Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/628 E. 2022/1032 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/628 Esas – 2022/1032
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/628 Esas
KARAR NO : 2022/1032

DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Tahsil İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/09/2022
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Tahsil İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, müvekkili adi ortaklığın davalı ile imzaladığı Kalifiye Yardımcı Hizmet Alımı Sözleşmesi gereği edimlerini tamamladığını, hizmet işinden kaynaklanan bütün sigorta primlerini süresinde ödediğine ilişkin belgeler ile vergi ödemelerini süresinde yaptığına ilişkin belgeleri davalı idareye tevdi etmesine rağmen … A.Ş. Güneşli/İstanbul Girişimci Şubesi’nden alınan 15.04.2016 tarih ve 90.000,00 TL bedelli teminat mektubunun müvekkiline iade edilmediğini, davalı İdare tarafından “yüklenicinin iş kanunundan doğan yükümlülüklerden sorumlu olduğu belirtilerek” teminat mektubunun iade edilmeyeceğinin bildirildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 11.4. maddesinde müvekkili şirketin, davalı idareye bir borcunun bulunmaması ve SSK İlişiksizlik Belgesinin davalı idareye sunulmasının ardından teminat mektuplarının yükleniciye iadesine ilişkin açık hüküm bulunduğunu, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununda da bu yönde hüküm bulunduğunu, müvekkili ile davalı idare arasında geçici kabul ile kesin kabulün yapılıp işin sonlandırıldığı, ihale neticesinde herhangi bir risk ortaya çıkmadığı hususlarının taraflarca kabul edildiğini, kesin kabul ile Hizmet Alımları Kabul Yönetmeliği uyarınca müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, İş Kanununun 112. maddesinde kıdem tazminatlarından üst işverenlerin sorumlu olduğu ve alt işverenlere rucü edilemeyeceğinin belirtildiğini, sözleşmede müvekkiline açık bir sorumluluk yüklenmediğini, müvekkili şirket nezdinde çalışan tüm işçilerin yeni dönemde ihaleyi başka bir şirketin almasıyla yeni şirkete devredildiğini, Yargıtay’ın da kökleşmiş içtihatlarında işyeri devri halinde işçilerin kıdem tazminatına hak kazanmayacakları, işçilik alacaklarının devralan şirkete devredileceğinin kabul edildiğini, işin bitiminden itibaren 3 yıl geçmesine rağmen müvekkili şirketin hukuki sorumluluğu kalmadığı dikkate alınmadan teminatın iade edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, teminat mektubunun garanti ettiği süre içinde meydana gelen bir uyuşmazlık olmadığını, idarenin ihale döneminden kaynaklı talep ettiği risk olmadığını, işin bitiminden sonra yargılaması devam eden ve kesinleşmemiş, sonucunun ne olacağı belli olmayan işçilik davaları için müvekkilince verilen teminat mektubunun idare nezdinde tutulmasının hatalı olduğunu, davalının teminat mektuplarını nakde çevirmesi halinde müvekkili şirket açısından telafisi güç ya da imkânsız zararların doğmasının da söz konusu olduğunu, davalının her an teminat mektubunu nakde çevirme riskinin müvekkilinin ticareten yatırım yapmasını engellediğini belirterek davanın kabulü ile teminat mektubunun müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını bu yönden davanın usulden reddini istemiş ayrıca esasa yönelik de cevaplarını sunmuş ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak verilen teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dosyaya sunmuş olduğu 17/11/2022 tarihli beyan dilekçesinde; dava dilekçesinde tarafların sehven yanlış gösterildiğini, arabuluculuk tutanakları, dava dilekçesi ve ekleri incelendiği takdirde uyuşmazlığın …. arasında olduğunu, dava dilekçesinde yapılmış olan maddi hatanın düzeltilmesini HMK 124. Madde hükmü de gözetilerek, talep etme zorunluluğu doğduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 2016/293274 ihale kayıt numaralı ihaleden kaynaklandığını, buna ilişkin sözleşmenin davalı tarafından cevap dilekçesinin ekinde sunulduğunu, dolayısıyla dava dilekçesinin içeriği ve eklerinin… Eğitim Organizasyon ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti… ile… arasındaki uyuşmazlığa ilişkin olduğunu, dava dilekçesinde davacının sehven aynı şirket grubunda bulunan başka bir şirket olarak gösterildiğini, Dosyanın bütünü kapsamında söz konusu hatanın maddi hata niteliğinde olduğunu, HMK’da da açıkça düzenlenmiş olduğu üzere maddi hatadan kaynaklanan, dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliklerinin karşı tarafın rızası aranmaksızın kabul edildiğini belirterek maddi hatanın düzeltilmesi talebinin kabulüne aksi takdirde tüm şirketlerin aynı tüzel kişilik altında birleşmiş olması sebebiyle tarafın düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
21/09/2022 tarihli dava dilekçesinde talep; davacı …Eğitim Org. Gemi İşlt. Ve Turz. Ltd. Şti. – …Eğitim İletişim Org. Hiz. Ve Gemi İşlt. Ltd. Şti. Adi Ortaklığı ile davalı arasında 2016/293274 ihale kayıt numaralı ihale neticesinde akdedilen Kalifiye Yardımcı Hizmet Alımı Sözleşmesine dayandırılmış ve dava dilekçesi başlığında da davacı olarak …Eğitim Org. Gemi İşlt. Ve Turz. Ltd. Şti. – …Eğitim İletişim Org. Hiz. Ve Gemi İşlt. Ltd. Şti. Adi Ortaklığı gösterilmiştir. Cevap dilekçesi ekinde sunulan sözleşmede ise taraflar davalı…ile …Eğitim Organizasyon Gemi İşletmeciliği ve Tur. Ltd. Şti. ve Lapis Eğitim Organizasyon ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti dir.
Buna göre; Davacı olarak gösterilen şirketler (adi ortaklık) ile ile davalı arasında bir hizmet sözleşmesi bulunmamaktadır.
Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları da sözleşmenin taraflarıdır. Yargıtay içtihatlarında ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def’i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re’sen nazara alınmasıdır. Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu subjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir. (Emsal karar: … Hukuk Dairesinin 03/02/2022 tarih, 2020/925 Esas, 2022/62 K. Sayılı ilam)
Bu bilgiler ışığında davalı…ile …Eğitim Organizasyon Gemi İşletmeciliği ve Tur. Ltd. Şti. -Lapis Eğitim Organizasyon ve Sosyal Hizmetler Ltd. Şti arasında yapılan sözleşmeye dayanılarak açılan davada davacılar …Eğitim Org. Gemi İşlt. Ve Turz. Ltd. Şti. – …Eğitim İletişim Org. Hiz. Ve Gemi İşlt. Ltd. Şti. Adi Ortaklığının aktif dava ehliyeti bulunmadığı görüldüğünden davanın usulden reddine karar verilmiş ve neticede aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
Davacıların davalıya karşı açmış oldukları davanın 6100 sayılı HMKnın 114/1-d m ile, 115/2 m uyarınca aktif dava ehliyeti yokluğu sebebiyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 1536,98 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 1456,28 TL’nin kararın kesinleşmesine müteakip istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde, istek halinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine,
4-A.A.Ü.T. Uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2022