Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/525 E. 2023/179 K. 03.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/525 Esas – 2023/179
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGILAMA YETKİSİNİ KULLANAN MAHKEMEMİZCE VERİLEN KARAR

ESAS NO : 2022/525 Esas
KARAR NO : 2023/179

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI :….
DAVALI :….

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2022
KARAR TARİHİ : 03/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 08.08.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından … 14. İcra Müdürlüğü’nün 2022/10679 Esas sayılı dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, haksız, kötü niyetli ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptalinin gerektiğini, davalı ile davacı arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturalara konu borcun davalıca ödenmesi gerekirken bugüne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirketin, davacının düzenlediğini, kendisine gönderdiği ve beyan ettiği faturalara ilişkin itirazı olmadığını, davalı tarafın, malların kendisine teslim edilmesine rağmen bedellerini ödemekten kaçındığını, takibe konu fatura alacakları toplamı 97.483,45 TL tahsil edilemeyince, … 14. İcra Müdürlüğü’nün 2022/10679 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından hem borç hem de yetki itirazında bulunulduğunu, faturalardaki malların davalı şirketin anlaşmalı olduğu kargo şirketi ile teslim edildiğini, buna dair kargo evraklarının mevcut olduğunu, davalı şirketin davacı şirket tarafından sunulan teklif formlarına karşılık sipariş onayını içerir kaşeli onay evrakları olduğunu, davalının, itirazında davacı şirkete borcu olmadığından bahisle borca itiraz ettiğini, icra takip dosyasına sunulan fatura ile ilgili herhangi bir açıklama getirilmediğini ve ödeme belgesinin de sunmadığını, davalı şirketin yapmış olduğu itirazın yetkiye ilişkin kısmında icra takibinde yetkili İcra Müdürlüğü’nün şirketin işlem yeri olan Kütahya İcra Daireleri olduğunu iddia ettiğini, İİK 50. madde hükmü gereğince para ve teminat alacakları için olan ilamsız takiplere HMK’nın yetkiye dair hükümlerinin kıyasen uygulanacağını, dolayısıyla merkezi … olan davalı şirketin yetkiye ilişkin itirazının tamamıyla haksız olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün davalı şirket aleyhine icra takibinde yetkili olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla; davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, HMK m.329 uyarınca haksız ve kötü niyetli davalının, davacı arasında imzalanan avukatlık sözleşmesi hükümleri uyarınca avukata ödenmesi lazım gelen hüküm tarihindeki avukatlık asgari ücret miktarınca akdi vekalet ücretinin de ayrıca davalıdan alınmasına, her türlü yargılama gideri, harç, arabuluculuk ve avukatlık vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 19.08.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle, açılan davayı kabul etmediklerini, davacının iddia etmiş olduğu tüm alacak kalemleri zamanaşımına uğradığını, yetki itirazları olduğunu, davalı şirketin işlem merkezinin Kütahya ili olduğunu ve Kütahya Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dosyaya bir sözleşme sunmayan davacının şu halde sözleşmesel bir ilişkiyi ispatlamış olmasının da mümkün olmadığını, davanın itirazın iptali davası olduğu gözetilerek, davacının davasını 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıp açmadığının tespitinin gerektiğini, süresinde açılmadı ise davanın reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ve tanık beyanları ile dava konusu alacağın mevcudiyeti ile tutarının kesinlik kazanacağını, ticari bir ilişkinin olduğunun net bir şekilde tespit edilmesi için öncelikle sözleşmesel ilişkinin ispatının gerektiğini, uyuşmazlığın çözümünde öncelikle iddiaya konu hizmetin eksiksiz ve kusursuz ifa/teslim edildiğinin ispatının gerektiğini, ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, faturaların ve faturada bahsi geçen mal ve hizmetlerin ifasına/teslimine dair dava dilekçesi ekinde tarafımıza herhangi bir belge sunulmadığını, bu yönde bir belge sunulmamış ise yargılamanın türü de göz önüne alındığında, bu türden bir belgenin sunulmasına muvafakat vermediklerini, belge dosyaya girmiş ise ve teslim alan kısmında bir imza ya da kayıt var ise de bu kişinin davalı şirkette çalışıp çalışmadığının ve imza /mal teslimi yetkisi olup olmadığının tetkik edilmesi gerektiğini, şu haliyle sadece faturanın tebliğinin bilindiği gibi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığını, davacının yaptığı iş, verdiği hizmet ve teslim ettiği malları ispatlaması yönünde karar verilmesini, yapılan iş bedellerinin uzman bir bilirkişiye hesaplattırılarak, bu doğrultuda borç miktarının tespitine karar verilmesini, dava dilekçesindeki fatura içeriğindeki mal ve hizmetlerin teslim edildiği iddiasının ispatının gerektiğini, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; faturaya dayalı takip başlatmış ise de faturanın tek başına alacağı ispata yeterli olmadığını, malın teslim edildiğinin de davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, takipte istenilen faizin türünün de hukuka uygun olmadığını, davalının usulünce temerrüde düşürülmediğini, usulünce yapılmış bir temerrüt olmaksızın bu türden bir faiz talep edilemeyeceğini, faturanın sözleşmenin kurulması aşaması ile ilgili bir belge olmadığını, sözleşmenin ifa safhasıyla ilgili olmadığını, davacının bu yönde bir sözleşme sunmadığını, davacı tarafından faturaya dayandırılan mal ve hizmetlerin verildiğinin davacı tarafından kanıtlanmasının ardından bilirkişi incelemesi ile varsa borç bakiyesinin belirlenmesine, neticeten haksız açılan davanın reddi ve itirazın kabulü ile takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, “Cari hesap sözleşmesi olup olmadığı hususu, cari hesap konusu malların davalı tarafa teslim edilip edilmediği, davalı tarafından ticari satıma konu malların bedelinin ödenip ödenmediği hususlarının değerlendirilmesinden sonra mevcut ise; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan talep edebileceği fatura asıl ve fer’i alacağının tespiti” istemine ilişkindir.
Talep, cevap, … 14. İcra Müdürlüğü’nün 2022/10679 Esas sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, BA-BS formları, faturalar, yapılan bilirkişi incelemesi sonucu dosyaya ibraz edilen 21/12/2022 ve 17/02/2023 tarihli raporlar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 21.12.2022 tarihli bilirkişi raporunda, davalının 2022 yılı resmi defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, envanter defterinin Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde noter onayının yapılmış olduğunu, yevmiye defteri ve defteri kebir yönünden e-defter mükellefi olduğunu, yasal süresinde mevzuata uygun şekilde e-beratların oluşturulduğunu, davalının resmi kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi 20.06.2022 ve dava tarihi olan 08.08.2022 tarihi itibariyle 97.483,45 TL. alacağı olduğunu yönünde görüş ve hesaplamaları içeren rapor sunduğu anlaşılmıştır.
17.02.2023 tarihli bilirkişi raporunda, davacı … Hırdavat Ltd. Şti’ne ait ticari defterlerin, 6102 sayılı TTK. 64/3 maddesine uygun olarak defterin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin süresi içerisinde yapıldığının görüldüğünü, ticari defterlerin, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığını ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığını, davacının e-defter mükellefi olduğu için e-arşiv düzenleme mecburiyeti olmadığını, davacı … Hırdavat Ltd. Şti’ne ait ticari defter kayıtlarında takibe konu fatura alacaklarının (97.483,45 TL) ticari defter kayıtlarında mevcut olduğunu, davalı …A.Ş. cari hesabının muavin hesap ve mizan tablosunda görüldüğü gibi ve hesaplar arası mutabık olarak 97.483,45 TL borç kalanı verdiğini, davacı alacağına temerrüt faizi uygulanacak ise faizin başlangıç tarihinin 20.06.2020 olacağını, takip tarihinden önce faiz istenemeyeceği, (6098 sayılı Borçlar Kanunu Md. 117) “Davalı tarafın, davacı tarafa ticari satın almaya ilişkin cari hesap bakiyesinin tamamını ödemediğini 97.483,45 TL borçlu olduğunu, tarafların ticari defterlerinin, karşılıklı olarak mutabık olduğunun dava dosyasında mevcut davalı ticari defter kayıtlarına ait 21.12.2022 tarihli bilirkişi raporundan anlaşıldığını, davalı tarafından siparişi yapılan malların, davalının anlaşmalı kargo şirketi … ile yollandığı ve davacı beyanı ile teslim alanların kimliğinin bilindiği ancak (6698 sayılı KVKK) gereğince açıklanamadığını yönünde görüş ve hesaplamaları içeren rapor sunduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda içerikleri açıklanan bilirkişi raporları ve tarafların birbirlerini doğrulayan usul ve yasaya uygun ticari defter kayıtları gözetildiğinde haklı davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacı tarafından davalı aleyhine … 14. İcra Müdürlüğünün 2022/10679 Esas sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ile takibin 97.483,45 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullar ile devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 19.496,69 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 6.659,09 TL harçtan peşin alınan 1.177,36 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye ‭5.481,73‬ TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanıp takdir edilen 15.597,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak 80,70 TL Başvurma harcı, 1.177,36 TL Peşin harç, 11,50 TL Vekalet harcı, ‭81,5‬0 TL tebligat ve müzekkere gideri, iki bilirkişi ücreti 3.000,00 TL olmak üzere toplam ‭4.351,06‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13. Maddesi uyarınca alınması gereken 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Kullanılmayan gider avansı var ise hükmün kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararı tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/03/2023
Katip …
E-imzalı.

Hakim …
E-imzalı.