Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/611 E. 2022/860 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/611 Esas – 2022/860
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/611 Esas
KARAR NO : 2022/860

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı şirket arasında 21/05/2005 tarihinde matbu standart olarak hazırlanıp boş olan kısımların rakam, isim ve adresler yazılarak doldurulmuş, on iki punto koyu siyah harflerle düzenlenmeyerek ürün satış sözleşmesi imzalandığını, müvekkillerine bu sözleşmeye dayalı olarak 2 adet senet imzalatıldığını, sözleşmede ödemede gecikme olması halinde aylık %15 gecikme faizi ve %4 cezai şart ödenmesi hususu da yazıldığını, müvekkillerinin sözleşme bedelini ödeyemediğinden, davalı şirket tarafından … Müdürlüğü’nün 2006/7171 esas sayılı icra dosyası ile kambiyo senedine bağlı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığını ve takibin kesinleşerek müvekkillerinin mal varlıklarına el konulduğunu, icra dosyasına yapılan itirazın süresinde olmaması nedeniyle itirazlarının reddedildiğini, icra dosyasına toplam 62.878,81 TL ödemek zorunda kaldıklarını beyanla … Müdürlüğünün 2019/2876 esas sayılı dosyasında yıllık %180 faiz nedeniyle ve haricen yapılan fazla ödeme miktarının bilirkişi marifetiyle tespitini, müvekkilleri tarafından dosyaya fazla yapılan ödemelerin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL’sinin müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, eldeki davanın ticari mahiyette olduğundan görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacıların borcunu ödeyemediklerinden dolayı icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, firmanın bir kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden verilen senetlerin icra takibinden dolayı fazla ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Dava dilekçesinde yer alan maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında; dava konusu menfi tespit istemine dayanak ve icra takibine konu edilen bonoların taraflar arasındaki satış sözleşmesi nedeni ile dosyamız davacısı borçluları tarafından tanzim edilerek davalı verildiği çekişmesizdir.
Bu bağlamda, öncelikle davanın her aşamasında re’sen de gözetilmesi gereken görev olgusunun değerlendirilmesi gerekmektedir
Bilindiği üzere; 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise; özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Bu bilgiler ışığında tüm dosya kapsamı ve tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu bonoların illetten mücerret olarak düzenlenmediği, aksine taraflar arasındaki temel satım sözleşmesi kapsamında tanzim edilerek davalıya verildiği sabittir. Diğer taraftan, davacıların tacir sıfatının araştırılması için ilgili yerlere müzekkere yazılmış olup gelen müzekkere cevaplarından davacıların tacir olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre somut uyuşmazlıkta Mahkememiz görev alanında olan nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava mevcut olmadığından, davada görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Açıklanan nedenlerle; emsal nitelikteki Yargıtay 19.H.D. Başkanlığı’nın 02/06/2015 tarih, 2015/3985E.-8195K. ve …Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı’nın 4.H.D. Başkanlığı’nın 04/02/2021 tarih, 2018/3245E.,2021/197K. sayılı ilamları da gözetildiğinde davaya bakmaya Mahkememizin değil; …Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmakla; göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c.m. delaleti ile 115/2 .m. gereğince davanın Mahkememizin karşı görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın HMK’nın 114/1-c ile 115/2 uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine
2- Dava dosyasının Tüketici Hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararı ile mahkememize geldiği gözetilerek, HMK’nın 21/1-c maddesi uyarınca iş bu kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi hâlinde görevli mahkemenin tayin edilmesi amacıyla DOSYANIN …BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ilgili HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-)Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde verilecek dilekçe ile …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/11/2022