandarma Genel Komutanlığı ihalesi ile ilişkilendirilemeyeceği ve Jandarma Genel Komutanlığının … ile yapılan sözleşmeyi feshetmesine dayalı olarak davacı şirketin uğradığı zarar da somut olarak kanıtlanamadığından tazminat isteminin de reddine dair mahkememizce 07/02/2020 tarihinde karar verilmiştir.
Verilen bu karara karşı gidilen yasa yolu incelemesi neticesinde, mahkememiz kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27.HD’nin 22/06/2022 tarih, 2020/1088 Esas-2022/711 Karar sayılı ilamı ile ” ….Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkeme kararının gerekçe kısmında dava konusu çeke ilişkin açıklamalarla birlikte “…30.000,00 TL bedelli çek yönünden borçlu olmadığının tespitine” şeklinde menfi tespit kararı verilmesi gerektiği yazılmış, hüküm kısmında ise “davanın reddine” dair karar oluşturulmakla, gerekçedeki açıklama, kabul ve kurulan hüküm arasında açık çelişki yaratılmıştır. Anayasa’nın 141/3. maddesine göre bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine ilişkin hükümlere 6100 sayılı HMK’da da yer verilmiştir. HMK 297. maddeye göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK’nın 298/2. maddede ise “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” hükmü mevcuttur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.02.2010 tarihli 2010/1-86 Esas ve 2010/108 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; “Yasa’nın anladığı anlamda oluşturulacak hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların bu dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.”( Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/3473 E-2020/2358 K sayılı 09/09/2020 tarihli ilamı) Bu durumda kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması nedeniyle diğer yönleri incelenmeksizin mahkeme kararının kaldırılması gerekmiştir….” gerekçesi ile kesin olarak kaldırılmıştır.
İstinaf incelemesi sonrası yukarıda yazılı esas numarasına kaydı yapılan işbu dosyanın yürütülen yargılaması neticesinde, İstinaf ilamı ile duruşma gün ve saati taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerin duruşmada beyanlarını sunmuştur.
Dava, Jandarma Genel Komutanlığı İhalesi kapsamında 40.000 adet fişe ve her biri için 2 adet anahtarı konu alan satım sözleşmesi düzenlendiği, davalının alt yüklenici olarak yüklenici davalıya karşı üstlendiği edimi yerine getirmediği, malzemenin süresinde teslim edilmediği ve kısmi teslimlerde de ayıp olduğu iddiasına dayalı davacının teslime yükümlü olduğu dava dışı …’ya karşı üstlendiği edimi yerine getirmemesinden doğan ve idare tarafından sözleşmenin feshi nedeni ile davacının zarara uğradığı iddiasına dayalı tazminat ve 30.000 TL bedelli çek yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalı yanca yetki itirazında bulunulmuş ise de sözleşmenin eser sözleşmesi olup, ifa yerinin Ankara olduğu anlaşılmakla yetki itirazının reddi gerekmiştir.
Davalı tarafından düzenlenen ve davacı şirketin kaşe ve imzası ile onayladığı 31.08.2016 tarihli fiyat teklif formunda; ürün 044,CC ürün kodu ile 40.000 adet fişe ve paslanmaz anahtar (her fişeye iki adet anahtar) ve birim fiyat 2,40 TL olarak belirlenmiş, ödeme sipariş onayında 20.000,00 TL peşin, 46.780,00 TL 20.12.2016 tarihli ve 46.500,00 TL 20.01.2017 tarihli çekler ile yapılacağı ve teslim süresinin sipariş onayından itibaren 40 gün içinde olacağı belirtilmiş, teklifin 20.09.2016 tarihine kadar geçerli olduğu yazılmıştır.
Davacı tarafından 30.09.2016 tarihinde 17.000,00 TL avans ödemesi gönderildiğine dair dekont sunulmuştur. Ayrıca davalıya 30.000,00 TL bedelli 08.02.2017 tarihli çek teslim edildiğine dair 04.11.2016 tarihli makbuz düzenlenmiştir. Bu hususlar yanlar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Jandarma Genel Komutanlığı ile Barutçu Metal-… arasındaki 19.09.2016 tarihli 20.000 adet metal kelepçe satım sözleşmesi sunulmuştur.
Jandarma Genel Komutanlığı tarafından gönderilen ihale belgelerinin incelenmesinde; 20.000 adet metal kelepçe taahhüdünün … tarafından sözleşme hükümlerine göre 27.12.2016 tarihinde teslim etmemesi nedeniyle söleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır.
… ile Sargın Makine.. Ltd Şti arasında düzenlenen 14.03.2016 tarihli sözleşme uyarınca kelepçe teslimine ilişkin alınan ihalelerde kelepçe tedariğine ilişkin sözleşme yapma yetkisi Sargın Makine’ye bırakılmıştır.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 23.11.2016 tarihli ihtarnamede teklif mektubu uyarınca avans ödemesi yapıldığı, … tarafından 18.11.2016 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı’na teslimatın yapılamadığı, cezalı sürede de teslimin yapılmaması halinde sözleşmenin feshi ile zararın talep edileceği ihtar edilmiştir.
Davalı tarafından gönderilen 30.11.2016 tarihli ihtara yanıtta, teklif mektubunun geçersiz olduğu, istek üzerine alpaga malzemeden yapılmış 20.000 adet fişe ve 16.000 adet anahtar teslim edildiğini, alacağın 56.640,00 TL olduğunu ve 30.000,00 TL çek bedeli dışında bakiye alacağı olduğunu ifade etmiştir.
Davalı … tarafından düzenlenen farklı tarihli sevk irsaliyeleri sunulmuş, 16.750 adet fişe teslimine dair olduğu görülmüştür.
Davalı şirketin ticari defterleri talimat yolu ile incelenmiş, davacı şirketin ticari defterleri de yerinde incelenmek suretiyle teknik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 04.10.2019 tarihli raporda, davalının defterlerinin usulüne uygun düzenlendiği, faturalardan kaynaklanan alacağının 61.737,60 TL olup, yapılan ödemenin 47.000,00 TL olarak kaydedildiği, davacının ticari defterlerinde, davalı şirketin 13.01.2017 tarihi itibariyle 14.737,60 TL alacak bakiyesi olduğunun yer aldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu, defterler üzerinde yapılan inceleme ve sözleşmeler değerlendirildiğinde, davalı tarafından hazırlanan 31.08.2016 tarihli fiyat teklif formunun davacı tarafından imzalanmak suretiyle onaylandığı ve teklifin 20.09.2016 tarihine kadar geçerli olduğu belirtilmiştir. İçeriğinde yazılı 20.000,00 TL peşin, 46.780,00 TL 20.12.2016 tarihli ve 46.500,00 TL 20.01.2017 tarihli çekler davalıya teslim edilmemiş buna karşılık 30.09.2016 tarihinde 17.000,00 TL ödenmiş 30.000,00 TL bedelli çek teslim edilmiştir. Davalı yanca sipariş onayının geçersiz olduğu ve davacının talebi üzerine ancak “alpaga” malzeme ile üretilen fişe teslimi yapılabileceğinin iletildiği ve bunun davacı Sargın şirketi tarafından kabulü üzerine teslimat yapıldığı savunulmuştur. Buna ilişkin e-mail çıktıları sunulmuştur. Teklif mektubunda yer alan ödeme koşulları ve süreye uyulmaması nedeniyle, taraflar arasında yazılı olmayan yeni bir sözleşmenin kurulduğu kabul edilmiştir. Bu sözleşme hükümlerine göre her iki taraf defterinde kayıtlı olan faturalardan ve ara ödemeden davacı şirketin herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın malı teslim aldığı anlaşılmaktadır. Bir ayıp ihbarı da sunulmamıştır. Bu nedenle davacı şirketten defterlerde de kayıtlı olduğu gibi halen davalıya borcu bulunduğu anlaşılmakla 30.000,00 TL bedelli çek yönünden borçlu olunduğu sunucuna varılmıştır.
Davacı ile dava dışı … arasındaki sözleşmeden kaynaklanan fesih nedeniyle uğranılan zararın tazmini de talep edilmiş olup, dava dışı … ile Jandarma Genel Komutanlığı sözleşmesinde yer alan kelepçe teslim miktarındaki farklılık (20000 adet) davacı şirketin süresinde teslim edilmediği iddiasına dayalı davalı tarafa gönderdiği 23.11.2016 tarihinden sonra da faturaya dayalı mal teslim almış olması dikkate alındığında, taraflar arasındaki sözleşmenin doğrudan Jandarma Genel Komutanlığı ihalesi ile ilişkilendirilemeyeceği ve Jandarma Genel Komutanlığının … ile yapılan sözleşmeyi feshetmesine dayalı olarak davacı şirketin uğradığı zarar da somut olarak kanıtlanamadığından tazminat isteminin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 529,41 TL harç ile 78,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 526,71‬ TL harcın davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanıp takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansı var ise hükmün kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza