Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/53 E. 2023/309 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/53 Esas – 2023/309
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/53 Esas
KARAR NO : 2023/309

HAKİM :….
KATİP :….

DAVACI ….
DAVALI :….

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle;Davacın … Yapı Proje inşaat Tahüt Ticaret A.Ş. ile 23/09/2019 tarihinde yapmış olduğu sözleşmeye istinaden Hava Teknik Okullar Komutanlığı Kursiyer Yatma Yeri İnşaatına ilişkin bir kısım inşaat faaliyetleri yapıldığı, müvekkilinin taşeron olarak bütün sorumluluklarını yerine getirdiği, davalının birçok yol ile müvekillini zarara uğramasına sebep olduğunu, Müvekiline davalı tarafından verilen çeklerin tarihlerinin değiştirilmesi gerektiğinin koordine edildiği, durumun şirket yetkilisi tarafından imza altına alınmış olmasına rağmen çek tarihlerinin değiştirilmediğini ve müvekkilinin zarara uğratıldığını, Müvekilinin yüklenicinin sözünü yerine getirmemesi nedeni ile hem yüksek faizler ödediği hem de maddi olarak zor durumda kalındığını, Müvekkilinin buna rağmen işin geçici kabul aşamasında çıkan eksiklikleri de tamamlayarak işin teslim edilmesini, geçici kabulün yapılmasını sağladığını, davalı firmanın müvekil tarafından yapılmış işlere ilişkin hakedişler yolu ile ödemeler aldığını, sözleşmenin 30 günde bir ödemeye amir olduğu, yapılan işin geçici kabulü 07.07.2020 tarihinde yapılmış ve davalı firma alacaklarının tamamını idareden almıştır. Müvekkilince işin sözleşmeye uygun olarak tamamlandığı, geçici kabulün eksik listesinde yer alan maddeler ile ilgili bütün yükümlülükler in yerine getirildiği ve hatta firma personelinizin (diğer taşeronların) yapılan işe vermiş olduğu zararlarda yine müvekil tarafından düzeltildiğini, kesilen faturaların öncelikle davalı firma şantiye şefliğine iletildiği fakat şantiye şefliğinin isteği doğrultusunda posta yolu ile firma açık adresine gönderildiği, bu faturaların da kabul edilmediği ve işleme konulmadığını, bugüne kadar yapılmış işlerin toplam bedelinin 673 322 TL Faiz kaybı hariç olmasına rağmen 625.484, TL ödeme yapmış olması sebebi ile ödenmeyen 47.837, TL tutarın ve ayrıca gecikmeli ödemeler sebebi ile oluşan 44.026 TL tutar olmak üzere toplam 91.864 TL tutarında zarar oluştuğunu belirterek Fazlaya lişkin haklarım saklı kalmak kaydı ile zamanında yapılmamış odemeler sebebi ile oluşan faiz kaybı/zararlarının ve bu güne kadar yapılmış ve ödenmesi alınmamış işlerin karşılığı olmak üzere şimdilik 10 000 TL nin taraflarına ödenmesinin sağlanmasını, alacakların ödenmesi gereken tarihten itibaren ticari faizle faizlendirilerek taraflarına ödenmesine, yargılama giderlerinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davacı vekili duruşmada maddi tazminat kalemlerini, 9.000-TL ödenmeyen iş bedeli alacağı olduğu, 1.000-TL’nin ise gecikmeli ödemeler nedeniyle uğradığı zarar kalemi olduğunu belirtmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; taraflar arasında mevcut olan yetki sözleşmesi uyarınca yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, müvekkili firmanın davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından alacak iddiası içeren davanın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin firma yüklenici olarak, taraflarca imzalanan sözleşmeye göre tüm yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacı tarafından ileri sürülen zarar iddialarını gerçeği yansıtmadığı, Müvekkile atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı, iddia edilenin aksine müvekkil firmanın sözleşmeye uygun davrandığı ve üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiği, buna karşın davacı sözleşme ile üstlendiği yükümlülükleri tam olarak yerine getirmediğini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ve usul ve esas bakımından yasaya uygun olmadan açılan işbu davanın öncelikle Usulden reddine, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla Yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili Ankara Mahkemelerine gönderilmesine, davaya karşı itiraz ve cevaplarının kabulü ile haksız ve dayanaksız açılan davanın Esastan reddine, davacı yanca açılan hukuka aykırı İş bu davada kötü niyetli olan ve dürüstlük kuralına aykırı hareket eden davacı hakkında dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER :
Ticari defterler, bilirkişi raporu, taşeron sözleşmesi, geçici kabul tutanağı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında imzalanan taşeron sözleşmesinden kaynaklanan ödenmeyen bakiye hak ediş alacağı ile gecikmeli hak ediş ödemeler nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 23/09/2019 tarihinde taşeron sözleşmesi akdedilmiştir. Söz konusu sözleşmede … Yapı Proje İnş.Taah.Tic. ve Beton San.A.Ş. Yüklenici, … ise Taşerondur. Davacı taşeron sözleşmesi ile hava teknik okullar komutanlığı kursiyer yatma yeri projesinde yalıtımlı alüminyum doğrama imalatı ve ısı kontrollü solar löve cam imalatı ve silikon cephe yapılması işini üstlenmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, taşeron olarak bütün sorumluluklarını yerine getirdiğini ve işin geçici kabulünün yapıldığını, ödenmeyen hak ediş alacağının bulunduğunu ve davalının gecikmeli hak ediş ödemeleri yapması nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş, davalı ise işin kesin kabulünün yapılmadığını, söz konusu işte eksiklik bulunduğunu, aralarındaki sözleşmenin 8. maddesi gereğince 17.939,32-TL davacı adına stopaj ödemesi yapıldığı için hak edişten bu miktarın kesildiğini, ayrıca sözleşmenin 13. Maddesi gereğince de %5 teminat kesintisi yapılarak 29.898,86-TL’nin ödenmediğini ileri sürmüştür.
Davacının ticari defterinin incelenmesi için alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının 17.02.2020 tarihli KDV dahil 673.322,34 TL tutarlı bir adet fatura düzenlediği, Davalının 03.01.2020-02.03.2020 tarihleri arasında toplam 625.484,92 TL tutarında EFT ve çekle ödeme yaptığı, Davacının 31.12.2020 tarihli cari bakiyesinin 47.837,42 TL olarak tespit edildiği mütalaa olunmuştur.
Taraf delilleri toplandıktan sonra davalının ticari defterlerinin incelenmesi için alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yanca davalı şirkete düzenlenmiş olan 17.02.2020 tarihli fatura tutarı, davalı yanca 20.02.2020 tarihinde Muhasebe kaydına intikal ettirilmiş olduğu, davacı yanca 17.02.2020 tarihinde düzenlenmiş fatura tarihinden önce, davalı yanca davalı yana 606.579,00 TL ödenmiş olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğu, taraflar arasında akdedilmiş sözleşmeye konu işlerin 31.12.2019 tarihinde biteceği kararlaştırılmış olmakla birlikte, davacı yanca yapılmış işlerde dâhil, davalı yanca üstlenilmiş olan işlerin tamamının geçici kabulünün 12.06.2020 tarihi itibar edilmek suretiyle 08 Temmuz 2020 tarihinde yapılmış olması, Geçici Kabul eksikliklerinin (davacı yanca yapılmış iş ile ilgili tespit edilenler de dâhil) tamamlanması için 04 Eylül 2020 tarihine kadar süre verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının sözleşme kapsamında ki işle İlgili zararı oluştuğundan bahsedilemeyeceği, Davalı şirketin sözleşme kapsamında, davacı yanca düzenlenmiş faturadan kestiği %3 Gelir Vergisi Stopajını 2020 yılı Şubat ayı beyannamesi ile beyan ederek ödediği tespit edildiğini, Taraflar arasında akdedilmiş sözleşme kapsamında, davacı yanca düzenlenmiş 17.02.2020 tarihli fatura bedelinin, faturadan teminat olarak tahsil edilmiş tutar hariç geriye kalan kısmının ödenmiş olduğu, %5’lik teminata denk gelen 29.898,86 TL’nin sözleşmenin 13 maddesindeki şartların gerçekleşmesi durumunda davacı yana ödenmesi gerekeceği mütalaa olunmuştur.
Tarafların itirazlarının karşılanması için alınan 20.03.2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda ise özetle; Davacı şirketin taraflar arasında akdedilmiş sözleşmeye konu işler nedeniyle herhangi bir hakkediş düzenlenmemiş olması, davalı şirketin, davacı şirkete yaptığı ödemelerin, dava dışı idareye düzenlediği hakedişlere bağlı olmadan müstakilen yapılmış olması nedeniyle, davalı şirket ile dava dışı MSB arasında imzalanmış sözleşmeye konu işlem dosyasında yer alan hakedişler ve hakediş ödemelerinin, huzurda görülmekte olan davada davacı geç ödeme iddiasının ispatı hususunda değerlendirmeye dayanak olamayacağı, Davacı şirketin davada alacak olarak talep ettiği tutarın 17.939,32 TL’nın davacı adına Vergi Dairesine ödenmiş olması nedeniyle talep edilemeyeceği, davacı alacağından sözleşmenin Ödeme Maddesi gereğince kesinti yolu ile bloke edilen ve sözleşmenin 13.8. maddesi hükümlerinin yerine getirilmesi durumunda davacı şirkete ödeneceği belirtilen 29.898,86 TL’nin, sözleşmenin anılan maddesindeki şartların gerçekleşmesi durumunda davacı yana ödenmesi gerekeceği ancak dava dosyasında sözleşmenin 13.8.maddesinde tanımlanmış belgelerin mevcut olmaması nedeniyle ödeme şartlarının gerçekleştiğinin söylenemeyeceği mütalaa olunmuştur.
Taraflar arasındaki taşeron sözleşmesinin “Ödeme Yeri ve Şartları” başlıklı 13.maddede; “13.1. Hakedişler % 95 oranında ödenir. Her hakedişten sonra %5 oranında yapılan kesinti tutarları toplamı, iş-sözleşmesine uygun olarak tamamlandıktan sonra Yüklenici şantiye şefliğinin yapacağı kabul ile birlikte işin eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlandığında, işçilik ödemesi idarenin ödeme tutarı kadar yapılan hakedişe göre % 95 olarak ödenir.”… “13.8.Taşeron hakediş hazırlanması aşamasında her hakediş için aşağıdaki evrakları vermek durumundadır. Bu evraklardan herhangi birinin eksik olması ya da ay devreden hakediş düzenlemelerinde verilmiş olan evrakın yenilenmesine kadar hakediş yok sayılır. Evrak eksiği nedeni ile bekleyen hakediş ödemelerinden dolayı Taşeron herhangi bir hak talep edemez. *SGK borcu yoktur yazısı *SGK. Maaş bordroları, İşe Giriş Bildirgeleri ve imzalanmış örnekleri borcu yoktur yazısı *İşten ayrılan personelin ibranameleri * SGK.Tahakkukları *Ek-1 Ek-2 Bildirgeler, Aylık Muhtasar, Ge, Vergi ve KDV Beyannameleri tahakkuk ve ödendi makbuzlar.” Şeklinde hükümler içerir şekilde düzenleneme olduğu görülmüştür.
Aynı sözleşmenin “Sözleşmenin, vergi, Resim ve Harçlar ile Sözleşmeyle İlgili Diğer Giderler” başlıklı 8 maddesinde ise; Sözleşmenin düzenlenmesine ilişkin bütün vergi, damga vergisi resim ve harçlarla, ilgili diğer giderler Taşerona aittir. Taşeronun iş bu sözleşmeyi noterden tasdiklemesi isteği üzerine sözleşmenin tanzim ve takibine ve işlerin yürütülmesine ait bilcümle vergi ve resimlerle, noter harç ve masrafları Taşerona aittir. Damga vergisi taşeron tarafından ödenecektir.” Düzenlemesi bulunmaktadır.
08 Temmuz 2020 tarihli YAPIM İŞLERİ GEÇİCİ KABUL TUTANAĞI’nda; Yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olduğu, geçici kabule engel olabilecek eksik, kusur ve arızaların bulunmadığı, ancak yapılan inceleme sonucu tespit edilen -163- adet eksik/aksak husus tespit edilmiş ve yüklenici firmaya anılan eksiklikleri gidermesi için 04 Eylül 2020 tarihine kadar süre verildiği bildirilmiştir.
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye hak ediş alacağı ile gecikmeli hak ediş ödemeler nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmini istemi olduğu, davacının bakiye iş bedeli alacağı yönünden eser sözleşmesine konu edimini tam ve gereği gibi ifa ettiğini usulüne uygun deliller ille kanıtlamakla yükümlü olduğu, davalı iş sahibinin ise; yüklenicinin işi ifa ettiğini kanıtlaması sonrasında iş bedeli alacağını ödediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı işin eksiksiz yapıldığını, bakiye hak ediş alacağının olduğunu, gecikmeli ödemeler nedeniyle zarara uğradığını iddia etmiş, davalı ise davacının ödenmeyen bakiye hak ediş alacağının 7.939,32TL stopaj kesintisi ve sözleşme gereğince kesilen 29.898,86-TL teminat kesintisinden kaynaklandığını, ayrıca davacının işi eksik yaptığını belirtmiştir. Dosyamıza sunulan ve Mahkememiz’ce de dosya kapsamındaki verilere ve delil durumuna uygun görülmekle benimsenen bilirkişi raporu da değerlendirilerek davacı yanca 17.02.2020 tarihinde düzenlenmiş fatura tarihinden önce, davalı yanca davalı yana 606.579,00 TL ödenmiş olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğu, taraflar arasında akdedilmiş sözleşmeye konu işlerin 31.12.2019 tarihinde biteceği kararlaştırılmış olmakla birlikte, davacı yanca yapılmış işlerde dâhil, davalı yanca üstlenilmiş olan işlerin tamamının geçici kabulünün 12.06.2020 tarihi itibar edilmek suretiyle 08 Temmuz 2020 tarihinde yapılmış olması, Geçici Kabul eksikliklerinin (davacı yanca yapılmış iş ile ilgili tespit edilenler de dâhil) tamamlanması için 04 Eylül 2020 tarihine kadar süre verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının sözleşme kapsamında ki işle İlgili zararı oluştuğundan bahsedilemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin 8. Maddesi gereğince bu iş nedeniyle yapılan her türlü vergi ödemesinin taşeron olan davacıya ait olduğunun kararlaştırılmış olması nedeniyle davacı şirketin davada alacak olarak talep ettiği tutarın 17.939,32 TL’nın davacı adına davalı tarafından Vergi Dairesine ödenmiş olması nedeniyle talep edilemeyeceği, davacı alacağından sözleşmenin Ödeme Maddesi gereğince kesinti yolu ile bloke edilen ve sözleşmenin 13.8. maddesi hükümlerinin yerine getirilmesi durumunda davacı şirkete ödeneceği belirtilen 29.898,86 TL’nin, sözleşmenin anılan maddesindeki şartların gerçekleşmesi durumunda davacı yana ödenmesi gerekeceği ancak dava dosyasında sözleşmenin 13.8.maddesinde tanımlanmış belgelerin mevcut olmaması nedeniyle ödeme şartlarının gerçekleştiğinin söylenemeyeceği anlaşıldığından davacının iddiasını ispatlayamadığı kanaatine varılmakla davanın reddine ve davalının tazminat istemi koşulları oluşmadığı anlaşıldığından bu istemin de reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davalının tazminat isteminin reddine
3- Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin yatırılan 170,78 TL’nin mahsubu ile kalan artan 9,12 -TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT nin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
7- Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 27/04/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır