Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/548 E. 2023/102 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/548 Esas
KARAR NO : 2023/102

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C.:…)
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : 1- … – (T.C.:…) …
VEKİLİ : Av. ……

DAVALI : 2- … – ……
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 18/08/2022
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı Şirketin 2015 yılında kurulduğunu ve kuruluş ilanının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 20/11/2015 tarih ve 8951 sayılı nüshasında yayımlandığını, diğer davalı Şirketin ise; Şirketin müdürü olarak görevlendirildiğini, ancak Şirketin kuruluşundan sonra hedeflenen işlerde başarılı olamadığını ve ortaklar arasında yaşanan kopukluklar ile birlikte Şirketin amacının da yerine getirilemediğini, müvekkilinin Şirketin kuruluşundan sonra yurt dışına yerleştiğini ve halihazırda yurt dışında yaşamakta olduğunu, Şirketin tasfiyesi için farklı illerde yaşamakta olan Şirket ortaklarının biraraya gelemediğini, müvekkilinin Şirketin muhasebesini tutan kişilerden Şirketin mizan kayıtları, bilançoları gibi bilgileri talep etmesine rağmen sözkonusu belgelerin kendisine verilmediğini, Şirketin gayrıfaal durumda olup 2020 yılında vergi dairesi tarafından vergi mükellefiyet kaydının terkin edildiğini öğrendiklerini, davalı Şirketi müdürü tarafından müvekkiline bilgi verilmediği gibi bu konuda keşide ettikleri noter ihtarnamesine de cevap verilmediğini beyanla TTK 638/2.m. gereğince müvekkilinin davalı Şirket ortaklığından haklı nedenle çıkmasına izin verilmesini, çıkma payının kendisine ödenmesine aksi takdirde davalı Şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı … vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde isimlerini ve ticaret unvanını belirttiği Şirketin ortağı olduğu diğer davalı Şirketin müvekkili ve diğer ortakları tarafından kurulmasından sonra belirli bir süre aktif olarak faaliyette bulunmasından sonra beklenen hedeflere ulaşamaması nedeni ile aktif faaliyetlerine daha sonra devam edemediğini, Şirketin tasfiyesine yönelik talebin kendilerine iletilmesine rağmen Şirketin ortaklarının farklı şehirlerde yaşamaları nedeni ile söz konusu talebin yerinde getirilemediğini, Şirket ortağı tarafından ileri sürülen sebeplerin haklı sebep olarak kabul edilmesine rağmen tasfiye kararı verilmesinin zorunlu olmadığını, davacı tarafın sermaye payının tamamını ödemediğini ve her bir ortağın kuruluşta belirli bir oranda sermaye payı ödediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Şirkete ait ticaret sicil kaydı.
-Vergi Dairesinden gönderilen müzekkere cevabı
-Şirket ana sözleşmesi
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, TTK 638/2.m. gereğince limited Şirket ortaklığından haklı sebeple çıkma istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ettikten sonra yargılama sürecinde sunduğu 14/12/2022 tarihli dilekçesi ile davalı Şirketten çıkma payı taleplerinin bulunmadığını beyanla istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen davalı Şirketin ticaret sicil kaydının incelenmesinden; dosyamız davacısının davalı Şirketin ortağı olduğu, davalı Şirketin 20/11/2015 tarihli ve 8951 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ana sözleşmesi ile davalı …’ın Şirketin müdürü olarak aksi yönde karar alınıncaya kadar görev yapmak üzere atandığı ve Şirketi münferiden temsile ve ilzama yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamıza davacı vekili tarafından sunulan Bakırköy … Noterliğine ait 23/06/2022 tarih ve 11452 yevmiye sayılı ihtarnamesi ve tebliğ şerhi incelendiğinde ise; davacı ortağın davalı Şirket müdürüne keşide ettiği ihtarname ile diğer davalı Şirketin ticari defterleri ve mizan kayıtlarını incelemek ve bilgi edinmek-incelemek üzere talepte bulunmasına rağmen kendisine talep ettiği bilgi ve belgelerin verilmediğini, bu nedenle ihtaren sözkonusu bilgi ve belgelerin kendisine verilmesini talep ettiği, aksi takdirde Şirket ortaklığından çıkma ve Şirketin tasfiyesi talepli dava açacağını bildirdiği görülmüştür.
Dosyamıza Kavaklıdere Vergi Dairesinden gönderilen müzekkere yanıtında; davalı Şirketin 17/11/2015 tarihinde Dairelerinin mükellefi olup 30/09/2020 tarihinde Vergi mükellefiyet kaydının re’sen terkin edildiği bildirilmiştir.
Davalı şirketin ticari defterlerinin bulunduğu yer ve iletişim kurulacak şirket yetkilisinin bilgileri sunulmadığından şirketin ticari defterleri yönünden bilirkişi raporu aldırılamamıştır.
Taraf tanıklarının istinabe yazısı yazılarak beyanları alınmış, tanıklar … ve … ayrı ayrı alınan uyumlu beyanlarında özetle; davalı Şirketin gayrafaal durumda olduğunu ve Şirketin vergi dairesine veya başka bir kuruma borcunun bulunmadığını Şirketin ortakları arasında farklı yerlerde bulunmaları nedeni ile iletişim kurulamadığı için Şirketin tasfiyesinin de gerçekleştirilemediğini beyan etmişlerdir.
Bilindiği üzere; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 638. maddesinde; “Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılmasını belirli şartlara bağlayabilir. her ortak haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. mahkeme istem üzerine, dava süresince davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Konu ile ilgili olarak limited şirket ve anonim şirketlerde; şirketin haklı sebeplerle feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamış olup, doktrinde ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında “şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması,” “şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması,” “şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi” “azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması,” “azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi” ve “pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması” şirketin feshi açısından haklı sebep olarak yerleşik yargısal içtihatlarda kabul edilmektedir.
Dosyamızda toplanan delillere göre davacı taraf davalı Şirketin iş ve işlemleri hakkında bilgilendirilmediği için ihtarname keşide etmiş olup dosyaya sunulan tebligat parçasına göre 02/07/2023 tarihinde davalı Şirkete tebliğ edildiği sabittir. Bilindiği üzere; davacı ile ortağı olduğu davalı Şirket arasında ortaklık ilişkisinin gerektirdiği güven duygusunun ve işbirliğinin korunabilmesi için davacı ortağın Şirketin ticari faaliyetleri ile iş ve işlemleri konusunda yeteri kadar bilgilendirilmesi zorunludur. Ancak dosyamızda davalılar tarafından bu hususta sunulan herhangi bir delil bulunmamaktadır. Diğer taraftan, dosyamıza gönderilen vergi dairesi yazı cevabı dikkate alındığında; vergi mükellefiyet kaydı 30/09/2020 tarihinde re’sen terkin edilen davalı şirketin halihazırda gelir getirici ve şirketin ortaklarının ortaklık iradesini esas oluşturan kazanç sağlama ve paylaşma amacına yönelik bir ticari faaliyetinin bulunmadığı da tartışmasızdır. Bu durumda taraf tanıklarının birbiri ile uyumlu beyanları da dikkate alındığında; davacının gayrıfaal konumda olan davalı Şirketteki ortaklıktan çıkma talebi yönünden haklı nedenin oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle; haklılığı kanıtlanan davanın kabulü ile davacının davalı Şirketin ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, çıkma payı alacağı konusunda talepte bulunulmadığı beyan edilmekle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek ve hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; Davacının ortağı olduğu … ortaklığından çıkmasına TTK 638/2 m gereğince İZİN VERİLMESİNE,
2-Davacının çıkma payı ile tasfiye talepleri konusunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Karar kesinleştiğinde karardan bir örneğin ticaret siciline tescil ve ilanı için gönderilmesine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 179,90-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL ve 80,70-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 161,40-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan 605,50-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2023

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza