Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/522 E. 2023/574 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/522 Esas – 2023/574
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/522 Esas
KARAR NO : 2023/574

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI …
DAVALI …

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2022
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 05.05.2021 tarihinde muhatap …Havacılık Savunma Medikal Kalıp Sanayi Tic. Ltd.Şti. ile müvekkil şirket … Medikal Özel Sağlık Hizm.Tci.Ltd.Şti arasında satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davalı …Havacılık Savunma Medikal Kalıp Sanayi Tic. Ltd.Şti. aşağıdaki ürün ve malları müvekkil şirkete satılarak teslim edecek ve 6,7, ve 8 numaralı ürünlerin tadilatı ve revizyonunu kendisi yapacağını, ürün bedelleri olan 194.700TL müvekkil şirketçe 31.05.2021 tarihinde …Havacılık Savunma Medikal Kalıp Sanayi Tic. Ltd.Şti.ne ödendiğini, Satış sözleşmesi sırasında ve öncesinde bildirilmeyen ayıpların kullanma sonrasında ortaya çıktığı, sözleşmeye açıkça aykırı ürünler olduğu müvekkil şirketçe tespit edilmiş ve derhal …Havacılık Savunma Medikal Kalıp Sanayi Tic. Ltd.Şti.ne ihtarname gönderildiğini beyan ederek sözleşmeden dönerek davacı şirketin ödemiş olduğu bedelin(194.700TL’nin) ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan alınarak davacı şirkete ödenmesi, Delil Tespiti davası için 2.750TL nin ödeme tarihi itibarı ile ticari faizi ile, ihtarname bedeli olarak 704TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte) ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dilekçesinde özetle; davacının davaya konu satış işlemine ilişkin sunmuş olduğu sözleşme geçerli bir sözleşme olmadığını, sunulan fiyat teklifi de dava dışı Awamed Tıbbi Ürünler İnşaat İth.İhr.Ltd.Şti’ye sunulan bir teklif olduğunu, davacının sözleşme olduğunu iddia ettiği belge incelendiğinde görülecektir ki ilgili belgenin de davacı … Medikal ile bir alakası bulunmadığını, davacı ile sözleşme akdedilmediğini, davalı şirketin faturada belirtilen yükümlülüklerini eksiksiz bir biçimde yerine getirdiğini ve tarafların mutabakat kıldığı şekilde söz konusu ürünleri üreterek davacıya 31/05/2021 tarihinde teslim etttiğini, davacı yan ise teslimat tarihinden 1 yıl sonra ürünlerde ayıp olduğunu iddia ettiğini, söz konusu ürünlerin kullanılarak 1 yıl boyunca üretim yapmış olan davacı kendi teknik yetersizlikleri nedeniyle kalıplara vermiş olduğu zararların neticesini davalıya yüklediklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İhtarname, fatura, Kahramankazan Sulh hukuk mahkemesinin 2022/32 değişik iş dosyası, sözleşme, bilirkişi raporu
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu ürünlerin ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme, satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
28.6.2022 tarihli delil tespiti raporunda özetle; Tespiti yapılan kalıplarda kalıp imalatçısı …HAVACILIK SAVUNMA MEDİKAL KALIP SAN. LTD, ŞTİ. imalatını yapmış olduğu kalıp, ve revizyonların gizli ayıplı olduğu, Kalıplarının tamamının gizli ayıplı olduğu, Fotoğrafta görüldüğü gibi kolay açılmaması gereken atık malzeme kovası kapağının ne kadar esnek ve dayanımının zayıf olduğu ve kolayca açıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için alınan bilirkişi raporunda özetle; Usul yönünden incelenen, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davacı tarafından, 18.05.2021 tarihinde, davalıya yapılmış 194.700,00.TL tutarındaki banka transferi ve bunun – karşılığında, davalı tarafından davacıya düzenlenmiş 31.05.2021 – tarih ATK2021000000045 no.lu KDV Dahil 194.700,48.TL tutarlı davalı faturası, davacı yasal defterlerine, kaydedildiğini, kalan 0,48.TL tutarında bakiye, dönem sonunda (31.12.2021) küsurat farklarına virmanlanarak bakiye sıfırlanmış ve dolayısıyla davacı yasal defterlerinde davalıya ilişkin borç/alacak bakiyesi kalmadığını beyan etmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi ve satıma konu ürünlerdeki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığının tespiti için alınan 10.04.2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ise özetle davacıya ait defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, davacı yasal defterlerine göre; davacı tarafından, 18.05.2021 tarihinde, davalıya yapılmış 194.700,00.TL tutarındaki banka transferi ve bunun karşılığında, davalı tarafından davacıya düzenlenmiş 31.05.2021 tarih ATK2021000000045 no.lu KDV Dahil 194.700,48.TL tutarlı davalı faturası, davacı yasal defterlerine, kaydedildiğini, Kalan 0,48.TL tutarında bakiye, dönem sonunda (31.12.2021) küsurat farklarına virmanlanarak bakiye sıfırlanmış ve dolayısıyla davacı yasal defterlerinde davalıya ilişkin borç/alacak bakiyesi kalmadığını, Tespiti yapılan kalıplarda kalıp imalatçısı …HAVACILIK SAVUNMA MEDİKALKALIP SAN. LTD, ŞTİ. imalatını yapmış olduğu kalıp, ve revizyonların gizli ayıplı olduğunu, Kalıplarının tamamının gizli ayıplı olduğu Dosyaya daha önce konulan fotoğrafta görüldüğü gibi kolay açılmaması gereken atık malzeme kovası kapağının ne kadar esnek ve dayanımının zayıf olduğu ve kolayca açıldığı bildirilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmemesi nedeniyle aynı bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle; Davacının 2021 yılı defterlerinde yapılan incelemelerde defterleri süresi içinde tasdik ettirdiği davalı tarafla muavin hesaplarının uyumlu olduğu, Davalının 2021 yılı defterlerinde yapılan incelemelerde defterleri süresi içinde tasdik ettirdiği davacı tarafla muavin hesaplarının uyumlu olduğu, davalının davaya konu faturayı defterine kayıt altına aldığı, söz konusu ödemenin kayıtlı olduğu, Tespiti yapılan kalıplarda kalıp imalatçısı …HAVACILIK SAVUNMA MEDİKAL KALIP SAN. LTD, ŞTİ. imalatını yapmış olduğu kalıp, ve revizyonların gizli ayıplı olduğu, Kalıplarının tamamının gizli ayıplı olduğu, dosyaya daha önce konulan fotoğrafta görüldüğü gibi kolay açılmaması gereken atık malzeme kovası kapağının ne kadar esnek ve dayanımının zayıf olduğunun görüldüğü bildirilmiştir. Alınan rapor dosya içeriğine uygun olduğundan hükme esas alınmış olup davalı tarafından davacıya teslim edilen ürünlerin gizli ayıplı olduğu tespit olunmuştur.
Davacı taraf davalı şirketten satın aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu belirterek satım konusu bedelin iadesini talep etmiş, davalı ise dilekçesinde önce akdi ilişkiyi inkar etmiş ve sonrasında ürünleri ayıpsız teslim ettiğini, ayıbın davacının kullanımından kaynaklandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık; taraflar arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığı, fatura konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, davacının sözleşmeden dönmeye ilişkin talebinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekili her ne kadar akdi ilişkiyi inkar etmiş ise de; davaya konu faturanın ve ödemenin davalı defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı kabul edilmiştir.
Toplanan deliler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından fatura konusu ürünlerin gizli ayıplı olduğu mahkememizce tespit olunmuştur.
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 219.maddesinde; ” satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” hükmü düzenlenmiştir. Anılan hüküm gereğince fatura konusu ürünlerin satıcısı olan ve ürünlerin bedelini tahsil eden davalı yanın, davacı yanın fatura konusu ürünlerde mevcut gizli ayıplar nedeniyle uğradığı zararlardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere, fatura konusu ürünlerin gizli ayıplı olduğu sabit olmakla birlikte, davacı/alıcının ayıp nedeniyle uğradığı zararları talep edebilmesi için durumu 6102 sayılı TTK’nun 23/c maddesi gereğince satıcı/davalıya ihbar yükümlülüğü bulunmaktadır. Buna göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan 8 gün içinde incelemek veya inceletmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda 6098 sayılı TBK’nun 223.maddesinin 2.fıkrası uygulanır. TBK’nun 223/2 maddesinde ise; “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulınmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmesiyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmez ise satılanı bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır” hükmü yer almaktadır. Kanunda belirtilen bu süreler hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğinden öncelikle davacı tarafından davalıya fatura konusu ürünlerin ayıbın varlığı yönündeki ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı incelenmiş; fatura konusu ürünlerin ayıbın olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak nitelikte gizli ayıp olduğu, ürünleerin davacı yanca teslim alınması ve bir süre kullanımı ile ortaya çıkması üzerine hemen davalı/satıcıya bildirildiği anlaşılmıştır. Esasen hemen bildirim konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığından ayıp ihbarının yasada öngörülen süre içerisinde yapıldığı, davacının ayıp nedeniyle uğradığı zararları talep hakkı bulunduğu kabul edilmiştir.
Davacı/alıcının uğradığı zararların tazmini yönünden ise; TBK’nun 227.maddesinde seçimlik hakları düzenlenmiş olup, TBK 227.maddesi gereğince satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı;
1-Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
2-Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
3-Aşırı bir masrafı gerektirmediği taktirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılan ücretsiz onarılmasını isteme,
4-İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme,
Şeklinde belirlenen seçimlik haklarından birini kullanabilir. Alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hakim satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Davacı tarafından davalıya gönderilen 08/04/2022 tarihli ihtarname içeriğinden, gerekse dava dilekçesinde ki açıklamalardan davacının TBK’nun 227.maddesi ile kendisine tanınmış seçimlik hakkını “sözleşmeden dönme” yönünde kullandığı ve ödediği miktarın kendisine iadesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Fatura konusu ürünlerin kullanılamaz durumda olduğu, davacının bu ürünlerden beklediği faydayı sağlayamadığı anlaşılmakla davacının sözleşmeden dönme (ve malın iadesi ile ödenen bedelin tahsili) talebinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Satış sözleşmesinden dönme beyanı, bozucu yenilik doğuran bir hak niteliğine olup, bir irade açıklaması olarak satıcıya vardığı anda hükümlerini doğurur ve sözleşmeyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırır ve tarafların sözleşme nedeniyle aldıklarını iade edimlerinin aynı anda ifası gerekir. Bu nedenle, her ne kadar davacı dava dilekçesinde makine için ödenen 194.700,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş ise de, davalı/satıcının temerrüdü davacı yanca fatura konusu ürünlerin davalıya iadesi ile gerçekleşeceğinden, ancak iade tarihinden itibaren faiz isteyebileceği anlaşılmış ve ödenen bedelin fatura konusu ürünlerin davalıya teslim tarihinden itibaren ticari faizi ile (taraflar tacir olmakla) tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulü ile; faturaya konu ürünlerin ayıplı olması nedeniyle davalıya iadesi ile ödediği tutar olan 194.700,00 -TL’nin fatura konusu ürünlerin davalıya teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davacının dava dilekçesi ile talep ettiği ihtarname masrafı ve delil tespiti giderinin yargılama gideri olduğu kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre,
1-Davanın Kabulü ile; Davacının davalıdan satın aldığı 31.05.2021 tarihli ATK2021000000045 Nolu faturaya konu ürünlerin ayıplı olması nedeniyle davalıya iadesi ile ödediği tutar olan 194.700,00 -TL’nin fatura konusu ürünlerin davalıya teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 13.299,95-TL harçtan peşin alınan 3.324,99- TL harcın düşümü ile kalan 9.974,97-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvurma harcı, 3.324,99- TL peşin harç, 11,50-TL vekalet harcı olarak alınan toplam 3.417,19 -TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacının müzekkere gideri, posta-davetiye gideri, bilirkişi gideri olarak sarf ettiği toplam 6.094,25-TL, 2.750-TL delil tespiti gideri, 704,00-TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 9.548,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine
5-A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 30.205,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk aşamasında harcanan 1.320,00 TL giderin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır